top of page

#hivbilgisi arama sonuçları

322 sonuç bulundu

  • Sivil Toplum HIV Konferansı HIVİstanbul2022 harika geçti!

    The 2nd edition of HIVIstanbul 2022, the very first community conference organized in any medical field in Türkiye, was held in Istanbul on November 4-6, 2022. The agenda of the conference, organized by Red Ribbon Istanbul with the theme #CivilSocietyHasTheAnswer, included stars such as Dr. Alison Rodger and Dr. Pietro Vernazza, as well as well-known names from Türkiye and different regions of the world. (Please click the button below for the HIV Istanbul 2022 Conference Booklet in English and watch the behind-the-scenes video below on the page.) Türkiye’de herhangi bir medikal alanda düzenlenen ilk sivil toplum/aktivist konferansı olma özelliğini taşıyan Sivil Toplum HIV Konferansı'nın ikinci edisyonu #HIV2022İstanbul 4-6 Kasım 2022 tarihlerinde İstanbul'da hibrit olarak gerçekleşti. Kırmızı Kurdele İstanbul tarafından #CevapSivilToplumda temasıyla düzenlenen konferansın ajandasında Dr. Alison Rodger, Dr. Pietro Vernazza, Aktivist Simon Collins gibi yıldız isimler ile Türkiye'den ve Dünyanın farklı yerlerinden yıldız isimler yer aldı. Başarıyla tamamlanan Sivil Toplum HIV Konferansı'nın arkasından paylaştığımız bu yazıda -- #HIV2022İstanbul'dan bilgiler, fotoğraflar, -- kamera arkası videosu ve -- Konferans kapsamında bu yıl ilk kez duyurulan Mikro Araştırma Fonu 2022 (#MAF2022) kapsamında sunulan araştırmaların sözlü bildirilerini de içeren Sivil Toplum HIV Konferansı #HIV2022İstanbul Konferans Kitapçığını bulabilirsiniz. www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey Yayına hazırlayan: Sivil Toplum HIV Konferansı HIV2022İstanbul Ekibi Güncelleme tarihi: Ocak 29, 2023 Yayın tarihi: Kasım 6, 2022 Türkiye’nin #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Paylaşımlarınızda web-sitemizi kaynak göstermenizi/mention/etiket vb. yapmanızı rica ederiz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. Çalışmalarına başladığı 2016 yılından bu yana pek çok ilk ve yenilikçi projeyi hayata geçiren #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı #kirmizikurdeleistanbul'un, Türkiye’nin 40 yıla yaklaşan HIV tarihinde ilk olarak hayata geçirdiği Sivil Toplum HIV Konferansı'nın ikinci edisyonu, #CevapSivilToplumda temasıyla 4-6 Kasım tarihleri arasında hibrit (çevrimiçi ve fiziksel) olarak gerçekleştirildi. Türkiye’de herhangi bir medikal alanda düzenlenen ilk sivil toplum/aktivist konferansı olma özelliğini de taşıyan Sivil Toplum HIV Konferansı; üç günde toplam 15 oturumda 50’nin üstünde konuşmacı (moderatör/panelist) ile gerçekleşti. Konferans yurt içinden ve Afrika Amerika, Avrupa dahil yurt dışından 750’nin üstünde dijital delege kaydı aldı ve hiçbir oturumun izlenme sayısı 250'nin altına düşmedi. Tüm katılımcıların ortak görüşü, bu sayıların Türkiye'de bu tip konferansa olan ihtiyacı doğruladığı yönündeydi. Türkiye'nin önde gelen enfeksiyon hastalıkları uzmanlarından olan ve konferans kapsamında Temas Öncesi Profilaksi (TÖP) - PrEP oturumunda bir de sunum yapan Prof. Dr. Deniz Gökengin ifade ederek, Kırmızı Kurdele İstanbul'u tebrik etti -Sivil Toplum HIV Konferansı'nın henüz ilk gününde medya yansıması Konferansın açılış söyleşisinin hemen ardından dokuz8haber.net'te yayınlanan "Sivil Toplum HIV Konferansı İstanbul'da başladı" başlıklı haber şöyleydi. "İstanbul'da düzenlenen Sivil Toplum HIV Konferansı #HIV2022İstanbul Aktivist Arda Karapınar ve Prof. Dr. Pietro Vernazza'nın açılış söyleşisi ile başladı. Kırmızı Kurdele İstanbul tarafından düzenlenen konferansın ilk konuşmacısı olan Vernazza, HIV tarihinde bir devrime ve büyük tartışmalara sebep olan İsviçre Bildirisi'nin arka planını ve etkilerini anlattı. Vernazza, "Bildirge sonrası olumlu ve olumsuz reaksiyonlar vardı. Olumsuz anlamda kişinin enfeksiyöz olup olmadığını söyleyecek kanıtınız yok diyenler oldu. Ancak 1 yıllık süre içerisinde tedavi kabul oranımız yüzde 90'ın üzerine çıktı. Bu benim de beklediğimin çok çok ötesinde bir başarıydı" diye konuştu. Vernazza, Tedavi Aktivisti Arda Karapınar'ın "Bildirgenizin HIV tarihinde bir devrim olacağını düşündünüz mü?" sorusunu ise "böyle olacağını bilseydik İngilizce yazardık. Çünkü kendi dilimizde yazmıştık" diye yanıtladı. Vernazza, 2018 yılında Amsterdam Dünya AIDS Kongresindeki Belirlenemeyen = Bulaştırmayan B=B kampanyası toplantısı ile ilgili olarak ise şunları söyledi: "Çok etkilendim. Ayakta alkışlanma durumu vardı. Ve bunu ön görerek yola çıkmamıştım. 1985'te HIV kliniği kurduğumuzda benden daha genç hastalar geliyordu. Ve maalesef neredeyse her hafta bir hastamın ölüm haberini alıyordum. Ve gerçekten çok etkiliyordu insanı. O dönemde hekimler hastalara yaklaşmak istemiyordu. Bu alanda çalışmak isteyen hekimleri de bulabiliyoruz. Sadece ilaç yazmak isteyen değil hastalara yardım etmek isteyen doktorları da görebiliyoruz." -Sivil Toplum HIV Konferansı'ndan bazı veriler Sivil Toplum HIV Konferansı; üç günde toplam 15 oturumda 50’nin üstünde konuşmacı (moderatör/panelist) ile gerçekleşti. Konferans yurt içinden ve Afrika, Amerika, Avrupa dahil yurt dışından 750’nin üstünde dijital delege kaydı aldı ve hiçbir oturumun izlenme sayısı 250'nin altına düşmedi. Tam ajandasını burada bulacağınız konferansın, bazı oturumlarının izlenme sayıları şöyle; Swiss Statement, İsviçre Bildirgesi'nin Yazarı Prof. Dr. Pietro Vernazza'nın Türkiye'de ilk kez konuk olduğu; "SİVİL TOPLUM HIV KONFERANSI, GELENEKSEL AÇILIŞ SÖYLEŞİSİ, 40 YILI GERİDE BIRAKIRKEN HIV BİLİMİNİN DÜNÜ, BUGÜNÜ VE YARINI" 297 izleyici, Partner 1 ve Partner 2 Çalışmalarının Öncüsü, Prof. Dr. Alison Rodger'ın yine Türkiye'de ilk kez konuk olduğu ve PREVENTION ACCESS CAMPAIGN İŞ BİRLİĞİYLE gerçekleştirilen DÜNYADAN BELİRLENEMEYEN = BULAŞTIRMAYAN DENEYİMLERİ başlıklı oturum 409 izleyici, FAST TRACK CITIES INSTITUE ve IAPAC İŞ BİRLİĞİYLE gerçekleştirilen HIV'i DURDURMA HEDEFİNDE BİR EKOL: FAST TRACK CITIES. İSTANBUL FAST TRACK CITY (HIZLI ERİŞİM KENTİ) OLUR MU? başlıklı oturum 452 izleyici, BİR TÜRKİYE DİLEMMASI OLARAK TEMAS ÖNCESİ PROFİLAKSİ (PrEP) başlıklı oturum 321 izleyici, ile en çok izlenen oturumlar oldular. -Ajandayı ve tartışmaları zenginleştiren ulusal ve uluslararası iş birlikleri Klinik Plus Dergisi, Pozitif-İz Derneği, Pozitif Yaşam Derneği, International Association of Providers of AIDS Care (IAPAC), Fast Track Cities Institute, Prevention Access Campaign (PAC) gibi iş birlikleri ve, Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı, CİSÜ Platformu, Sağlık Hakkı Derneği, Pozitif Dayanışma, Demokrasi Araştırmaları Derneği, EuroPolitika Dergisi gibi katılımlarla hem ulusal düzeyde birlik sağlayan hem de yüksek düzeyde uluslararası görünürlük kazanan HIV2022İstanbul'un konu başlıkları ve bazı konuşmacıları şöyleydi; Prof. Dr. Pietro Vernazza, Prof. Dr. Alison Rodger, Aktivist Simon Collins, Aktivist Greg Owen, Aktivist Arda Karapınar, Prof. Jane Anderson, Aktivist Kağan Çavuşoğlu, Prof. Dr. Deniz Gökengin, Doç. Dr. Asuman Şengöz İnan, Doç. Dr. Figen Yıldırım, Prof. Dr. Aygen Tümer, Prof. Dr. Hüsnü Pullukçu, Aktivist Çiğdem Şimşek, Aktivist Önder Bora, Aktivist Canberk Harmancı, Aktivist Jorge Garrido, Aktivist William Matovu, Aktivist Brent Allen Kidd, Aktivist Christian Hui, Aktivist Inad Quiennes Rendon, Prof. Dr. Gürkan Sert... Tam panelist listesi ve ajanda burada -Sivil Toplum HIV Konferansı konu başlıkları *SİVİL TOPLUM HIV KONFERANSI, GELENEKSEL AÇILIŞ SÖYLEŞİSİ, 40 YILI GERİDE BIRAKIRKEN HIV BİLİMİNİN DÜNÜ, BUGÜNÜ VE YARINI, *HIV TEDAVİSİNİN GELECEĞİNDEN BEKLENTİLERİMİZ, *#HIV2022ISTANBUL MİKRO ARAŞTIRMA FONU ARAŞTIRMA SONUÇLARI DEĞERLENDİRME I 360° HIV TARTIŞMALARI - 1.BÖLÜM, *PUZZLE'IN KAYIP PARÇASI: ÖZNE - HEKİM DERNEKLERİ KOOPERASYONU, *BİR BİLİMSEL GELİŞMENİN HİKAYESİ ÖNCESİ VE SONRASIYLA BELİRLENEMEYEN = BULAŞTIRMAYAN, *BELİRLENEMEYEN = BULAŞTIRMAYAN KOORDİNATLAR I DÜNYADAN BELİRLENEMEYEN = BULAŞTIRMAYAN DENEYİMLERİ I PREVENTION ACCESS CAMPAIGN İŞ BİRLİĞİYLE, *HIV'i DURDURMA HEDEFİNDE BİR EKOL: FAST TRACK CITIES İSTANBUL FAST TRACK CITY OLUR MU? FAST TRACK CITIES INSTITUE ve IAPAC İŞ BİRLİĞİYLE, *BİR SOSYAL GÜVENLİK HİKAYESİ: MEDULA & KİŞİSEL VERİLER POZİTİF YAŞAM DERNEĞİ İŞ BİRLİĞİYLE, #HIV2022ISTANBUL MİKRO ARAŞTIRMA FONU ARAŞTIRMA SONUÇLARI DEĞERLENDİRME 360° HIV TARTIŞMALARI, 2.BÖLÜM, *HIV'DE YENİ İLAÇ TEDAVİSİ SEÇENEKLERİ BEKLENTİLER NELER VE BU BEKLENTİLER NE KADAR GERÇEKÇİ?, *YEREL AKTİVİZM AJANDASI. YEREL ÖRGÜTLENMELERİN GÜNDEMLERİ, ÇALIŞMALARI, ÇÖZÜM ÖNERİLERİ, *BÖLGESEL AKTİVİZM AJANDASI: İLACA ERŞİMDE BARİYERLER VE KOMÜNİTE MERKEZLİİZLEME ÇALIŞMALARINDAN ÖĞRENİLENLER, ÇÖZÜM ÖNERİLERİ, INTERNATIONAL TREATMENT PREPAEDNESS COALITION (ITPC) İŞ BİRLİĞİYLE, *BİR TÜRKİYE DİLEMMASI OLARAK TEMAS ÖNCESİ PROFİLAKSİ (PrEP-TÖP), #HIV2022ISTANBUL MİKRO ARAŞTIRMA FONU ARAŞTIRMA SONUÇLARI, DEĞERLENDİRME, 360° HIV TARTIŞMALARI - 3.BÖLÜM, *HIV2022iSTANBUL #HIVFORUMU, KAPANIŞ TARTIŞMASI, HIV İLE YAŞAYANLAR STATÜLERİNİ PAYLAŞMAK ZORUNDA MI? -HIV pozitifler statülerini paylaşmalı mı? Konferansın parçası olan ve hararetli bir kapanış tartışmasına konu olan #HIVforum’da, son günlerde tekrar gündeme gelen ‘HIV pozitifler statülerini paylaşmalı mı? konusu Aktivist Arda Karapınar ve Kağan Çavuşoğlu modaretörlüğünde masaya yatırıldı. Aktivistlerden, sivil toplum kuruluşu temsilcilerinden ve hukukçulardan görüşlerin alındığı forumda, yakında ortak bir bildirinin yayımlanacağı duyurusu da yapıldı. #HIVForum videosu önümüzdeki günlerde Kırmızı Kurdele İstanbul'un YouTube Kanalında kamuoyunun ilgisine sunulacak. -HIV pozitifler statülerini paylaşmalı mı?c #CevapSivilToplumda etiketiykle yapılan tüm tartışmalar 3 güne yayılan zengin ajandası ve 15 oturum ile zengin tartışmalara sahne olan Sivil Toplum HIV Konferansı HIV2022İstanbul’dan anlık tüm bildirimleri geçmişini buraya tıklayarak Twitter'da inceleyebilirsiniz... -Pozitif-İz Derneği'nin Sivil Toplum HIV Konferansı notları Sivil Toplum HIV Konferansı HIV2022İstanbul'a üç gün boyunca tam katılım sağlayan, "YEREL AKTİVİZM AJANDASI. YEREL ÖRGÜTLENMELERİN GÜNDEMLERİ, ÇALIŞMALARI, ÇÖZÜM ÖNERİLERİ" başlıklı oturumu birlikte düzenlediğimiz ve Mikro Araştırma Fonu kapsamında bir de çalışma sunan Pozitif-İz Derneği'nden aktivist arkadaşlarımızın tuttuğu özenli konferans notlarını da paylaşmak istiyoruz. Bu özenli notlar konferansa katılım fırsatı bulamayan herkes için oldukça yararlı olacaktır diye düşünüyoruz. Kırmızı Kurdele İstanbul ve Sivil Toplum HIV Konferansı HIV2022İstanbul ekibi olarak ülkemizde önemli bir boşluğu dolduran bu organizasyona katkıda bulunan herkese yürekten teşekkür ediyoruz. 2023 yılında daha da geniş kapsamlı iş birlikleriyle, bölgesel bir konferans gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Kırmızı Kurdele İstanbul Sivil Toplum HIV Konferansı HIV İstanbul Ekibi

  • Klinik Plus Dergisinin 5. Sayısı yayında

    HIV Enfeksiyonu Derneği'nin "HIV enfeksiyonuna aktüel yaklaşım" sloganıyla hekimlere ve sağlık profesyonellerine yönelik olarak bilimsel, sanatsal ve güncel içeriklerle ''hem sağlığın tüm alanlarından uzmanlara HIV enfeksiyonuna yönelik güncel ve aktüel bilgileri ulaştırmak, hem de HIV’in üzerindeki negatif ve belirli bir toplum grubuna aitlik algısını yıkarak, HIV’i normalleştirmek'' hedefiyle hazırladığı ve Klinik Plus Dergisi'nin 5. sayısı yayında. Herkes için #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı #kirmizikurdeleistanbul ilk 4 sayıda olduğu gibi 5. sayıya da #hivbilgisi içerikleri ile katkı sunuyor. www.kirmizikurdele.org Herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey Yayına hazırlayan: Kağan Çavuşoğlu, Aktivist Yayın tarihi: Ağustos 4, 2023 (Türkiye’nin #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Alıntılarınızda www.kirmizikurdele.org'yi kaynak göstermenizi ve @redribbontr'yi etiketlemenizi rica ediyoruz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. Editörlüğünü HIV Enfeksiyonu Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Fehmi Tabak'ın yaptığı dergide, *Prof. Dr. Yaşar Bayındır, Gerçek Yaşamdan örneklerle Anadolu’da HIV ile Yaşam, *Doç. Dr. Dilek Sevgi Yıldız, Özel Dosya Konusu: Türkiye’de Anonim Test Erişim , -Dr. Çağlar Şimşek, HIV ve Terapide Psikodrama Yaklaşımı, -Uzman Diyetisyen Hilal Doğan Güney, HIV Enfeksiyonu Bağlamında Beslenme Alışkanlıkları, başlıklı uzman görüşleri ile yer alırken, -Aktivist Kağan Çavuşoğlu, Geleceği İnşa Eden Görseller, Film Eleştirisi: Philadelphia, Film Eleştirisi: Acı Bir Hayat Öyküsü -Aktivist Arda Karapınar, Türkiye’ye AIDS’i Getiren Adam Selim Badur, -Aktivist Yağmur Şenoğuz, Pozitif Bakış Açısının Gücü, başlıklarında, hekimler, sağlık profesyonelleri ve tüm ilgililere hitap eden #hivbilgisi yazılarına yer verdiler. Bu dopdolu sayıda ayrıca, -HIV Enfeksiyonu Derneği 10 Yaşında, -Uluslararası Sivil Toplum HIV Konferansı #HIV2023İstanbul 5-7 Ekim 2023, -Ulusal HIV/AIDS Kongresi 7-10 Aralık 2023, -Yeni Gelişmeler ve Güncellemelerle IAS2023’ün Ardından, -Sosyal Medya’da HIV Aktivizmi ve Hak Savunuculuğu, başlıklı editöryal haber içerikleri de okunabilir. Güvenilir #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı #kirmizikurdeleistanbul olarak, Türkiye'de bir ilk olan ve alandaki önemli bir eksikliği dolduran Klinik Plus dergisine #hivbilgisi içeriği sağlamaya gelecek sayılarda da devam edeceğiz. Klinik Plus Dergisinin 5. ve tüm sayılarını buraya ya da yukarıdaki görsele tıklayarak okuyabilirsiniz. www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı #hivhakkindahersey

  • Gen terapisi, HIV kesin tedavisi yolunda umut veriyor

    Deneysel bir gen terapisi (CRISPR) çalışması, HIV ile benzer özellikler taşıyan bir virüsü maymunlardan silmeyi başardı. Detaylar #hivbilgisi yazımızda. www.kirmizikurdele.org Herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey Yayına hazırlayan: Arda Karapınar, Tedavi aktivisti, Topluluk yazarı, U=U Global Community Board Üyesi Yayın tarihi: Eylül 1, 2023 Herkes için #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler kaynak göstermek şartıyla herkesin paylaşımına açıktır. Paylaşımlarınızda web-sitemizi kaynak göstermenizi/mention/etiket vb. yapmanızı rica ediyoruz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. Nature Gene Therapy'de yayınlanan bir rapora göre, EBT-001 adı verilen ve gen düzenleme tedavisi (*CRISPR) olarak planlanan bir enjeksiyon, HIV ile ilişkili bir virüs olan Simian İmmün Yetmezlik Virüsünü (SIV) maymunlardaki viral rezervuarlardan güvenli ve etkili bir şekilde uzaklaştırdı. EBT-001'ün ilk insan denemesi geçen yıl başladı ve halen devam ediyor. (*CRISPR: Bilim insanlarının, canlıların DNA’larında hedefli ve hassas değişiklikler yapmasına imkân sağlayan bir gen düzenleme yöntemi. Clustered Regularly Interspaced Short Palindromic Repeats. Türkçesi: Düzenli Aralıklarla Bölünmüş Palindromik Tekrar Kümeleri. .: Konu hakkında yazdığım “Gen editleme teknolojisi HIV'e çözüm olabilir mi?” başlıklı bir başka #hivbilgisi yazısını buraya tıklayarak okuyabilirsiniz :. Araştırma ekibinin lideri Tricia Burdo, "Çalışmanın uzun bir zamana yayılması ve gen düzenleme yapısının yüksek dozlarda kullanılması EBT-001'in güvenliğinin doğrulanmasına yardımcı oldu" dedi. "İnsan olmayan primatlardaki klinik öncesi aşamalardaki çalışmalarımız, bir başka çalışma olan EBT-101'in klinik çalışmalarda uygulanmasına yönelik kriterleri belirlememize ve HIV'e özgü bir gen düzenleme tedavisine yönelik FDA (Amerikan Gıda ve İlaç İdaresi) izni sürecinin ilerlemesine olanak tanıması açısından da çok önemliydi." .: EBT-101 hakkında yazdığım "HIV tedavisi yolunda yeni ve umut veren bir ilaç çalışması insan denemeleri için onay aldı" başlıklı bir başka #hivbilgisi yazısını buraya tıklayarak okuyabilirsiniz :. Philadelphia Temple Üniversitesi Lewis Katz Tıp Fakültesi'ndeki bu ekip on yıldan uzun bir süredir HIV'i tedavi etmek için gen terapisi üzerinde çalışıyorlar. 2014 yılında, virüsün kendisini kopyalaması için gerekli olan adımlardan birinin yine CRISPR yoluyla engellenebileceğini gösteren çığır açan bir de çalışma yayınladılar. Yani kendi çalışmalarıyla doğruladıkları bir hat üzerinde ilerliyorlar ve umut var. Çalışmaya dahil edilen on SIV pozitif maymun (SIV pozitifliklerinden altı ay sonra) iki kola ayırıldı ve bir gruba EBT-001 aşısı verilirken diğer gruba HIV tedavisinde de kullanılan ilaçlar verildi. Bu esnada EBT-001 aşısı verilen maymunlardan ikisine biraz daha yüksek bir dozda aşı verilerek, farklı bir dozaj da denendi. EBT-001, lenf düğümleri ve dalak dahil olmak üzere vücuttaki bilinen tüm SIV ve HIV rezervuar dokularına geniş ölçüde dağıtıldı. Araştırmacılar, tüm önemli viral rezervuarlarda SIV proviral DNA'sının gen düzenlemesinde başarılı olduğunu yani EBT-001 isimli aşının işe yaradığını gözlemlediler. Çalışmada hiçbir "hedef dışı" etki veya toksisite kanıtı görülmedi. İki yüksek dozu alan maymunların lenfosit sayılarında, yalnızca antiretrovirallerle tedavi edilen hayvanlara kıyasla bir iyileşme görüldü. Tüm bunlar oldukça heyecan verici gelişmeler. Ekipten Dr. Khalili, "çalışmamızın güvenlik verileri olumlu ve bir kez yapılan bir aşı ile virüsün kalıcı olarak etkisizleştirilmesini hedefleyen bir CRISPR gen düzenleme teknolojisinin işe yarabileceğini gösteriyor” diyor. Aynı ekip bu yılın başlarında, farelerde yapılan klinik öncesi bir çalışmadan umut verici sonuçlar elde etmişlerdi. Ekibin sürdürdüğü çalışmalar şu ana kadar başarısızlığa uğramadan devam ediyor. Ancak bu çalışmanın HIV kesin tedavisinin bulunduğu anlamına gelmediğini, kesin tedavinin ne zaman bulunacağını hiç kimsenin tam olarak bilemeyeceğini, HIV'in kesin tedavisi hedefinde yolun uzun olduğunu ve kat edilmesi gereken oldukça fazla mesafe olduğunu tekrar tekrar vurgulamak gerekir. Bu yüzden, benzeri tüm çalışmalardan gelen tüm verilere sağduyulu ve temkinli yaklaşmanın, erken ve gereksiz heyecanlara kapılmaktan daha doğru ve gerekli olduğunun ve bu süreçte elimizdeki harika HIV tedavisi ilaçlarını aksatmamanın altını özellikle çizmek isterim. Dünya çapındaki tüm HIV tedavisi çalışmalarını ve HIV bilimini yakından takip etmeye ve kayda değer gelişmeleri paylaşmaya devam edeceğim. Çalışma ile ilgili basın bültenine buradan erişebilirsiniz. www.kirmizikurdele.org Herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey

  • Gen editleme teknolojisi HIV'e çözüm olabilir mi?

    Yayına hazırlayan: Arda Karapınar, (Tedavi aktivisti, Topluluk yazarı) Yayın tarihi: Haziran 15, 2022 Herkes için #hivbilgisi kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Alıntılarınızda www.kirmizikurdele.org'yi kaynak göstermenizi ve @redribbontr'yi etiketlemenizi rica ediyoruz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. Tel Aviv Üniversitesinde yapılan ve erken sonuçları geçtiğimiz günlerde Nature Dergisinde yayınlanan bir araştırma HIV kesin tedavisi yolunda yeni bir heyecan yarattı. İsrail ve ABD'den bilim insanlarının oluşturduğu geniş bir araştırma ekibinin ortak eforu olan çalışmanın temelinde nobel ödüllü *CRISPR teknolojisi var. (* CRISPR: Clustered Regularly Interspaced Short Palindromic Repeats, Türkçesi Düzenli Aralıklarla Bölünmüş Palindromik Tekrar Kümeleri. Bilim insanlarının, canlıların DNA’larında hedefli ve hassas değişiklikler yapmasına imkân sağlayan bir gen düzenleme yöntemi. Detaylı bilgi için tıklayın.) Çalışmada test edilen ve Nature Dergisindeki makaleye konu olan yaklaşımı; insan vücudu içinde yeni *B hücreleri üretmek ve bu hücrelerin HIV'i yok edecek antikorlar üretmesini sağlamak olarak özetlemek mümkün. (*B hücreleri (B lenfositler), antikor denilen maddeler üreterek vücudun humoral (sıvısal) savunmasını gerçekleştirmektedir. Humoral savunma ile vücut kendisini serbest bakteriler ve virüslerin oluşturduğu moleküller ile birlikte çeşitli antijenlere karşı koruma altına alır. Detaylı anlatım için tıklayın) Çalışmada test edilen yaklaşım belki kulağa kolay bir yöntem gibi gelebilir ama değil. Bugüne kadar sadece bir kaç çalışma B hücresi üretebilmeyi -o da vücut dışı ortamlarda- başardı. Bu çalışma insan vücudunda B hücresi üretilebilmiş olması bakımından önemli. Araştırma ekibinden Dr. Adi Barzel'de özellikle aynı noktanın altını çiziyor ve ekliyor; ''Biz tek seferlik bir enjeksiyonla HIV'i yenebilecek ve HIV ile yaşayanların hayatlarında muazzam bir iyileşme sağlama potansiyeline sahip oldukça yenilikçi bir tedavi geliştirdik.'' Henüz ilk aşamalarından birisi tamamlanan çalışma uzun bir süre daha devam edecek ve nihai sonuca ulaşması ortalama 10 - 12 yılı bulabilir. Her ne kadar uzun bir süre gibi görünse de, bu çalışmanın, en erken aşamalardan birinde verdiği sonuç oldukça heyecanlandırıcı ve ümit verici. Ancak HIV'in kesin tedavisi hedefinde yolun uzun olduğunu ve kat edilmesi gereken oldukça fazla mesafe olduğunu bir kez daha vurgulamak gerekir. Bu yüzden, benzeri tüm çalışmalardan gelen tüm verilere sağduyulu ve temkinli yaklaşmanın, erken ve gereksiz heyecanlara kapılmaktan daha doğru ve gerekli olduğunun altını özellikle çizmek isterim. Dünya çapındaki tüm HIV tedavisi çalışmalarını ve HIV bilimini yakından takip etmeye ve kayda değer tüm gelişmeleri Türkiye HIV topluluğuyla paylaşmaya devam edeceğim. www.kirmizilkurdele.org #hivhakkindahersey (Görselin kaynağı; NIH)

  • Saygın HIV kongrelerinden HIV Glasgow'un bilim kurulunda bir Türk aktivist

    Yayına hazırlayan: Kırmızı Kurdele İstanbul Gönüllüsü F. Yayın tarihi: Haziran 20, 2022 Herkes için #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Alıntılarınızda www.kirmizikurdele.org'yi kaynak göstermenizi ve @redribbontr'yi etiketlemenizi rica ediyoruz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. Bu kısa yazıyı, Türkiye HIV aktivizmi tarihi ve HIV topluluğu açısından önemli bir ilk olan bir gelişmenin gururuyla paylaşıyoruz; Gönüllümüz, Tedavi Aktivisti ve Topluluk Yazarı Arda Karapınar, HIV dünyasının bilimsel seviyesi yüksek ve saygın kongrelerinden biri olan HIV Glasgow Drug Therapy'nin 2022 edisyonunu bilim kurulunda. Geleneksel olarak İrlanda'nın Glasgow şehrinde her iki senede bir düzenlenen ve özellikle HIV ilaç tedavisindeki gelişmelere odaklanan üst düzey bilimsel bir kongre olan HIV Glasgow bu yıl 23-26 Ekim tarihlerinde ve hibrit (hem fiziksel hem online katılıma açık) olarak düzenlenecek. Kurucumuz ve Gönüllümüz Arda Karapınar Dünyanın farklı ülkelerinden saygın adakemisyenler, hekimler ve aktivistlerle birlikte HIV Glasgow 2022'nin (bu linkte bulabilecek olan) bilimsel programının oluşturulmasında gönüllü olarak görev alacak. Bilimsel seviyesi yüksek bir kongrede, Dr., Profesör vb. akademik ünvânları olan akademisyenler arasında sadece aktivist sıfatıyla bilim kuruluna seçilen gönüllümüzü tebrik ediyor ve bu başarının Türkiye HIV topluluğu ve aktivizmi için çok daha büyük uluslararası başarılara vesile olmasını diliyoruz. (Not: HIV Glasgow 2022 Bilim Kurulu üyeliği gönüllü bir üyeliktir ve gönüllümüz HIV Glasgow 2022 Bilim Kurulu üyeliği karşılığında hiçbir ücret almamaktadır. Bu bilgi HIV Glasgow Organizasyon Komitesinden doğrulanabilir.) www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey

  • Sivil Toplum HIV Konferansı HIV İstanbul 2023 kayıtları başladı

    The 3rd edition of the Civil Society HIV Conference, the first civil society/activist conference organized in any medical field in Turkey, will occur as a hybrid (physical and online) between October 5 - 7, 2023, in #HIV2023Istanbul - #HIVIstanbul2023 You can find details about #HIV2023Istanbul and the #HIV2022Istanbul conference booklet for more information on this page. Türkiye’de herhangi bir medikal alanında düzenlenen ilk sivil toplum/aktivist konferansı olma özelliğini de taşıyan Sivil Toplum HIV Konferansı'nın 3. edisyonu #HIV2023İstanbul 5 - 7 Ekim 2023 tarihleri arasında hibrit (fiziksel ve çevrimiçi) olarak gerçekleşecek. Kırmızı Kurdele İstanbul - Red Ribbon Istanbul herkes için #hivbilgisi - The leading and reliable provider and source of HIV information in Turkish Yayına hazırlayan: Sivil Toplum HIV Konferansı HIV2023İstanbul Ekibi Yayın tarihi: 1 Haziran, 2023 (Türkiye’nin #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Paylaşımlarınızda web-sitemizi kaynak göstermenizi/mention/etiket vb. yapmanızı rica ederiz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. Çalışmalarına başladığı 2016 yılından bu yana pek çok ilk ve yenilikçi projeyi hayata geçiren, Türkiye'nin #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı #kirmizikurdeleistanbul'un, Türkiye’nin 40 yıla yaklaşan HIV tarihinde ilk olarak gerçekleştirdiği Sivil Toplum HIV Konferansı'nın üçüncü edisyonu, 5-7 Ekim tarihleri arasında hibrit (çevrimiçi ve fiziksel) olarak gerçekleşecek. - Kapsayıcı ajanda, yüksek uluslararası katılım, ulusal ve uluslararası düzeyde yıldız konuklar Kırmızı Kurdele İstanbul'un deneyimli ekibi tarafından, gönüllülerin vazgeçilmez destekleriyle düzenlenecek olan Sivil Toplum HIV Konferansı #HIV2023İstanbul, ilk uygulama yılı olan 2021'de gösterdiği başarıya 2022 yılında eklediği uluslararası görünürlük ve vizyon ile üçüncü yılında daha da kapsayıcı bir ajanda oluşturarak çok daha geniş bir katılım ve yüksek uluslararası etki hedefliyor. - Sivil toplum HIV Konferansı #HIV2022İstanbul sonuç bildirgesine buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. - You can access the final declaration and conference booklet of the Civil Society HIV Conference #HIV2022Istanbul by clicking here. - Sivil toplum HIV Konferansı #HIV2021İstanbul videolarına ve sonuç bildirgesine buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. --- - Kayıt için detaylar Detaylı ajandası, konukları ve burs başvuruları önümüzdeki günlerde duyurulacak olan Sivil Toplum HIV Konferansı #HIV2023İstanbul 'a kayıt takvimi ve detayları ise şöyle; Kayıt takvimi Erken Kayıt; 1- 30 Haziran Standart Kayıt; 1 Temmuz - 31 Ağustos Geç Kayıt: 1 Eylül - 30 Eylül Kayıt ücretleri: Erken Kayıt; Aktivist: 200 €, Sağlık profesyoneli: 350 €, Endüstri temsilcisi: 300 €, Standart Kayıt; Aktivist: 225 €, Sağlık profesyoneli: 450 €, Endüstri temsilcisi: 400 €, Geç Kayıt; Aktivist: 250 €, Sağlık profesyoneli: 550 €, Endüstri temsilcisi: 500 €. Panelistler arasında yine dünyaca ünlü bilim insanları ile Türkiye'den, bölgeden ve dünyadan başarılı, yaptıklarıyla HIV alanında önemli değişimler yaratmış aktivistleri ve komünite ile her zaman yakın çalışan, HIV pozitif dostu, aktivist ruhlu hekimleri de barındıracak olan #HIV2023İstanbul 'a kayıt için conference@kirmizikurdele.org adresine yazabilirsiniz. HIV ile yaşayanlar ve aktivistler için #HIV2023Burs başvurusu ise yakında duyurulacaktır. Duyurular için @redribbontr sosyal medya hesaplarımızı takipte kalın - Sivil Toplum HIV Konferansı için geliştirilmiş özel bir fon; "Mikro Araştırma Fonu" Kırmızı Kurdele İstanbul tarafından, Sivil Toplum HIV Konferansı kapsamında geliştirilmiş bir araştırma fonu olan Mikro Araştırma Fonu #MAF2023" ile bu yıl ikinci defa sosyal araştırmalar destekleniyor ve sivil toplum kuruluşlarına, sivil toplum girişimleri/inisiyatiflere ve araştırmacılar/akademisyenlere açık olan fon kapsamında 6 projeye 7.500'er TL destek sağlanıyor. Geçtiğimiz yıl Sivil Toplum HIV Konferansı #HIV2022İstanbul kapsamında ilk kez duyurulan 34 başvuru alarak ve dokuz projeyi destekleyen Mikro Araştırma Fonu #MAF2023 kapsamında sürdürülen araştırmaların bildirilerini #HIV2022İstanbul Konferans Kitapçığında bulabilirsiniz - 75 Saniyede Sivil Toplum HIV Konferansı #HIV2021istanbul - Sivil Toplum HIV Konferansı #HIV2023İstanbul'un amaçları · Türkiye HIV sivil toplumunun HIV olgusuna ortak bir anlayış ile bir bütün olarak cevap vermeye hazır olduğunun görünür kılınması, · UNAIDS’in 95-95-95 hedefleri doğrultusunda kendi ortak stratejisini oluşturmak için geniş bir tartışma ve iş birliği zemininin oluşturulması, · HIV sivil toplumunun çözüm üretmeye yönelik operasyonlarını şekillendirecek ortak stratejiler, eylem planları üretilmesi, · Özellikle dolaylı olarak HIV çalışan ve yerellerde faaliyet gösteren STK’ların sosyal konulara ve problem alanlarına odaklanan ölçümler yapmasının teşvik edilmesi ile sosyal HIV bilimi üretiminin ülke çapında yaygınlaşması, · Konferansı uluslararası katılıma açarak, Türkiye HIV sivil toplumunun bir bütün olarak uluslararası görünürlüğünün yükseltilmesi, yeni bölgesel ve uluslararası iş birliklerine olanak sağlanması, · Ulusal düzeyde birlik görüntüsü ile farklı sorun alanları/sivil toplum çalışma alanları için örnek olunarak, HIV sivil toplumunun başarı öyküsünün başta kamu olmak üzere tüm paydaşlara ve muhataplara en iyi biçimde aktarılması.

  • UNAIDS'in 2023 raporu neler söylüyor

    Birleşmiş Milletler AIDS ile mücadele ortak programı UNAIDS'in "AIDS'i sonlandıracak yol" başlıklı kapsamlı raporu güncel duruma ilişkin veriler paylaşırken, AIDS'in nasıl sonlandırabileceğine dair öneriler sunuyor. Raporda Türkiye'ye doğrudan bir atıf yok ancak çeşitli ülke ve bölgeler için söylenen bazı şeylerle, Türkiye'nin HIV ve AIDS cevabı arasında kimi karakteristik benzerlikler bulunabilir. Aktivist Arda Karapınar 196 sayfalık UNAIDS 2023 raporunu #hivbilgisi kaynağı www.kirmizikurdele.org için özetledi. Detaylar #hivbilgisi yazısında. İyi okumalar. www.kirmizikurdele.org Herkes için #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı #hivhakkindahersey Yayına hazırlayan: Arda Karapınar, Tedavi aktivisti, Topluluk yazarı Yayın tarihi: Temmuz 14, 2023 Herkes için #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler kaynak göstermek şartıyla herkesin paylaşımına açıktır. Alıntılarınızda www.kirmizikurdele.org'yi kaynak göstermenizi ve @redribbontr'yi etiketlemenizi rica ediyoruz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. UNAIDS'in 2023 raporu, HIV ve AIDS'e verilen ortak cevabın mümkün kıldığı ilerlemeyi verilerle kanıtlarken, AIDS yayılımını 2030 yılına kadar sona erdirmenin mümkün olduğunu da müjdeliyor. Bu hedefe ulaşmak için atılması gereken adımları net biçimde ortaya koyan rapor, çeşitli bölgelerin HIV epidemisi ile mücadelede karşılaştıkları zorlukları da gösteriyor. Raporda Türkiye'ye doğrudan bir atıf yok ancak çeşitli ülke ve bölgeler için söylenen bazı şeylerle, Türkiye'nin HIV ve AIDS cevabı arasında kimi karakteristik benzerlikler bulunabilir. Mesela ABD için söylenen "AIDS'i sona erdirme çabalarının ötekileştirilmiş, dışlanmış toplulukların sağlık ve refahına zarar veren sosyal ve diğer eşitsizlikler tarafından baltalandığı" cümlesini Türkiye için aynen kurabilmek mümkün. Türkiye'de, vatandaşların ve HIV tanısını Türkiye'de almış yabancıların HIV ilaçlarına ve standart tedavi hizmetlerine erişiminde genel olarak sorun olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Ancak iş önleme ve farkındalık çalışmalarına gelince, tutuculuk ve ayrımcılık temelinde şekillenen uygulamaların ve politikaların, ötekileştirilme hissini pekiştirerek bütüncül sağlık hizmetlerden yararlanmayı zorlaştırdığı da aynı rahatlıkla söylenebilir. UNAIDS İcra Direktörü Winnie Byanyima raporu "Bu rapor AIDS'i sona erdirecek bir yolun mümkün olduğunu veriler ve örneklerle kanıtlıyor. Bu yol gizemli ya da tesadüfi bir yol değil, bir seçim ve bazı ülkeler bu yolu izleyerek şimdiden başarıyorlar bile. Botswana, Ruanda, Tanzanya ve Zimbabwe'nin 95-95-95 hedeflerine şimdiden ulaşmış olması ve sekizi Sahra Altı Afrika'da olmak üzere on altı ülkenin daha bunu gerçekleştirmeye yakın olması ilham ve cesaret verici" cümleleriyle özetliyor. *95-95-95 hedeflerini bir kez daha hatırlamak gerekirse bu; HIV ile yaşayan insanların %95'inin bunu bilmeleri, HIV pozitif olduğunu bilenlerin %95'inin yaşam kalitesini arttıran ve HIV cinsel ilişki yoluyla yayılmasını engelleyen etkin HIV ilaç tedavisine erişmiş olmaları, ve HIV tedavisi ilaçları kullananların %95'inin viral baskı sağlamış, yani belirlenemeyen (B=B) seviyeye ulaşmaları, anlamlarına geliyor. Salgının yönetimine ayırılan kaynaklar düşüşte Rapor, şu anda salgının doğru yönetilmesine engel teşkil eden zorlukların birçoğunun arka planında, genişleyen finansman açığı olduğunu vurguluyor. 2022'de düşük ve orta gelirli ülkelerdeki HIV programları için toplam 20,8 milyar ABD Doları kaynak mevcuttu. Bu rakam 2021 yılına göre %2,6 oranında daha az ve 2025 yılına kadar ihtiyaç duyulacak olan 29,3 milyar ABD dolarının oldukça altındadır. Şu anda, en büyük fon açığına sahip bölgeler Doğu Avrupa ve Orta Asya (EECA) ile Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgeleri ki, bu iki bölge HIV salgınlarına karşı en az ilerleme kaydeden bölgeler. Oysa UNAIDS analizi gösteriyor ki salgının doğru yönetimini mümkün kılan yeterlilikte kaynak bulunduğunda, HIV insidansı küresel hedeflere uygun biçimde azalıyor. Yani maddi kaynakların azalması Raporda öne çıkan bazı veriler -İstatistiklere yansıyan yeni HIV enfeksiyonu sayısı 1.3 milyon ile son on yılların en düşük seviyesinde. -Dünya genelinde HIV ile yaşayan -ortalama- 39 milyon kişinin 29,8 milyonu HIV ilaç tedavisi alıyor. Bu tüm zamanların en yüksek ilaca erişim oranı ve oldukça önemli bir gelişme. -HIV ilaç tedavisi 1996 - 2022 yılları arasında yaklaşık 21 milyon ölümü engelledi. -2022 yılında dünya genelinde HIV ile yaşayanların neredeyse dörtte üçünün (%71) viral yükleri belirlenemeyen (B=B) seviyeye baskılandı (HIV ile yaşayan kadınların %76'sı ve erkeklerin %67'si). -2010-2022 yılları arasında küresel olarak çocuklarda yıllık yeni olgu sayısını %58 azalarak 1980'lerden bu yana en düşük seviye olan yaklaşık 130.000'e düştü. Raporda, başarıların yanı sıra HIV ile mücadelenin önündeki engeller de ayrıntılarıyla ele alınıyor. Raporun ilerleyen bölümlerinde ergenlik çağındaki kız çocukları ve genç kadınların yüksek HIV riski altında olduğu, anne ve çocuklara gereken önemin verilmediği, önleme ve tedavi hizmetlerinin milyonlarca kişiyi kapsamadığı ve pek çok yerdeki HIV yanıtının *kilit nüfusları hâlâ yeteri kadar kapsamadığı özellikle vurgulanıyor. (Seks işçileri, eşcinsel erkekler ve erkeklerle seks yapan diğer erkekler, transseksüeller, damar içi madde enjekte edenler ve cezaevleri ile diğer kapalı ortamlardaki kişiler) Raporun AIDS'i sona erdirmenin daha hızlı yolları için imkanları ve fırsatları özetleyen bir başka bölümünde ise; -HIV ile mücadelede finansman açığının genişlediğini yani ihtiyaç duyulduğu kadar kaynak bulunamadığının, -İnsanları önceliklendiren programların en büyük etkiye sahip olduğunun, -Daha fazla eşitliği teşvik etmenin salgınlarla mücadelede yeni imkanlar sağlayarak sürdürülebilir bir yanıt oluşturacağı ve daha büyük bir etki yaratacağının, altı çiziliyor. Sizler için kısa bir özetini yapmaya çalıştığım 196 sayfalık raporun tamamını buradan, özetini buradan ve UNAIDS'in raporla ilgili basın açıklamasını buradan okuyabilir ve indirebilirsiniz. HIV alanındaki tüm gelişmeleri yakından takip eden zaman zaman yazıya döken bir aktivist ve yazar olarak dünya HIV gündemini yakından takip etmeye, gelişmeleri paylaşmaya ilgileri ile paylaşmaya devam edeceğim. www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey Yararlanılan yazı bağlantısı

  • HIV ve küresel iklim değişikliği

    Küresel iklim değişikliği ile HIV epidemisi arasında nasıl bir bağlantı var? Gönüllümüz, Aktivist Kağan Çavuşoğlu konuyu herkes için #hivbilgisi kaynağı www.kirmizikurdele.org için inceledi ve yazılaştırdı. İyi okumalar www.kirmizikurdele.org Herkes için #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı #hivhakkindahersey Yayına hazırlayan: Kağan Çavuşoğlu, Aktivist Yayın tarihi: Ağustos 12, 2023 (Herkes için #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler kaynak göstermek şartıyla herkesin paylaşımına açıktır. Alıntılarınızda www.kirmizikurdele.org'yi kaynak göstermenizi ve @redribbontr'yi etiketlemenizi rica ediyoruz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. Dünya Sağlığını Tehdit Eden Kırılgan Bağlantı; HIV ve Küresel İklim Değişikliği Son yıllarda artan iklim değişikliği belirtileri, dünyanın dört bir yanında yaşanan doğal felaketler ve ekolojik dengenin bozulması gibi sonuçlarla, insanlık için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Ancak, bu felaketlerin insan sağlığı üzerindeki etkileri sadece doğrudan sonuçlarıyla sınırlı değil. Çeşitli araştırmalar, iklim değişikliği ve HIV arasında beklenmedik bir bağlantı olduğunu da gösteriyor. Öncelikle şunu belirtmekte fayda var; iklim değişikliğinin bulaşıcı hastalıklar üzerindeki doğrudan etkisi olduğu çok açık Artan sıcaklık ve nem, sivrisinek, kene gibi vektörlerin yayılım alanlarını genişletir ve böylece Sıtma, Batı Nil Humması, Deng humması, Zikavirüs ve Chikungunya gibi hastalıkların daha kuzey bölgelere taşınmasına neden olur. Ancak, sıkı durun; bazı araştırmalar iklim değişikliğinin yeni HIV olguları oranlarını da etkileyebileceğini ortaya koyuyor. Afrika ve Güneydoğu Asya'da yapılan araştırmalar, aşırı yağışlar ile HIV ve diğer cinsel yolla bulaşabilen enfeksiyonların (CYBE) arasında bir ilişki olduğunu gösterdi. Özellikle, Sahra Altı Afrika'da yapılan bir çalışmada, 21 ülkede 2005 ila 2017 yılları arasında 288.000'den fazla katılımcı üzerinde yapılan analizlerde, ağır yağışlarla HIV yaygınlığı arasında belirgin bir ilişki tespit edilmiş. Aynı şekilde, kuraklık dönemlerinin CYBE riskini artırdığı da gözlemlenmiş. Bahsettiğim bu araştırma dahilinde, iklim ve CYBE gibi iki farklı olgunun birbirleriyle ilişkilendiği bağlantının arkasındaki mekanizma karmaşık ve birden fazla farklı dış etken faktörün karakteristiğiyle açıklanabilir. Buradaki karmaşık mekanizmayı halk diline uyarlayabilmem için sanırım tüm topluma enfeksiyon ve meteoroloji 101 derslerini vermemiz, hatta göç kuramlarını anlatmamız gerekir. Ama, işi elimden geldiğince basitleştirerek şöyle örneklendirebilirim; Örneğin, ağır yağışlar ve kuraklık gibi aşırı hava olayları, insanları günlük yaşantılarında zorlayabilir ve bazıları için göç etmeyi, dolayısıyla yeni yerlerde iş aramayı, yeni yerleşkesinde yaşama tutunma ve hayatta kalma yöntemlerini keşfetmeyi ve dolayısıyla da cinsel ilişkiyi ticari amaçlarla yapmayı zaruri kılabilir (yanlış anlaşılmak istemem, amacımın hiç kimseyi damgalamak olmadığı açık. Ancak zorunlu göçün çeşitli son sonuçları vardır ve bu sonuçlardan biri de bahsettiğim bu davranış olabilir). Ayrıca, bu tür felaketler, gıda güvenliğini de tehdit eder, tıbbi hizmetlere erişimi kısıtlayabilir, bu da HIV ve CYBE riskini doğal olarak artırabilir. Bu bulgular, iklim değişikliğinin toplum sağlığı üzerindeki derin etkilerini göstermektedir. İklim değişikliği, sadece doğal çevre üzerinde değil, insan davranışları üzerinde de ölümcül etkileri olan karmaşık bir sorundur. Bu nedenle, liderlerin ve toplumun iklim değişikliğine karşı daha duyarlı ve önleyici adımlar atmaları büyük önem taşımaktadır. Ancak, tüm umutsuzluk içinde, bu durumun bir fırsat olduğunu da hatırlamak önemlidir. İklim değişikliğinin yarattığı tehlikeleri anlatmak için güçlü ve etkileyici hikayeler kullanmak insanların farkındalığını artırabilir ve eyleme geçmelerini sağlayabilir. İklim değişikliği ile mücadele etmek, sadece doğal çevreyi değil, aynı zamanda insan sağlığını korumak bakımından da hayati öneme sahiptir. Sonuç olarak, iklim değişikliği ve HIV arasındaki beklenmedik bağlantı, dünya genelindeki insan sağlığı için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Aşırı hava olaylarının ve kuraklık dönemlerinin HIV ve CYBE olgularının oranlarını artırdığı göz önüne alındığında, karar vericilerin acil önlem alması gerektiği açık. Bununla birlikte, iklim değişikliğinin yarattığı tehlikeleri anlamak ve farkındalığı artırmak için hepimizin sorumlulukları var. Çünkü ancak birlikte hareket edersek hem iklim değişikliğiyle mücadele edebilir hem de HIV ve diğer bulaşıcı hastalıklarla mücadeleyi güçlendirebiliriz. Gelecek nesiller için daha sağlıklı ve güvenli bir dünya yaratmak için şimdi harekete geçmenin tam zamanı. Yazıda detayları verilen araştırmaların her birine buradan erişilebilir. Tüm #hivbilgisi yazılarımız için tıklayın. HIV hakkında her şey sayfalarımız için tıklayın. www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı #hivhakkindahersey

  • Klinik Plus Dergisi, 4. Sayı yayında

    HIV Enfeksiyonu Derneği'nin "HIV enfeksiyonuna aktüel yaklaşım" sloganıyla hekimlere ve sağlık profesyonellerine yönelik olarak bilimsel, sanatsal ve güncel içeriklerle ''hem sağlığın tüm alanlarından uzmanlara HIV enfeksiyonuna yönelik güncel ve aktüel bilgileri ulaştırmak, hem de HIV’in üzerindeki negatif ve belirli bir toplum grubuna aitlik algısını yıkarak, HIV’i normalleştirmek'' hedefiyle hazırladığı ve Klinik Plus Dergisi'nin 4. sayısı yayında. Güvenilir #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı #kirmizikurdeleistanbul ilk 3 sayıda olduğu gibi 4. sayıya da #hivbilgisi içerikleri ile katkı sunuyor. www.kirmizikurdele.org Herkes için #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı #hivhakkindahersey Yayına hazırlayan: Kağan Çavuşoğlu, Aktivist Yayın tarihi: Nisan 7, 2023 (Türkiye’nin #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Alıntılarınızda www.kirmizikurdele.org'yi kaynak göstermenizi ve @redribbontr'yi etiketlemenizi rica ediyoruz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. Editörlüğünü HIV Enfeksiyonu Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Fehmi Tabak'ın yaptığı dergide, *Prof. Dr. Selçuk Kaya, Her dönemin en kırılgan grubu: Dinamik genç nüfus, *Uzm. Mt. Özgür Salur, Müziğin iyileştirici gücü: "Müzik terapi" , *Prof. Dr. Meliha Meriç Koç, Çözüm arayan bir sorun: Tedaviye erişemeyenler, *Uzman Diyetisyen Hilal Doğan Güney, HIV ve AIDS için antioksidan moleküller, vitaminler ve mineraller, başlıklı uzman görüşleri ile yer alırken, Aktivist Yağmur Şenoğuz, Yıkıntılar arasında HIV ile yaşamak, Aktivist Kağan Çavuşoğlu, "Kalbin direnişi" ve "Orkestra durmadan çaldı" (film tanıtımı) Aktivist Arda Karapınar, HIV ile ilişkili damgalama ve ayrımcılık hala büyük bir problem başlıklarında, doğrudan hekimler ve sağlık profesyonelleriyle konuşan #hivbilgisi yazılarına yer verdiler. Güvenilir #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı #kirmizikurdeleistanbul olarak, Türkiye'de bir ilk olan ve alandaki önemli bir eksikliği dolduran Klinik Plus dergisine #hivbilgisi içeriği sağlamaya gelecek sayılarda da devam edeceğiz. Klinik Plus Dergisinin 4.ve tüm sayılarını buraya ya da yukarıdaki görsele tıklayarak okuyabilirsiniz. www.kirmizikurdele.org #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı

  • Klinik Plus Dergisi, 2. Sayı yayında

    HIV Enfeksiyonu Derneği'nin "HIV enfeksiyonuna aktüel yaklaşım" sloganıyla hekimlere ve sağlık profesyonellerine yönelik olarak, bilimsel, sanatsal ve güncel içeriklerle ''hem sağlığın tüm alanlarından uzmanlara HIV enfeksiyonuna yönelik güncel ve aktüel bilgileri ulaştırmak, hem de HIV’in üzerindeki negatif ve belirli bir toplum grubuna aitlik algısını yıkarak, HIV’i normalleştirmek'' hedefiyle hazırladığı ve Klinik Plus Dergisi'nin 2. Sayısı yayında. Herkes için #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı #kirmizikurdeleistanbul ilk sayıda olduğu gibi 2. sayıya da #hivbilgisi içerikleri ile katkı sunuyor. Detaylar yazıda... www.kirmizikurdele.org #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı #hivhakkindahersey Yayına hazırlayan: Kağan Çavuşoğlu, Aktivist Yayın tarihi: Ekim 1, 2022 (Türkiye’nin #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Alıntılarınızda www.kirmizikurdele.org'yi kaynak göstermenizi ve @redribbontr'yi etiketlemenizi rica ediyoruz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. Editörlüğünü HIV Enfeksiyonu Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Fehmi Tabak'ın yaptığı, *Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Özlem Altuntaş Aydın'ın HIV ile Yaşlananlar Tsunamisi, *Öğr.Gör. Kln.Psk. Eda Yardımcı'nın Tanı Sonrası Dilemma: Partneri Bilgilendirme, *Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı, Uzm. Dr. Esra Zerdali'nin Ön Yargı V.2.0: Maymun Çiçeği, *Anadolu Üniversitesi Turizm Fakültesi, Gastronomi Mutfak Sanatları Bölümü, Öğr.Gör. Esra Zıvalı Bilgin'in Yaşlılık Dönemine Özel Beslenme başlıklarında uzman görüşleri paylaştığı ikinci sayıda, Gönüllümüz, Özel Hukuk ve Sağlık Hukuku Uzmanı, Avukat Fırat Can Güngör, Gereği Düşünüldü: Hekimin Tedaviyi Reddi, Gönüllümüz, Tedavi Aktivist, HIV Glasgow 2022 Bilim Kurulu Üyesi Arda Karapınar, Sıra dışı Bir Hekim: Muzaffer Fincancı, Gönüllümüz, Tedavi Aktivist, Terapist, Kağan Çavuşoğlu, AIDS2022’de Belirlenemeyen = Bulaştırmayan Rüzgarı, ve Dopdolu Bir Kasım başlıklarında, doğrudan hekimler ve sağlık profesyonelleriyle konuşan #hivbilgisi yazıları yazdılar. Güvenilir #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı #kirmizikurdeleistanbul olarak, Türkiye'de bir ilk olan ve alandaki önemli bir eksikliği dolduran Klinik Plus dergisine #hivbilgisi içeriği sağlamaya devam edeceğiz. Klinik Plus Dergisinin 2. Sayısını ve tüm sayılarını buraya ya da yukarıdaki görsele tıklayarak okuyabilirsiniz. www.kirmizikurdele.org #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı

  • HIV kesin tedavisi yolunda umut verici yeni bir gelişme; Cenevreli Hasta

    23-26 Temmuz tarihleri arasında Brisbane, Avustralya’da gerçekleşen #IAS2023 12. HIV Bilimleri Konferansı öncesinde bir basın toplantısı ile duyurulan "Cenevreli Hasta/Cenevre Hastası" olgusunda bir kök hücre naklini takiben HIV tedavisi ilaçları kullanmayı bırakan bir hastada, operasyonun üzerinden yirmi ay geçmiş olmasına rağmen HIV görülmedi. Detaylar #hivbilgisi yazımızda. Cenevre hastası İyi okumalar. www.kirmizikurdele.org Herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey Yayına hazırlayan: Arda Karapınar, Tedavi aktivisti, Topluluk yazarı, U=U Global Community Board Üyesi Yayın tarihi: Temmuz 20, 2023 Güvenilir #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler kaynak göstermek şartıyla herkesin paylaşımına açıktır. Paylaşımlarınızda web-sitemizi kaynak göstermenizi/mention/etiket vb. yapmanızı rica ediyoruz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. Araştırma belgelerine ve haberlere "Cenevreli Hasta/Cenevre Hastası" olarak geçen yeni bir olgu, HIV'den kesin olarak kurtulduğu söylenen kişi sayısının -şimdilik- altıya yükseldiğini müjdeliyor. Bu#hivbilgisi yazısında "Cenevreli Hasta" olgusu vesilesiyle diğer beş olguyu kısaca hatırlayıp, bu olgunun diğer olgulardan farkına bakacağız.. 23-26 Temmuz tarihleri arasında Brisbane, Avustralya’da gerçekleşen (ve yedi saat zaman farkına pek çok tüm oturumu takip ettiğim) #IAS2023 12. HIV Bilimleri Konferansı öncesinde bir basın toplantısı ile duyurulan "Cenevreli Hasta" olgusu bir kök hücre naklini takiben HIV tedavisi ilaçları kullanmayı bırakan bir hastada, operasyonun üzerinden yirmi ay geçmiş olmasına rağmen HIV görülmedi. Araştırma ekibinden Dr. Sáez‐Cirión “Hastada HIV enfeksiyonuna ilişkin tüm belirtiler nakil operasyonunu takip eden aylar içinde hızlıca ortadan kayboldu ve yirmi ay sonra şunu söyleyebiliyoruz; virüs tamamen kayboldu ve şu anda kadar geri gelmiş de değil. Bu kesin tedavi araştırmalarına dair heyecan verici bir gelişme” diyor. Diğer beş olgu neydi? Bundan önce Berlinli Hasta (2009), Londralı Hasta (2019), New Yorklu Hasta (2022), Umut Şehri Hastası (2022), Düsseldorflu Hasta (2023), isimleriyle anılan beş olgu daha görülmüştü. Tüm bu olguların temel mantığı hakkında kapsamlı fikir edinmek isterseniz, Londralı Hasta üzerinden genel bir anlatım yaptığım #hivbilgisi yazıma buraya tıklayarak erişebilirsiniz. Özete gereksinim duyanlar için izah edeyim; En önemli iki detay, bu olgularda kansere bağlı ilik nakli operasyonları söz konusu olması ve ilik bağışçılarından alınarak HIV pozitif kişilere -kanser sebebiyle- nakledilen iliklerin HIV’e doğal olarak dirençli olan CCR5 Delta 32 barındırması. Yani nakledilen ilikler bir şekilde HIV’e karşı doğal olarak dirençli. Bu bilgiye aşina olmayanlar ve doğal olarak heyecanlananlar için hemen ekleyeyim; Dünya genelinde mutasyona uğramış CCR5 Delta 32 mutasyonuna sahip insan sayısı oldukça az. İlik nakli operasyonları zaten bir hayli zorken, buna bir de CCR5 Delta 32 mutasyonu içeren ilikler bulmak ve bu iliklerin uyumlanmasını beklemek gibi zorluklar eklendiğinde işin zorluğu daha iyi anlaşılır. Cenevreli Hasta olgusunun diğer beş olgudan farkı ne? “Cenevreli Hasta” olgusunun diğer beş olgudan farkı ise nakledilen ilikte bu kez CCR5 Delta 32 mutasyonu olmaması. Yani bu nitelikte bir ilik bulunması diğer zor olasılığa göre daha az zor. Tabi bu yine de tüm HIV pozitiflere ilik nakli yapılabileceği anlamına gelen bir teselli değil. Bu olgunun umut verici olmasının temel sebebi CCR5 Delta 32 mutasyonuna sahip kök hücrelerin kullanılmasının uzun vadeli *HIV remisyonu elde etmek için ille de gerekli olmayabileceğini düşündürmesi. Eğer bu gerçekten böyleyse, acil nakil ihtiyacı olan HIV pozitif kanser hastaları için uygun donörlerin bulunması kolaylaşabilir. Ancak uzmanlar, bu tip kök hücrelerin kullanıldığı nakillerin geçmişte HIV'i ortadan kaldırmada başarısız olması nedeniyle sürekli izleme ve daha fazla test yapılması gerektiğinin altını ısrarla çiziyorlar. (*Remisyon en genel tanımıyla; kronik bir rahatsızlığın seyri sırasında duruma özgü belirtilerinin azaldığı ya da tamamen kaybolduğu ve hastalığın ilerlemediği bir dönemin adıdır. HIV remisyonu hakkında daha fazla #hivbilgisi için buraya tıklayın.) Günümüzde HIV’i baskılamada kullanılan ilaçlar (ART) HIV’in vücutta kendini kopyalamasını başarıyla durdurabiliyor olsalar da, virüs genetik planlarını (provirüs olarak bilinir) konak hücrelere eklemeye devam eder ve yok edilmesi son derece zor olan gizli bir viral rezervuar oluşturur. Virüsün bugüne kadar ki tüm kesin tedavi çalışmalarının kazanan tarafı olmasının en temel sebebi bu. İlik nakli operasyonları HIV’in kesin tedavisi (şifası) için bir yöntem olabilir mi? Bu soruya herkesin anlayabileceği dille yazılmış bir cevaba şuradan erişebilirsiniz. Devam eden HIV kesin tedavisi araştırmaları Araştırmacılar, diğer girişimler başarısız olurken neden bu hastaların kök hücre naklinden sonra iyileştiğini öğrenmek için yıllardır çalışıyorlar. Şimdiye kadar pek çok uzman, CCR5 Delta 32 mutasyonuna sahip bir donörden alınan kök hücrelerin kullanılmasının çok önemli olduğunu varsayıyordu. Bu yeni olgu virüsün 20 ay gibi uzun bir süre boyunca geri gelmememiş olmaması bakımından ezberleri bozdu. Doktorlar buna sebep olmuş olabilecek yaşam biçimi, başka hastalıklarla bağlı ilaçların kullanmı gibi tüm faktörleri araştırıyorlar. HIV’in kesin tedavisini araştırma yolunda başarılı ya da başarısız olan tüm olgular tam da bu yüzden değerli. Cenevreli Hasta olgusu üzerinden genel bir değerlendirme Kesin HIV tedavisi elbette üzerinde çalışılması gereken ve herkesi çok mutlu edecek bir şey. Bunu herkes istiyor. Ama en az kesin tedavi bulunması isteği kadar güçlü iki isteğimiz daha olmalı: HIV ile yaşayan herkesin ilaç tedavisine erişimini sağlamak ve yeni HIV bulaşlarını tamamen durdurmak. Bu hepimizin sorumluğu ve görevi. Çünkü HIV sadece hükümetleri ilgilendiren değil hepimizi ilgilendiren ve bir şeyler yapabileceğimiz bir konu. HIV hakkında konuşmaktan çekinmemek, onu ahlak eksikliği ya da ceza olarak görenlere karşı doğru #hivbilgisi ile sakin ama net ve açıklayıcı konuşmak, HIV’e dair pozitif mesajlar içeren sosyal medya içeriklerini kendi hesaplarımızda da paylaşmak, düzenli olarak HIV testi yaptırmak ve bunu yakın çevremizde de önermek, cesaretlendirmek, işyeri ya da okulda bilginin yayılmasını sağlayacak basit etkinlikler düzenlemek yapabileceklerinizden sadece birkaçı. HIV alanındaki tüm gelişmeleri yakından takip eden zaman zaman yazıya döken bir aktivist ve yazar olarak dünya HIV gündemini yakından takip etmeye, gelişmeleri paylaşmaya ilgileri ile paylaşmaya devam edeceğim. www.kirmizikurdele.org Herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey

  • "Londralı Hasta" HIV kesin tedavisi yolunda iliklerimize kadar umutlanmaya değer mi?

    Yayına hazırlayan: Arda Karapınar, Tedavi aktivisti, Topluluk yazarı, U=U Global Community Board Üyesi Yayın tarihi: Mart, 2019 Güvenilir #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler kaynak göstermek şartıyla herkesin paylaşımına açıktır. Paylaşımlarınızda web-sitemizi kaynak göstermenizi/mention/etiket vb. yapmanızı rica ediyoruz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. 1980’lerin başında, dünyaya duyurulduğu günden beri HIV ve AIDS hakkında üç şey, azalmak şöyle dursun yıldan yıla artmaya devam etti: Kesin tedavi (şifa) araştırmalarının sayısı, bu konu hakkında yapılan haberlerin sayısı ve dünya çapında milyonlarca insanın kesin tedavi (şifa) umudu. Seattle’da duyurulan ‘Londra Hastası’ çalışması kesin tedavi hakkında mı? Geçtiğimiz günlerde bu üç popüler başlığı da kapsayan çok önemli bir duyuru yapıldı. HIV ve AIDS’i de kapsayan önemli konferanslardan olan ve bu yıl Seattle’de gerçekleşen *CROI’den gelen haber, 40 yıla yaklaşan HIV ve AIDS tarihinde 2. kez kesin tedavi vakasından bahsediyordu. Çoğu zaman kullandıkları ayrımcı ve yanlışlarla dolu dil yüzünden HIV’in hala gulyabani olmasını sağlayan ana akım medya ise, konuya atlamakta gecikmedi ve bir kutlama havasında ‘AIDS’e kesin çare bulundu’ gibi abartılı, gereğinden fazla umut veren başlıklarla duyurdu. *Retovirusler ve Fırsatçı Enfeksiyonlar Konferansı Hal böyle olunca hem kişisel e-posta ve sosyal medya hesaplarım, hem de Kırmızı Kurdele İstanbul’un online HIV Danışmanlığı servisi üzerinden, sayısı 2 günde 300’ü aşan e-posta/mesaj aldık. Haber linkleri, videolar, sevinçler, şüpheler, hatta ‘çalışma ekibinden bir doktorun telefon numarası’ gibi istekler içeren tüm mesajları tek bir cümleye indirgemek mümkün: Bu sefer çare bulunmuş muydu? Kırmızı Kurdele İstanbul neden kanıt temelli aktivizmde ısrar ediyor? Bu önemli konuya ve sorulara gelmeden önce, konuyla ilgili olduğunu düşündüğüm için paylaşmak istediğim kişisel şeyler var. Açıkça söylemek isterim ki bu ilgi ve Türkiye’de konuya ilgi duyan pek çok insanın, özellikle bilimsel gelişmeler ve konferanslardan haberler söz konusu olduğunda ‘onlar bilirler’ düşüncesiyle Kırmızı Kurdele İstanbul’a ve bana ulaşmaları mutluluk verici. Çünkü 11 yıl önce Pozitif Yaşam Derneği’nde başladığım günden bu yana kesintisiz sürdürdüğüm ve son 3 yıldır da Kırmızı Kurdele İstanbul ile devam eden HIV aktivizmi çabamın en çok önemsediğim boyutu bilimsel gelişmeler, araştırmalar ve bunların yoğun bir akış halinde paylaşıldığı üst düzey konferanslar, yani bilimsel kanıt! HIV bilimi, kişisel olarak çok ciddiye aldığım ve gerçekten sıkı çalıştığım bir alan. Bu bağlamda zaman ve kaynak denkleminin izin verdiği ölçüde tüm konferanslara gitmeye çalışıyorum yıllardır. Fakat maalesef bu sene hem Kırmızı Kurdele İstanbul’un devam eden ve hazırlanan projeleri hem de maddi olanaksızlıklar (ekonomik durum, kur yüksekliği vb.) sebebiyle CROI’de değildim. Amerika’da gerçekleşen ve en az bir hafta kalmanızı gerektiren bir konferansa gitmek için gereken minimum bütçe, hele de içinde bulunduğumuz ekonomik koşullarda oldukça yüksek. Burs olanakları ise, iyi tanınan bir aktivist olsanız bile kısıtlı. Çünkü bursların dağıtımında ülkenizin politik durumu, bilimsel seviyesi, Dünya HIV bilimine katkısı vb. gibi pek çok şey göz önünde bulunduruluyor. Tam da bu noktada ‘coğrafyan kaderindir’ diyen İbn-i Haldun’u bir kez daha rahmetle anmak hepimize iyi gelebilir. Evet, yukarıda da bahsettiğim sebeplerden ötürü CROI’de değildim ancak konferansı takip etmenin tek yolu orada olmak değil. Ne mutlu ki internet çağındayız ve takip etmek zor, erişilebilecek bilgi biraz kısıtlı olsa da konferansı online takip etmek mümkün. Ayrıca konferansta bulunan pek çok arkadaşımla sürekli iletişimde kalarak bilgi akışını kaçırmamaya çalıştım. Tabi bunun için konferans günleri boyunca zamanı, İstanbul’dan 11 saat geride olan Seattle’a göre ayarlamak ve oradaymış gibi yatıp kalkmak gerekti ama bunu pek sorun etmedim. Sıkı çalışıyorum diyorsanız hakkını da vermek gerekir. Ben öyle yapmaya çalışıyorum. Çünkü Kırmızı Kurdele İstanbul için anahtar kavramlardan birisi kanıt temelli aktivizm. HIV ve AIDS’in en çok asparagas uydurulan konulardan olması, söylediğimiz her şeyin bilimsel kanıta dayalı olmasını tercih olmaktan çıkarıp, zorunlu kılıyor. Peki eldeki tedavi kötü mü ki şifa çalışmalarını daha çok önemsiyor ve daha çok okuyoruz? “Londralı Hasta’’ya ve ana soruya döneceğim ama dönmeden önce soruyla ilgili iki konudan daha bahsetmeyi gerekli görüyorum; o da mevcut HIV ilaç tedavisi seçenekleri ve sunduğu imkanlar... Konferansın ilk günü, açılış konuşmasını da yapan olan ve düzenli #hivbilgisi yayınlarımızdan aşina olduğunuz kahramanımız Dr. Fauci’nin HIV.gov'daki canlı video söyleşisini izliyordum. Geçtiğimiz yaz Amsterdam AIDS2018’de, Türkiye’nin HIV aktivizmi tarihinde bir ilk olarak aynı panelde konuşmacı olma şerefine de eriştiğim, HIV bilimi tarihinin tartışmasız en önemli isimlerinden olan Dr. Fauci’nin 15 dk.lık söyleşisi dolu doluydu. Dr. Fauci, şu anda elimizde olan (ve ne mutlu ki Türkiye’de kolaylıkla erişilebilen) ilaç tedavisini ve onun sunduğu yaşam süresi, kalitesi ve bulaş engelleme (Bkz. Belirleneyemen = Bulaştırmayan) gibi olanakları phenomenal – olağanüstü olarak tanımlarken, bir yakın gelecek zamanın tedavi yaklaşımı *depo ilaç çalışmalarının da çok iyi gittiğini söylüyor. (*Tedavinin her gün tablet almak yerine, 2 haftada 1, ayda 1 vb. sürelerde yapılacak tek bir iğne ile devam etmesi) -Depo ilaçlarla ilgili iki çalışmanın ilk sonuçlarını CROI 2019 konferansında bulunan bir aktivist arkadaşımın görüntülü WhatsApp araması ile izledim. Aldığım notları kapsayan #hivbilgisi yazısına aşağıdaki görsele tıklayarak ulaşabilirsiniz- Yani basit bir dille tekrarlarsam; Dr. Fauci henüz şifa (kesin tedavi) yoksa da, eldeki ilaç tedavisinin çok çok iyi olduğunu, bu tedavinin sunduğu olanakların alelade şeyler olmadığını bir kez daha tekrarlıyor. Peki tarihte, vücudundaki HIV tamamen yok edilen ilk insan olan ‘Berlin Hastası’ Timothy ne diyor? “Londralı Hasta’’ya gelmeden önce bahsetmek gereken diğer ve esas önemli konu ise tarihteki ilk HIV kesin tedavisi örneği olan, bilinen adıyla ‘Berlin Hastası’’ ya da Timothy Ray Brown. Tam da bu noktada, geçtiğimiz günlerde 12. şifa yıldönümünü kutlayan ve kendisiyle önümüzdeki haftalarda yayınlamak üzere uzun bir söyleşi yaptığım dostum Timothy’den bahsetmek şart. Çünkü Berlin ve Londra vakalarının süreçleri benzerlikler içeriyor ve bu benzerlikler, farklar ve iki olay arasındaki ilişkiyi doğru anlamak bizi, akılları kurcalayan “acaba bu sefer çare bulundu mu?” sorusunun cevabına götürebilir. 2003 yılında HIV tanısı alan Timothy sonraki yıllarda ise lenf kanseri olduğunu öğreniyor ve 2006 yılında iki ayrı ilik nakli operasyonuyla beraber, kanserli hücreleri yok etmek için iki tur kemoterapi ve yoğun bir radyoterapi süreci geçiriyor. İşte ne oluyorsa bu operasyonlardan sonra oluyor ve Timothy’nin vücudundaki HIV kayboluyor! Şimdi biraz detaya girip HIV’in hücreye girişini ve yaşam döngüsünü iyi anlamak gerekecek; çünkü hem Berlin, hem de Londra vakalarını anlamak için buna ihtiyaç duyacağız! Bu konu hakkında detaylı bilgiyi HIV yaşam döngüsü başlıklı #hivbilgisi yazımızda ve grafiklerde bulabilirsiniz (Bkz.1 Adım: Bağlanma) HIV vücuda girdikten sonra kendine kalıcı bir yer bulmak için, CD4 adıyla bilinen akyuvarlardaki, bir çeşit kapı olarak tanımlayabileceğimiz CCR5 reseptörlerine tutunuyor ve bu reseptörler aracılığıyla (konak) hücreye yerleşerek çoğalıyor. Yani asıl amacı vücuda giren zararlıları etkisiz hale getirmek olan CD4 hücrelerine sızarak, onları önce etkisiz, sonra zararlı hale getiriyor. Bir tür kaleyi içten fethetmek yani... Olağan süreç bu şekilde işliyor. Fakat bazı olağandışı şeyler de mümkün. Mesela bazı insanların CCR5 reseptörlerinin HIV’e doğal olarak dirençli olması gibi. Yani kapıdaki güvenlik ekibi kendisine güler yüzle ‘bir arkadaşa bakıp çıkacaktım’ diyen HIV’i hemen tanıyıp, ‘giremezsin’ diyorlar. HIV hakkındaki bu önemli bilgiye aşina olmayanlar ve doğal olarak heyecanlananlar için hemen ekleyeyim; Dünya genelinde mutasyona uğramış CCR5 sahibi insan sayısı oldukça az! Bu kafa karıştırıcı bilgiyi vermek zorundaydım çünkü hem Berlin, hem Londra vakalarının iki temel belirleyici noktası var; -Birincisi her iki kişinin de kanser olması, -İkincisi ise her ikisine de ilik bağışlayan kişilerin mutasyona uğramış CCR5 sahibi olması. Yukarıda bahsettiğim gibi kendisiyle tüm nakil süreci ve ‘kazara’ HIV kesin tedavisi sonrasında kendini HIV çalışmalarına adadığı 12 yıla dair uzun bir söyleşi yaptığım dostum Timothy, ‘’Londra Hastası’’ için ise şunları söyledi; ‘’Heyecanlıyım! Aslında olaydan bir süredir haberdardım ama konuşamazdım. Şu anda ortaya çıkmak isteyeceğini de sanmıyorum çünkü hem zorlu bir süreçten geçiyor hem de henüz her şey kesin değil. Ama kendisine destek olmak için elimden geleni yapacağım. Heyecanımın bir diğer sebebi ise harika HIV bilimi insanlarının, HIV’in şifasının bulunabileceğini bir kez daha kanıtlaması oldu. Bu olay bize gösterdi ki bu gerçekten mümkün. O günü görmek için sabırsızlanıyorum’’. Geçirdiği zorlu süreç ve kesin tedavi araştırmalarında kullanılmak üzere bedenini ‘yaşarken’ bilime bağışlayarak, muhtemelen üzerinde en çok bilimsel çalışma yapılmış insan olan Timothy’nin, bunca şeyden sonra hala bu kadar umutlu ve adanmış olması karşısında duyduğum hayranlığı gizleyemiyor ve sizlerin huzurunda bir kez daha minnet ve şükranlarımı iletiyorum. Peki ilik nakli HIV’in kesin tedavisi için kesin bir yöntem olabilir mi? Bu soruya verebilecek en kısa cevap şu olurdu: Olmaz öyle saçma şey! Fakat bunun teorik açıdan mümkün olmadığını da söyleyemem. Çünkü elimizde en azından iki örnek ve kanıt var. Ama elimizde başka şeylere dair güçlü kanıtlar da var: *İlik nakli operasyonun çok zor, çok zahmetli ve riskli olduğuna, *Doğru iliği bulmanın neredeyse imkânsız olduğuna, *Doğru iliği bulsanız bile vücudunuza uyum gösterme ihtimalinin çok düşük olduğuna, *İlik naklinin sadece kan kanseri olmuş kişiler için bir seçenek olduğuna dair kanıtlar vs. Yani ilik nakli HIV’in kesin tedavisi için bir seçenek olamaz. Benim yorumumu ikna edici ya da yeteri kadar bilimsel bulmayanlar için Londra Queen Mary Üniversitesi’nden, dünyaca tanınmış viral patoloji profesörü Aine McKnight’ın açıklamasından kısa bir alıntı yapayım; "Bu tedavi yaklaşımının tüm HIV pozitif bireyler için tedavi önerisi olması mümkün değil!" Tedavi konusunda yanlış yere odaklanıyor olabilir miyiz? Bilimin HIV konusunda aldığı mesafe ve tüm gelişmeler gerçekten muazzam. Bunun bir sonucu olarak AIDS ve HIV’i, tarihte ölümcül bir hastalığın kronik taşıyıcılık seviyesine en kısa sürede indirildiği başarı örneği olarak tanımlayabiliyoruz. Sadece ömür uzatmaya yarayan ilk ilaçların 1986, HIV’i kronik bir taşıyıcılık seviyesine indirgeyen ART’nin 1996’da kullanılmaya başladığını hatırlarsak, bu başarıyı takdir etmek kolaylaşır. 1996’dan sonrasının gelişmeleri ise uzun süre hayal dahi edilemeyen sonuçlar. O günlerde avuç avuç yutulan ve oldukça yüksek yan etkilere sebep olan ilaçlardan, bugün günde sadece bir tabletle sürdürülen tedaviye ulaşan bir yol. Üstelik bu standart ve kolay erişilebilir tedavi, HIV pozitif bireylerin uzun ve kaliteli bir ömür sürmelerini, HIV bulaştırma korkusu olmadan ebeveyn olabilmelerini, hatta *kondomsuz ilişkilerde dahi virüs bulaştırma endişesi taşımamalarını yani kendilerini bir tehlike, bir risk, bir sorun olarak görmemelerini sağlıyor. Yani sadece sağlık değil, psikolojik ve sosyal açıdan kazanımları da oldukça yüksek. *Detaylı bilgi için www.kirmizikurdele.org/besittirb Bu da şu anlama gelir: eğer bizler dünyanın herhangi bir yerinde yaşayan tüm HIV pozitifleri ilaç tedavisi ile buluşturmayı ve sürekliliği başarabilirsek, yeni HIV bulaşıları oluşumunu tamamen engellemiş oluyoruz. Bu da AIDS’in ve HIV’in sonu demek. Fakat UNAIDS’in 2018 verilerine göre dünya genelinde düzenli tıbbi bakım ve HIV ilaç tedavisine erişebilme oranı sadece %60 dolaylarında. Yani an itibarıyla HIV ile yaşayan insanların neredeyse yarısı, onlara sağlıklı bir ömür sunacak, AIDS ve HIV durduracak bu tedaviden yoksun. Kırmızı Kurdele İstanbul’un partner kuruluşlarından, saygın HIV bilgisi sağlayıcısı NAM-AIDSmap’in yöneticisi arkadaşım Matthew Hodson da aynı önemli noktaya odaklanmayı tercih ediyor: ‘’Bilim insanları HIV'i etkili bir şekilde tedavi etmek için gerekli tıbbi araçlara sahip olduğumuzu duyurduktan 20 yıl sonra bile dünya çapında HIV ile yaşayan insanların yaklaşık yüzde 40'ı bu hayat kurtarıcı tedaviye erişemiyor. Üstelik sahip olduğumuz bu tedavi, HIV pozitif bireylerin herkesle aynı yaşam beklentisine sahip olabilirler demek. Ve bu mevcut popülasyonu tedavi etmeyi başarırsak, yeni enfeksiyonları da durdurabileceğimiz anlamına gelir. ‘Londra Hastası’ çalışması zaman içinde uygulaması kolay, risksiz ve HIV’i vücuttan tamamen atan ya da ilaç kullanmayı gerektirmeden sürekli baskılama başarısı yüksek tedavilerin gelişmesine yol açabilir. Bunun çok yakın zamanda gerçekleşmesini umuyorum. Fakat asıl odaklanmamız gereken şeyin, yirmi yıl sonra bile herkese ilaç tedavisi sunmayı başaramadığımız gerçeği olduğunu hatırlarsak, HIV'in kesin tedavisini bulmanın eşiğinde olduğumuzu düşünmek pek de akıllıca olmaz’’. Kesin tedaviyi ararken, neleri unutuyoruz? Dr. Ravindra Gundra’nın Londra Hastası çalışmasını sunduğu oturumun tamamını izledim. Ve bence bütün bu yaygarayı boşa çıkaran asıl önemli detay şuydu: Dr. Gundra sunumunda  'cure' (kesin tedavi – şifa) kelimesini hiç kullanmadı! Çünkü çalışma devam ediyor ve açıklanan şey kesin sonuç değil! Bence 2019’un Londra Hastası olayı, on iki yıl önceki Berlin Hastası olayından daha önemli değil. Daha net olmak gerekirse, pek önemli de değil. Üstelik aralarında bazı farklar ve Berlin’den alınacak çok büyük bir ders var. En belirgin fark şu: Timothy şifa bulduğunda, HIV ilaç tedavisi yüksek yan etkili ve daha pahalıydı. İlaç seçenekleri azdı, PrEP yoktu, B eşittir B yoktu. Daha az seçenek, daha çok sıkıntı vardı ve HIV’in tamamen tedavi edilebileceği fikri sadece varsayımdı. Yani Berlin olayı, başka bir tedavinin beklenmeyen bir sonucu olarak tarihi ve kazara da olsa devrimsel! ‘Londra Hastası’ ise kendisine uzun ve kaliteli bir ömür sunan, virüsü başkalarına bulaştırmayacağına bilimsel olarak ikna olduğu bir tedavi çağının insanı. Üstelik virüsün yok edildiği bir kaç laboratuvar çalışmasından, yani tedavinin teorik olarak mümkün olduğundan da haberdar. Ve ne şanslı ki önünde Timothy gibi bir örnek var. Muhtemelen Berlin’den alınması gereken dersi de almış olmalı ki kimliğini şimdilik gizli tutmayı tercih ediyor. Yukarıda da değinmeye çalıştım; Timothy tarihin ilk kesin HIV tedavisi örneği olmayı şanstan çok sorumluluk olarak gördü ve kendini bilime bağışladı. Türkiye’de kadavradan organ bağışı oranının sadece yüzde 25 olduğunu hatırlatırsam, bedenini yaşarken bağışlamayı daha iyi değerlendirebilirsiniz. Onun on iki yıl boyunca geçirdiği operasyonlar ve katıldığı bilimsel çalışmaların HIV araştırmalarına ve genel bilime yararları tartışılamayacak kadar çok. En basit örneği; eğer onun gönüllüğü olmasaydı, bugün Londralı Hastadan bahsetmek mümkün olmayacaktı. Ama bu on iki yılın, Timothy’nin yaşam kalitesine ve hayatına etkileri için aynı olumlu şeyleri söylemek zor. Kalıcı fiziksel hasarlar şöyle dursun, hayatının sadece ve sürekli olarak HIV’den, HIV konuşmaktan, HIV dinlemekten, HIV okumaktan ibaret olması bile bize bir şeyler söylüyor olmalı. Konuyu toparlarsam; kesin HIV tedavisi elbette üzerinde çalışılması gereken ve herkesi çok mutlu edecek bir şey. Bunu herkes istiyor. Ama en az kesin tedavi bulunması isteği kadar güçlü iki isteğimiz daha olmalı: HIV ile yaşayan herkesin ilaç tedavisine erişimini sağlamak ve yeni HIV bulaşlarını tamamen durdurmak. Bu hepimizin sorumluğu ve görevi! Bunu nerede söylersem söyleyeyim, mutlaka ‘ama biz birey olarak ne yapabiliriz ki; bunlar hükümetlerin yapabileceği şeyler’ diyen birileri mutlaka çıkar. Bu düşünceye katılanların ellerini kaldırmalarını rica ettiğimde ise ortamdakilerin en az yarısının elleri havada olur. Bu uzun yazıyı yukarıdaki cümleye verdiğim cevapla bitireyim; Önermeniz haklı ama eksik. Bu sadece hükümetleri ilgilendiren bir sorun değil, hepimizi ilgilendiren ve bir şeyler yapabileceğimiz bir sorun. HIV hakkında konuşmaktan çekinmemek, onu ahlak eksikliği olarak ya da ceza olarak görenlere karşı sakin ama net ve açıklayıcı konuşmak, HIV’e dair pozitif mesajlar içeren sosyal medya içeriklerini kendi hesaplarımızda da paylaşmak, düzenli olarak HIV testi yaptırmak ve bunu yakın çevremizde de önermek, cesaretlendirmek, işyeri ya da okulda bilginin yayılmasını sağlayacak basit etkinlikler düzenlemek bunlardan sadece birkaçı. Şimdi de son bir yılda yukarıda saydığım şeylerden en az ikisini yapanların ellerini kaldırmalarını rica edebilir miyim? www.kirmizikurdele.org #hivhakkindahersey Herkes için #hivbilgisi

  • Sıfır HIV Damgalaması Günü

    HIV bilimi alanındaki tüm pozitif gelişmelere rağmen HIV sebepli damgalama ve ayrımcılık devam ediyor. Bu damgalama ve ayrımcılıklara dikkat çekmek için seçilen 21 Temmuz Sıfır HIV Damgalaması (#ZeroHIVStigmaDay) Gününe dair kısa bir #hivbilgisi yazısı yazarak bu senenin mesajını sizlerle paylaşmak istedik. İyi okumalar. www.kirmizikurdele.org #hivhakkindahersey Yayına hazırlayan: Kırmızı Kurdele İstanbul Gönüllüsü S. Yayın tarihi: Temmuz 20, 2023 (Türkiye’nin #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Alıntılarınızda www.kirmizikurdele.org'yi kaynak göstermenizi ve @redribbontr'yi etiketlemenizi rica ediyoruz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. 21 Temmuz Sıfır HIV Damgalaması Günü, HIV yayılımı ve buna bağlı eşitsizlikleri pekiştiren ve güçlendiren HIV damgalamasına karşı farkındalık yaratmak ve birlikte aksiyon almak için bireyleri toplulukları, ilgili kuruluşları ve tüm ülkeleri bir araya getiren bir harekete öncülük eden değerli bir gün. Dünya AIDS Günü gibi günler genel olarak HIV konusunda gerekli farkındalığı sağlarken, HIV yayılımının durdurulması ve tedavi hizmetlerindeki tüm pozitif bilimsel ilerlemelere rağmen devam eden damgalama ve ayrımcılığın etkisine meydan okumak için özel olarak küresel bir farkındalık günü hiç olmamıştı. Bu noktada HIV damgalamasına özel bir güne ve HIV damgalamasının sonlandırılmasına neden ihtiyaç var diye sorulabilir. Aslında bu soruya sayısız cevap verilebilir ancak verilecek ilk cevap şu olabilir; Eğe insanlar HIV sebepli damgalanma ve ayrımcılık yaşamaktan korkarlarsa, bu onları HIV testi yaptırmaktan vazgeçirebilir. Bu da HIV'in yayılımındaki ve sıfır yeni olgu hedefine ulaşamamaktaki en temel sorun olarak karşımıza çıkar. Oysa 1 Aralık 2022 Dünya AIDS Günü için yazdığımız *bildiride de söylediğimiz gibi; "insanların ayıplanma ve dışlanma korkusu olmadan HIV hakkında konuşabildikleri bir dünya inşa etmek, hepimizin ortak sorumluluğudur." 21 Temmuz'da ayrıca, HIV statüsünü kamuoyu ile paylaşan ilk Siyah Güney Afrikalı kadın olan Prudence Mabele de anılıyor. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 75. Yıldönümüne denk gelen bu seneki Sıfır HIV Damgalaması Gününün teması; "Önce İnsan". Kırmızı Kurdele İstanbul olarak Fast Track Cities/Hızlı Erişim Şehirler vizyonumuz kapsamında birlikte çalıştığımız partner kuruluşumuz olan IAPAC (Uluslararası AIDS Bakımı Sağlayıcıları Derneği) tarafından başlatılan bu önemli girişimi destekliyor ve HIV sebepli damgalama ve ayrımcılığın sonlanarak dünyanın her yerindeki ve ülkemizdeki tüm insanların virüs, hastalık ya da risk olarak değil "önce insan" olarak görüldükleri bir ortak gelecek için, elimizden geleni yapmaya devam ediyoruz. #hivbilgisi blog yazılarımız için tıklayın #hivhakkindahersey sayfalarımız için tıklayın Kırmızı Kurdele İstanbul'u Instagram'da takip etmek için tıklayın www.kirmizikurdele.org #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı #hivhakkindahersey

  • HIV hakkında herkesin bilmesi gereken beş #hivbilgisi

    HIV hakkında herkesin bilmesi gereken beş #hivbilgisi başlıklı bu yazımızda, HIV hakkında mantıklı ve gerçekçi bir toplumsal tartışma yapılabilmesi için herkesçe bilinmesi gereken beş şeyi, yani #hivindogrusu’nu paylaşıyoruz. Yayına hazırlayan: Arda Karapınar, (Tedavi aktivisti, Topluluk yazarı) Yayın tarihi: Temmuz, 2021 (Türkiye’nin #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Alıntılarınızda www.kirmizikurdele.org'yi kaynak göstermenizi ve @redribbontr'yi etiketlemenizi rica ediyoruz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. İnsanlığın hayatına resmen girdiği ilk günden bu yana bitmeyen yoğun bir dedikodu, ön yargı ve damgalama kaynağı olan HIV'e dair en ciddi problemlerden biri de safsatalar ve bilimsel kanıtların zıttı yönünde yaygınlaşan yanlış bilgiler. Günümüzde tamamen kontrol altına alınabilinmiş ve bulaştırıcılığı tamamen durdurulabilinmiş olsa da dedikodusu bitmeyen bir konu olan HIV hakkında yanlış bilgilerden en yaygın olan 10 tanesini bir başka #hivbilgisi yazısı için seçmiş ve doğrularını HIV/AIDS ile ilgili 10 mit başlığıyla şurada anlatmıştık. HIV hakkında beş şey başlıklı bu #hivbilgisi yazımızda ise, HIV hakkında mantıklı ve gerçekçi bir toplumsal tartışma yapılabilmesi için herkesçe bilinmesi gereken şeyleri, yani #hivindogrusu’nu paylaşıyoruz. (Yazıda bahsedilen konulardan herhangi biri hakkında daha detaylı bilgi almak isterseniz HIV hakkında her şey sayfalarımızı ziyaret edebilirsiniz.) 1) HIV ilaç tedavisi vücuttaki virüsü tamamen kontrol altına alır ve B (belirlenemeyen) seviyeye baskılayarak –kondomsuz ilişkilerde bile- bulaştırılmasını engeller. Son yıllarda artan bir hızla devam eden çalışmalar ve Belirlenemeyen eşittir Bulaştırmayan gibi HIV’i tamamen baskı altına alan ve HIV taşıyıcısı bireylere de hiç kimseye virüs bulaştırma kaygısı olmadan HIV taşımayan bireylerle aynı şartlarda, sağlıklı ve uzun bir ömür imkânı sunan ilaç seçenekleri var. Tüm bu ilaçlar sayesinde virüsü kimseye bulaştırmadan sağlıklı ve uzun bir ömür sürdürmek, çalışmak, HIV taşımayan çocuk sahibi olmak mümkün. Ve ne mutlu ki ülkemizde bu HIV tedavisi ilaçları tamamen ücretsiz ve erişilebilir durumda. --Belirlenemeyen eşittir Bulaştırmayan nedir?-- 2) HIV gündelik temaslarla, sosyal ilişkilerle bulaşmaz. Endişelemeye gerek yok. HIV dokunmak, sarılmak, öpüşmek, tabak çanak paylaşmak gibi gündelik temaslar ve sosyal ilişkilerle bulaşmaz. HIV’in bulaşabilmesi kondomsuz cinsel (anal ya da vajinal) ilişki, enjektör-iğne paylaşımı, gerekli önlemler alınmadığı takdirde doğum esnasında anneden bebeğe ve/veya da bebeğe emzirme ile söz konusu olabilir. Fakat HIV taşıyan kişinin bunun farkında olması ve HIV’i baskılayan ilaç tedavisi sürdüyor olması durumunda bu senaryolara ilişkin bulaş oranları oldukça azalmaktadır. Yani yeni bulaşlar genellikle HIV taşıdıklarını bilmeyen yani düzenli test yaptırmayan insanlar kaynaklı olur. Bu yüzden tüm güvenilir rehberler her yıl en az bir kez test yaptırılmasını önermektedir. --HIV bulaş yolları-- 3) HIV herkesi etkileyebilir HIV resmi olarak 40 yıldır hayatımızda ve bu süre içinde dünyanın her yerinden pek çok insanı etkiledi. Buna rağmen bazı insanlar HIV’in sadece belli gruplarda görülen bir hastalık olduğunu, dolayısıyla kendi sorunları olmadığını düşünme eğilimindeler. Oysa küresel veriler gösteriyor ki HIV bazı bölgelerde/ülkelerde yetişkin heteroseksüel kadınları, bazılarında genç kadınları/çocukları, bazılarında yetişkin heteroseksüel erkekleri, bazılarında ise yetişkin eşcinsel bireyleri daha çok etkiliyor. Görülme sıklığını değiştiren ana etkenler ise yerel farklılıklar ya da yerel davranış alışkanlıkları. Yani HIV dil, din, milliyet, cinsiyet vb. ayırt etmeden tüm insanları etkileyebilir ve HIV’in sadece belli grupların sorunu, sadece belli gruplar için tehdit olduğu bilgisi yanlıştır. Bu yanlış bilgi sadece damgalama ve ötekileştirmeye sebep olduğu için değil, aynı zamanda HIV konusunda tedbirli davranmama eğilimini beslediği için de tehlikelidir. --HIV hakkında her şey sayfalarımız için tıklayın-- 4) HIV pozitif bireyler tamamen sağlıklı ve uzun bir ömür sürebilirler. Henüz HIV’i vücuttan tamamen atmayı, yani vücudu HIV’den tamamen arındırmayı sağlayan kesin bir tedavinin olmadığı doğru. Ancak günümüzdeki etkin HIV ilaç tedavisi sayesinde vücuttaki HIV tamamen kontrol altına altına alınabilir, HIV baskılanabilir, vücuttaki HIV B (belirlenemeyen) seviyeye indirilir ve vücutlarındaki HIV Belirlenemeyen (B) seviyede olan bireyler, kondomsuz cinsel ilişkilerde bile HIV bulaştırmazlar. Bu da, HIV pozitif bireylerin virüsü kimseye bulaştırma kaygısı taşımadan yaşayabilmelerine, çalışabilmelerine, evlenebilmelerine, seyahat edebilmelerine, HIV taşımayan çocuk sahibi olabilmelerine yani sosyal ve hukuksal olarak herkesle eşit şartlarda yaşayabilmelerine olanak tanır. Bu bilimsel gerçekler ışığında HIV ile yaşayan bireyleri, üstelik sadece bir virüs taşıdıkları için damgalamak, ötekileştirmek, suçlamak, aşağılamak son derece akıl ve çağ dışı ve vicdansızca bir davranıştır. --HIV tedavisi-- --Sıkça sorulan HIV soruları ve cevapları için tıklayın-- 5) HIV’den korunmak kolaydır ve HIV’den korunmanın birçok farklı yolu vardır. HIV çok kolay bulaşabilen bir virüs olmadığı gibi bulaş risklerini minimum düzeye indirecek oldukça etkili araçlar vardır. *Her zaman kondom bulundurup tüm cinsel ilişkilerinizde düzenli olarak kondom kullanarak ve bu konuda partnerlerinizi de teşvik ederek, *Yılda en az bir kez düzenli HIV testi yaptırarak ve bu konuda partnerlerinizi de teşvik ederek HIV taşıyıp taşımadığınızdan emin olarak, *Gerekli durumlarda temas öncesi (PrEP/TÖP) ya da temas sonrası (PeP/TSP) korunma tedavilerine başvurarak, *Eğer HIV taşıyorsanız HIV tedavisi ilaçlarınızı reçete edildikleri şekliyle aksatmadan kullanarak ve B seviyede olduğunuzdan emin olarak, *Güvenilir kaynaklardan edinilmiş ve doğrulanmış güncel #hivbilgisi’nin yaygınlaşmasına yani toplumun doğru bilgilenmesine katkı sunarak, HIV’den korunmak mümkündür. HIV gibi toplumda rahat konuşulamayan ve tabulaşmış konu/sorunlarla mücadelede tek sorumluluğumuzun kendimizi korumak olmadığını hatırlamak ve ortak sorumluluğumuzu reddetmemek çok önemli bir tutum. Çünkü *bizler birbirimizden kaçamayacağımız, iç içe geçmiş, bir arada olduğumuz bir dünyada yaşıyoruz ve HIV konusunda vereceğimiz tepkiler de, bu birliktelikten ne anladığımıza bağlı. Bu yalnızca HIV ile yaşayanların değil, hepimizin sorunu. --PrEP nedir?-- --PeP nedir?-- --HIV'den korunma yolları-- --HIV hakkında her şey sayfalarımıza gitmek için tıklayın-- www.kirmizikurdele.org #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı #hivhakkindahersey *Bill Clinton

  • EKMUD 4. HIV Akademisi notları

    Yayına hazırlayan: Arda Karapınar, Tedavi Aktivisti, Topluluk Yazarı Yayın tarihi: Haziran 20, 2023 Güvenilir #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler kaynak göstermek şartıyla herkesin paylaşımına açıktır. Paylaşımlarınızda web-sitemizi kaynak göstermenizi/mention/etiket vb. yapmanızı rica ediyoruz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. EKMUD 4. HIV Akademisi”nden Kırmızı Kurdele İstanbul notları EKMUD (Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği) tarafından düzenlenen 4. HIV Akademisi’ni sivil toplum temsilcisi olarak yerinde izledik, görüş ve katkılarımızla komünite perspektifi katmaya çalıştık, Twitter’da yerinden paylaşımlar yaptık ve bir #hivbilgisi yazısı haline getirerek sizlerle paylaştık. Türkiye’nin pek çok şehrinden 150’yi aşkın hekimin katıldığı EKMUD Türkiye 4. HIV Akademisi'nde iki günlük kapsamlı bir ajanda ile Temas Öncesi Profilaksi TÖP/PrEP, cinsel kimlik ve cinsel yönelim, HIV ve hematoloji, HIV ve göz, HIV ve doğum, yeni ilaçlarla direnç gibi önemli başlıklar ele alındı, kapsamlı olgu değerlendirmeleri ile tecrübe paylaşıldı. HIV Akademisi’nin amacı EKMUD Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hüsnü Pullukçu EKMUD HIV Akademisi’nin amaçlarını ve hedeflerini şöyle özetledi; “4. EKMUD HIV Akademisi’ni pozitif HIV tanısını yakın zamanda almış kişiler için ilk andan itibaren neler yapmalıyız diye düşünerek kurguladık. Amacımız HIV pozitif kişilerin tedavi takibine yeni başlayan ve başlayacak olan hekim arkadaşlarımızla en güncel bilgileri paylaşmaya çalışmaktı. Toplantının hem bilimsel açıdan hem de sosyal açıdan çok verimli olduğunu düşünüyorum”. Sivil Toplum Kuruluşları’nın katılımı ve komünite temsilinin önemine vurgu 4. EKMUD HIV Akademisi’ne EKMUD Yönetim Kurulu’nun daveti ile HIV alanında çalışan üç STK olan Kırmızı Kurdele İstanbul, Pozitif Yaşam ve Pozitif-İz’den de temsilciler katıldı. Tüm oturumlarda aktif katılım sergileyen aktivistler, gerekli yerlerde söz alarak hekimlerin sorunlara bir de HIV pozitiflerin gözü ve STK perspektifinden bakmalarını sağlayamaya çalıştılar. EKMUD Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hüsnü Pullukçu’nun sivil toplum katılımı ile ilgili yorumları şöyleydi; “STK’ların/aktivistlerin katılımı ve katkıları tartışılan tüm konulara daha kapsamlı bir perspektiften bakmamıza olanak sağladı. Komünite katılımı cinsel kimlik, cinsel yönelim, sadece ikili cinsiyet sistemi tanımlarıyla değil daha kapsayıcı bir bakış açısıyla ben olma-biz olmaya dair yaklaşımlar hakkında görüş alışverişinde bulunmamızı kolaylaştırarak hepimizi güçlendirdi. STK’lar ve aktivistlerle yakın çalışma ve diyalog içinde olmayı daima değerli ve önemli buluyorum”. Açılış oturumumun odağı; PrEP/TÖP Toplantının PrEP/TÖP’e odaklanmış bir oturumla başlaması, bu konuya verilen önemi göstermesi açısından çok değerliydi. “Epideminin sıcak tarafını yaşarken temas öncesi profilakside ne durumdayız?” başlıklı oturumda konuşan Prof. Dr. Deniz Gökengin’in sunumunun en dikkat çekici cümlelerinden birisi şöyleydi; “PrEP/TÖP Dünyada çok yoğun biçimde konuşuluyor ve kullanılıyor olmasına rağmen bizde hala o derece yoğun konuşulmuyor. Belki de önemi hala anlaşılmadı”. Bu cümle Dünya genelinde ve Türkiye’de PrEP/TÖP’e nasıl bakıldığını, genel durumu oldukça net özetleyen bir aktarım. Gökengin’in çeşitli çalışmalardan yararlanarak paylaştığı verilere göre PrEP/TÖP kullananlar cinsel yaşamlarında, kullanmayanlara göre daha mutlular. Sadece bu veri bile, PrEP’in sadece medikal değil sosyal açıdan da değerli ve mutlaka yararlanılması gereken bir halk sağlığı aracı olduğunu vurguluyor. Sunumdan bir diğer dikkat çekici veri ise PrEP/TÖP’ün pek yaygın olmadığı bölgelerdeki HIV enfeksiyonu sıkılığı artış oranları. Doğu Avrupa : %79 Türkiye’nin de içinde bulunduğu Orta Avrupa Bölgesi: %113 Bu veriler/yorumlar ışığında PrEP/TÖP'ün HIV yayılımını önlemede oldukça etkili olduğunu görmek mümkün. Prof. Dr. Deniz Gökengin #PrEP #TÖP sunumunu “Biz bıkmadan usanmadan bu konunun önemini anlatmaya devem edeceğiz. Umalım ki bir gün birileri bizi duyar” sözleriyle bitirdi. Cinsel Kimlik, Cinsel Yönelim Nedir? Ne Değildir? Doç. Dr. Koray Başar'ın "Cinsel kimlik, cinsel yönelim nedir? Ne değildir?" başlıklı sunumu, yurdun her yerinden gelen ve her deneyim seviyesinden hekimin bulunduğu bilimsel bir toplantıda tartıştırdığı konular ve kattığı değerlerle oldukça verimli oldu. Kendilerini hangi cinsiyet kimliği ile ifade ediyor olurlarsa olsunlar, pek çok HIV pozitifin en çok ayrımcılık ve damgalanmaya maruz kaldıkları noktalar olarak hastaneleri işaret ettikleri düşünülürse, komünite perspektifinden bakıldığında bu oturumun ajandanın en işlevsel oturumlarından biri olduğunu söylersek abartmış olmayız. Oturum sonunda söz alarak Aralık ayında Antalya’da gerçekleştirilecek Ulusal HIV/AIDS Kongresi’nin ajandasına da alınmasını önerdiğim sunumun, sürekli olarak ayrımcılık tehdidine maruz kalan ve dışlanma riski ile yaşayan kişilere verilmekte olan tedavi hizmetinin toplam kalitesinin artmasına ve HIV ile yaşayanların iyilik hallerinin desteklenmesine katkı sunmasını umuyorum. Az konuştuklarımız; HIV ve Doğum, HIV ve Göz 4. HIV Akademisi’nin 2. Gününün önemli oturumlarından biri de “az konuştuklarımız” başlığıyla düzenlendi HIV ve Hematoloji, HIV ve Göz, HIV ve Doğum, Doğumdan Yenidoğana ve Adölesana HIV ile Yaşayan Çocuk konularında deneyimli uzmanların hazırladığı özenli sunumlarla zenginleşen oturumda bizim en çok odaklandığımız sunum Prof. Dr. Mehmet Serdar Kütük’ün HIV ve Doğum sunumu oldu. HIV ve doğum konusunda yaptığı tüm çalışmalarla HIV ile yaşayan kadınların bu konuda sıklıkla karşılaştığı ön yargıların azaltılmasına katkı sunan Serdar Hoca her zamanki gibi harika bir sunum yaparak, bu konudaki soru işaretlerini tereddüde yer kalmayacak bir biçimde giderdi; “HIV pozitif kadınların çocuk sahibi olmasında ve alışılagelmiş yollarla doğum yapmasında hiçbir sorun yok. Özel bir engel ya da spesifik bir durum yoksa alışılagelmiş yollarla doğum yapılmasına engel yok”. Sitemizin de konuk yazarlarından olan, çok sevdiğimizi her fırsatta söylediğimiz Serdar Hoca’ya hem sunumu hem de HIV ve Doğum konusundaki anlatıyı değiştiren ve ön yargıları kıran tüm çalışmaları için teşekkür ederiz. HIV ve göz 2. gün programının dikkatle dinlediğimiz bir diğer sunumu ise Prof. Dr. Didar Uçar’ın HIV ve göz başlıklı sunumuydu. Göz sağlığı rutin HIV takibi süreçlerinde genellikle ihmal edilen bir konu olduğu için ajanda da bu konunun kapsanması önemliydi. HIV'in görme yetisinde çok büyük tahribatlar yaratması beklenmiyor ancak kişiden kişiye değişen bazı olumsuz etkiler de ihtimal dahilinde. O yüzden tüm danışanlarımıza HIV tanısını takip eden süreçte ve mutlaka göz muayenesi talep etmeleriniz tavsiye ediyoruz. Kırmızı Kurdele İstanbul’un genel değerlendirmesi EKMUD HIV Akademisi gerçekten oldukça verimli bir toplantıydı. Akademinin kapsayıcılığı, sunumların doluluğu, deneyimli ve genç hekimlerin olgular üzerinde birlikte tartıştıkları oturumlar ve komünite temsilinin ihmal edilmemiş olması toplantının seviyesini yükselten öğelerdi ve toplantı sonrası konuştuğum tüm hekimler bu görüşü paylaştılar. EKMUD Yönetim Kurulu'na hem bu harika organizasyon hem de sivil toplum kuruluşlarını davetleri için teşekkür ediyorum. Kırmızı Kurdele İstanbul olarak, Türkiye’de HIV alanında hizmet sunan tüm çalışma gruplarının, birbirlerini daha iyi tanıyarak yakın çalışma ve iş birliği geliştirme fırsatları bulmasını sağlayan bu tip toplantılara katkı vermeyi her zaman çok önemsiyoruz. İnanıyoruz ki; her türlü yapıcı diyalog ve tüm paydaşların uyumlu çalışması, başta HIV ilaç tedavisi almakta alan bireyler olmak üzere, toplumun tamamının faydalandığı kapsayıcı iş birlikleri yaratıyor. Türkiye’de HIV alanında hizmet sunan tüm çalışma gruplarının, birbirlerini daha iyi tanıyarak yakın çalışma ve iş birliği geliştirme fırsatları bulmasını sağlayan bu tip toplantılara katkı vermek ve tüm yararlanıcılarımıza daha iyi hizmetler sunmak için elimizden gelenin en iyisini yapmaya devam edeceğiz. www.kirmizikurdele.org #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı #hivhakkindahersey

  • Yeni bir HIV aşısı çalışmasının ilk sonuçları umut verici

    Aşı çalışmalarında henüz kesin bir başarıya ulaşılamamış olsa da bugüne kadar yapılan tüm çalışmalardan elde edilen veriler, yeni çalışmalar ve denemeler için gerekli zemini oluşturuyor. İlk sonuçları geçtiğimiz günlerde yayınlanan erken aşamadaki yeni bir çalışma, HIV aşısı konusunda heyecan ve umutları tazeledi. Detaylar #hivbilgisi kaynağı kirmizikurdele.org'de İyi okumalar. kirmizikurdele.org #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı #hivhakkindahersey Yayına hazırlayan: Arda Karapınar, Tedavi aktivisti, Topluluk yazarı Yayın tarihi: Haziran 25, 2023 Güvenilir #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler kaynak göstermek şartıyla herkesin paylaşımına açıktır. Paylaşımlarınızda web-sitemizi kaynak göstermenizi/mention/etiket vb. yapmanızı rica ediyoruz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. Son yıllarda aşı geliştirme alanında gerçekten ilham verici gelişmelere tanık olduk, oluyoruz. COVID-19 pandemisinin yönetiminde çok kritik rol oynayan mRNA aşıları, *Solunum sinsityal virüsü için onaylanan ilk aşı ve gelişebilecek yeni influenza (halk arasında grip olarak da bilinen hastalık) virüslerinin sebep olabileceği olası salgınlarını önlemeye yardımcı olabilecek bir evrensel grip aşısı adayı bu gelişmelere dahil. (*Solunum sinsityal virüsü (RSV), genellikle kış mevsiminde tüm dünyada salgınlarına neden olabilen; burun, boğaz, akciğer dahil olmak üzere tüm solunum yollarını etkileyebilen bir RNA virüsüdür. Bütün bunlar olurken, her yıl dünya çapında yaklaşık 1,5 milyon yeni olguya sebep olan HIV için güvenli ve etkili bir aşı konusunda da ilerlemeler kaydedilmeye devam ediliyor. Bunun en yeni örneklerinden bir tanesi, bir metrenin sadece birkaç milyarda biri büyüklüğünde bir moleküler yapı olan benzersiz bir protein nanopartikülden yapılan bir HIV aşısının yakın zamanda insanlar üzerinde yapılan ilk denemesi oldu. Henüz yolun başlarında olan eOD-GT8 60-mer isimli önleyici aşıya dair bu klinik çalışmanın yakın zamanda Science Translational Medicine Dergisinde ve daha önce Science Dergisinde yayınlanan erken sonuçları, deneysel HIV nanopartikül aşısının insanlarda güvenli olduğunu gösterdi. Bu sonuçlara göre araştırmacılar aşının, çalışmanın bu kısmına katılan 36 sağlıklı yetişkin gönüllünün neredeyse tamamında, nadir görülen bir B hücresi türünün üretimini başarılı bir şekilde artırdığını belirlediler. Bu nadir B hücresi türünü bu kadar kritik yapan şey, çeşitli HIV varyantlarına karşı koruma üretebilen diğer B hücrelerinin öncüsü olması. Ayrıca aşının, yardımcı T hücrelerinden geniş yanıtlar ortaya çıkarması da bir başka iyi haber. Bu hücreler, temel B hücreleri için kritik bir destekleyici rol oynuyorlar. Yıllardır süren bir arayış; HIV aşısı Araştırmacılar on yıllardır güvenli ve etkili bir HIV aşısı geliştirmek için çok sayıda fikir ortaya attılar. Ancak henüz son aşamaya varan bir çalışma olmadı çünkü aşılması gereken çeşitli zorluklar var. .: #HIVbilgisi okuma önerisi: HIV kesin tedavisi neden yok, tedavi bulmak neden zor? :. En önemli zorluklardan biri, insan bağışıklık sisteminin HIV'i tanımak ve enfeksiyonla savaşan gerekli antikorları üretmek için yeterli donanıma sahip olmaması. Bunun da ötesinde, HIV kimlik değiştirip yeni varyantlar üretmek için hızla mutasyona uğrayabiliyor. Bir HIV aşının işe yaraması, HIV'in bir değil birçok farklı yüzünü tanıyan ve bunlara karşı savunma sağlayabilen bir yöntem geliştirilebilmesine bağlı. İşte eOD-GT8 60-mer isimli çalışma bunu deniyor. Enjeksiyon yoluyla uygulanan bu nanopartikül, virüsün insan hücrelerine bağlanmasını ve enfekte olmasını sağlayan bir HIV proteininin küçük bir bölümünü taklit etmek üzere tasarlandı ve insanlardaki ilk uygulama aşının sekiz hafta arayla iki kez uygulandığında güvenli olduğunu gösterdi. Katılımcılar bir ya da iki gün içinde kaybolan hafif ila orta şiddetli yan etkiler bildirdiler. Aşı biri hariç tüm gönüllülerde (36 kişiden 35'i) B hücrelerinin üretimini artırdı. Temel B hücrelerindeki bu artışın, bu hücreleri HIV'e karşı koruyacak gerekli ek adımlar için zemin hazırladığı düşünülüyor. Araştırma ekibi mRNA tabanlı COVID-19 aşılarından birinin geliştiricisi olan Moderna ile eOD-GT8 60-mer'in bir mRNA versiyonu üzerinde iş birliği yaptıklarını söylüyorlar. Bu önemli, çünkü mRNA aşılarının üretimi ve modifikasyonu çok daha hızlı ve kolay, bu da bu araştırmanın daha hızlı ilerlemesine yardımcı olabilir. Aşı çalışmalarında henüz kesin bir başarıya ulaşılamamış olsa da bugüne kadar yapılan tüm çalışmalardan elde edilen veriler, yeni çalışmalar ve denemeler için gerekli zemini oluşturuyor. HIV araştırmalarında geçen 40 yıla yakın süreye baktığımızda, HIV salgınını sona erdirme yolunda devam eden ilerlemeye tanık olmak gerçekten yüreklendirici. Ancak mevcut ilaç/tedavi seçenekleri dışındaki yeni arayışlar konusunda yolun uzun olduğunu ve önümüzde uzun bir mesafe olduğunu da tekrar tekrar vurgulamak gerekir. Bu bakımdan, gelen olumlu olumsuz tüm verilere sağduyulu ve temkinli yaklaşmanın, erken ve gereksiz heyecanlara kapılmaktan daha doğru ve gerekli olduğunun altını özellikle çizmek isterim. Dünyanın her yerinde, HIV bilimi alanındaki çalışmaları yakından takip eden zaman zaman yazıya döken bir aktivist ve topluluk yazarı olarak çalışmaları yakında takip etmeye, gelişmeleri paylaşmaya devam edeceğim. www.kirmizikurdele.org #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı #hivhakkindahersey Yararlanılan yazı

  • HIV ve seyahat; HIV pozitifler için seyahate hazırlık rehberi ve bazı ipuçları

    HIV ile yaşamak keyifle seyahat etmeye elbette engel teşkil etmiyor, etmemeli. Ancak dikkat edilmesi gereken bazı basit şeyler var. Seyahatinizi titizlikle planlamanız, olası sorunlarını daha oluşmadan, kolayca engellemenizi sağlar. Türkiye'nin güvenilir #hivbilgisi sağlayıcısı kaynağı ve #kirmizikurdeleistanbul olarak HIV ile yaşayan bireylerin seyahate çıkmadan önce dikkat etmelerinde fayda olan bu detayları sıraladık. İyi okumalar. www.kirmizikurdele.org #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı #hivhakkindahersey Yayına hazırlayan: Kağan Çavuşoğlu, Aktivist Güncelleme tarihi: Haziran 21, 2023 Yayın tarihi: Temmuz 5, 2022 (Türkiye’nin #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Alıntılarınızda www.kirmizikurdele.org'yi kaynak göstermenizi ve @redribbontr'yi etiketlemenizi rica ediyoruz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. Seyahatleri ve tatil günlerini dört gözle bekliyoruz. Beklenen gün gelip çattığında da ise heyecanla ve keyifle yola çıkıyoruz. Peki seyahatinizi, sağlığınızı ve tedavinizin sürekliliğini etkileyebilecek faktörleri göz önünde bulundurarak planladığınızdan emin misiniz? --Seyahate çıkmadan önce eksiksiz hazırlanmak için yeterli bir süre ayırın-- Tüm yılın yorgunluğunu çıkarmak fikri hepimizi elbette ki çok heyecanlandırıyor. Ancak, bu heyecan bazen küçük unutkanlıklara ve hatta kazalara neden olabilir. HIV ile yaşayan bireylerin, başta düzenli ilaç kullanımı olmak üzere, bazı konuları düzenli ve titizlikle takip etmeleri gerekiyor. Bu sebeple, eğer bir seyahat planı yapıyorsanız, günlük alacağınız ilaçlar ya da günlük yapacağınız egzersizler gibi tüm detayları telefon ya da tabletinize yazmanızı ve tatil boyunca bu plana sadık kalmanızı öneririz... Yazının devamı için tıklayın

  • HIV pozitiflik bir eşcinsel *hastalığı mı?

    Yayına hazırlayan: Kırmızı Kurdele İstanbul Gönüllüsü S. Yayın tarihi: Haziran 10, 2023 (Türkiye’nin #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler kaynak göstermek şartıyla herkesin paylaşımına açıktır. Alıntılarınızda www.kirmizikurdele.org'yi kaynak göstermenizi ve @redribbontr'yi etiketlemenizi rica ediyoruz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. (*Aslında HIV pozitiflik hastalık da değildir ama onu ayrıca konuşuruz!) HIV hakkındaki hâkim genel kanılardan birisi, bu virüsün yoğunlukla/sadece eşcinselleri/eşcinsel erkekleri etkilediği ve onların meselesi olduğu. Fakat bu bilgi dedikodudan ve safsatadan öteye geçemiyor. Dünyanın her yerinden yerel ve global veriler HIV taşıyıcılığının yalnızca LGBTI+'lara özel bir durum olmadığını, cinsiyet, cinsel yönelim, cinsiyet kimliği, yaş, millet ve milliyetten insanın HIV'den etkilenebildiklerini doğruluyor. Örneğin; UNAIDS'e göre 2021 yılı itibarıyla dünya genelinde HIV ile yaşayan 38.4 milyon insanın %54'ü kadın. Daha kapsamlı bir başka UNAIDS raporuna göre ise 2021 yılında dünya genelinde bildirilen yeni HIV olgularının oransal dağılımı şöyle; -%12, Seks işçileri, -%10, Damar içi madde kullananlar, -%21, Eşcinsel erkekler ve onlarla ilişkiye giren (eşcinsel olmadıklarını bildiren) erkekler, -%2, Trans kadınlar, -%25, Seks işçilerinin müşterileri ve kilit gruplardan bireylerle cinsel ilişkiye giren ve heteroseksüel olduklarını bildirenler, -%30, Kendilerini bu sınıflandırma içinde tanımlamayan genel popülasyon Veriler açık. O yüzden HIV pozitifliğin sadece belirli kişilere özgü bir durum olduğunu söylediğinizde ise en kısa yoldan ifade edersek; sadece bu konudaki cehaletinizi sergilemekle kalmıyor, cehalette ısrar ettiğinizi ve kanıtlanmış bilimsel verileri manipüle ederek ayrımcılığa, damgalamaya ve toplumsal eşitsizliklere kolayca sebep olabileceğinizi de göstermiş oluyorsunuz. En az bunlar kadar, hatta daha da önemli bir diğer husus ise; ​HIV taşıyıcılığının sadece şu ya da bu gruplara özgü bir durum olduğunu söylediğinizde, kendini şu ya da bu gruplardan biri olarak tanımlamayan bireylerin Belirlenemeyen = Bulaştırmayan #BeşittirB, kondom, Temas Öncesi Profilaksi (PrEP/TÖP) gibi işe yarayan tedbirlere gerek duymadıkları ve düzenli olarak HIV testi yaptırmaya gerek görmedikleri bir ortam yaratıyor olduğunuz. Sadece bir virüs olan HIV hiç kimseyi ahlaken yargılamaz, onları kadın, erkek, heteroseksüel, eşcinsel siyah, beyaz vb. diye ayırmaz, kim ya da nereli olduğunuzla ilgilenmez. HIV'i eşcinsel veya LGBTI+ hastalığı olarak adlandırmak tıbben asla doğru olmadığı gibi HIV ile yaşayanlar ve LGBTI+ bireyler hakkında söylenen ayrımcı, damgalayıcı ifadeleri, safsataları, manipülasyonları ve yalan yanlış bilgileri yaygınlaştırır. Lütfen siz onlardan olmayın, BİLmeye, ÖNEMSEmeye, KORUNmaya ve yılda en az bir kez düzenli HIV testi yaptırmaya devam edin. www.kirmizikurdele.org #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı #hivhakkindahersey

  • Dünya AIDS Aşısı (ve Farkındalığı) Günü

    Başlığı görünce akla gelen ilk cümlelerden biri ''aşısı mı var ki, özel günü var'' olabilir ama 18 Mayıs Dünya AIDS Aşısı ve Farkındalığı günü HIV ve AIDS açısından önemli bir gün. Günün tarihçesine, sebebine, anlamına HIV kesin tedavi çalışmalarında nerede olduğumuza dair bir #hivbilgisi yazısı. İyi okumalar. Yayına hazırlayan: Arda Karapınar, (Tedavi aktivisti, Topluluk yazarı) Güncelleme: Mayıs 18, 2023 Yayın tarihi: Mayıs 18 , 2022 (Türkiye’nin #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Alıntılarınızda www.kirmizikurdele.org'yi kaynak göstermenizi ve @redribbontr'yi etiketlemenizi rica ediyoruz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. HIV ve AIDS'e dair, en bilineni 1 Aralık Dünya AIDS Günü olmak üzere birkaç önemli anma günü var. 18 Mayıs Dünya AIDS Aşısı ve Farkındalığı Günü de bunlardan biri. Her yıl 18 Mayıs'ta hem 1981 yılından bugüne kadar AIDS'e bağlı çeşitli sebeplerle hayatlarını kaybeden insanlar anılıyor, hem de yıllardır -sayısız başarısızlığa rağmen- bitmek tükenmek bilmeyen bir enerji ve eforla nihai bir AIDS aşısı bulunması için çalışmalar sürdüren bilim insanları, bu çalışmaları destekleyen, fonlayan kişi ve kuruluşlar ve yaptıkları aktivizm çalışmaları, yazdıkları yazılar vb. işlerle yerelde ve globalde AIDS aşısı farkındalığı yaratarak konuyu sürekli gündemde tutmaya çalışan benim gibi tedavi aktivistlerine teşekkür ediliyor. -Dünya AIDS Aşısı Gününün ortaya çıkışı Günün fikrinin ortaya çıkış tarihi 18 Mayıs 1997. O gün Michigan Eyaleti Devlet Üniversitesinde bir konuşma yapan dönemin Amerikan Başkanı Bill Clinton ''sadece gerçekten işe yarayan önleyici bir AIDS (HIV) aşısının küresel AIDS tehdidini bertaraf etmeye ve AIDS ve HIV'i tamamen durdurabileceğine inandığını'' söyleyerek, konunun o düzeyde bir politikacı tarafından ilk kez bu ciddiyetle ele alınmasını sağlıyor, dikkatleri (ve daha önemlisi maddi kaynakları) aşı çalışmalarına çekmeyi başarıyor ve 18 Mayıs gününü bu açıdan önemli bir hale getiriyor. Ve böylelikle bu konuşmayı takip eden yıldan itibaren Michigan Eyaleti Devlet Üniversitesi'nin öncü olmasıyla 18 Mayıs günleri Dünya AIDS Aşısı ve Farkındalığı Günü olarak benimseniyor. -Dünya AIDS Aşısı Gününün anlamı Giriş paragrafında söylediğim gibi akla gelen ilk cümle ve ilk tepki ''aşı var mı ki, günü kutlayalım'' olabilir ama bu biraz haksızlık ve yanlış bir yaklaşım olur. Çünkü 90 yıllardan beri aralıksız sürdürülen önleyici aşı ve HIV kesin tedavisi çalışmaları sadece günümüzdeki çok etkili ve bulaş engelleyen (Bkz: Belirlenemeyen eşittir Bulaştırmayan) HIV ilaç tedavisine erişmemizi sağlamadı, ayrıca sağladığı veriler ve bu süreçte geliştirilen teknolojilerle bazı başka alanlarda kesin tedavilere ulaşmamıza vesile oldu. Bunlardan en belirgini yakın zamanda bulunan Hepatit C kesin tedavisi ve yakın zamandaki Covid-19 aşısı. Yani gerek önleyici gerek HIV'i vücuttan atmayı hedefleyen aşı ve HIV kesin tedavisi çalışmaları pek çok açıdan önemli, değerli ve bu çalışmalara emek veren başta bilim insanları ve aktivistler olmak herkesi anmak, teşekkür etmek gerekir. -Aşı ve kesin tedavi çalışmalarında neredeyiz? Eğer siz, sadece kesin tedavi ve HIV'i vücuttan atmayı başarı ve gerçek bir bilimsel aşama sayanlardansanız pek de bir yerde değiliz, çünkü elimizde kesin bir tedavi yok! -şimdilik yok- Fakat benim gibi, HIV biliminin şu anda geldiği noktada HIV ile yaşayanlara sunduğu, günde tek tabletle, HIV taşımıyormuşcasına sağlıklı ve virüsü kondomsuz ilişkilerde bile cinsel partnerlerine bulaştırma riskinin SIFIRa indirildiği ömürlere odaklanıyorsanız, oldukça iyi bir noktada olduğumuzu gönül rahatlığıyla söyleyebilirsiniz. Ben, bu konuda olumlu noktalara odaklanmayı ve bilime, HIV ile yaşayanlara sunduğu efektif HIV ilaç tedavisi için müteşekkir olarak, çok değil 30 yıl önce insanlar ilaçsızlıktan ölürken hayal bile edilmeyen bu aşamayı, çok uzak olmayan olmayan bir gelecekte önleyici HIV aşısının ve HIV kesin tedavisinin müjdecisi olarak değerlendirmeyi tercih ediyorum. Yıllardır, nihai bir AIDS aşısı bulunması için yılmadan çalışan bilim insanlarına, bu çalışmaları destekleyen, fonlayan kişi ve kuruluşlara ve benim gibi, yaptıkları aktivizm çalışmaları, yazdıkları yazılar vb. işlerle yerelde ve globalde AIDS aşısı farkındalığı yaratarak konuyu sürekli gündemde tutmaya çalışan tüm tedavi aktivistlerine yürekten teşekkür ederim. HIV aşısı ve HIV kesin tedavisi yakın gelecekte bulunduğunda, bu insanlar sayesinde bulunmuş olacak. İyi ki varlar! Yeni ilaç, yeni tedaviler hakkındaki tüm HIV bilimi çalışmalarını düzenli olarak takibe ve kayda değer gelişmeleri Türkiye HIV topluluğuyla ve tüm ilgilileriyle paylaşmaya devam edeceğim. Takipte kalın. Arda Karapınar, Tedavi aktivisti, Topluluk yazarı #kirmizikurdeleistanbul #hivhakkindahersey

  • Mikro Araştırma Fonu #MAF2023 için başvurular başladı

    Yayına hazırlayan: Sivil Toplum HIV Konferansı #HIV2023İstanbul Hazırlık Ekibi Yayın tarihi: Mart 20, 2023 2016 yılından bu yana pek çok ilk ve yenilikçi projeyi hayata geçiren #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı #kirmizikurdeleistanbul'un, Türkiye’nin 40 yıla yaklaşan HIV (ve yarattığı sorunlar) ile mücadele tarihinde bir ilk olarak 2021 yılında hayata geçirdiği çok önemli bir aşama olan Sivil Toplum HIV Konferansı'nın üçüncü edisyonu #HIV2023İstanbul' için hazırlıklar sürüyor. Kırmızı Kurdele İstanbul #HIV2023İstanbul hazırlıkları kapsamında, geçen yıl olduğu gibi bir de mikro araştırma fonu duyuruyor. Sivil toplum HIV Konferansı #HIV2021İstanbul tüm oturumların videoları ve sonuç bildirgesi için tıklayın "Mikro Araştırma Fonu #MAF2023" ile bu yıl ikinci defa sosyal araştırmalar desteklenecek ve sivil toplum kuruluşlarına, sivil toplum girişimleri/inisiyatiflere ve araştırmacılar/akademisyenlere açık olan fon kapsamında 9 projeye 7.500'er TL destek sağlanacak. Amaçları; *farklı sorun alanlarında çalışmalar yürüten kurumların/kişilerin bu alanların HIV ile kesiştiği açılardan durum okuması ve saha araştırması yaparak veri üretmesi, *HIV olgusunun bu verilerin sağladığı imkanlar ile daha geniş ve kapsayıcı bir çerçevede hep birlikte tartışılması, ve *Türkiye HIV sivil toplumunun daha olgun bir yanıt üretmesi olarak özetlenenen "Mikro Araştırma Fonu #MAF2023"un proje takvimi ise şöyle; Son başvuru tarihi: 14 Nisan 2023 Kazananlar duyurusu: 21 Nisan 2023 Dokümantasyon & Finansman: 22 - 30 Nisan 2023 Proje sunum ve bildirge teslim tarihi: 15 Eylül 2023 Mikro Araştırma Fonu #MAF2023 başvuru kitapçığı için buraya, başvuru formu için buraya tıklayabilir, Mikro Araştırma Fonu #MAF2022 bildirilerini de içeren Sivil Toplum HIV Konferansı #HIV2022İstanbul Konferans Kitapçığını buradan indirebilirsiniz.

bottom of page