top of page

#hivbilgisi arama sonuçları

134 sonuç bulundu

  • Kırmızı Kurdele İstanbul I Maymun Çiçeği hakkında sıkça sorulan sorularMaymunçiçeği Sıkça Sorulan Sorular https://redribbonistanbul.wixsite.com/hivhakkindahersey/maymun-cicegi-sikca-sorulan-sorular

    HIV ve insan hakları hakkında her şey I HIV hakkında her şey I Ücretsiz HIV testi I Türkiye'nin en güvenilir HIV bilgisi sağlayıcısı Kırmızı Kurdele İstanbul Viral sıçrama (blips) nedir -Maymunçiçeği hakkında sıkça sorulan sorular- 1. Maymunçiçeği yeni bir virüs/hastalık mı? Değil. Virüs ilk kez 1958 yılında maymunlarda tespit edildikten sonra insanlarda ilk olgu 1970 yılında Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde görülmüştür. Nijerya ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti başta olmak üzere, Orta ve Batı Afrika’daki tropikal yağmur ormanlarının bulunduğu 11 ülkede görülen bu hastalığın sıklığı tam olarak bilinememekle birlikte Afrika’da her yıl birkaç yüz olgu olduğu tahmin edilmektedir. Hastalık zaman zaman Afrika kıtasından enfekte hayvanlar veya insanlar aracılığıyla diğer kıtalara taşınmakta, buralarda az sayıda insanın etkilendiği gözlemlenmekte ve bölgesel olgu kümelenmeleri izlenmektedir. 2. Yeni değilse neden şimdi bu kadar dikkat çekti? Şimdiye kadar Afrika dışında görülen olguların tamamının Afrika’dan gelen insanlar veya getirtilen kemirgenlerden kaynaklandığı biliniyor. Ancak Afrika dışında tespit edilen olgu sayısı ilk kez, bugüne kadar Afrika dışında görülen toplam olgu sayısını aşacak kadar arttığı için Dünya Sağlık Örgütü'nün uyarısıyla birlikte küresel bilim camiasının ve medyanın dikkatini çekmiştir. 20 Mayıs 2022 itibariyle Afrika dışındaki 13 ülkeden, 90’ı kesinleşmiş 56’sı şüpheli olmak üzere, 146 olgu bildirilmiştir. Olguların büyük kısmı (130 olgu) İspanya, Portekiz, İngiltere ve Kanada’dadır. Bu olguların ortak bir kaynaktan kaynaklanıp kaynaklanmadığı net olarak bilinmiyor. 3. Virüsün/Hastalığın etkeni belli mi? Evet, belli. Hastalığın etkeni Maymunçiçeği Virüsü (Monkeypox, MPX); Çiçek Virüsüne akraba bir DNA virüsü. Orta ve Batı Afrika’da iki farklı genetik alt tipinin hastalık yaptığı bilinmektedir. Batı Afrika alt tipi, Orta Afrika (Kongo Havzası) alt tipine kıyasla daha hafif seyirli hastalık yapmaktadır. Geçen hafta içinde Afrika dışında görülen olgulardan elde edilen virüslerin tam genetik analizi henüz tamamlanmamış olmakla birlikte ilk bulgular Batı Afrika alt tipi olduğuna işaret etmektedir. 4. Virüs maymunlardan mı bulaşıyor? Adında “maymun” geçmekle birlikte maymunlardan daha çok sincap, sıçan, fare gibi kemirgenlerde bulunan ve onlardan insana geçen bir hastalıktır. Maymunçiçeği hastalığı olarak isimlendirilmesinin nedeni ise ilk olarak 1958’de araştırma laboratuvarındaki maymunlarda çiçek benzeri bir hastalık salgını yapınca farkına varılmış olmasıdır. Maymunçiçeği Virüsünün doğal döngüsü tam olarak bilinmemektedir. Virüs, şimdiye kadar doğal ortamdaki hayvanlardan iki kez izole edilebilmiştir: İlk olarak 1985 yılında Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nin Ekvator bölgesinde Afrika sincabından, bir kez de 2012 yılında Fildişi Sahilleri’ndeki yağmur ormanlarında “Mangabey” isimli bir maymun türüne ait ölü bir yavru primattan izole edilmiştir. Doğal rezervuar bu nedenle belirsizliğini korumaktadır. 5. Maymunçiçeği, Çiçek ve Su Çiçeği hastalığı ile benzer bir hastalık mı? “Çiçek”li hastalıklar virüslerın neden olduğu birbirine benzer hastalıklardır. Dolayısıyla çiçek ve suçiçeğinde görülen cilt lezyonlarına benzer lezyonlar maymun çiçeğinde de görülmektedir. Ancak hem lezyonların vücuttaki yerleşimleri hem görüntüleri hem de seyirleri farklıdır. Ayrıca çiçek hastalığı aşı sayesinde yeryüzünden silinmiştir. Maymun çiçeğinde lenf düğümlerinde şişme olması önemli bir başka farklılıktır. Yakın zamanda (son bir ay içinde) hastalığın görüldüğü Afrika ülkeleri ve İspanya, Portekiz gibi Avrupa ülkelerine gitmiş olan kişilerde hastalık belirtilerinin görülmesi maymun çiçeğini düşündürmelidir. 6. Virüs nasıl bulaşabilir? Virüs insana, enfekte hayvan, enfekte insan veya virüsle kirlenmiş cansız maddeler (giysiler, havlu, çarşaf vb.) ile yakın temas sonucunda bulaşmaktadır. Virüs sağlıklı kişilere, ciltteki gözle görülemeyecek çatlaklar/çizikler, mukozalar (ağız, burun, göz)veya solunum sistemi aracılığıyla girer. Enfekte hayvandan insanlara (zoonotik) bulaşma ısırık, tırmalama, hayvanın kan ve vücut sıvıları ile veya etiyle temas, lezyonlara direkt temas veya tüm bunlarla kirlenmiş cansız materyalden indirekt yolla gerçekleşebilmektedir. İnsandan insana bulaşmanın esas olarak büyük solunum salgısı damlacıkları ile olduğu düşünülmektedir. Büyük damlacıklar uzak mesafelere gidemediğinden insandan insana bulaşma için; yüz yüze, uzun süreli ve yakın temas gereklidir. Bu da COVID-19’a benzer büyük salgınlar yapmasını engelleyebilecek bir özelliktir. Virüs enfekte insanın vücut sıvılarına, cilt lezyonlarına doğrudan temas ile direkt olarak veya yine bunlarla kirlenmiş cansız maddelerle temas ile dolaylı olarak cilt ve mukozalar yoluyla bulaşabilir. Cinsel yolla bulaşma kesin olmamakla birlikte yakın temas söz konusu olduğundan cinsel ilişki sırasında bulaşması mümkündür. Geçen hafta içinde görülen olguların bir kısmının bu yolla bulaştığı yönünde bildirimler vardır. 7. Belirti ve bulguları nelerdir? Maymunçiçeği Hastalığı, ateş, baş ağrısı, yorgunluk, yaygın vücut ağrıları, lenf bezlerinde şişlik ve cilt lezyonlarına (döküntülere) neden olur. Yakınmalar, virüs ile temas ettikten sonra ortalama 6-13 gün sonra ortaya çıkar. Hastalığı ilk 5 gününde ateş, şiddetli baş ağrısı, lenf bezlerinde şişme, sırt ağrısı ve aşırı halsizlik görülür. Bu belirti ve bulguların çoğu birçok hastalıkta görülebilir ancak lenf bezi şişliğinin olması özellikle çiçek, su çiçeği ve kızamıktan ayırmada önemlidir. Ciltteki döküntüler, ateş başladıktan sonra 1-3 gün içinde ortaya çıkar; gövdeden çok yüzde, kollarda ve bacaklarda görülür. Avuç içi ve ayak tabaklarında, ağız içinde, genital bölgede ve gözlerde lezyon saptanabilir. Lezyon sayısı değişkendir; az sayıda veya çok fazla sayıda olabilir. Lezyonlar, düz bir kızarıklık şeklinde başlayıp (makül), deriden kabarık hale gelir (papül); ardından içleri berrak sıvı ile dolarak “vezikül” görünümü alırlar. Veziküllerin içindeki berrak sıvı sarımsı renkte bir sıvıya döner ve “püstüller” oluşur. Püstüller, kabuk bağlar ve kabukların düşmesiyle lezyonlar ortadan kalkar. Bu süreç, genellikle 2-4 hafta sürer ve kendiliğinden iyileşir. Bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde hastalık ağır seyredebilir. Hastalığa bakteriyel infeksiyonlar eklenebilir, zatürre, sepsis, ensefalit ve görme kaybı gelişebilir. 8. Virüsün belirti göstermeyen bir seyir izlemesi mümkün mü? Bu konu net olmamakla birlikte Maymunçiçeği'nin COVID-19 gibi belirtisiz hastalık yapmadığı düşünülmektedir. Enfekte kişilerde belirtilerin ortaya çıkması bu kişilerin fark edilmesini ve izolasyona alınmasını sağlayacağından, Maymunçiçeğinin toplumda COVID-19 veya belirtisizken bulaşan diğer enfeksiyonlar kadar yayılması beklenmemektedir. 9. Maymunçiçeği Virüsü ile temas etmiş kişiler ne kadar süre takip edilmelidir? Maymunçiçeği Virüsü taşıdığı teyit edilen hayvan veya kişilerle temas etmiş olanlar, son temastan sonraki 21 gün boyunca belirti ve bulgular açısından izlenmelidir. 10. Tanı nasıl konuluyor? Hastalığın tanınabilmesi için öncelikle akla gelmesi önemlidir. Hastalık belirtileri gösteren kişilerin son bir ay içinde riskli bölgelere seyahat edip etmedikleri ya da benzer belirtileri olan birileri ile yakın temasları olup olmadığı sorgulanmalıdır. Maymun çiçeği hastalığından şüphe edildiği durumlarda lezyonlardan uygun şekilde elde edilmiş ve gerekli güvenlik önlemleri alınarak paketlenmiş örneklerin ilgili laboratuvara gönderilmesi gereklidir. Tahmin edileceği gibi bu test, rutin laboratuvarlarda yapılamaz ancak gerekli malzemenin, personelin olduğu biyogüvenlik düzeyi 2 laboratuvarlarda yapılabilir. Günümüzde tanı, PCR (polimeraz zincir reaksiyonu) ile virüse ait DNA’nın örneklerde gösterilmesine dayanmaktadır. Maymun çiçeği hastalığının tanısını kan örneklerinden koymak çok olanaklı değildir. Virüs, kanda çok kısa süre kaldığından PCR ile saptamak genellikle mümkün olmaz. Antijen ve antikor testleri de daha önce uygulanan çiçek aşısı vb. nedenlerle her zaman doğru sonuç vermez. 11. Ölümcül mü? Maymunçiçeği genellikle 2-4 hafta içerisinde kendiliğinden iyileşmektedir. Ancak bağışıklığı baskılanmış kişilerde ve küçük çocuklarda ağır hastalık görülebilmektedir. Genel olarak hastalanan kişilerin %3-6’sı, çoğunluğu küçük çocuklar olmak üzere, maalesef kaybedilmektedir. Orta Afrika alt tipinde öldürücülük %11’e kadar çıkabilmekle birlikte güncel olgulara neden olan Batı Afrika alt tipinin öldürücülüğü daha düşüktür (%1). 12. Tedavisi ve aşısı var mı? Maymunçiçeği için yaygın kullanılan bir ilaç henüz yok. Şimdiye kadar görülen olgular, sidofovir, brinsidofovir, tekovirimat (ST-246) isimli antiviral ilaçlar ve çiçek immünoglobulini uygulanarak kontrol altına alınmıştır. Tekovirimat isimli ilaç, hayvan ve insan çalışmalarından sonra 2022’de Avrupa İlaç Ajansı (EMA-European Medicine Agency) ve ABD Gıda ve İlaç Dairesi FDA tarafından onaylanmıştır ancak dünyada yaygın olarak bulunmamaktadır. ABD’de Maymun Çiçeği Hastalığı için kullanılmak üzere 2019 yılında Gıda ve İlaç Dairesi FDA tarafından onaylanmış JYNN (Imvamune ve Imvanex adları ile de bilinmektedir) isimli aşı bulunmaktadır. Bu zayıflatılmış (atenüe) aşı, çiçek ve maymunçiçeğine karşı etkili olup içinde Modifiye Vaccinia Virus Ankara suşu bulunmaktadır. Bu suş, Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü Aşı Laboratuvarlarında, büyük olasılıkla at çiçeği virüsünün seri pasajlarıyla çiçek aşısı suşu olarak geliştirilmiş Vaccinia Ankara suşunun, daha sonra Münih Üniversitesi’ndeki araştırıcılar tarafından daha güvenilir bir aşı sağlamak amacıyla tavuk fibroblast doku kültürlerinde yeniden seri pasajlanmasıyla elde edilmiştir. Laboratuvarda bu tür virüslerle çalışanlara ve salgın durumunda temas edenlerde kullanılmak üzere kısıtlı sayıda mevcut olduğu bilinmektedir. Aşı temastan sonra da uygulanabilmektedir. 13. Çiçek aşısı maymunçiçeğinden korur mu? Dünya Sağlık Örgütü Afrika’daki tecrübelerden yola çıkarak çiçek aşısının maymun çiçeğinden %85 kadar koruma sağlayacağını bildirmektedir. Ancak çiçek aşısı 1980’den beri uygulanmamaktadır. Bu nedenle çiçek aşısı yapılmış kişiler bugün 40-50 yaş ve üzerindeki kişilerdir. Aradan geçen bu uzun süre sonunda koruyuculuğun hangi düzeyde devam ettiğini söylemek zordur. Bununla birlikte Afrika’daki ev içi bulaşmaların çiçek aşısı olmuş kişilerde daha az olduğu ve ağır hastalıktan korundukları gözlenmiştir. Laboratuvarda maymun çiçeği şüpheli örneklerin mümkünse aşılanmış kişiler tarafından çalışılması önerilmektedir. 14. Bu virüsün yeni bir pandemiye yol açma olasılığı var mı? Maymun Çiçeği Hastalığının belirti ve bulgularının belirgin olması, şimdiki bilgilere göre belirtisiz enfeksiyon yapmaması, bulaş için uzun süreli yakın temas gerektirmesi, bir DNA virüsü olduğundan daha az mutasyon geçirmesi ve kolay değişime uğramaması (COVID-19’daki gibi yeni varyantların çıkmaması) gibi faktörler göz önünde bulundurulduğunda COVID-19 gibi bir pandemiye yol açması pek beklenmemektedir. 15. HIV ile yaşayanların özellikle dikkat etmesi gereken şeyler var mı? Bu önemli soruyu halen farklı şehir ve hastanelerde HIV takibi ve tedavisi uygulayan pek çok enfeksiyon uzmanına sorduk. Tüm cevaplarda öne çıkan ortak noktalar ise şunlardı; *HIV ile yaşayan kişilerin paniğe kapılmalarını gerektirecek özel bir durum olmadığı, *HIV ve Koronavirüs ile mücadeleden öğrendiklerimiz ışığında, önerilen tedbirlere uymanın ve güvenilir kaynaklardan güncel bilgiler edinmenin çok önemli olduğu, *Herhangi bir sebeple hastalık şüphesi içinde olunan durumlarda, panik duygusu ya da kaygı içinde hareket etmek yerine en kısa zamanda doktora başvurmak ve görüş almak gerektiği, *Ve şartlar ne olursa olsun devam eden HIV ilaç tedavisini aksatılmaması gerektiği. 16. Türkiye’de Maymun Çiçeği Virüsü olgusu görüldü mü? Türkiye'deki ilk Maymun Çiçeği Virüsü olgusu 30 Haziran 2022 tarihinde Sağlık Bakanı Fahrettin Koca tarafından duyurulmuştur. HIV hakkında her şey sayfalarımıza dönmek için tıklayın Yararlanılan kaynaklar: www.klimik.org, www.i-base.info

  • HIV tedavisi ilaçları temini I www.kirmizikurdele.org

    HIV tedavisi ilaçları temini I www.kirmizikurdele.org I HIV hakkında her şey Sıkça sorulan HIV soruları İlaç temini ve sosyal yaşam - Soru 2 HIV pozitifim ve baskılayıcı HIV tedavisi ilaçları kullanıyorum fakat işten çıkarıldım/ayrıldım. İlaçlarımı ücretsiz almaya ne zamana kadar devam edebilirim? İşten çıkarıldığınızda/ayrıldığınızda gerekli kriterler karşılanıyorsa devreye işsizlik sigortası girecektir. Buradaki önemli detay iş yerinizin prim ödemelerinizi ve işten çıkış kaydınızı, işsizlik sigortasından yararlanmanızı sağlayacak şekilde yapmış olmasıdır. Eğer işsizlik sigortası diğer bir deyişle işsizlik maaşı alma hakkınız söz konusu ise bu haktan yararlanacağınız süre zarfında tüm tedaviniz işsizlik sigortası tarafından yine %100 karşılanacaktır. Eğer işsizlik maaşı/sigortası hakkınız biterse ya da bundan zaten yararlanamaz durumdaysanız, Genel Sağlık Sigortanızı (GSS) aktive etmek ve devlet tarafından belirlenmiş GSS *primini düzenli ödemek, HIV tedavinize ilişkin tüm sağlık hizmetlerinden tıpkı çalışırken olduğu gibi tamamen ücretsiz ve bazı diğer hastalıklardan farklı olarak katkı payı ödemeden yararlanmanızı sağlayacak. *2025 senesinde ödenecek olan GSS primi 780,17 TL olarak belirlenmiştir. Genel Sağlık Sigortası sistemine kayıt, işsizlik sigortası, işsizlik süresince sağlık hizmeti almakla ilgili tüm başvuruları, bulunduğunuz il/ilçedeki T.C. Sosyal Güvenlik Kurumu Sosyal Güvenlik Merkezine şahsen yapmanız ve takip etmeniz gerekmektedir. Bu süreçlerle ilgili detaylı bilgiyi SGK'nın bu sayfasından edinebilirsiniz. www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey #hivindogrusu

  • Kırmızı Kurdele İstanbul kimdir?

    herkes için #hivbilgisi I www.kirmizikurdele.org I #hivhakkindahersey Kırmızı Kurdele İstanbul Kimdir -BİZ KİMİZ?- *Kırmızı Kurdele İstanbul (KKİ) bilgiye erişim hakkı ve tedaviye erişim hakkı temelinde, başta anahtar hedef kitleler olmak üzere, toplumun tüm kesimleri için kolay anlaşılır bir dilde ve uygulanabilir, kanıt temelli Türkçe HIV bilgisi üretmeyi ve yaygınlaştırmayı amaçlayan bir HIV bilgisi sağlayıcısı ve bilimsel kanıt temelli aktivizm odaklı bir sivil toplum kuruluşudur. Kırmızı Kurdele İstanbul ' un tamamı gönüllülerden oluşan ve dernek çalışmaları karşılığında maddi kazanç elde etmeyen ekibi; kolay anlaşılır ve doğruluğu bilimsel verilerle kanıtlanmış bilgi nin HIV yayılımına karşı en etkili araç olduğu inancıyla #hivbilgisi üretir, STK yönetimi, hukuk, sağlık, eğlence, planlama, dijital medya, politika gibi farklı disiplinlerde deneyim kazanmış kurucularının ve üyelerinin birikimleriyle, bilimsel HIV bilgisini toplumun tüm kesimlerinin erişimine sunma hedefiyle ve #kanittemelliaktivizm prensibi ile çalışır, bilginin en etkili korunma yöntemi olduğu bilinciyle, bilgiye ihtiyacı olan birey ile bilgi arasındaki zorlaştırıcı tüm faktörleri ortadan kaldırarak, bilinçli, sağduyulu ve sağlıklı bir toplum ve gelecek hedefine yüksek düzeyde katkı sunmayı, ve Dünya'nın her yerinde her seviyedeki saygın kongre, konferans, platform, çalışma grubu vb. temsiliyetiyle, Türkiye'yi uluslararası HIV çalışmaları gündeminin önemli ve saygın bir parçası seviyesine getirmeyi amaçlar. Türkiye'de kendisini #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı olarak tanımlayan ilk ve en çok başvurulan #hivbilgisi kaynağı olan Kırmızı Kurdele İstanbul, çalışmalarına başladığı günden bu yana pek çok ilki hayata geçirmiştir. Bu çalışmalar neticesinde 2019 yılında Avrupa Parlamentosu'nda gerçekleşen bir etkinlikte Türkiye'nin en başarılı ve örnek 11 STK'sından biri seçilen KKİ, bugüne kadar sayısız uluslararası etkinlikte yer alarak Türkiye HIV topluluğunun ve ülkenin HIV alanındaki uluslararası yüzü olmuştur. 2017 yılından bu yana her yıl Türkiye'nin 1 Aralık Dünya AIDS Günü bildirileri yazarak uluslararası toplulukla paylaşan KKİ, 2021 yılından bu yana ise #HIVİstanbul adıyla sadece Türkiye'nin değil Türkiye'nin içinde bulunduğu ve etkileştiği MENA/EECA (Orta Doğu ve Kuzey Afrika/Doğu Avrupa ile Kuzey Asya) bölgelerinin tek sivil toplum/aktivist temelli HIV Konferansını düzenlemektedir. Sosyal medya hesaplarımız; @redribbontr *Resmi adı: Kırmızı Kurdele İstanbul Derneği Çalışmalarına başlama tarihi: Aralık 2015 Resmi kuruluş tarihi: Nisan 2016 Kütük no: 34-223-065 Merkezi: İstanbul

  • HIV AIDS ilaç direnci I www.kirmizikurdele.org

    HIV ilaç direnci hakkında her şey I www.kirmizikurdele.org Viral sıçrama (blips) nedir - HIV ilaç direnci nedir? Nasıl oluşur? - HIV insan vücuduna yerleştikten sonra vücutta çoğalmaya başlar. Virüsün doğası budur. HIV böyle var olur, böyle hayatta kalır ve vücutta çoğalırken bazen biçimini ya da davranış şeklini değiştirip mutasyona uğrar yani davranışlarına başka davranışlar, özelliklerine bazı başka özellikler ekleyebilir. ---HIV'in vücutta nasıl çoğaldığı, adım adım ilerleyişi ve bugün HIV tedavisinde kullanılan ilaç sınıflarının nasıl belirlendikleri hakkında detaylı bilgi için herkesin #hivbilgisi kaynağı olan #hivhakkindahersey sayfalarımızdaki HIV yaşam döngüsü başlıklı #hivbilgisi yazımızı buraya tıklayarak okuyabilirsiniz--- İşte bu mutasyonlar zaman zaman HIV ile yaşayan bir kişi HIV baskılayıcı tedavi ilaçları (ART) kullanıyor olmasına rağmen gelişebilir ve bu da ilaç direnci oluşmasına neden olabilir. Mutasyona bağlı bu ilaç direncine sebep olan şey genellikle tedavi uyumsuzluğu, sıklıkla doz atlamak, ilaç alma saatlerine sadık kalmamak yani özetle ilaçları reçete edildiği biçimiyle almamaktır. Bu ilaç direnci geliştiğinde, vücuttaki HIV’i baskılayarak kontrol altına alan HIV tedavisi ilaçlarının artık yeteri kadar etki göstermiyor olmasından bahsedilebilir. Diğer bir ifadeyle, o esnada kullanılmakta olan HIV tedavisi ilaçları, virüsün kendisini kopyalayarak çoğalmasını engellemeyi başaramaz hale gelir. Bu durumda da ilaç direnci, HIV tedavisi başarısızlığına neden olur ki bu asla arzu edilmeyen bir şeydir. - İlaç direnç türleri - İki tür ilaç direnci var: tedavi ile ilişkili HIV ilaç direnci ve aktarılmış HIV direnci. Tedavi ile ilişkili ilaç direnci, kişinin vücudunda HIV ilaç tedavisine (ART) ait ilaç etken maddelerinin yetersiz ya da düzensiz seviyelerde bulunması nedeniyle virüsün tekrar CD4 hücrelerine saldırarak kendisini kopyalamaya başlama becerisi kazanması şeklinde olmaktadır. Bu sebeple, HIV tedavisine harfiyen bağlılık ve sürdürülebilir bir viral baskılama yani viral yükün sürekli B (belirlenemeyen) seviyede tutulması çok önemlidir. - Aktarılmış direnç nedir? - Günümüzdeki gelişmiş ilaç tedavisi ve seçenekleri sayesinde belirlenemeyen seviyeye baskılanan ve bu seviyede tutulduğunda cinsel yolla *bulaştırılamayan/aktarılmayan HIV, ilaç direnci söz konusu olduğunda ise yeniden insandan insana geçebilmekte/bulaşabilmektedir. Bu duruma ise “aktarılmış direnç” denir. .ıI * Detaylı bilgi için #hivbilgisi okuma önerisi; Belirlenemeyen eşittir Bulaştırmayan (B=B) hakkında en çok sorulan 9 soru, 9 cevap Iı. Aktarılmış dirençli bir HIV tip ile enfekte olan ve yaşayan bir birey, doğal olarak bir ya da birden fazla HIV tedavisi ilacına (molekülüne), belki daha ilaç tedavisine başlamadan dirençli hale gelebilir.. Yani eğer virüsün x kişiye geçişine kaynak olan y kişisi a ve b ilaçlarını kullanırken direnç geliştirmiş ise y kişisi HIV ilaç tedavisine a ve b ilaçlarını ve hatta o ilaçları da kapsayan ilaç sınıfının tamamını kaybetmiş olabilir. Dolayısıyla HIV ilaç direnç testleri HIV tedavisinin temel ayaklarından biridir. .ıI Detaylı bilgi için #hivbilgisi okuma önerisi; HIV tedavisi boyunca kullanılan testler Iı. - HIV ilaç direnç testi nedir? - HIV İlaç direnci testi, bir kişide herhangi bir HIV tedavisi ilacına direnç olup olmadığını anlamak amacıyla yapılan temel bir kan testidir. Direnç testleri ART kullanımına başlamadan önce yapılması gereken ve mevcut tüm tedavi kılavuzlarının önerdiği bir testtir. Bu test, ilaç tedavisine başlama kararı verdiğinizde, mevcut ilaç seçenekleri bakımından yol gösterici olacaktır. Bu testler aynı zamanda, tedavisi sürecinde beklenmedik virüs miktarı (viral load, virus yükü ) değişimleri olan kişilerde de kullanılmaktadır. HIV pozitif kişiler, durumu öğrendikleri yani pozitif HIV tanısı aldıkları andan itibaren mümkünse hemen HIV baskılayıcı ilaç tedavisine başlamalıdırlar. .ıI Detaylı bilgi için #hivbilgisi okuma önerisi; HIV ilaç tedavisi (ART) Iı. Ancak mümkünse HIV tedavisine başlamadan önce, ilaç direnci testi yapılması gerekmektedir. İlaç direnç testi bireye uygulanacak HIV tedavisi rejiminin işe yarayıp yaramayacağını anlamaya yardımcı olacaktır. Ancak bazı durumlarda, özellikle ilaç direnç testi kolay erişimin olmadığı durumlarda HIV tedavisi ilaçlarına hemen başlanabilir ve aynı zamanda da ilaç direnci testi yapılıp sonucu beklenebilir ve gelen sonuç olumsuzsa, sonuca göre hızlıca tedavi rejimi değiştirilebilir. HIV tedavisine bir kere başlandığında, kişinin HIV viral yükü düzenli olarak (kandaki virüs miktarı), viral yük testiyle (HIV RNA) takip edilir. Eğer tedaviye rağmen kişinin viral yükünde beklenen azalma olmuyorsa, bu durumda ara dönem ilaç direnci testi de uygulanıp, kişinin kullanılmakta olan ilaca direnci olup olmadığı kontrol edilebilir. Eğer bu ara dönem ilaç direnci testinde bir olumsuzlukla karşılaşılırsa, kişinin o ilacı ne kadardır kullandığından bağımsız olarak yeni bir tedavi rejimi uygulamasına geçilebilir. - ART’lere ilaç direnci gelişmesi - Vücutta yetersiz ART (HIV tedavisi ilacı) seviyesine neden olabilen unsurlar: *Tedaviye bağlılığın ve uyumun yeterince sağlanamaması, *Tüketilmemesi gereken beslenme ürünleri, *İlaç - ilaç etkileşimleri, Yetersiz ilaç etken madde seviyesi, tedavi başarısızlığının görüldüğü birçok kişide olduğu gibi ilaca karşı dirençli virüs mutasyonları gelişmesine neden olabilir. Aktarılmış ilaç direnci ise yukarıda bahsettiğimiz süreci deneyimleyen bir kişiden, başka bir kişiye ilaç-dirençli virüs geçişi/aktarımı şeklinde olmaktadır. - HIV ile yaşayan bir kişi ilaç direnci riskini nasıl azaltabilir? - Cevap çok basit: Doktorunuz tarafından reçete edilen HIV tedavisi ilaçlarını, doktorunuzun size belirttiği şekliyle düzenli olarak, tam uyumla ve aksatmadan kullanmak ve doktorun yaşam tarzı vb. tüm diğer önerilerine uymak, ilaç direnci riskinizi çok büyük oranda azaltır. İlaçlarınızı düzenli değil de doz atlayarak kullandığınızda, HIV tedavisi etkililiğini kaybedebilir ve bu da HIV’in vücutta tekrar kendini kopyalayarak çoğalmasına ve dolayısıyla da mutasyona uğrayıp ilaç direnci geliştirmesine neden olabilir. www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey Kaynak yazılar; 1 , 2

  • TKCAB | HIV bilgisi kaynağıhttps://redribbonistanbul.wixsite.com/hivhakkindahersey/tkcabTKCAB https://redribbonistanbul.wixsite.com/hivhakkindahersey/tkcab

    TKCAB HIV bilgisi kaynağı Kırmızı Kurdele İstanbul Derneği ve GILEAD işbirliği ile TK CAB adıyla ilk kez düzenlenecek HIV Danışma Kurulu Toplantısının ajandasını ve katılımcı listesini aşağıdaki linkler üzerinden indirebilirsiniz. Türkiye HIV Komünitesinin HIV cevabının daha kapsamlı ve donanımlı hale getirilmesi amacıyla düzenli olarak toplanacak Danışma Kurulunun toplantı notlarını ve tüm güncellemelerini, ilk toplantı sonrası yeniden düzenlenecek olan bu sayfadan takip etmem mümkün olacak. TK CAB toplantısına katılımınız, HIV alanında sunduğunuz tüm hizmetler ve önemsediğiniz için teşekkür ederiz! Ajanda Katılımcı Listesi Konum

  • Havuzdan, denizden HIV bulaşır mı? I www.kirmizikurdele.org

    Havuzdan, denizden HIV bulaşır mı? I Sıkça sorulan HIV soruları I HIV bulaş yolları I Türkiye'nin güvenilir HIV bilgisi sağlayıcısı Kırmızı Kurdele İstanbul Sıkça sorulan HIV soruları Bulaş yolları - Soru 5 Ortak yüzme havuzu, deniz vb. kullanımından HIV bulaşır mı? Sorunuzun kısa cevabı; hayır. Sorunuzun uzun cevabı; kesinlikle hayır! Sorunuzun en uzun cevabı; HIV insan vücudu dışında hayatta kalamaz ve çoğalamaz. Bu HIV'in hava veya su ile yayılmasının, yani yüzme havuzunda kişisinden kişiye bulaşmasının mümkün olmadığı anlamına geliyor. Sizden önce ya da sizinle birlikte havuzu kullanmış/kullanmakta olan bir HIV pozitifin kanamalı bir kesiği olsa bile havuz suyundaki kan uzun süre dayanmaz ve bu nedenle virüs bulaşmasına/geçişine neden olmaz. Tekrarlayalım; HIV insan vücudu dışında uzun süre hayatta kalamaz. Bugüne kadar havuz ya da sauna, hamam vb. kaynaklı tek bir HIV bulaşma olgusu bildirilmemiştir. Bu virüslerin insan vücudunun dışında hayatta kalamıyor olmasına ek olarak, tüm bu ortamların klorlanması etkin bir tedbirdir. Çünkü klor temas ettiği virüsleri (HIV, Ebola, Rhino ...) imhâ eder. Yani; HIV havuz/deniz suyu yoluyla bu laş maz! Yüzmek hem fiziksel hem ruhsal açıdan çok yararlı bir aktivitedir. Böyle saçma sapan ve temelsiz kaygıların, yüzmekten (ve hayattan) keyif almanıza engel olmasına izin vermeyin. İlgili bağlantılar: www.kirmizikurdele.org/hiv-korunma-yollari www.kirmizikurdele.org/hiv-bulas-yollari www.kirmizikurdele.org/b-b www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey #hivindogrusu

  • HIV testiniz pozitif çıkarsa? I www.kirmizikurdele.org

    HIV tedavisine başlamak I Pozitif HIV testinden sonra yapılması gerekenler I Herkes için #hivbilgisi www.kirmizikurdele.org -HIV tanısı alanlar için başvuru rehberi- -Pozitif test sonucundan sonra bilinmesi ve yapılması gerekenler- Önemli Noktalar *HIV testi sonucunun pozitif çıkması pek çok kişiyi sorular ve endişelerle baş başa bırakır. Bu gibi bir durumda bilinmesi gereken en önemli şey; HIV’in gelişmiş ilaç tedavisi (ART) ile kontrol altına alınarak, kolaylıkla baskılanabilen ve yönetilebilen bir virus olduğudur. *Günümüzdeki HIV tedavisi HIV’I kesin olarak yok etmez, ancak vücuttaki virüs miktarını/viral yükü B (Belirlenemeyen) seviyeye baskılayarak HIV pozitif bireylerin de herkes kadar uzun ve sağlık bir hayati yaşamalarını sağlar. Üstelik virüsü cinsel partnerlerine aktarma/bulaştırma kaygısı yaşamadan. *HIV testi sonucunuzun pozitif çıkması sonrasında atacağınız ilk adım, kendinizi iyi hissediyor olsanız dahi uzman bir hekimle görüşmek olmalı. Sağlığınız iyi ve kendinizi iyi hissediyor olsanız bile, bunu korumak için mutlaka bir hekimle görüşmeniz ve bir an önce HIV ilaç tedavisine başlamanız gerekiyor. *HIV tedaviniz ile ilgili tüm süreci mutlaka uzman bir hekim ile sürdürmeli ve hekiminizin size verdiği tüm öneri ve öğütlere mutlaka uymalısınız. *HIV tedavinizin başarıya ulaşması için geçmiş sağlık bilgileriniz kadar, düzenli kan testleri ile ölçümler yaptırmanız ve hekiminizi belirlenen tarihlerde ziyaret etmeniz şart. Pozitif HIV tanısı almak şok etkisi yaratabilir. Bu şok etkisi ile cevabını bilmediğiniz, kendinizi kötü hissetmenize yol açacak bir çok soru belirecektir. Fakat unutmayın ki, pozitif HIV tanısı almış olmak sağlıklı ve uzun bir ömür yaşamaya engel değildir. Etkin HIV ilaç tedavisi (ART) ile HIV negatif kişiler gibi uzun ve sağlıklı bir ömrünüz olacak. - HIV testi sonucunuz pozitif geldiğinde ne yapmalısınız? - HIV testi sonucunun pozitif gelmesi birçok birey için korkutucu olabilir. İlk günlerde birçok soru ile kendinizi bunaltabilir ve endişeye kapılabilirsiniz. Bunların hepsi olağandır. Bu yüzden kendinize kızmayın. Ancak günümüzde HIV, tamamen kontrol altına alınabilen ve genel sağlığınıza olumsuz etki yapma ihtimalleri tamamen ortadan kaldırılan yani başarıyla yönetilebilen bir enfeksiyondur. HIV enfeksiyonunun kontrol altına alınmasını sağlayan ilaç grubuna “Antiretroviral Terapi (ART)” denilmektedir. HIV ilaçlarının bir kombinasyonu (çoklu ilaç – HIV rejimi) olan ART tedavisi, her gün düzenli olarak kullanılmalıdır. HIV ilaç tedavisi (ART), vücutta HIV’in çoğalıp vücuda zarar vermesine engel olur. ART henüz HIV'i vücuttan tamamen atamasa da, virüs yükünü B (belirlenemeyen - undetectable) seviyeye düşürerek HIV ile yaşayanların sağlıklı ve uzun bir hayat yaşamalarını ve en önemlisi de başka bireylere cinsel yolla HIV aktarımını/bulaşını engellemektedir. Ayrıntılı bilgi için Belirlenemeyen = Bulaştırmayan hakkında en çok sorulan dokuz soru, dokuz cevap başlıklı #hivbilgisi yazımızı ve B=B bölümümüzü okumanızı öneririz. - HIV baskılayıcı ilaç tedavisine ne zaman başlanılmalı? - Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan Türkiye HIV/AIDS tedavi kılavuzu dahil tüm güncel ve saygın tedavi kılavuzlarına göre HIV testi sonucu pozitif çıkan bireylerin ART tedavisine CD4 (bağışıklık sistemine ait beyaz kan hücreleri) seviyelerine bakılmaksızın, bir an önce başlamaları gerekiyor. ART ile sadece HIV kontrol altına alınmakla kalmaz, aynı zamanda kişinin HIV ile ilişkili başka enfeksiyonlara karşı da güçlü olması sağlanır. Eğer testinizi tam teşekküllü bir sağlık kuruluşunda (hastane, tıp fakültesi gibi) yaptırdıysanız ve testinizin sonucu pozitif çıktıysa, muhtemelen aynı sağlık kuruluşunda tedavinize başlayabilirsiniz. Ancak testinizi daha dar kapsamlı bir sağlık kuruluşunda yaptırdıysanız (Aile hekimliği, laboratuvar, özel klinik vb.), o zaman testinizi yapan sağlık görevlisi sizi tam teşekküllü bir sağlık kuruluşuna yönlendirecektir. - Doktorunuza karşı tamamen açık ve dürüst olmanın önemi nedir? - Tedaviye tam uyumunuz ve tedavi başarınız, biraz da doktorunuza karşı dürüst olmanızla mümkün olacaktır. Çünkü onunla paylaşacağınız, sizin hakkınızdaki her bilgi, sizin için en uygun tedavi seçeneğini belirlerken ve sağlığınızı korumakla ilgili önemli tavsiyeler verirken önemli bir kaynak olacaktır. Cinsel deneyimleriniz, alkol ve sigara kullanımlarınız ve daha başka diğer alışkanlıklarınız hakkında dürüstçe ve açıkça bilgi vermeniz size uygun bir tedavi planı oluşturulmasında önemli bir ayrıntıdır. Eğer doktorunuzdan sakladığınız alışkanlıklarınız var ise bu onların sizin tedavinizi etkin bir şekilde sürdürebilmelerine engel olacaktır. Bazı durumlarda, paylaşılmayan detaylardan dolayı, doktorunuzun uyguladığı tedavi etkili olmayabilir. Tedaviden beklediğiniz verimi alamamak, tedavi uyumunuzu bozacağı gibi sağlığınızın olumsuz etkilenmesine de sebep olabilir. - HIV tedavisi süreci nedir? - HIV tedavisi süreci, HIV tedavisi için sağlık kuruluşunu her ziyaretinizde, mevcut sağlık durumu ile ilgili kayıtların tutulduğu ve tedavinin başarısının izlendiği süreçtir. Bu süreç kişinin ilk fiziki muayenesinin yapılması, geçmiş hastalıkları ile ilgili bilgilerin alınması, kan testlerinin yapılması ve ART tedavisinin belirlenmesi süreci ile başlamakta ve sonrasında belirli bir takvim eşliğinde doktor ziyaretleri olarak devam etmektedir. Tedavi sürecinin izlenmesindeki amaçlar: HIV enfeksiyonunun ne durumda olduğunu tespit etmek ve ART tedavisinin takibini yapmak. Kişinin farklı enfeksiyonlarla karşılaşmasını engelleyerek tedavinin başarısını sağlamak. Kişinin tedaviye bağlı kalmasını sağlamak. Günümüzde uygulanan HIV tedavisi, HIV', baskılayıp kontrol altına alarak bağışıklık sisteminizin güçlenmesini sağlayan bir tedavi olmakla birlikte, HIV’in kesin tedavisi değildir ani, virüsü baskılar, kontrol eder ancak vücuttan tamamen atamaz. Tedavi protokollerinde belirtildiği üzere bireylerde HIV pozitif tanısı konulduktan sonra direk ilaç tedavisine başlanması önerilmektedir. İlaç tedavisine başladığınızda, bu ilaçları hayatınız boyunca her gün düzenli olarak kullanmanız gerektiğini bilmek, tedavi uyumu konusundaki temel motivasyonun inşasında en önemli faktördür. - Doktorunuza hangi konularda sorular sorabilirsiniz? - Yeni HIV tanısı alan kişilerin kafalarında cevaplanmayı bekleyen birçok soru olabilir. Eğer HIV testi sonucunuz pozitif geldiyse, kafanızda muhtemel sizi meşgul edecek sorular şunlar olabilir: *HIV pozitif olmak demek, AIDS olmak anlamına mı geliyor? *Başka bir hastalıkla mücadele ederken kesin ölür müyüm? *Eşime/sevgilime HIV pozitif olduğumu nasıl açıklayacağım? *Ya iş yerim HIV pozitif olduğumu öğrenirse, işsiz kalır mıyım? *HIV tedavisine başladığımda hayatım kararacak mı? *Başkalarına HIV bulaştırır mıyım/aktarır mıyım? Şunu açıkça söylememizde fayda var: HIV tedavisi sürecinde en önemli destekçiniz doktorunuzdur. Ancak doktorunuz sadece sağlıkla ilgili konularda cevaplar verebilir. Bu yüzden, kendisinden sadece sağlığınızı ilgilendiren konularda destek alabileceğinizi bilmek, tedavi uyumunuzu doğrudan etkileyen bir konu olan doktorunuzla iletişiminizin sağlıklı ve sağlam bir zeminde gelişmesi açısından önemlidir. Sağlığınızla ilgili konularda doktorunuza soracağınız soruları önceden not almak ve bir sonraki doktor randevunuza hazırlıklı gitmek, soruları sormayı unutmanızı engelleyecek ve tedavi başarısını olumlu etkileyecektir. - HIV ilaç tedavisi sürecinde yapılacak testler nelerdir? - HIV tedavisi sürecinde yapılacak testler ve ne işe yaradıklarına dair bilgiler aşağıdaki gibidir: - CD4 sayımı - CD4 Sayımı testi ile kanınızdaki CD4 hücrelerinin sayısı ölçülmektedir. CD4 hücreleri, bağışıklık sisteminin enfeksiyonlarla savaşan hücreleridir. HIV, CD4 hücrelerine saldırmakta ve onları yok etmektedir. Bu da zaman içerisinde bağışıklık sisteminin çökmesine ve sizi başka fırsatçı enfeksiyonların saldırılarına karşı savunmasız bir hale getirmektedir. HIV tedavisi (ART) ile bireyin vücudundaki HIV baskılanarak, virüs sayısı Belirlenemeyen seviyeye inmekte ve HIV’in CD4 hücrelerini yok etmesi engellenmektedir. CD4 hücre sayınızın yüksek olması daima olumlu bir durumdur. Bu yüzden tanı aldıktan sonra, bireyin kanındaki CD4 hücre sayısının ne olduğundan bağımsız olarak bir an önce ART tedavisine başlanması önemlidir. CD4 sayısının 200 hücre/ mm3’ ün altına düşmesi ise acil bir durumdur ve derhal önlem alınması için hastanın bir enfeksiyon hastalıkları uzmanı ile görüşmesi gerekmektedir. - Viral yük/Virüs yükü - Viral yük testi ile kanda ne kadar virüs olduğu tespit edilmektedir. HIV tedavisinin en önemli amacı, bireyin viral yükünün, Belirlenemeyen seviye olarak adlandırılan en düşük seviyeye gelmesini sağlamaktır. CD4 ve viral yük testleri, HIV ilaçlarının kullanıldığı ART tedavisi başladıktan sonra, bu tedavinin etkisinin ve başarısının gözlemlenmesi için, birlikte yapılmaktadır. - İlaç direnç testi (HIV direnç testi) - İlaç direnç testi, HIV ilaçlarından herhangi birinin, bireyle uyumsuz olup olmadığını tanımlamak için yapılan bir testtir. Bir bireye başlanacak olan ilaç rejimi öncesinde doktor bireye ilaç direnç testini uygulayarak, hangi ilaç seçeneğinin uygun olacağına karar vermektedir. - Cinsel yolla bulaşabilen diğer enfeksiyonlara (CYBE) ilişkin testler ve diğer testler - Cinsel yolla bulaşabilen başka enfeksiyonlara maruz kalmak HIV ilaç tedavisinin başarısını etkileyebileceği gibi, aynı zamanda HIV'in aktarılması riskini de arttırmaktadır. CYBE testleri, eğer cinsel yolla bulaşan başka bir enfeksiyonunuz varsa bunun tespit edilmesine olanak sağlarlar. Bu testler başta yapılabileceği gibi, aynı zamanda şüpheli durumlarda doktorunuza bilgi vererek yapılmasını isteyebileceğiniz testlerdir. HIV tedavi sürecinde, tedaviniz ve genel sağlık durumunuzla ilişkili olarak diğer birçok kan testleri de yapılmaktadır. Karaciğer fonksiyon testleri, kan yağları testleri, kan sayımı, bazı hormonlara ait test vb. Bu testler, HIV tedavisi sürecinde genel sağlık durumunuz hakkında doktorunuza bilgi vermektedir. Bu testler, HIV tedavisi sürecinde doktorunuz tarafından düzenli olarak yapılacak ve izlenecek testlerdir. HIV ilaç tedavisi sürecinde yapılacak testlerle ilgili HIV tedavisi sürecinde kullanılan testler ve işlevleri başlıklı #hivbilgisi yazısı için buraya tıklayabilirsiniz - Kendinize zaman tanıyın - HIV tanısı karşısında herkesin verdiği tepkiler farklıdır, ancak birçoğu şok, kızgınlık, korku ve endişe hissederler. Genel olarak ilk başlarda, virüsün nasıl bulaştığı ve bundan sonra ne olacağı konusunda yüzlerce sorular belirir. Aslında tüm bu duygular ve sorular gayet normaldir. HIV hakkında daha çok doğru bilgiye sahip olmak, kafanızdaki tüm sorulara cevap bulmanızı sağlayacaktır. Aynı zamanda, HIV hakkında bilgi sahibi olan birileriyle sohbet etmenin de size yararı olacaktır. Sağlık uzmanlarının yanı sıra, HIV alanında çalışan dernekler ve destek kanalları etkili çözümler bulmanıza yardımcı olacaktır. Güvendiğiniz bir arkadaşınızla veya ailenizden biriyle mevcut durumunuzu konuşmak da süreç içerisinde sizin rahatlamanıza ve yeni sağlık durumunuza hızlıca alışmanıza faydası olacaktır. Yeni sağlık durumunuzu yakınlarınıza açıklamanız gerektiğinde nasıl konuşmanız gerektiği hakkında detaylı bilgi almak için HIV tanısını paylaşmak isimli #hivbilgisi yazımızı okumanızı tavsiye ederiz. Tanı aldıktan sonra, ruh halinizle doğru orantılı olarak kendinizi iyi ya da kötü hissedeceğiniz günler olacaktır. Ancak şunu unutmayın ki, yeni sağlık durumunuza alışmanız biraz zaman alabilir ve bu zamanı kısaltmanın temel koşulu sağlık durumunuz hakkında en doğru ve en güncel bilgilerle kendinizi desteklemektir. Bunu yaparken, HIV'in tıbbi boyutuna ek olarak psikolojik ve sosyal boyutlarına ilişkin #hivbilgisi edinmek de önemli ve gereklidir. Türkiye'nin en çok başvurulan #hivbilgisi kaynağı ve sağlayıcısı olan www.kirmizikurdele.org ' nin HIV hakkında her şey sayfalarında, tedavi sürecinize katkısı olacak tıbbi içerikli yazılar bulabileceğiniz gibi, düzenli yayınlarla sürdürdüğü #hivbilgisi blogunda; HIV pozitiflerin asla unutmaması gereken 11 şey!, HIV tedavisinin olası yan etkileri ile başa çıkmak, HIV pozitiflerin duymaktan hoşlanmadıkları 6 soru, HIV pozitif olduğunu ilk buluşmada söylemek hakkında tavsiyeler, HIV pozitif bir bireyle flört ya da ilişki, HIV’in yarattığı damgalama ve ayrımcılıkla başa çıkmanın 7 yolu, HIV ile yaşayan biriyle nasıl konuşmalı, nasıl konuşmamalı gibi pek çok farklı başlıkta yararlı #hivbilgisi yazıları bulabilirsiniz. www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey #hivindogrusu

  • Belirlenemeyen = Bulaştırmayan I B=B I B eşittir B I #hivbilgisi

    Belirlenemeyen = Bulaştırmayan (B = B, B eşittir B) hakkında her şey I www.kirmizikurdele.org - -English below- Belirlenemeyen = Bulaştırmayan (B=B) #hivbilgisi broşürlerimizi ve diğer broşürlerimizi buraya tıklayarak inceleyebilir ve indirebilirsiniz. Küresel kampanyanın temelindeki bilimsel kanıtlara ve kampanya diline en uygun ve kampanya merkezince kabul edilmiş çevirisi ile Belirlenemeyen = Bulaştırmayan (B=B, #BeşittirB) kandaki HIV miktarı B (belirlenemeyen) seviyede HIV pozitiflerin cinsel partnerlerine - kondomsuz cinsel ilişkilerde bile - HIV bulaştırAmayacaklarının geniş çaplı ve güvenilir bilimsel araştırmalarca ispatlandığı ve HIV pozitifleri halk sağlığı riski olarak gören damgalayıcı ve ayrımcı bakış açısının bilimsel veriler ışığında son bulması gerektiği anlamına geliyor. Belirlenemeyen = Bulaştırmayan (*B=B) temeline sağlam bilimsel delilleri alan basit fakat çok önemli bir kampanyadır. HIV pozitif kişilerin uzun ve sağlıklı yaşayabileceklerini, çocuk sahibi olabileceklerini ve HIV bulaş ihtimallerine dair asla endişelenmemeleri gerektiğini duyuran bu kampanya, hem HIV pozitiflerin hem de onların yakınlarının bu gerçekleri anlamalarını sağlayarak kamuoyunu etkilemekte oldukça başarılı olmuştur. CDC’nin resmi olarak kampanyanın temelindeki bilimsel gerçeklerin arkasında durması ise kampanyayı HIV ile mücadelede 2017’nin en önemli mesajı haline getirmiştir - The Lancet (Kasım 2017) - *Undetectable = Untransmittable, U=U ya da #UequalsU English below Türkiye'de ilk olarak Undetectable = Untransmittable bildirisinin uluslararası çapta ilk imzacılarından ve kampanya sözcülerinden olan Kırmızı Kurdele İstanbul 'un Uluslararası toplulukla eş zamanlı öncü yerel girişimleri ve 2016 yılından beri sürdürdüğü kesintisiz kanıt temelli #hivbilgisi yayınları ile duyurulan B=B (Belirlenemeyen = Bulaştırmayan) kampanyası, Dünyanın her yerindeki HIV ile yaşayan kişileri cesaretlendirmeye ve özgürleştirmeye devam ediyor. New York Merkezli Prevention Access Campaign 'in bir girişimi olan ve 105'den fazla ülkede 1000'den fazla imzacı kuruluşa ulaşan kampanyayı başta CDC, UNAIDS, Dünya Sağlık Örgütü olmak üzere çeşitli ülkelerin sağlık bakanlıkları da destekliyor, kampanyanın temelindeki bilimsel gerçekleri yaygınlaştıran yerel kampanyalar yapıyor ve etkin HIV ilaç tedavisi altındaki HIV pozitif bireylerin HIV'i cinsel partnerlerine bulaştırAmayacaklarını onaylıyorlar. Uluslararası U=U Kampanyası Kurul Üyesi de olan gönüllümüz, Tedavi Aktivisti ve Topluluk Yazarı Arda Karapınar ; ‘’Kırmızı Kurdele İstanbul olarak cinsellik hakkında konuşmanın dahi yüksek düzeyde tabu sayıldığı bir toplumda #kanittemelliaktivizm ve herkes için #hivbilgisi sağlayıcılığı yapıyoruz. Bu yüzden virüsü baskılanmış HIV pozitif bireylerin de sağlıklı, eğlenceli korkusuz bir cinsel yaşam sürdürebileceğine ilişkin tüm bilimsel kanıtlar bizim için çok önemli. Çünkü HIV pozitif kişilerin aldığı açık ya da üstü örtük tüm mesajlar, onların toplum sağlığı için tehlikeli olduğu yönünde. Oysa son yıllarda gelen araştırma sonuçları, başarılı bir tedavinin bulaş riskini, sıfıra indirdiğine ilişkin güçlü kanıtlar sunuyorlar. Uluslararası güncel #HIVbilgisi'nden hareketle aktivizm yapan bir sivil toplum kuruluşu olarak bu bilgileri paylaşıyor ve ekliyoruz; iki kişinin ortak kararına dayalı kondom kullanımının tüm diğer olasılıklar göz önünde bulundurularak sürdürülmesi hala önemli. Fakat kondom kullanımının iki taraflı bir karar gerektirdiği unutulmamalı ve tüm sorumluluğun HIV pozitif bireye yüklenmesinin, HIV’e ilişkin bir başka önyargı ve ayrımcılık olduğu kabul edilmelidir. Bu yüzden, HIV pozitifleri kendileri ve bedenleriyle barışık ve kendilerine daha güvenli hale getirecek bilimsel kanıtları mutlulukla karşılıyor, birlikte hareket çağrısı yapan tüm uluslararası bildirileri cesaretle imzalıyoruz. ’’ diyerek bu bildiri ve bilimsel kanıtlara dayanan tüm aktivizm girişimleri hakkındaki genel yaklaşımımızı da özetledi. İngiltere'nin saygın HIV bilgisi sağlayıcısı ve dost kuruluşumuz olan NAM-AIDSmap, Belirlenemeyen = Bulaştırmayan hakkında şunları söylüyor; “Bilimsel kanıtlar çok net! Virüs seviyesi/viral yükü belirlenemeyen (undetectable ) düzeyde olan bir HIV pozitif cinsel partneri için risk oluşturmuyor. " "Viral yükü belirlenemeyen düzeyde olan bir HIV pozitif ile cinsel ilişkide HIV riski sıfırdır." - Dünya Sağlık Örgütü Belirlenemeyen = Bulaştırmayan (B=B) HIV ile yaşamaya, sevmeye ve HIV'den korunmaya dair ifade edilebilecek tüm düşünce biçimlerinin kökten değişmesi anlamına geliyor. HIV tedavisinin bu bulaş önleyici etkisi, tedaviye erişimin daha da artmasının ve dünya genelinde HIV ile yaşayan herkesi virüs baskılayıcı HIV tedavisi ilaçları ile buluşturmanın ne kadar önemli olduğunun altını da çiziyor. Çünkü HIV ile yaşayan kişilerin ve partnerlerinin temel endişelerinden birisi bulaşı riskidir. #hivbilgisi blogumuzda da yayınladığımız PARTNER araştırmaları, etkin bir tedavi ve tedaviye uyumla birlikte, cinsel ilişki yoluyla HIV bulaş/aktarım riskinin sıfır olduğunu açık bir şekilde ortaya koymuştu. .: Konu hakkında daha detaylı bilgi ve bilimsel çalışma sonuçları içeren tüm #hivbilgisi yazılarını, menüde B=B başlığı altında bulabilirsiniz :. Cinsel partner(ler) ile ilişkilendirebilecek her türlü HIV korkusunun tek fonksiyonu HIV sebepli damgalama ve ayrımcılığını körüklemektir. Bu yüzden de Belirlenemeyen = Bulaştırmayan mesajı herkese ulaşması ve herkesçe anlaşılması gereken çok önemli bir mesajdır. "KONDOM kullanımı cinsel yolla bulaşabilecek tüm enfeksiyonlardan KORUNMA KONUSUNDA HALA ÖNEMLi BIR ROL OYNUYOR fakat sadece HIV bakımından düşünüldüğünde, eğer viral yük belirlenemeyen düzeyde ise yeni HIV olgularının önlenmesi bakımından kullanılmasına gerek olmadığı söylenebilir” şeklinde devam eden NAM-AIDSmap Belirlenemeyen = Bulaştırmayan hakkındaki görüşlerini; “HIV pozitiflerin bir çoğu sadece cinsel değil aynı zamanda toplumsal ret ile de yüz yüze kalıyorlar. Hatta bazı ülkelerde bulaş riskinin sıfır olmasına bakılmaksızın, HIV statüsünü gizleyip cinsel ilişkiye girmek suç kabul ediliyor. Bulaş riski ve yolları konusundaki cehalet, insanları sağlık hizmetlerine erişimden bile mahrum bırakabiliyor. Cinsel yolla bulaşabilen/aktarılabilen başka hiçbir enfeksiyon, toplumda bu tarz bir korkuya neden olmadı. Oysa HIV ile yaşayan insanlar, her yerde ve her ulustan, her ırk ve dinden, her yaştan olabilirler. Viral yük seviyesi belirlenemeyen düzeyde olduğunda bulaştırıcılık kalmıyor. Bu ise HIV pozitiflerden korkmanın tamamen gereksiz ve saçma olduğu anlamına geliyor” diyerek özetliyor. Biz Kırmızı Kurdele İstanbul olarak bu ortak uluslararası bildiriyi henüz ilk gününde imzalar ve korkmadan yaygınlaştırırken , bugüne kadar #hivhakkindahersey mottosuyla yayınladığımız tüm içerik ve makalelerin güncel ve bilimsel açıdan doğrulanabilir olması konusunda gösterdiğimiz titizliğin, yayınlarımızı takip eden danışan, doktor ve aktivistler tarafından daima takdirle karşılanmış olmasından ve bize güvenilir bir #hivbilgisi sağlayıcısı sorumluluğu yüklemiş olmasından cesaret aldık. Çünkü, bireylerin kendi yaşam ve sağlıklarının kontrolünü ele almalarını, içinde bulundukları durumu daha iyi anlamalarını ve HIV ilaç tedavilerine tamamen bağlı kalarak daha uzun ve sağlıklı bir hayata sahip olmalarını sağlamayı hedefleyen bir kurum olarak bilimsel çalışmalar ve kanıtlar en güçlü araçlarımız. .: Belirlenemeyen = Bulaştırmayan (B=B/B eşittir B)" ortak bildirisi içeriği :. "HIV tedavisi ilaçları (Antiretroviral Terapi - ART) kullanan ve viral yükü belirlenemeyen düzeyde olan HIV pozitif kişilerin, HIV’i cinsel ilişki yolu ile bulaştırmaları riski sıfırdır ! Kullanılan ilaç rejimine ve bağlı olarak viral yük seviyesinin belirlenemeyen düzeye inmesi, ilaç kullanımına başladıktan sonra altı ayı bulabilir ve bu süre kişiden kişiye göre değişebilir. Sürekli HIV baskılaması ise kişiye uygun tedavi planının seçilmesi ve bu tedaviye mükemmel bir uyum ile sağlanabilir. HIV’in vücutta baskılanması, hem kişisel hem de toplum sağlığı açısından takip edilmesi gereken bir durumdur. Belirlenemeyen virüs yükü sadece HIV bulaşını/geçişini engeller. Kondom kullanımı ise cinsel yolla bulaşabilen enfeksiyonlar ve gebelik açısından da önemlidir. HIV’den korunma yönetiminin seçimi, cinsel yaşam, koşullar ve ilişki şekilleri göz önüne alınarak kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Örneğin, farklı partnerlerle cinsel ilişkiye giren ya da genel olarak tek eşli olamayan kişilerin, cinsel yolla bulaşabilen tüm enfeksiyonlara karşı tedbir olarak kondom kullanmaları önerilir". Kampanyanın İngilizce web-sitesine buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. As Red Ribbon Istanbul, we do activism on HIV in a society in which even talking about sexuality is a high-level taboo. This is why we give utmost importance to the scientific evidence that shows HIV-positive individuals with undetectable viral load are actually able to have a healthy sexual life. Because all the explicit or implicit messages HIV-positive individuals face refer they are dangerous for the others. But the results of the studies published in the last years tell us that when viral load is undetectable with maintained medication, then it doesn't pose an infection risk. As a civil society organization doing activism in the field with reliable HIV information gathered from international sources, we share such updates and also add that prevention is still essential considering other possible STIs. But we strongly advocate that prevention is the responsibility of both sides, and it is not fair to put this responsibility only on HIV-positive individuals cause this is another type of prejudice and discrimination. This is why we welcome such scientific evidences gladly, which will provide safer zones for HIV individuals and bring self-reliance to them and would like to put our signature bravely under such international statements that call to move together. Arda Karapinar (Panosian), Volunteer Chairperson of Red Ribbon Istanbul, Member of U=U Global Board NOT: Belirlenemeyen viral yük seviyesi yalnızca HIV bulaşlarının önlenmesine yardımcı olur. Buna ek olarak kondomlar cinsel yolla bulaşan diğer enfeksiyonları ve istenmeyen gebelikleri de önlemeye yardımcı olur. HIV 'e karşı tedbir olarak seçtiğiniz yöntem, cinsel pratiklerinize bağlı olarak değişebilir. Örneğin, tek eşli olmayan ve/ya da sıklıkla partner değiştiren biriyseniz HIV geçişini/aktarımını/bulaşını önlemeye yardımcı olmak için PrEP (TÖP) kullanmayı da düşünebilirsiniz.

  • B=B I HIV hakkında her şey I Kırmızı Kurdele İstanbul I B eşittir Bİstanbul halkıyla B eşittir B üzerine https://redribbonistanbul.wixsite.com/hivhakkindahersey/istanbul-halkiyla-b-esittir-b-uzerine

    HIV hakkında her şey - B=B I Türkiye'nin güvenilir HIV bilgisi sağlayıcısı Kırmızı Kurdele İstanbul - B eşittir B -Sen durdurursun (Stops with U) I Türkiye I Kırmızı Kurdele İstanbul- Türkiye'nin 40 yıla yaklaşan HIV ile mücadele tarihinde bir ilk. Çalışmalarına başladığı günden bu yana, yani 4 yıl gibi kısa bir sürede pek çok ilki hayata geçirmiş ve uluslararası başarıya ulaşmış #kirmizikurdeleistanbul'dan, küresel aktivizmde ülke görünürlüğü için büyük bir adım. Türkiye'den bir STK ve Türkiye'li bir aktivist, alanda yaptıkları fark yaratan çalışmalarla, ilk kez küresel bir farkındalık kampanyasının ana yüzlerinden biri oldu! Kırmızı Kurdele İstanbul'un kampanya yüzlerinden biri olarak, kendi çalışma alanında İstanbul'u ilk kez Dünya Başkentleri arasına sokma gururunu yaşadığı küresel 'Stops With U' (Sen durdursun) kampanyası videolarının İstanbul bölümünü gururla paylaşıyoruz. Türkçe kampanya posteri için buraya tıklayın. *Kırmızı Kurdele İstanbul ve gönüllümüz bu çalışma için hiçbir ücret almamıştır. Bu bilgi yapım sponsoru firmanın yerel ve genel merkez ofislerine ulaşarak doğrulanabilir. www.kirmizikurdele.org #hivhakkindahersey #bilonemsekorun -Stops with U I Turkey I Red Ribbon Istanbul (English subtitle)- A first in the history of Turkey's nearly 40 years of fight with HIV. One big step for #redribbonistanbul considering the country’s visibility in the global HIV activism community. Unique success for a 4-year-old civil society organization that has already actualized many firsts in this short time since the very beginning. A civil society organization and an activist from Turkey have become the face of a worldwide awareness campaign after their difference-making achievements. Here we proudly share the Istanbul part of the video of the global campaign “Stops With U” (Sen durdursun) which Red Ribbon Istanbul became one of the campaign faces with the pride of listing Istanbul as one of the capital cities in the HIV world. Click here for campaign poster in Turkish *Red Ribbon Istanbul and the campaign face person in the video acted voluntarily and get no payment for the video. This information can be approved by the local and head offices of the sponsoring company. www.kirmizikurdele.org #hearpreventprotect #allabouthiv Belirlenemeyen = Bulaştırmayan hakkında her şey için tıklayın

  • www.kirmizikurdele.org I Sünnet HIV'den korur mu?

    Herkes için #hivbilgisi kaynağı www.kirmizikurdele.org I Sünnet HIV'den korur mu? Sıkça sorulan HIV soruları Önleme - Soru 10 Sünnet HIV'den korur mu? Sünnet (erkeklerde prepisyumun, yani penisin uç kısmındaki derinin cerrahi olarak çıkarılması), bazı sağlık faydaları ile ilişkilendirilmiştir ve HIV (İnsan Bağışıklık Yetmezlik Virüsü) risklerini azaltmaya katkısı da bunlardan biridir. Bu alanda yapılmış bazı araştırmalar, sünnet operasyonu yaptırılmış erkeklerde HIV enfeksiyonu riskinin sünnet operasyonu yaptırılmamış erkeklere göre düşük olduğunu göstermektedir. Çalışmaların sunduğu kanıtlar, özellikle vajinal cinsel ilişki yoluyla ve kadından erkeğe yönünde HIV geçişi/aktarımı/bulaşması riskini azaltmada etkili olabildiğine dairdir. Sünnetin HIV'e karşı koruma sağlaması, prepisyumun altındaki dokunun HIV enfeksiyonuna daha duyarlı olmasından kaynaklanmaktadır. Bu doku, Langerhans hücreleri adı verilen ve HIV'i kolayca emebilen hücreler açısından zengindir. Sünnet ile bu bölgedeki doku çıkarıldığında, virüsün vücuda giriş noktası azalır, böylece HIV riski önemli oranda azalır. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Birleşmiş Milletler AIDS Programı (UNAIDS), yüksek HIV prevalansına sahip bölgelerde erkek sünnetini, yeni HIV olgularını azaltmaya yönelik etkili bir önlem olarak önermektedir. Ancak, sünnetin HIV'e karşı tam ve kesin bir koruma sağlamadığı mutlaka hatırlanmalıdır. Bu bağlamda sünnet, HIV riskini tamamen ortadan kaldırmak için müstakil bir önlem olarak değil, kondomsuz cinsel ilişkiden kaçınmak, PrEP (Temas Öncesi Korunma/Temas Öncesi Profilaksi), düzenli HIV testi gibi diğer önlemleri birlikte bütüncül bir stratejinin tamamlayıcı bir parçası olarak düşünülmelidir. Özetle; sünnet, yeni HIV olgularını önlemeye yardımcı olabilecek bir strateji olarak kabul edilirken, HIV'den korunma konusunda tek başına yeterli bir yöntem olarak görülmemelidir. Kaynaklar: World Health Organization (WHO): Male circumcision for HIV prevention. (https://www.who.int/hiv/topics/malecircumcision/en/ ) Centers for Disease Control and Prevention (CDC): Male Circumcision and Risk for HIV Transmission and Other Health Conditions: Implications for the United States. (https://www.cdc.gov/hiv/pdf/risk/mc-hiv-risk.pdf ) UNAIDS: Safe Male Circumcision and HIV prevention. (https://www.unaids.org/en/resources/documents/2020/unaids-male-circumcision-hiv-prevention) İlgili bağlantılar; Belirlenemeyen eşittir Bulaştırmayan (B=B) hakkında en çok sorulan dokuz soru, dokuz cevap #hivbilgisi yazısı: Sünnet HIV'den koruyor mu? (Kanada araştırması) www.kirmizikurdele.org/b-b www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey

  • Yanlış HIV testi sonucu | www.kirmizikurdele.org

    HIV testi sonucu başka faktörlerden etkilenip yanlış çıkar mı? I www.kirmizikurdele.org Sıkça sorulan HIV soruları HIV testleri - Soru 5 HIV testini olumsuz etkileyip, yanlış sonuç oluşmasını sağlayan faktörler (başka ilaçlar, alkol, stres vb.) var mı? HIV testlerinin sonuçları (başka ilaç kullanımı, alkol, stres vb.) diğer faktörlerden etkilenmez. Buna test yaptırdığınız esnada taşıdığınız başka enfeksiyonlar, onlarla ilgili ilaçlar, aşılar, o süreçte kilo almış ya da vermiş olmanız, test yaptırmadan önce bir şey yemek içmek, alkol veya eğlence amaçlı ilaçlar, gargara ve testin gündüz mü yoksa gece mi yapıldığı yani uygulama saati gibi faktörler de dahildir. Yani bu gibi detayların sonuca bir etkisi yoktur. Test sonucunuz, grip veya nezle olmanızdan veya herhangi bir başka ilaç kullanıyor olmanızdan bağımsızdır. Testinizden önce yeme içmeyi kesmenize de gerek yoktur. Yiyecek ve içecekler test sonucunu etkilemez. Aynı şey stres ve anksiyete için de söylenebilir ve bunu ispatlamak kolaydır. Eğer yüksek stres seviyeleri HIV testi sonuçlarını etkiliyor olsaydı bu testlerin pek de bir değeri olmazdı. Çünkü milyonlarca insan birçok nedenden dolayı yüksek stres altında olabilir. Buna ek olarak, yine pek çok insanın HIV testi yaptırırken genellikle alışılmışın dışında stresli olduğu da gözlemlenmiştir. Dolayısıyla stres ve anksiyetenin HIV testi sonuçlarına bir etkisi yoktur. İlgili bağlantılar; - HIV testi sonucumun değerlerini nasıl doğru okur, anlarım? - Yalancı pozitiflik nedir? - Pencere dönemi nedir? www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey

  • HIV ilaçları ve son kullanma tarihleri I www.kirmizikurdele.org

    İlaç son kullanma tarihleri I www.kirmizikurdele.org Viral sıçrama (blips) nedir Yayına hazırlayan: Kırmızı Kurdele İstanbul Gönüllüsü Serkan -HIV ilaçları ve ilaç son kullanma tarihleri- .: İlaçların neden son kullanma tarihleri var? :. Tıpkı gıdalar ya da tüm diğer ilaçlar gibi HIV tedavisi ilaçlarının da (ART) bir son kullanma tarihi vardır, çünkü böylece onları ne zamana kadar tam güvenle kullanabileceğinizden emin olursunuz. Son kullanma tarihi geçmiş ilaçlar güvenli ve/veya etkili olmayabilirler. Etkili olabileceğini iddia edenler olsa da aynı derece de güvenli olup olmayacakları bir soru işaretidir. Son kullanma tarihi geçmiş ilaçlar ciddi zehirlenmelere ve organ hasarlarına varana kadar sorunlara sebep olabilecekleri için son kullanma tarihi geçmiş HIV tedavisi ilaçlarını (ve diğer tüm ilaçları) kullanmamalısınız. Bu yüzden, son kullanma tarihi geçmiş ilaçları asla kullanmamalısınız . Eğer elinizde aynı ilaçtan bir kaç kutu varsa son kullanma tarihlerini kontrol ederek, önce son kullanma tarihi daha yakın olana başlayıp bitirmelisiniz ve bunu yaparken, ilacı kutusunda veya prospektüsünde açıklandığı gibi düzgün bir şekilde sakladığınızdan da emin olmalısınız. İlacınızın son kullanma tarihini geçmemiş olsa bile ilk aldığınızdan farklı görünüyorsa, tadı, rengi vb. değişikse veya kokuyorsa, kullanmayın ve tavsiye almak zaman kaybetmeden mutlaka eczacınıza danışın. .: Son kullanma tarihi ilacın neresinde yazar? :. Son kullanma tarihini ilaç ambalajında veya etiketinde bulabilirsiniz. Son kullanma tarihi şu şekillerde yazıyor olabilir: *S.K.T. *Son kullanma tarihi *Kullanma tarihi Son kullanma tarihleri ilaçların üstüne şu kurumlar tarafından yazılır/yazılabilir; *İlacın üreticisi *Eczacı .: 'Son kullanma tarihi' tam olarak ne anlama geliyor? :. Son kullanma tarihi genellikle ilacı yazılan ayın son gününden sonra almamanız gerektiği anlamına gelir. Örneğin, son kullanma tarihi Temmuz 2025 ise ilacı 31 Temmuz 2025'den sonra almamalısınız. İlacınızın 'son kullanma tarihi' yerine 'xx tarihi kadar kullan' veya 'tarihinden önce tüketilmelidir' ibaresi varsa, bu genellikle ilacı bir önceki ayın sonundan sonra almamanız gerektiği anlamına gelir. Ya da 'Temmuz 2025 tarihine kadar kullan' yazıyor ise ilacı 30 Haziran 2025'den sonra almamalısınız. Doktor veya eczacınız ilacınızın kullanımı hakkında başka talimatlar verdiyse, bunları da titizlikle uygulamalısınız. Bir diğer örnek; eczacınız bir ilacı şu şekilde etiketleyebilir/not yazabilir: "Açıldıktan 7 gün sonra atın". Bu genellikle HIV tedavisi ilaçları için geçerli bir durum değildir ancak dönemsel olarak kullandığınız başka ilaçlar varsa, belirtilen bu kullanım süresinden sonra kalan ilaçları, üreticinin belirttiği son kullanma tarihi kapsamında olsa bile imha etmesi için eczacınıza götürmelisiniz. Elinizde kalan ilaçları gelişigüzel bir biçimde, herhangi bir yere atmamalısınız. Son kullanma tarihi geçmiş ilaçları imha etmenin en ideal yolu, onları güvenli bir şekilde imha etmesi için eczacınıza vermektir. .: Kısa sona erme/son kullanım tarihleri :. Bazı ilaçların kısa bir kullanım ömrü vardır. Örneğin: Hazırlanan antibiyotik karışımları, preparatlar. Eczacınız toz halinde bulunan antibiyotiğe su eklediğinde, ürünün kimyasını değiştirir ve bilgisi, yetkisi kapsamında ürüne özelliklerine bağlı olarak 1 veya 2 haftalık bir son kullanma tarihi olduğunu söyler. Bu günümüzde pek rastlanan bir durum değildir ancak yine de öğrenmekte fayda var. Kullanım ömrü kısa olan ilaçlara örnek olarak göz damlaları gösterilebilir. Göz damlalarının genellikle ürün açıldıktan sonra 4 haftalık bir son kullanma tarihi vardır. Çünkü gözler, özellikle göz damlalarına girebilecek bakterilere karşı hassastır. .: Süresi dolmuş, son kullanma tarihleri geçmiş ilaçları nasıl imha etmeliyim? :. Son kullanma tarihleri geçen ilaçlarınız varsa, bunları sizin için güvenli bir şekilde atması için eczacınıza götürün. Kullanılmayan veya süresi dolmuş ilaçları asla çöp kutusuna ya da tuvalete atmamalısınız. Bunlar gerçek anlamda imha sayılmazlar ve farklı sıkıntılara sebep olabilirler. Son kullanma tarihleri geçen ilaçlarınızı imha için en güvenli yol onları atması için eczacınıza götürmektir. www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey

  • Kendin yap/kendi kendine HIV testleri | Sıkça sorulan HIV soruları I kirmizikurdele.orgHIV testleri, Soru 10 https://redribbonistanbul.wixsite.com/hivhakkindahersey/kendin-yap-hiv-testleri-guvenilir-mi

    Kendin yap/kendi kendine HIV testleri I Sıkça sorulan HIV soruları I HIV testleri I www.kirmizikurdele.org Sıkça sorulan HIV soruları HIV testleri - Soru 10 Kendin yap/kendine kendine/evde HIV testleri güvenilir mi? Geniş kabul görmüş ve referans olarak kabul edilen tüm uluslararası rehberler, aktif cinsel hayatı olan herkesin yılda en az bir hatta mümkünse iki kez HIV testi yaptırmasını öneriyor . Çünkü, yeni HIV olgularını önlemenin en etkili yolunun insanların HIV pozitif olup olmadıklarını bilmeleri ve eğer HIV pozitif iseler düzenli HIV baskılayıcı ilaç tedavisi (ART) ile belirlenemeyen seviyeye ulaşmaları olduğu biliniyor. (Bkz: Belirlenemeyen = Bulaştırmayan B=B ) Bir kişinin HIV pozitif olup olmadığını mutlak olarak bilmesinin tek yolu HIV testi yaptırmaktır. Ülkemizde bu testler hastanelerde, laboratuvarlarda ve gönüllü test merkezlerinde (GDTM) yapılabildiği gibi bazı bireyler bu testleri piyasada bulunabilen kendin yap/kendi kendine testler aracılığıyla yapmak isteyebilirler. Mahremiyet kaygılarını gidermesi, hızlı sonuç vermesi, hastane prosedürleri gerektirememesi gibi pek çok avantajı olan kendin yap testler hakkında en büyük kaygı ise güvenilirlikleri. Markasına göre ortalama 15 - 45 dakika içinde sonuç veren bu testlere dair 2. kuşak, 3. kuşak, antijen, antikor vb. gibi kullanıcının kafasını karıştıran pek çok terim duymak mümkün. Bu güvenilirlik sorularına, kafa karışıklıklarını giderecek ve herkesin anlayacağı, kolay anlaşılır bir cevap vermek gerekirse; kendin yap/kendine kendine HIV testleri markalarına göre değişmekle beraber %92 ile %99.9 oranında güvenilir sonuçlar verirler. Kullanacağınız kendin yap testin güvenilirlik oranını ürünün prospektüsünde ve internet sitesinde mutlaka kontrol edin. Biz herkes için #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı Kırmızı Kurdele İstanbul olarak eğer herhangi bir sebepten ötürü HIV şüphesi ya da risk algısı içindeyseniz, yapılacak herhangi bir testin hiç test yaptırmamaktan daha iyi olduğunun altını çizerek herkesi HIV testi yaptırmaya davet ve teşvik ediyor uz. Kendin yap/kendine kendine HIV testleri ile ilgili mutlaka eklememiz gereken bir diğer Kırmızı Kurdele İstanbul görüşü ise ilk sonuç ister negatif ister pozitif olsun 2. bir test ile bu sonucun mutlaka doğrulanması gerektiği. Yani eğer kendin yap HIV testinizin sonucu negatif ise testin en son cinsel ilişkinizin üzerinden 45 gün geçtikten sonra tekrarlanmasının eğer kendin yap HIV testinizin sonucu pozitif ise bu sonucun kesinliğinden emin olmak için testin hastane, GDTM ya da laboratuvarda tekrarlanmasının ve pozitif sonuç doğrulamasının uzman hekim tarafından yapılmasının önemini vurgulamak isteriz. İlgili bağlantılar: - Kimlik bilgilerinizi vermeden ve ücretsiz HIV testi yaptırabileceğiniz merkezler - Şüpheli temastan ne kadar süre sonra HIV testi yaptırmalıyım? - www.kirmizikurdele.org/hiv-testleri www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey #hivindogrusu #beşittirb

  • Kırmızı Kurdele İstanbul I All about HIV I Red Ribbon Istanbul I HIV TurkeyOur work https://redribbonistanbul.wixsite.com/hivhakkindahersey/our-work

    Turkey's most trusted HIV information source I Online counselling I Red Ribbon Istanbul I UequalsU I Our work Click here to download #RedRibbonIstanbul's summary brochure (English, Double sided, A4) Our work We are using information that we obtain to make the lives of all HIV-positive individuals easier. Our information is gathered by working closely with medical doctors and HIV-positive people directly. We believe that more knowledge strengthens the attention that is paid to an issue and that attention further strengthens the response. To help this response grow, we are working to share international knowledge that comes from all around the world with Turkey. We are producing projects and ideas on various social fields to make HIV be discussed in a medical/scientific context, instead of its present moral framing. www.kirmiziukurdele.org #hearpreventprotect #allabouthiv Click for our #onlinehivcounselling service

  • HIV hakkında her şey | Kırmızı Kurdele İstanbul I HIV I AIDSHIV ve Ruh Sağlığı https://redribbonistanbul.wixsite.com/hivhakkindahersey/hiv-ve-ruh-sagligi

    Türkiye'nin en çok başvurulan, en güvenilir HIV bilgisi sağlayıcısı Kırmızı Kurdele İstanbul. HIV hakkında her şey I HIV ve Ruh Sağlığı I HIV'in doğrusu I www.kirmizikurdele.org -HIV ve Ruh sağlığı- - Ruh sağlığının HIV pozitif bireyler için önemi hakkında bilgiler - Önemli noktalar *Ruh sağlığı, bir bireyin kendi potansiyelini gerçekleştirebildiği, hayatın olağan stresiyle başa çıkabildiği, üretken ve verimli bir şekilde çalışabildiği ve kendi toplumuna katkıda bulunabildiği tam bir iyilik hali olarak tanımlanır. *Eğer HIV ile yaşayan bir bireyseniz, hem fiziksel sağlığınızı hem de ruh sağlığınızı korumanız önemlidir. *HIV ile yaşayan bireylerin ruh sağlığı sorunlarıyla karşılaşma oranı toplum geneline göre daha yüksektir. *Ruh sağlığı sorunları tedavi edilebilir ve ruh sağlığı sorunu olan insanlar iyileşebilir. - Ruh sağlığı nedir? - Ruh sağlığı, bir bireyin kendi potansiyelini gerçekleştirebildiği, hayatın olağan stresiyle başa çıkabildiği, üretken ve verimli bir şekilde çalışabildiği ve kendi toplumuna katkıda bulunabildiği tam bir iyilik hali olarak tanımlanır. Ruh sağlığının üç unsuru bulunur: Duygusal iyilik hali (yaşam tatmini, mutluluk, neşe, huzur) Psikolojik iyilik hali (öz-kabul, iyimserlik, umutlu olma, yaşam amacı, maneviyat, kendini yönetme, olumlu ilişkiler) Sosyal iyilik hali (sosyal kabul, insanların ve toplumun potansiyeline bir bütün olarak inanmak, öz değer ve toplumsal faydaya katılmak, toplumsal sağduyu) Eğer HIV ile yaşayan bir bireyseniz sadece fiziksel sağlığınıza değil aynı zamanda ve aynı özen duygusuyla ruh sağlığınıza da dikkat etmelisiniz. - HIV ile yaşayan insanların ruh sağlığı sorunları yaşama riski var mı? - Herkes ruh sağlığı sorunlarıyla karşılaşabilir. Ruh sağlığı sorunları Dünya'nın pek çok ülkesinde olduğu gibi Türkiye'de de yaygındır ve ruhsal bozukluklarla ilgili epidemiyolojik çalışmaların sayısı hızla artmaktadır. Bu çalışmalarda tanı koydurucu ölçeklerin kullanımıyla ülkemizde tanı konulabilecek düzeyde ruhsal bozukluk yaygınlığının %20’yi geçtiği vurgulanmaktadır(1). Ancak, HIV ile yaşayan insanların ruh sağlığı sorunlarıyla karşılaşma oranı toplumun geneline göre daha yüksektir. HIV ile yaşayan insanlar depresyon, anksiyete, post-travmatik stres bozukluğu, intihara meyilli düşünceler ve uykusuzluk sorunları yaşayabilirler. Unutmayın ki, ruh sağlığı sorunları tedavi edilebilir ve ruh sağlığı sorunu olan insanlar iyileşebilir. - Bir kişinin ruh sağlığını neler olumsuz etkileyebilir? - Sevdiği biri kaybetmek, iş kaybı, okulda yaşanan zorluklar, şiddete veya istismara maruz kalmak gibi stresli durumlar bir kişinin ruh sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaratır. Ciddi bir hastalık ya da HIV gibi sağlık durumu ile karşılaşmak da kişinin ruh sağlığı durumunu olumsuz etkileyen bir başka büyük stres kaynağı olabilir. Bazen de, HIV enfeksiyonu ve onunla ilişkili fırsatçı enfeksiyonlar da doğrudan beyni ve sinir sistemini etkileyebilir. Bu durum da hafıza, düşünme ve davranışlarda sorunlar yaratarak kişinin ruh sağlığı açısından bir güçlük yaratabilir. Ayrıca, HIV tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar da kişinin ruh sağlığını etkileyebilecek yan etkilere sahip olabilir. Ne zaman ruh sağlığımla ilgili yardıma ihtiyaç duyarım? Duygular acı verici bir hale geldiğinde ve iyileşmediğinde; veya sağlıklı kalma ve gündelik işleri yapma becerinizi kısıtlamaya başladığında yardım almanız önemlidir. Ruh sağlığınızda, yardım almanız gerektiğinin işaretini veren değişimler arasında şunlar yer alır: Genelde sizi mutlu eden şeylerden artık mutlu olmuyorsanız, Sürekli şekilde mutsuz ya da boşlukta hissediyorsanız, Kaygılı veya stresli hissediyorsanız, İntihara meyilli düşünceleriniz varsa. Ruh sağlığı sorunları bazen alkol veya madde kullanımına neden olabilir. Eğer alkol veya madde kullanımı sorunlarınız varsa doktorunuzla görüşün. Eğer yardıma ihtiyacım varsa veya birisi yardım almam gerektiğini söylerse ne yapmalıyım? Doktorunuzla konuşun. Doktorunuz HIV ilaçlarınızın sizin ruh sağlığınıza etki edip etmediğini değerlendirecektir. Ayrıca doktorunuz HIV ile yaşayanlara ruh sağlığı konusunda yardım etme deneyimi olan birilerini bulmanıza yardımcı olabilir. Örneğin: Psikiyatristler, psikologlar, sosyal hizmet uzmanları size hayatın zorlukları ve ruh sağlığı sorunlarıyla baş etmede yardımcı olmak için terapi uygulayabilirler. Vaka yöneticileri (sosyal hizmet uzmanları) size ruh sağlığı tedavisi, barınma ve ulaşım programları, aile içi şiddet sığınakları ve çocuk bakım desteği bulmanızda yardımcı olabilir. Ruh sağlığınızı iyileştirmenin başka yolları da şunlar olabilir: Destek grupları: Destek grupları birbirine destek olmak için destekleyici bir ortamda buluşan insanlardan oluşan ve yetkili/ehliyetli moderatörlerden oluşan güvenli gruplardır. Ruh sağlığı grupları ve HIV destek grupları bulunmaktadır. Meditasyon : Araştırmalar meditasyonun depresyon, kaygı ve stresi azaltmada yardımcı olabileceğini göstermektedir. Sağlıklı alışkanlıklar : Düzenli egzersiz, yeterli uyku ve sağlıklı beslenme kendinize bakmanın önemli yollarıdır ve stresli durumlarla baş etmenize yardımcı olabilir. 1.) Araştırma makalesi: Ruhsal Bozuklukların Yaygınlığı, Cinsiyetlere Göre Dağılımı ve Psikiyatrik Destek Alma ile İlişkisi, Ahmet KESKİN, İlhami ÜNLÜOĞLU, Uğur BİLGE, Çınar YENİLMEZ HIV hakkında her şey sayfalarımıza dönmek için tıklayın Sıkça sorulan sorular sayfası için tıklayın Kaynak: NIH Yararlanılan yazı bağlantısı

  • Ailem HIV tedavimle ilgili detayları öğrenir mi?

    Ailem tedavimle ilgili detayları öğrenir mi? I www.kirmizikurdele.org I herkes için #hivbilgisi Sıkça sorulan sorular İlaç temini ve sosyal yaşam - Soru 7 Öğrenci olduğum için ebeveynlerim üzerinden sağlık hizmeti alıyorum. Ailem HIV tedavim ve ilaç kullanımımla ilgili detayları öğrenir mi? Reşit bir birey olarak HIV durumunuzu ya da bir başka özel sağlık bilginizi ailenizle paylaşmak ya da paylaşmamak tamamen kişisel bir hak ve karardır. Paylaşmamayı tercih ettiyseniz bu kararı almanızı sağlayan bir çok faktör de olabilir ve neden böyle gerektiğini en iyi siz bilirsiniz. Fakat cevaba geçmeden önce, hayat boyu süren bir süreç olan HIV tedavisinde aile ve yakın çevre desteğinin öneminin bilimsel olarak da vurgulandığını hatırlatmak isteriz. Cevaba gelirsek; hayır, bu onların sigortalarına dair herhangi bir hizmet dökümü belgesinde görünmez. Sağlık sigortası hizmetini aileniz üzerinden alıyor olmanız, onların size ait kişisel ve yasalarla korunan tedavi detaylarını resmi evraklar-kayıtlar üzerinden öğrenebileceği anlamına gelmez. Sağlık hizmetini her kimin üzerinden alıyor olursanız olun, HIV tedavisi ve tüm bilgileri kişiye özeldir, yasalarla koruma altındadır ve sadece sizin bilginiz dahilindedir. www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi sağlayıcısı #hivhakkindahersey Sıkça sorulan HIV soruları sayfamıza dönmek için tıklayın

  • HIV hakkında her şey | Kırmızı Kurdele İstanbul I HIV şüphesiHIV Endişesi https://redribbonistanbul.wixsite.com/hivhakkindahersey/hiv-endisesi

    HIV hakkında her şey I HIV endişesi I Ücretsiz HIV testi I Türkiye'nin en güvenilir HIV bilgisi sağlayıcısı Kırmızı Kurdele İstanbul Türkiye'nin en çok başvurulan, güvenilir #hivbilgisi kaynağı; www.kirmizikurdele.org #kanttemelliaktivizm yaklaşımı ve #hivhakkindahersey sloganıyla Türkiye'nin en çok başvurulan #hivbilgisi kaynağı olan www.kirmizikurdele.org 'de, Türkiye'de bir ilk olarak 2016 yılınan beri kesintisiz, gönüllü ve ücretsiz olarak sunduğumuz #onlinehivdanismanligi ve #facebookhivdanismanligi servisi aracılığıyla, HIV’in olası bulaş ve korunma yolları hakkında on binlerle ifade edilecek miktarda soru cevapladık. Ve bütün bu sorular bize HIV'e dair endişelerin ne kadar da ürkütücü ve can sıkıcı olabileceğini her defasında yeniden hatırlattı. Ancak gerçek şu ki; HIV, günlük hayatınızı sürdürürken yaptığınız işler ya da sosyal ilişkilerle bulaşma ihtimali 1000’de 1 (binde bir) düzeylerinde olan bir virus. Sözümüze inanmıyorsanız tabloyla anlatalım! Temas biçimlerine göre, bulaş olasılığı oranları tablosu için tıklayın Fakat bu bilimsel veriler ve güçlü kanıtlara rağmen, içinizden bazılarınızı ikna etmek hayli güç. Hatta imkansız! Yani bugüne kadar yayınladığımız her şey, HIV bulaş yolları sayfamız, sitemizin sürekli güncellenen detaylı sıkça sorulan sorular bölümü, HIV hakkında her şey sayfaları, ya da tamamı gönüllülerden oluşan danışman ekibimizin uzman yanıtları içinize sinmiyorsa v e HIV tam olarak nasıl bulaşmazmış onu öğrenmek ve konuyu kapatmak istiyorsanız, bu harika #hivbilgisi makalemizi okumanızı ve korkularınızı sonlandırmanın en net yolu olarak HIV testi yaptırmanızı öneriyoruz. HIV testi yaptırmanızı öneriyoruz. HIV testi yaptırmanızı öneriyoruz. HIV testi yaptırmanızı öneriyoruz. HIV testi yaptırmanızı öneriyoruz. Ücretsiz ve kimlik bilgisi vermeden HIV testi yönlendirmesi için www.ucretsizhivtesti.com adresini, Türkiye'nin tüm şehirlerinde HIV testi yapılan noktalar için hivharitasi.online adresini ziyaret edebilirsiniz. ___________________________________________ 'Acaba HIV pozitif miyim?’ endişesinin en yaygın 10 sorusu 1. Öpüşmek Bize gelen soruların en popüleri, herkesin belki ki çok sevdiği ama “acaba riskli bir eylem mi?” diye düşünmeyi durduramadığı öpüşmek! Sorunun cevabı kısa ve net; öpüşmenin yanaktan yanağa ya da dudaktan dudağa olmasından bağımsız olarak, öpüşme eylemi tek başına bir HIV riski taşımıyor (Ve hatta kapalı yaralar, yani kanaması olmayan yaralar dahi HIV bulaşısına sebep olmazlar). Açık yara nedir? diye merak ediyorsanız cevap içim Öpüşmekle HIV bulaşısının mümkün olabileceği en korkutucu senaryo, ağız ya da yanak yoluyla, kan alışverişinin olduğu durumdur. Ancak bu sadece, ağzı yüzü kan-revan içerisinde olan biriyle ya da bir vampirle öpüşmekle mümkün olabilir. Ağzı yüzü kan içinde olan biriyle, HIV’e konu olacak biçimde öpüşmek isteyecek insanlar olduğunu sanmıyoruz ama bir vampirle öpüşmek isteği konusunda emin değiliz. Zira bu aralar hayli pöpülerler! *********** 2. El sıkışmak (tokalaşmak) El sıkışmak sosyal ilişki olarak değerlendirilir ve kesinlikle HIV riski yoktur. Sizin ya da başkalarının ya da her iki tarafın da ellerinin terli ya da kirli olması ya da el derisinin soyuluyor olması veya elde kesik bulunması bu durumu değiştirmiyor. El sıkışmakta HIV riski yok. Benzeri durum, sarılmak ya da birinin sizi tırmalaması, ısırması ya da tırnaklaması için de geçerlidir. Isırık ya da tırmalama çok derinse ve kanamalı bir yara oluşturursa, küçük de olsa bir riskten bahsetmek mümkün. Böyle bir durumda, kişinin HIV pozitif olduğundan da eminseniz ilk fırsatta hastaneye ve enfeksiyon servisine giderek olası riskler hakkında hekim bilgisine başvurmanız yararınıza olacaktır. ********** 3. Fiziksel temas Eğer bu yolla HIV ile enfekte olmak o kadar kolay olsaydı, şimdiye kadar herkes HIV pozitif olmuş olurdu! Fiziksel temas sırasında kan ya da semen (sperm) gibi vücut sıvılarının alışverişi söz konusu değilse, ortada HIV bulaşısı için bir risk de söz konusu değildir. Eğer siz ten teması sırasında karşınızdaki birey ile terinizin birbirine temas etmesinden dolayı HIV bulaşabileceğinden korkuyorsanız, size müthiş bir haberimiz var: HIV ter ile bu laş maz! Fakat geçmişi 35 yılı bulan bu kesin bilginin size nasıl olup da hala ulaşamadığı konusundaki merakımızı nasıl gideririz onu bilemiyoruz. Yani diyoruz ki; kan ya da semen (sperm) gibi vücut sıvıları dışındaki sıvılarda HIV olmadığı için korkulacak da bir şey yok! ********** 4. Dışarıda yemek yemek Bazılarına göre dışarıda yemek yediğimiz büfeler ve restoranlar HIV saçıyorlar! Bazı insanlar, yanlışlıkla elini kesen bir aşcının ya da hijyene dikkat etmeyen bir garsonun HIV saçtığı gibi saçma bir düşünceden yola çıkan ve sonu gelmeyen korku senaryoları yazıyorlar. Hatta bununla da yetinmeyip masada bulunan kürdanların HIV taşıdığına dair fantazilerle senaryoyu genişletiyorlar. Yaratıcı işler yaptığı iddiasında bir kurum olarak itiraf etmeliyiz ki, biz bu seviyede bir yaratıcılığa erişemeyiz! Bunların hepsi hayal ürünü arkadaşlar. Bahsedilen ve korkulan bu senaryoların h içbiri HIV bulaşısına neden olabilecek etkiye sahip değil. Ek olarak, HIV insan vücudundan dışarı çıktığında öyle sanıldığı gibi saatlerce, günlerce canlı kalabilen bir virus değil. HIV insan vücudundan çıktığı andan sonra uzun süre varlık göstermiyor ve saniyeler içinde yok oluyor. Not: Bu bilgi de aşağı yukarı 40 yıllık. ********** 5. Banyo ve tuvalet Tuvaleti kullanmadan önce klozetin üzerine tuvalet kağıdı koymadınız mı? Ya da banyodan önce küveti dezenfekte etmediniz mi? Panik yapmayın. HIV’lik bir ortam yok! Diyelim ki banyo ya da tuvalet klozetinde, sizden önce orayı kullanan kişinin vücut sıvısı kaldı ve o da sizin bedeninize bulaştı (ki öyle olsa bile o vücut sıvısının sizin kan dolaşımı sisteminize girmesi gerekir), HIV insan vücudu dışında uzun süre yaşayamayacağı için HIV riski filan söz konusu değil. ********** 6. Mastürbasyon Çevremizde, büyüklerimiz, öğretmenlerimiz vb. gibi mastürbasyonu ayıp, yanlış, sakıncalı vb nitelendiren insanlar var ve daima olacaklar.. Tüm bu nev-i şahsına münhasır insanlar yüzünden de, mastürbasyon aracılığıyla kendimize HIV ya da cinsel yolla bulaşan başka bir enfeksiyon bulaştırabileceğimiz gibi mantıksız bir düşünceye kapılmak mümkün olabiliyor. (Yok artık’ diyenleri duyar gibiyiz fakat maalesef var artık! Geliyor böyle sorular.) Sevinçle belirtmek isteriz ki, insanlık tarihi boyunca kendisinden kendisine herhangi bir enfeksiyon ya da hastalık bulaştıran tek bir insan olmadı! Bakın biz HIV hakkında konuşurken hangi terimleri kullanıyoruz: “bulaşmak”, “cinsel yolla bulaşmak”… Sahip olmadığınız bir şeyi bulaştıramazsınız, hele hele kendinize hiç bulaştıramazsınız! *********** 7. Sivrisinek ısırığı Bu minik arkadaşları seven insan sayısı pek de fazla değil. Bu sevgisizlik onları HIV konusunda da olağan şüpheli haline getiriyor. Eğer bir sinek önce HIV pozitif bir bireyi ısırır ve sonra da gelir sizi ısırırsa ne olur? Eğer sinek sıtma enfeksiyonunu bulaştırabiliyorsa HIV’i de bulaştırabilir diyorsunuz değil mi? Ama olmaz öyle saçma şey! Sıtma HIV’den çok ama çok farklı bir enfeksiyondur. Eğer HIV, sinek tarafından emilmiş kanın içerisinde yaşayabilecek bir enfeksiyon olsa bile (ki değil), sineğin sonraki kurbanı olarak sizi HIV ile enfekte edecek derecede bir risk söz konusu olmayacaktır. Kaldı ki, HIV sinekleri sevmiyor. HIV sadece insandan insana aktarılabilen bir virus. Doğasının gereği olarak tuzağına düşürdüğü herkesi ısıran sivrisinek, sizden önce bir HIV pozitifi ısırmış olsa bile HIV, sineğin bünyesinde yaşayamaz. Sivrisinek ile HIV arasında böyle bir ilişki yok. Gerçekten yok! *********** 8. Birlikte yemek yemek ve yemek paylaşmak HIV pozitif olduğunu bildiğiniz bir arkadaşınızla aynı tabaktan yemek yemeniz ve hatta aynı hamburgerden ya da sandviçten ısırmanız, yani kısaca aynı kaptan yemek yemek ya da yemeğinizi paylaşmak HIV bulaşı riski oluşturmaz. HIV tükürük yolu ile bulaşmaz. Lütfen artık bunu konuşmayalım. 40 sene oldu! Bu ancak ağzı yüzü kan içinde olan birini, kendinize de kan revan içinde bırakacak bir biçimde öperseniz mümkün ama HIV pozitif olsun ya da olmasın, eğer arkadaşınızın ağzı-yüzü, kan-revan içindeyse onu öpmeyi ya da yemeğini yemeği falan düşünmeniz çok ayıp; t utun elinden hastaneye götürün, siz arkadaşsınız! Dolayısıyla kap-kacak paylaşmak, aynı bardağı kullanmak, aynı lokmayı paylaşmak, HIV bulaşısı için yeterli ortamı yaratmaz ve sizden ricamız lütfen bu konuda durup durup kafanızda bir şeyler uydurup kendinizi bunaltmayınız. Saçma çünkü! ********** 9. İç çamaşırları İnsan hangi durumlarda ve neden bir başkasına ait üstelik temiz olmayan bir iç çamaşırını kullanır bilmiyoruz. Gelen sorulardan bazılarına göre böyle bir gerçeklik var. Sonra bir bakılıyor ki, o başkasına ait olan ama sizin üzerinizde olaniç çamaşırında bazı kalıntılar var. Tabi görünce mide kalkıyor, acaba bu neyin kalıntısı falan diye düşünülüyor. Sonra kafamızda binlerce olasılığı sıralayıp, kendimizi o endişeden bu endişeye savurup duruyoruz (tüm bunları okurken gözünüzde canlandı, değil mi?) Öncelikle bir sakin olun. Her nasıl olmuş olursa olsun, bir kumaş parçasının yani o giydiğiniz başkasına ait olan iç çamaşırının üzerinde kurumuş bir kalıntı varsa dahi, HIV insan vücudu dışında uzun süre yaşayamayacağı için bir risk de yok. Yani bu şekilde HIV BU LAŞ MAZ! Ayrıca hiç üstümüze vazife olmadığını biliyoruz ama yine de sadece kendinize ait iç çamaşırları giymenizi tavsiye ederiz (: *********** 10. Öksürmek ve hapşırmak Yıl oldu 2020! HIV bilimi aldı başını gitti ve yeni ilaçlar HIV pozitif bireyden, HIV negatif bireye cinsel ilişki yoluyla HIV geçişini durdurdu. Fakat sayısı milyonlarla ölçülecek sayıda insan HIV pozitif bireylerle aynı ortamda bulunarak kendilerini tehlikeye attıklarını düşünüyorlar. HIV hava yolu ile bulaşabilen bir enfeksiyon değildir ve eğer bir HIV pozitif birey öksürürse ya da hapşırırsa, o HIV pozitif bireydeki virüsler öksürmek ve hapşırma ile havaya saçılıp sonra da gelip sizin kan dolaşımınıza girmezler. Eğer HIV bu kadar basit bir yolla bulaşabiliyor olsaydı, bu soruyu sormaya bile gerek duymazdınız çünkü çoktan HIV ile enfekte olmuş olurdunuz. Akıl var, mantık var! *********** www.kirmizikurdele.org #hivhakkindahersey #bilonemsekorun HIV hakkında her şey sayfalarımıza dönmek için tıklayın Go to link Go to link Go to link 1/1

  • HIV ve beyin I www.kirmizikurdele.org I

    HIV beyni etkiler mi? I www.kirmizikurdele.org Sıkça sorulan HIV soruları Tedavi - Soru 20 HIV uzun vadede ve yavaş yavaş beyni olumsuz etkiler mi? HIV ve beyin üzerine yapılan araştırmalar odaklandıkları konular gereği çok karmaşıktır ve elde edilen verilerin doğası gereği, bu alanda yapılan araştırmalar HIV araştırmalarının diğer alanlarına kıyasla daha tartışmalıdır. Baskılayıcı HIV tedavisi ilaçları (ART) kullanıyor olmak çoğu insan için beyinle ilgili komplikasyon riskini de azaltacaktır. Ancak kendileri için daha yüksek risk söz konusu olan küçük bir grup da olabilir ve bu durum CD4 sayılarının düşük seviyede olması ve/ya da HIV'in vücuda girdiği an ile baskılayıcı HIV tedavisi ilaçları ( ART) kullanmaya başlanması arasında ne kadar süre geçtiğiyle ilgili olabilir. Bununla beraber aynı zamanda sağlığınızın diğer yönlerine, hastalık öykülerinize, genetik ve aile geçmişi gibi faktörlere de bağlı olabilir. Bu konudaki net iyi haberler arasında ise HIV'in Alzheimer veya Parkinson gibi komplikasyonların riskini artırmıyor gibi görünmesi yer almaktadır. Beyine yönelik risk CD4 sayısına ve HIV'in vermiş olabileceği hasara bağlıdır. Vücuttaki HIV belirlenemeyen (B=B) seviyede olduğunda artık sağlığınızı olumsuz etkileyemez ve bağışıklık sisteminiz HIV tarafından zarar görmez. Ancak HIV'in merkezi sinir sisteminde sabit düzeyde bir arka plan *inflamasyonuna neden olabileceğine dair bazı sınırlı kanıtlar vardır, ancak bunun etkisi henüz tam olarak anlaşılamamıştır. İşte Belirlenemeyen = Bulaştırmayan tüm diğer faydaları gibi bu konuda da oldukça önemlidir ve viral yük/virüs yükü belirlenemeyen seviyeye baskılandığında HIV beyin ve omurgaya yüksek oranda nüfuz edemez, etse de bu bölgelerde uykuda kalabilir, yani aktif değildir. Ancak virüsün varlığı yine de bir miktar*inflamasyona neden olabilir. B u durum HIV'in vücuda girişiyle, baskılayıcı HIV tedavisi ilaçları ( ART) kullanmaya başlamadan önce ne kadar süre geçtiğiyle ilgili olabilir. Baskılayıcı HIV tedavisi ilaçlarının (ART) yaygın kullanımından önce HIV ile ilişkili bunama riski %25'ten fazlaydı ancak bu risk şu anda %5'ten azdır ve yukarıda da bahsettiğimiz gibi genel sağlığınıza, yaşam biçiminize , hastalık öykülerinize, genetik ve aile geçmişi gibi faktörlere de bağlı olabilir. Beyinle ilgili diğer risk konuları arasında enfeksiyonlar (viral, fungal ve parazitik), kanserler ve nöropatiler yer almaktadır. Bunların hepsi CD4 oranına bağlıdır ve CD4 olağan aralıkta olduğunda, bu riskler kayda değer ve çok büyük riskler değildir. İlgili bağlantılar: HIV tedavisi sürecinde kullanılan tüm testler (CD4, viral yük vb.) ve işlevleri Viral baskı (HIV’in baskılanması) hakkında bilmeniz gereken 10 şey Bilim insanları iddialı; "HIV'i hücrelerden tamamen ayıklayabiliriz!" Belirlenemeyen = Bulaştırmayan B=B hakkında 9 soru, 9 cevap HIV yaşam döngüsü *HIV ve inflamasyon www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey

  • Degerler | Türkiye | Kırmızı Kurdele İstanbulDeğerler https://redribbonistanbul.wixsite.com/hivhakkindahersey/degerler

    Kırmızı Kurdele İstanbul'u farklı kılan değerlerler nelerdir? Vizyon Uluslararası alanda da yüksek bilinirlik ve temsiliyetiyle, HIV çalışmaları alanında Türkiye’nin en güvenilir sivil toplum kuruluşu olmak. Misyon Doğruluğu bilimsel düzeyde ispatlanmış ve kullanışlı #hivbilgisi'ni hedef kitlelere dönük farkındalık kampanyaları aracılığıyla yaygınlaştırarak, önleme bilincine katkı sunmak. Tedavi gören veya görmeyen HIV pozitif bireylerin ihtiyaç duydukları hayat kolaylaştıran temel bilgileri üretmek ve yaygınlaştırmak. HIV bilgisini sosyal hayatın farklı kesimlerinin algı/ilgi alanları içine sokacak kültür, sanat, eğlence faaliyetleriyle tabu düzeyinde ele alınan HIV olgusunun normalleşmesine katkı sağlamak. Değerlerimiz YARARLI fikirler ve projeler le GÜVENİLİR bilgiler üretmek ve bunları SORUMLU davranışlar la tamamlamak.

  • Kırmızı Kurdele İstanbul All about HIV I Red Ribbon Istanbul I HIV TurkeyWhy The RRI is founded.. https://redribbonistanbul.wixsite.com/hivhakkindahersey/why-the-rri-is-founded

    Turkey's most trusted HIV information source I Online counselling I Red Ribbon Istanbul I UequalsU I Why The Red Ribbon is founded in İstanbul? Why The Red Ribbon is founded in İstanbul? “Turkey has solved the immense issue of HIV/AIDS, since the first case was seen in 1985…” — We wish we could say this but, unfortunately, we are a long way off from solving the current situation. It would, however, be unfair to say that there has been no progress or improvement, when evaluating the current situation. It would be especially unfair to the number of qualified activists, including ourselves at Red Ribbon, and to the healthcare officials that have been making great progress on HIV issues for many years already. This is exactly the reason why it is, not only very important, but also much needed, to make an adequate evaluation of the current situation before we start our new journey. In countries like Turkey, where social acceptance is a high determining factor, progress on so-called ‘marginal’ issues, including sexuality and HIV, takes much longer. That said, on the other hand, we’ve witnessed quite a few “big leaps” on taboo issues in a very short time, sometimes even overnight. When taking a look at projects run by the state and CSOs on HIV issues, we see that most of these focus only on responses after diagnosis of HIV seroconversion. In comparison to numerous good examples from different countries, we see that, even with very limited budgets, focusing on prevention and awareness is the more effective use of NGOs’ efforts and the state’s sources, rather than focusing only on post-seroconversion treatment. With this perspective, we see that, in addition to the basic argument of HIV activism, supporting patient groups, projects on awareness and prevention is also very much needed. Another important point to note is the lack of collaboration and cooperation between the state, CSOs, and the private sector in Turkey. As can be seen in many other better examples, collaboration and cooperation on awareness and prevention projects have had significant contributions in circulating quality information and transforming negative perception into a positive one. A main complementary factor to awareness and prevention campaigns is HIV testing. We believe that data and sources are currently aligned with governmental health policies and we are not able to obtain unbiased results that reflect the reality of the situation. HIV has its own unique set of dynamics and needs for every step — from prevention to treatment. There are still legal barriers in establishing community-based test centers, which have been used for many years in Europe with great benefit. We need to overcome these challenges immediately. They make the process more and more difficult for people, who are already socially fragile and poised to be marginalized. The fragility and marginalization makes their access to tests, information, and treatment increasingly difficult. When considering all of these points, understanding the reason why projects in Turkey have mostly focused on patient groups is not difficult. That said, however, with the increasing number of HIV cases, we clearly see the need to focus on areas other than only post-diagnosis treatment. With these points and needs in mind, Red Ribbon İstanbul was founded to promote HIV and AIDS activism with awareness, advocacy, prevention, and support. To achieve these goals, we will: *Produce reference materials necessary for diagnosis and treatment, *Encourage and develop collaboration between CSOs, the private sector, and the state to ensure correct information and promote safe sexual behavior, *Support organizations that face capacity problems, due to being the only organization working in a specific field, and * Aim to stop the spread of HIV in Turkey, as it is still possible at this stage. Turkey’s first community based HIV/AIDS organization was founded in 2005. Within a decade, with an enormous amount effort and relentless and dedicated work, they have made a great contribution to change the perception of HIV into a more positive one. As a result of these contributions, many different NGOs targeting various parts of the society have taken responsibility on addressing HIV/AIDS and have run numerous projects. At Red Ribbon Istanbul , we aim to increase the number of correct and qualified materials readily available and to also run transparent and measurable projects, benefiting from these experiences. We would like to thank those, with whom we’ve worked together in the past, those with whom we’ve grown together, and those with whom we will work jointly for the social good in the future. www.kirmiziukurdele.org #hearpreventprotect #allabouthiv Click for our #onlinehivcounselling service

bottom of page