top of page

#hivbilgisi arama sonuçları

298 öge bulundu

  • Klinik Plus Dergisi, 2. Sayı yayında

    HIV Enfeksiyonu Derneği'nin "HIV enfeksiyonuna aktüel yaklaşım" sloganıyla hekimlere ve sağlık profesyonellerine yönelik olarak, bilimsel, sanatsal ve güncel içeriklerle ''hem sağlığın tüm alanlarından uzmanlara HIV enfeksiyonuna yönelik güncel ve aktüel bilgileri ulaştırmak, hem de HIV’in üzerindeki negatif ve belirli bir toplum grubuna aitlik algısını yıkarak, HIV’i normalleştirmek'' hedefiyle hazırladığı ve Klinik Plus Dergisi'nin 2. Sayısı yayında. Herkes için #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı #kirmizikurdeleistanbul ilk sayıda olduğu gibi 2. sayıya da #hivbilgisi içerikleri ile katkı sunuyor. Detaylar yazıda... www.kirmizikurdele.org #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı #hivhakkindahersey Yayına hazırlayan: Kağan Çavuşoğlu, Aktivist Yayın tarihi: Ekim 1, 2022 (Türkiye’nin #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Alıntılarınızda www.kirmizikurdele.org'yi kaynak göstermenizi ve @redribbontr'yi etiketlemenizi rica ediyoruz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. Editörlüğünü HIV Enfeksiyonu Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Fehmi Tabak'ın yaptığı, *Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Özlem Altuntaş Aydın'ın HIV ile Yaşlananlar Tsunamisi, *Öğr.Gör. Kln.Psk. Eda Yardımcı'nın Tanı Sonrası Dilemma: Partneri Bilgilendirme, *Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı, Uzm. Dr. Esra Zerdali'nin Ön Yargı V.2.0: Maymun Çiçeği, *Anadolu Üniversitesi Turizm Fakültesi, Gastronomi Mutfak Sanatları Bölümü, Öğr.Gör. Esra Zıvalı Bilgin'in Yaşlılık Dönemine Özel Beslenme başlıklarında uzman görüşleri paylaştığı ikinci sayıda, Gönüllümüz, Özel Hukuk ve Sağlık Hukuku Uzmanı, Avukat Fırat Can Güngör, Gereği Düşünüldü: Hekimin Tedaviyi Reddi, Gönüllümüz, Tedavi Aktivist, HIV Glasgow 2022 Bilim Kurulu Üyesi Arda Karapınar, Sıra dışı Bir Hekim: Muzaffer Fincancı, Gönüllümüz, Tedavi Aktivist, Terapist, Kağan Çavuşoğlu, AIDS2022’de Belirlenemeyen = Bulaştırmayan Rüzgarı, ve Dopdolu Bir Kasım başlıklarında, doğrudan hekimler ve sağlık profesyonelleriyle konuşan #hivbilgisi yazıları yazdılar. Güvenilir #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı #kirmizikurdeleistanbul olarak, Türkiye'de bir ilk olan ve alandaki önemli bir eksikliği dolduran Klinik Plus dergisine #hivbilgisi içeriği sağlamaya devam edeceğiz. Klinik Plus Dergisinin 2. Sayısını ve tüm sayılarını buraya ya da yukarıdaki görsele tıklayarak okuyabilirsiniz. www.kirmizikurdele.org #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı

  • Sünnet HIV'den koruyor mu?

    Bugüne kadar çoğunluğu Afrika ülkelerinde yapılmış kimi araştırmalar, sünnetin HIV bulaşılarını önlemede önemli bir faktör olduğunu söylüyordu. Fakat sonuçları The Journal of Urology’de yayınlanan ve bu konuda batıda yapılmış olan ilk geniş kapsamlı araştırma özelliğini taşıyan bir Kanada araştırması, farklı sonuçlar paylaştı. Peki, sünnet HIV bulaşılarını önlemede gerçekten etkili bir faktör mü? Birlikte inceleyelim. www.kirmizikurdele.org #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı Yayına hazırlayan: Arda Karapınar, Tedavi aktivisti, Topluluk yazarı Güncelleme tarihi; Eylül 30, 2022. Yayın tarihi; Şubat, 2022 (Güvenilir #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Paylaşımlarınızda web-sitemizi kaynak göstermenizi/mention/etiket vb. yapmanızı rica ederiz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur.) Sonuçları The Journal of Urology’de yayınlanan, Toronto Üniversitesi Üroloji ve Pediatri bölümlerinden bilim insanlarının sürdürdüğü ‘’Kanada Ontario’daki erkekler arasında sünnet ve HIV riski’’ başlıklı araştırma 569.950 erkeğin deneyimlerini incelemiş. Çalışma kapsamına alınanların %83’ü bir yaşından önce, %17’si ise bir yaşından sonra sünnet olmuş. Sonuçlara göre; yaşlarına göre 1991 - 2017 arasında sünnet operasyonu geçiren 203,588 erkek arasında HIV görülme oranı %0.0002505. Sünnet olmamış 366,362.kişi arasındaki HIV görülme oranı ise %0.0002484. Daha anlaşılır bir ifadeyle söylersek; sünnetli grup ile sünnetsiz grup karşılaştırıldığında, her iki grupta da neredeyse aynı sayıda HIV pozitif var. Araştırma ekibi sonuç hakkında ''birincil analizlerde iki grup arasında HIV ile enfekte olma olasılıkları bakımından anlamlı bir fark görülmedi. Duyarlılık analizlerinde de HIV riski ile sünnet olmak ya da sünnet olmamak arasında hiçbir ilişki bulamadık. Dolayısıyla sünnetin Kanada/Ontario’lu erkekler arasında, bağımsız bir HIV’den korunma, HIV ile enfekte olmayı önleme yönetimi olmadığı görülüyor'' diyor. HIV konusunda güvenilir bir kurum olarak dünyaca kabul gören CDC (Amerika Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezi) ise sünnet/HIV ilişkisine dair bu güne kadar yapılmış tüm çalışmalardan elde edilmiş veriler ışığında, sünnetin özellikle heteroseksüel ilişkilerde, örneğin HIV ile enfekte kadın ve HIV negatif erkekler arasındaki cinsel birleşmelerde %50 ila %60 oranında etkili olduğunu söylüyor. Görüştüğüm bir CDC yetkilisi, araştırmayı detaylı olarak inceledikten ve destekleyen başka bilimsel kanıtlar olup olmadığına baktıktan sonra, CDC'nin bu konu hakkındaki önerilerini güncelleyebileceğini ya da aynen koruyabileceğini söyledi. Günümüzde özellikle Afrika'da bazı ülkeler sünneti HIV önleme yöntemi olarak kullanıyor ve buna yönelik sağlık politikaları öneriyor. Örneğin, UNAIDS’e göre, toplam nüfusu 11 milyondan fazla olan Güney Sudan’daki 15-49 yaş arası erkeklerin %2.3’ü (yaklaşık 250.000) HIV pozitif olabilir. Güney Sudan’ın HIV ile mücadelede her türlü bilimsel yöntem ve öneriyi denemek istemesinin temel sebebi bu. -Kırmızı Kurdele İstanbul’un değerlendirmesi Bilimin hem güzel hem de bazen bizi öfkelendiren bir diğer yanı da zaman zaman (hatta çoğu zaman) mutlak ve kesin olamayabilişi. Buradaki durum da bu. Bugüne kadar HIV ile sünnet arasındaki ilişkiyi inceleyen araştırmalar, sünnetin kesin bir HIV önleme aracı olduğunu söyleyemese de belli oranlarda etkisi olduğunu söylüyor ve ekliyorlardı; bu sünnetin tek başına HIV’den koruyacağı anlamına gelmez. Yani eğer sünnet olmuş biriyseniz "nasılsa ben sünnetliyim, bana HIV bulaşmaz" şeklinde bir düşünce yanlıştır. Dolayısıyla güvenli seks pratiklerine yönelmek ve başta kondom olmak üzere PrEP, düzenli HIV testi gibi korunma araçlarından size uygun olanlarını kullanmaya devam etmek gerekir. Araştırmanın faydası ise yeterli sayıda araştırma yapılamamış olmasına ve net konuşmak için yeterli veri olmamasına rağmen, herkesin üzerinde dolaylı olarak anlaştığı bir konuda kafa karıştırmış olması. #hivbilgisi okuma önerisi; Belirlenemeyen = Bulaştırmayan (B eşittir B) hakkında en çok sorulan 9 soru, 9 cevap (kirmizikurdele.org) Kanada’dan gelen verilerle daha önceki veriler arasındaki farkın sebebinin yerel farklılıklar, yöntem farklılığı ya da bir başka etken olup olmadığı sorusuna aranacak cevap HIV ve sünnet arasındaki ilişkinin netleşmesini de sağlayacak. Bu araştırma tam bu yüzden önemli bir HIV araştırması. Türkiye’nin güvenilir #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı #kirmizikurdeleistanbul olarak, güncel HIV bilimini ve ilgili tüm gelişmeleri düzenli olarak takip etmeye ve herkes için kolay anlaşılır bir dille kanıta dayalı olarak aktarmaya devam edeceğiz. Düzenli #hivbilgisi yazıları ve tüm HIV içerikleri için www.kirmizikurdele.org’yi ve @redribbontr adıyla sosyal medya hesaplarımızı takibe devam edin. www.kirmizikurdele.org #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı

  • Kimlik bilgilerinizi vermeden (anonim) ve ücretsiz HIV testi yaptırabileceğiniz merkezler

    Yayına hazırlayan: www.kirmizikurdele.org #onlinehivdanismanligi ekibi Güncelleme (9): Ocak 2023 #hivbilgisi notu yayın tarihi: 21 Haziran 2020 (Güvenilir #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Paylaşımlarınızda web-sitemizi kaynak göstermenizi/mention/etiket vb. yapmanızı rica ederiz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur.) Ülke genelinde çok önemli bir ihtiyaç olan anonim (kimlik bilgisi paylaşmadan) ve ücretsiz HIV testi yaptırma olanakları uzun yıllardır, olağan koşullarda bile sıkıntılı bir konu olarak biliniyor. Neredeyse hiç seçeneğin olmadığı uzun bir dönemin ardından, sivil toplum kuruluşlarının yoğun çabaları, yerel yönetimlerin pozitif yaklaşımı ve özellikle Bulaşıcı Hastalıklar Daire Başkanlığı’nın ciddi destek ve iş birliğiyle -şimdilik- *birkaç şehirdeki anonim test merkezlerinde (**GDTM) bu önemli hizmet başlamış ve yoğun talep görmüştü. **Gönüllü Danışmanlık ve Test Merkezi Gönüllü Danışmanlık ve Test Merkezleri; HIV hakkında bilgi almak ve HIV testi yaptırmak isteyen herkese, HIV’e ilişkin danışmanlık hizmeti vermek ve aynı zamanda anonim (kimlik bilgisi vermeden ve gizlilik esasları içerisinde) ve ücretsiz test yaptırabilme imkânı sunmak, test sonucu pozitif çıkan bireyleri kesin tanı tedavi için bir hastaneye yönlendirmek üzere oluşturulmuştur. *Kimlik bilgilerinizi vermeden HIV testi yaptırabileceğiniz merkezleri ve iletişin bilgilerini içeren tam listeyi aşağıda bulabilirsiniz Ancak hayatlarımıza girişiyle birlikte her şeyi derinden etkileyen ve alışkın olduğumuz gündelik düzeni tamamen değiştiren Koronavirüs, GDTM’leri de etkilediği için hizmetler uzun bir süre için durmuş ve tüm enfeksiyon servislerindeki koronavirüs yoğunluğuna bağlı olarak, ülke genelinde HIV testi yaptırmak zorlaşmıştı. Güvenilir #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı olarak #onlinehivdanismanligi servisimize gelen-abartısız- binlerce soruya bağlı olarak test merkezlerinin süreçlerini yakından takip ediyoruz ve pandeminin resmi olarak bitmesinin ardından hangi test merkezine nasıl ulaşacağınıza dair bilgi notlarını düzenli aralıklarla güncelleyerek paylaşıyoruz.. .: Kimlik bilgilerinizi vermeden HIV testi yaptırabileceğiniz merkezler ve yönlendirme alabileceğiniz STK'lar :. -Kırmızı Kurdele İstanbul www.ucretsizhivtesti.com projesi® İhtiyacın büyüklüğü ve seçeneklerin azlığına bağlı olarak geliştirilen bir Kırmızı Kurdele İstanbul projesi olan ‘Ücretsiz HIV Testi’ projesi, uygulanmaya başlandığı ilk günden bu yana, talebin yoğunluğu ve maddi olanakların kısıtlılığına bağlı olarak, kapasitesinin birkaç katını karşılamaya çalıştı. Her ne kadar elimizden geleni yapsak ve olanakları zorlasak da itiraf etmeliyiz ki, proje kapasitesinin on katından fazla talebi karşılamakta çok zorlandık. Türkiye’de neredeyse hiç kimsenin HIV hakkında konuşmak/katkı sunmak istememesinin doğal bir sonucu olarak, bu tip taleplerin tamamını karşılamaya yetecek bağımsız bağışlar alamadığımızı da bir başka itiraf olarak ekleyelim. Fakat bunları mazeret olarak sunmuyor ve bütün olumsuzluklara rağmen ‘Ücretsiz HIV Testi ve Farkındalık'' projemizi yeniden şekillendirmek ve geliştirmek için yaptığımız çalışmaların bir sonucu olarak www.ucretsizhivtesti.com üzerinden HIV testi yönlendirmesi yapmaya kesintisiz devam ediyoruz. Dilerseniz www.ucretsizhivtesti.com'u ziyaret ederek proje hakkında daha fazla bilgi sahibi olabilir ve buraya tıklayarak proje kapsamındaki test talebinizi Kırmızı Kurdele İstanbul #onlinehivdanismanligi servisine iletebilirsiniz. Test talepleri bize ulaştıkları sıraya ve aylık test kapasitesine göre, sırası geldiğinde yanıtlanacaktır. -İstanbul, Şişli Belediyesi Boysan Yakar Gönüllü Danışmanlık ve Test Merkezi Bir trafik kazası sonucu hayatını kaybeden aktivist dostumuz Boysan Yakar'ın adını taşıyan merkez ülkemizin en eski ve deneyimli Gönüllü Danışmanlık Test Merkezi olma özelliğini taşıyor. Hizmete bir süre ara verdikten sonra 1 Ekim 2015'ye yeniden açılan ve Şişli Belediyesi Yerleşkesinde bulunan Merkez, hafta içi her gün17.00-20.00 saatleri arasında ücretsiz hizmet veriyor. Güncel çalışma saatleri, adres bilgisi, kullanılan güncel test tipi, randevu ve tüm bilgiler için; 444 31 12'yi arayabilir ya da saglik@sisli.bel.tr adresine yazabilirsiniz. Merkeze gitmeden önce kendileriyle iletişime geçmenizi tavsiye ediyoruz. -İstanbul, Beşiktaş Belediyesi GDTM Beşiktaş Belediyesi bünyesinde hizmet sunan Gönüllü Danışmanlık ve Test Merkezi, Ekim 2017’den beri hizmet veriyor. Merkezde hafta içi her gün 9:00-16:00 saatleri arasında randevu ile ücretsiz ve anonim HIV testi yaptırmak mümkün. Güncel çalışma saatleri, adres bilgisi, kullanılan güncel test tipi, randevu ve tüm bilgiler için; 0212 258 24 16'yi arayabilir ya da saglikliyasammerkezi@besiktas.bel.tr'ye yazabilirsiniz. Merkeze gitmeden önce kendileriyle iletişime geçmenizi tavsiye ediyoruz. -Ankara, Çankaya Belediyesi GDTM Çankaya Belediyesi bünyesindeki Halk Sağlığı Merkezi Aralık 2016’dan bu yana ücretsiz ve anonim olarak hızlı HIV testi hizmeti veriyor. Güncel çalışma saatleri, adres bilgisi, kullanılan güncel test tipi, randevu ve tüm bilgiler için; 0 312 230 51 10'yi arayabilir ya da gonullutestdanisma@cankaya.bel.tr'ye yazabilirsiniz. Merkeze gitmeden önce kendileriyle iletişime geçmenizi tavsiye ediyoruz. -İzmir, Konak Belediyesi GDTM Konak Belediyesi Gönüllü Danışmanlık ve HIV Testİ Merkezi, Haziran 2018’de hizmete açıldı. Hafta içi her gün 08:00 – 17:00 saatlerinde açık olan merkez, ücretsiz ve anonim HIV testi hizmeti sağlıyor. Güncel çalışma saatleri, adres bilgisi, kullanılan güncel test tipi, randevu ve tüm bilgiler için; 0232 484 22 91'yi arayabilir ya da saglik@konak.bel.tr'ye yazabilirsiniz. Merkeze gitmeden önce kendileriyle iletişime geçmenizi tavsiye ediyoruz. -Bursa, Nilüfer Belediyesi GDTM Nilüfer Belediyesi bünyesinde hizmet sunan merkez, Bursa'daki tek anonim HIV testi merkezi. Merkezde ücretsiz danışmanlık ve HIV testi hizmeti alabilmek mümkün Güncel çalışma saatleri, adres bilgisi, kullanılan güncel test tipi, randevu ve tüm güncel bilgiler için; 0224 483 71 15'yi arayabilir ya da nilufer@nilufer.bel.tr'ye yazabilirsiniz. Merkeze gitmeden önce kendileriyle iletişime geçmenizi tavsiye ediyoruz. -Mersin, Büyükşehir Belediyesi GDTM Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından Haziran 2018'de hizmete açılan merkezde, anonim (kimlik bilgisi istemeden) olarak HIV hakkında danışmanlık veriliyor ve ücretsiz HIV test hizmeti sağlanıyor. Güncel çalışma saatleri, adres bilgisi, kullanılan güncel test tipi, randevu ve tüm güncel bilgiler için; 0324 232 00 72'yi arayabilir ya da saglikisleridb@mersin.bel.tr'ye yazabilirsiniz. Merkeze gitmeden önce kendileriyle iletişime geçmenizi tavsiye ediyoruz. -Diyarbakır, Dicle Üniversitesi Ücretsiz ve Anonim HIV Testi Merkezi Diyarbakır Dicle Üniversitesi içinde yer alan merkez Ocak 2023'de hizmete açıldı. Ücretsiz ve anonim olarak HIV hakkında danışmanlık veriliyor ve test hizmeti sağlanıyor. Güncel çalışma saatleri, adres bilgisi, kullanılan güncel test tipi, randevu ve tüm güncel bilgileri merkezden edinebilirsiniz. Dicle Üniversitesi Yaşam Merkezi -1. katta hizmet veren merkezin güncel çalışma saatleri 11:30 - 13:30 ve randevu gerekmiyor. -Pozitif Yaşam Derneği, HIV testi projesi Türkiye'de HIV alanında önemli çalışmalar yapan bir diğer dernek olan ve kendisini HIV’le yaşayan bireylerin mahremiyet endişesi taşımadan gizlilik içerisinde hizmet alabildiği bir merkez olarak tanımlayan Pozitif Yaşam Derneği, dönemsel maddi olanakları dahilinde İstanbul ve/ya da farklı şehirlerde dönemsel olarak ücretsiz HIV testi yönlendirmesi yapabilir. Pozitif Yaşam Derneği'nin sağlayabileceği bu imkândan yararlanmak isterseniz, -tercihen Kırmızı Kurdele İstanbul tarafından yönlendirildiğinizi belirterek- info@pozitifyasam.org adresine yazarak bilgi edinebilirsiniz. -Pozitif-İz Derneği, HIV testi projesi Türkiye'de HIV alanında önemli çalışmalar yapan bir diğer dernek olan ve kendisini HIV pozitif kişiler ve yakınlarını fiziksel, ruhsal ve sosyal yönden güçlendirmeyi amaçlayan bir sivil toplum kuruluşu olarak tanımlayan Pozitif-İz Derneği, dönemsel maddi olanakları dahilinde İstanbul ve/ya da farklı şehirlerde dönemsel olarak ücretsiz HIV testi yönlendirmesi yapabilir. Pozitif-İz Derneği'nin sağlayabileceği bu imkândan yararlanmak isterseniz, -tercihen Kırmızı Kurdele İstanbul tarafından yönlendirildiğinizi belirterek- info@pozitifiz.org adresine yazarak bilgi edinebilirsiniz.

  • Gerçekten de diş muayenesinde HIV riski var mı?

    Gerçekten de diş muayenesinde HIV riski var mı? Dişçide HIV bulaşır mı? Florida dişçisi vakası nedir? HIV hakkında herkesin merak ettiği ancak işin doğrusunu kimsenin anlatmadığı bir başka konu; Diş muayenesinde, dişçi koltuğunda HIV riski var mı? Peki Florida Dişçişi kim? HIV ve diş konusu ile ilgisi nedir? Sizi, bilimsel gerçeklerle, tarihçesiyle, raporlarıyla, referanslarıyla ve herkesin anlayacağı, kolay anlaşılır bir dilde yani #kirmizikurdeleistabul üslubuyla hazırlanmış, keyifli bir #hivbilgisi okumasına davet ediyoruz. İyi okumalar Kırmızı Kurdele İstanbul #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı Yayına hazırlayan: Arda Karapınar, Tedavi aktivisti, Topluluk yazarı Güncelleme tarihi: Kasım 11, 2022, Yayın tarihi: Şubat 23, 2018 (Güvenilir #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Paylaşımlarınızda web-sitemizi kaynak göstermenizi/mention/etiket vb. yapmanızı rica ederiz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur.) -Gerçekten de diş muayenesinde, dişçi koltuğunda HIV riski var mı? -Dişçide HIV bulaşır mı? -Florida dişçisi vakası nedir? Pek çok insan, diş operasyonlarının niteliğinden dolayı HIV bulaşma riskinin yüksek olduğuna inanır. Bu yüzden de diş çekimi, kanal tedavisi vb. kanlı operasyonların, yüksek HIV riski taşıdığına dair kent efsaneleri bitmek bilmez. Sorular genelde ‘ya benden önceki kişi HIV pozitifse ve ondan kalan kan bana bulaşırsa’ fantezisinden başlayarak, akıl sınırlarını zorlayan bir noktaya ulaşır. Konuyu açmadan önce, en başta söylenmesi gereken en önemli detay ise şudur: tüm diş hekimleri, HIV ve diğer bulaşıcı hastalıkların bulaşmasını önlemek ve tüm hastalarını korumak için evrensel önlemleri her muayenede almakla yükümlüdürler. Bu önlemler diş hekimleri, hatta asistanlarının da eldiven, yüz maskesi ve göz koruması kullanımları ve ‘Ağız ve Diş Sağlığı Yönetmeliği’nce özetlenen prosedürleri takip ederek tüm el aletlerini (matkaplar vb.) her bir hasta için ayrı ayrı steril hale getirmelerini gerektirir. Steril edilemeyen tek kullanımlık araçlar ise adı üzerlerinde, tek kullanımlıktır. Yani sadece sizin muayenenizde kullanılmak üzere, gözünüzün önünde ambalajından çıkarılır ve işleri bitince yine özel kutularına konularak çöpe atılırlar. Her hastadan sonra eldivenler atılır, eller yıkanır ve bir sonraki hasta için yeni bir eldiven kullanılır. Özellikle son yıllarda, tıbbi araç gereç ve tıp teknolojisindeki gelişmeler bu tip bir HIV bulaşması ihtimalini neredeyse imkânsız hale getirirdiler. Öte yandan HIV’in insan vücudu dışına çıktıktan ya da bir başka deyişle havayla temas ettikten çok kısa süre sonra etkisini yitirmesi, bu tip bir bulaşın neredeyse imkânsız olmasını sağlayan bir başka faktördür. Eğer tüm bu faktörlere rağmen bu konuda endişeli iseniz, muayene öncesinde diş hekiminize sağlık ve güvenlik önlemleri ile ilgili endişelerinizi aktarmak için birkaç dakika ayırmanız hem içinizin rahatlamasını hem de bu tip kent efsanelerine inanmamanızı sağlar. -Peki diş muayenesi yoluyla hiç mi bulaş yok? Uzun lafın kısası; var! HIV’in 40 yılı aşan tarihinde, kayıtlara diş muayenesi kaynaklı olarak geçmiş ve ispatlanmış sadece 2 vaka var. Şimdi gelin, ikisi de hekimlerin ve hastaların karşılıklı ihmallerinden oluşan bu vakalardan biri ve konuyu en net özetleyeni hakkında biraz bilgi edinelim. Edinelim ki, diş muayenesinde nelere dikkat edilmesi gerektiği hakkındaki dersi alarak, neredeyse imkânsız olan bu ihtimalle karşılaşmamayı ya da kimseyi böyle bir riske bırakmamayı garanti altına alalım. -Florida dişçisi vakası İsmin biraz gerilim filmi tadında olduğunu kabul ediyoruz. Fakat doğrusu vakanın kendisi de biraz gerilim filmi tadında. 1990 yılında HIV tanısı alan Kimberly Bergalis adında bir kadın, kendisini HIV riski altına sokan hiç bir davranışı olmadığını söylüyordu. Bu konudaki ısrarını giderek arttıran Bayan Bergails, 1990'larda risk olarak değerlendirilebilecek dövme, akupunktur dahil hiçbir işlem yaptırmadığını, hayatı boyunca sadece 2 erkek arkadaşı olduğunu ve 2 erkek arkadaşının da HIV negatif olduğunu söyledi ve söylediği her şeyi testlerle doğruladı. İş gittikçe gizemli bir hal alıyordu. Konu biraz daha araştırılınca anlaşıldı ki, Bayan Bergails HIV tanısı almadan tam 2 yıl önce, 2 diş çekimi için muayenesine gittiği Dr. David Acer’ın kendisi, bu diş çekimlerinden 3 ay önce HIV tanısı almıştı. Bu teoriye göre Bayan Bergails haklıydı ve HIV’in kaynağı Dr. Acer olabilirdi. Bu noktada gerçek bir sorumluluk örneği gösteren Dr. Acer’in tüm hastalarını HIV testi yaptırmaya davet eden bir açık mektubu ile başlayan derin araştırma gösterdi ki, Dr. Acer’in 5 hastası daha, kendisinin HIV tanısını takip eden süreçte HIV ile enfekte olmuşlardı. Burada Bayan Bergails ve diğer 5 hastanın hatası ise Dr. Acer’in muayeneler boyunca, gerekli sterilizasyon prosedürünü takip edip etmemesi ile hiç ilgilenmemiş olmaları. Yani normal koşullarda diş hekimi HIV pozitif olsa dahi, eldiven kullanmak vb. prosedürler ya da dişçinin operasyon sırasında herhangi bir şekilde kanaması olduğunda operasyonu durdurup, kan akışını kestikten sonra devam etmesi gibi noktalara özen gösterilseydi bu bulaşların hiçbiri gerçekleşmezdi. Doğrusu şu ki Dr. Acer kötü ve ihmalkâr bir dişçi, hastalar ise muayene ücretinin ucuzluğunun, sterilizasyondan daha önemli olduğunu düşünen insanlardı. Tabi bu noktada olayın, HIV’i tamamen baskılayan ve salt bir taşıyıcılık hale getirerek, bulaş risklerini neredeyse yok seviyesine indiren ilaç tedavisinin (Neymiş bu ART? tıklayın ve öğrenin) 1996'da bulunduğunu eklemek şart. Yani bu olay bugünlerde yaşanmış olsaydı, HIV pozitif olduğunu zaten bilen Dr. Acer HIV ilaçları kullanmaya başlamış, muhtemelen Belirlenemeyen (B eşittir B) seviyeye de ulaşmıştı. Bu faktörlere bir de standart sterilizasyonu, hatta riskli temas sonrası önleme tedavisini yani PEP’i (Neymiş bu PEP? tıklayın ve öğrenin) eklediğimizde, bugünlerde böyle bir olayın yaşanması ihtimali için ‘neredeyse imkânsız’ demek, gerçekten de abartılı olmayacaktır. Florida dişçisi vakası ilgili daha fazla bilgi edinmek isterseniz, Amerikan Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi'nin (CDC) raporlarına (İngilizce) görselin altındaki *linkler aracılığıyla ulaşabilirsiniz www.kirmizikurdele.org #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı #hivhakkindahersey #hivindogrusu *www.cdc.gov/mmwr/preview/mmwrhtml/00001679.htm www.cdc.gov/mmwr/preview/mmwrhtml/00014428.htm www.cdc.gov/mmwr/preview/mmwrhtml/00001877.htm

  • HIV ilaç tedavisi kilo mu aldırıyor?

    *International AIDS Society'nin (Uluslararası AIDS Topluluğu - IAS) resmi akademik dergisinde yayınlanan bir araştırma, Integraz ve Proteaz grubundan ilaçlar kullanan HIV ile yaşayan bireylerde, NNRTI grubundan ilaçlar kullanan bireylere oranla daha hızlı kilo artışı ve vücut-kitle endeksinde düzensizlik gözlemlendiğini bildiriyor. Detaylar #hivbilgisi yazımızda. www.kirmizikurdele.org #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı (*Uluslararası AIDS Topluluğu, Dünya genelinde 10 binden fazla üyesi ile küresel HIV yanıtının her seviyesinde çalışan bir HIV uzmanları topluluğudur. Kırmızı Kurdele İstanbul ekibinin iki üyesi; üyelerinin uzmanlığı, bilimsel otoritesi ve üyelerin birlikte hareket etme gücü ile küresel düzeyde kolektif çaba misyonu ile çalışan ve sadece alanında saygınlığı ve verimliliği ispatlanmış bireylerin üyeliğe kabul edildiği topluluğun üyesidir.) Yayına hazırlayan: Kağan Çavuşoğlu, Aktivist Güncelleme tarihi: Eylül 3, 2022, Yayın tarihi: Nisan 30, 2020 (Güvenilir #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Paylaşımlarınızda web-sitemizi kaynak göstermenizi/mention/etiket vb. yapmanızı rica ederiz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur.) Çalışma aynı zamanda, antiretroviral tedavi alan bireylerde obeziteye yatkınlığın yaygın bir şekilde görüldüğü ve metabolik ve kardiyovasküler hastalıklar konusunda da risk grubunda bulunduklarını doğruladı. Kilo artışı, HIV ilaç tedavisi (ART) alan bireylerde karşılaşılabilen bir durum ve özellikle düşük CD4, farklı yan enfeksiyon ve hastalıklar nedeniyle ilaç tedavisine düşük kiloda tbaşlayan bireylerde vücudun HIV ile enfekte olunmadan önceki normlara dönmesinin bir göstergesi sayılıyor. Ancak özellikle uzun süredir devam eden tedavi süreçlerinde görülen kilo alma belirtileri, dikkatle edilmesi gereken bir konu haline geliyor. Bu çalışmanın araştırıcıları da buna odaklanmış ve farklı HIV ilaç sınıfları ile kilo almak arasındaki ilişkiyi araştırmışlar. Araştırma, 2007 - 2016 yılları arasında, Amerika ve Kanada’daki kliniklere HIV tedavisi için başvuran ve tedaviye başlayacak 22.972 yetişkin bireyin katılımıyla gerçekleştirilmiş. Kuzey Amerika AIDS Kohort Araştırma Grubu tarafından sürdürülen çalışmanın %87 erkek, %13’ü kadın; %49’u NNRTI grubu HIV tedavisi ilaçları, %31’i proteaz inhibitörü grubu HIV tedavisi ilaçları ve %20’si de *integraz grubu HIV tedavisi ilaçlarını kullanmışlar. (*Hangi grupta hangi ilaçların kullanıldığına ilişkin not sayfada, en altta) Araştırmaya göre, tedaviye başlanmasından yaklaşık 3 yıl sonra, *Integraz grubundan HIV tedavisi ilaçları kullanan ve tedaviye standart vücut kitle endeksiyle başlayan bireylerin %32’sinde, *Proteaz grubundan HIV tedavisi kullanan ve normal vücut kitle endeksiyle tedaviye başlayan bireylerin %29’unda ve *NNRTI grubu HIV tedavisi kullananlara ve normal vücut kitle endeksiyle tedaviye başlayan bireylerin %25’inde anormal fazla kilo artışı tespit edilmiş. Fazla kilodan obezite tanısına geçiş yapan bireylerin orası ise integraz grubunda %28, proteaz grubunda %26 ve NNRTI grubunda %22 olarak gözlemlenmiş. Tedavi başladıktan 5 yıl sonra, integraz ve proteaz inhibitörleri grubu HIV tedavisi ilaçları kullanan bireylerde ortalama kilo artışı yaklaşık 6 kilo iken, NNRTI grubu HIV tedavisi ilaçları kullanan bireylerde ise bu oran ortalam 3,5 kilo seviyelerinde kaldığı, araştırmanın önemli sonuçlarından biri. Araştırmayı yürüten doktorlar, kısıtlı sayıda örneklem grubu üzerinden yürütülen araştırma sonuçlarının, hastalarda gelişebilecek olası kilo artışının arkasındaki sebepleri anlama ve HIV tedavisi sürecindeki karşımıza çıkabilecek kardiyo-metabolik risklerin anlaşılması açısından önemli olduğunu belirtiyorlar. Integraz ve proteaz inhibitörleri grubuna dahil olan HIV tedavisi ilaçlarının, NNRTI grubu HIV tedavisi ilaçlarına nazaran daha az yan etkiye sahip olduğu bilinmektedir. Kırmızı Kurdele İstanbul HIV ile yaşayan tüm bireylerin, sağlığın temeli olan dengeli ve yeterli beslenme konusunda standartlaşmış önerilere uymasını tavsiye eder. Bu kapsamda kilo alış verişi hareketleri HIV pozitif kişinin kendisi tarafından mutlaka takip edilmeli, HIV ilaç tedavisini düzenleyen ve takip eden uzman hekimlerle düzenli olarak paylaşılmalı ve gerek görülüyorsa uzman diyetisyen desteği aranmalıdır. *Integraz Grubu HIV Tedavisi İlaçları (Etken Madde İsimleri): Bictegravir, Dolutegravir, Elvitegravir, Raltegravir. *Proteaz Grubu HIV Tedavisi İlaçları (Etken Madde İsimleri): Atazanavir, Darunavir, Fosamprenavir, Saquinavir, Tipranavir, Norvir. *NNRTI Grubu HIV Tedavisi İlaçları (Etken Madde İsimleri): Efavirenz, Nevirapine, Delavirdine, Doravirine, Etravirine, Rilpivirine. Yazıya konu olan çalışmanın orijinal versiyonuna buradan ulaşabilirsiniz. www.kirmizikurdele.org #kanittemelliaktivizm

  • HIV saç döker mi?

    Saç dökülmesi (ve incelmesi) yaş alma sürecinin doğal bir parçasıdır ve HIV dışındaki pek çok nedene bağlı olarak da (Ör: sağlıklı yaşlanma) ortaya çıkabilir. Güvenilir #hivbilgisi kaynağı #kirmizikurdeleistanbul, hakkında pek az Türkçe kaynak bulunan bu konuda hazırladığı bu #hivbilgisi yazısında, saç dökülmesine neden olan birkaç durumu ve bunların HIV pozitiflikle ve ilaç kullanmakla ilişkili olup olmadığını inceleyerek HIV saç döker mi sorusuna bilimsel cevap aradı. İyi okumalar. www.kirmizikurdele.org #hivhakkindahersey Yayına hazırlayan: Arda Karapınar, Tedavi aktivisti, Topluluk yazarı Güncelleme tarihi: Eylül 1, 2022, Yayın tarihi: Aralık 7, 2020 (Güvenilir #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Paylaşımlarınızda web-sitemizi kaynak göstermenizi/mention/etiket vb. yapmanızı rica ederiz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur.) -Telogen effluvium ne demek? "Telogen", dinlenme durumunda olduğu için büyümeyen saçları ifade eden bir tanım. "Effluvium" ise saç dökülmesi anlamına gelen bilimsel bir kelime. Telogen effluvium (TE), yoğun miktardaki saç kılının büyümesinin bir süre/çok uzun süre durması durumunda ortaya çıkar. Yeni saçlar nihayet uzamaya başladığında, kalan tüyleri dışarı iterek dökülmesine neden olur. Şu aşamada TE hakkında az şey biliniyor. Buna bağlı olarak HIV ile yaşayan bireylerin bu duruma yatkın olduğuna dair kısıtlı miktarda araştırma sonuçları olduğu gibi, bir ilgisi olmadığını söyleyen uzmanlar da var. Peki HIV ilaç tedavisinde kullanılan ilaçlar dökülmeye sebep olurlar mı? Bu tip dökülmesi, AZT, Crixivan, Atripla gibi eski kuşak HIV tedavisi ilaçlarının (ART) yaygın görülen bir yan etkisiydi. Bu ilaçlar günümüzde neredeyse hiç kullanılmıyor. Bazı istisnai vaka çalışmaları bildirilmiş olsa da, günümüzdeki HIV ilaç tedavisinde kullanılan ilaçların genellikle saç dökülmesine neden olmaz. Böyle yoğun bir ilaç yan etkisi bildirilmemiştir. -HIV ve TE (Telogen effluvium) ilişkisi TE herhangi bir enfeksiyon, kronik hastalık, fiziksel veya psikolojik stres ve yetersiz beslenmeden (özellikle protein eksikliği) ötürü gelişebilir. Bu faktörlerin tümü aynı zamanda HIV ile de ilişkilidir. Bu faktörlerden herhangi biri tek başına bir kişinin bağışıklık sisteminde şok etkisi yaratabilir ve saç dökülmesine neden olabilir. Bu şoka bağlı olarak bireyin saçının yarısına dahi varabilecek orandaki bir kısmı iki ay içinde dökülebilir. Fakat bu cümle sizi ürkütmesin. Bu her zaman mümkün olan bir şey değil. Böyle bir durum görüldüğünde ise tamamen stres kaynaklı ve geçici bir durum da olabilir. Yani telaşa mahal yok. Yapılacak ilk iş, hemen HIV tedavisi takibinizi sürdüren hekiminize ulaşmanız ve onun görüşlerine başvurmanız olmalı. -Yoğun saç dökülmesi ve HIV Diffuse alopecia (DUPA saç dökülmesi) kafa derisinin her yerinden yoğun saç dökülmesi durumudur ve bağışıklık bozukluklarına eşlik eden bir durum olduğu söylenir. 2006 yılında yayınlanan bir araştırmaya göre, HIV ile yaşayan bireylerin yaklaşık yüzde 7'si yaygın Diffuse alopecia bildirmiştir. (1) -Cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve saç dökülmesi Cinsel yolla bulaşabilen bir enfeksiyon olan Sifiliz saç dökülmesine sebep olabilir (2) Genital herpes tedavisinde yaygın olarak kullanılan bir ilaç etken maddesi olan asiklovir de saç dökülmesine neden olabilir. Bu ilaç HIV enfeksiyonu ile birlikte gelişebilen cilt, göz, burun ve ağız uçuklarını tedavi etmek veya önlemek için reçete edilebilir zaman. Asiklovir ayrıca dilde veya yanakta tüylü, beyaz lekelere neden olan HIV ile ilgili bir durum olan lökoplaki tedavisinde de etmek için kullanılır. Dolayısıyla siize asiklovir içeren bir ilaç yazıldıysa, hekiminizden ilaç-ilaç etkileşimini kontrol etmesini, ettiyse sizi bu konuda bilgilendirmesini rica edebilirsiniz. HIV ilaçları ile diğer ilaçların etkileşimleri konusunda #hivbilgisi edimek için #hivhakkindahersey sayfalarımızdaki HIV ve ilaç etkileşimi bölümümüzü mutlaka okuyun. -Saç dökülmesi tedavisi Yukarıda belirtilen sorunlardan herhangi birinin neden olduğu saç dökülmesi çoğu zaman geçicidir. TE durumunda saçların yeni saç çıktığı için döküldüğünü hatırlamak da dönemli. Doğal yaşlanma süreçlerinin neden olduğu saç dökülmesinin dışında, ilaçları değiştirmek ve doğru beslenmek saç dökülmesini önlemeye yardımcı olabilir. Bu konudaki önerimiz saç dökülmesini tespit ettiğiniz ilk anda hiç gecikmeden durumu HIV tedavi ve takibinizi sürdüren hekim ile paylaşarak görüş ve önerilerini almanızdır. Çoğu zaman yaşam tarzınızda yapacağınız değişikliklerle ve/ya da ufak stres yönetimi müdahaleleriyle saç dökülmesi sorunu ortadan kalkabilir. -Sağlıklı bir yaşam, sağlıklı saçlar Saç dökülmesi bir zamanlar yaygın olarak HIV ile ilişkilendirilse de, günümüz HIV tedavisi ilaçları saç dökülmesine neden olmaz. Sağlıklı bir yaşam tarzı sürdüren HIV pozitif bireyler genellikle görünüşlerini ve sağlıklarını kaybetmezler. Doğru tedavi sadece Belirlenemeyen eşittir Bulaştırmayan sayesinde virüsün kondomsuz ilişkilerde bile cinsel partnerlere bulaştırılmasını engellemekla kalmaz, aynı zamanda HIV ile yaşayan bireylerin de HIV taşımayan bireyler kadar uzun ve sağlıklı bir yaşam sürdürmelerine olanak tanır. Belirlenemeyen eşittir Bulaştırmayan hakkında detaylı bilgi için tıklayın. #hivbilgisi blogumuza dönmek için tıklayın. #hivhakkindahersey sayfalarımıza dönmek için tıklayın. www.kirmizikurdele.org #hivhakkindahersey Referanslar 1- Stem cell apoptosis in HIV‐1 alopecia - Barcaui - 2006 - Journal of Cutaneous Pathology - Wiley Online Library 2- STD Facts - Syphilis (cdc.gov) Yararlanılan yazı bağlantısı

  • Sigara içenlerde tedavi başarısı oranı düşük.

    Yayına hazırlayan: Arda Karapınar, Tedavi aktivisti, Topluluk yazarı Güncelleme tarihi: Ağustos 26, 2022 Yayın tarihi: Haziran 19, 2021 (#hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Paylaşımlarınızda web-sitemizi kaynak göstermenizi/mention/etiket vb. yapmanızı rica ederiz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur.) Drug and Alcohol Dependence isimli dergide yayınlanan bir araştırma sonucuna göre sigara içen HIV pozitif bireylerin *B (belirlenemeyen) seviyeye ulaşma oranları içmeyenlere göre %91 daha düşük. Yani sigara B seviyeye ulaşmayı belirli ölçülerde zorlaştırıyor. California San Francisco Üniversitesi'nden Derek Satre ve meslektaşları, HIV ilaç tedavileri California'daki bir merkez tarafından takip edilmekte olan 8.958 HIV ile yaşayan bireyin tıbbi kayıtlarını gözden geçirdi ve ne sıklıkla sigara içtiklerine dair verileri karşılaştırdı. Ardından, katılımcıların HIV tedavisine uyumları, ilaç sadakatleri ve viral baskı yani B seviye deneyimlerini de gözden geçirdi. Katılımcıların %54’ü beyaz, %18'i Latin ve %15'i siyah, ortalama yaş 48’di ve sadece %9’u kadındı. Katılımcıların %54'ü beyaz, %18'i latin, %15'i siyah ve ortalama yaş 48. (*B seviye (Belirlenemeyen = Bulaştırmayan) Belirlenemeyen viral yük düzeyindeki HIV taşıyıcısı bireylerin (kondom kullanmasalar dahi) cinsel ilişki yoluyla HIV bulaştırmayacağının ve bulaştırma riskinin SIFIR olduğunun bilimsel ve çok güçlü kanıtlarla ispatlandığı anlamına geliyor. Detaylı bilgi için burayı tıklayarak ilgili sayfayı ziyaret edin.) Çalışmanın en ilginç çıktılarından birisi katılımcıları sigara içenler ve içmeyenler olarak iki gruba ayırdıktan sonra belirdi. Sigara içenlerin düzenli HIV ilaç tedavisi ile bağlantılı olma oranı içmeyenlere göre %60, -tedaviye başlamışlarsa- tedaviye uyum oranı %30, B seviyeye ulaşma (viral baskı) oranı %91 daha düşük olarak ölçüldü. Araştırma ekibinden Derek Satre "sigara içmenin zayıf viral kontrolle ilişkisine dair bulgularımız, HIV ile yaşayan insanlar arasında sigara içme alışkanlığını daha ciddi bir biçimde ele almak konusunda ek aciliyet sağlıyor’’ diyor. Kırmızı Kurdele İstanbul’un değerlendirmesi Bugüne kadar yaptığımız bazı #hivbilgisi yayınları ve paylaşımlarımızda sigara (ve alkol) kullanımının HIV ilaç tedavisine ve genel sağlığa olumsuz etkilerini vurgulamıştık. Yukarıda alıntıladığımız çalışma, sigara kullanımının HIV ile yaşayan bireyler için oldukça önemli olan bulaş engelleyen B seviyeye erişmek ve korumak konusunda ne kadar belirleyici olduğunu bir kez daha gösteriyor. #kanittemelliaktivizm yaklaşımı ile Türkiye’nin güvenilir #hivbilgisi kaynağı ve sağlayıcısı #kirmizikurdeleistanbul, HIV ile yaşayan bireyleri hem genel sağlık, hem tedavi uyumu, hem de viral baskı başarısı açısından sigarayı bırakmak konusunda cesaretlendirmekte. Bu bağlamda, sigarayı bırakmak konusunu öncelikle HIV tedavinizi takip eden doktorunuzla ve akabinde onun yönlendireceği uzman bölümle birlikte değerlendirmenizi bir kez daha tavsiye ediyoruz. HIV, sigara ve alkol konusunda daha fazla bilgi alabileceğiniz ''HIV, sigara ve alkol'' başlıklı #hivbilgisi yazımızı okumak için buraya ya da yukarıdaki görsele tıklayabilirsiniz. Çalışma hakkında daha fazla bilgi ve veri için buraya tıklayabilirsiniz www.kirmizikurdele.org #hivhakkindahersey

  • Cinsel sağlığınız hakkında doktorunuzla konuşmanızı önerdiğimiz beş şey

    Yayına hazırlayan: Kırmızı Kurdele İstanbul Gönüllüsü S. Yayın tarihi: Aralık 2020 Güncelleme: Ağustos 22, 2022 (#hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Paylaşımlarınızda web-sitemizi kaynak göstermenizi/mention/etiket vb. yapmanızı rica ederiz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur.) Cinsel sağlığınızı doktorunuzla konuşabilmeniz oldukça önemlidir. Doktorunuzla paylaşacağınız ve onun size vereceği bilgiler ışığında, daha da bilinçli cinsel pratikleri benimseyen biri haline gelebilir ve olası riskleri daha kolay yönetebilirsiniz. Hem yetiştirilme biçimimiz hem de çevresel faktörler dolayısıyla birçoğumuz cinsel hayatımıza dair detayları konuşmaktan çekiniriz, hatta cinsel yönelimimiz hakkında açık açık da konuşamayabiliriz. Ancak unutmamalıyız ki doktorlar, size verdikleri sağlık hizmetinden kalitesinden ve yaptığınız konuşmaların gizli kalmasından hem tıbbi hem de hukuki olarak sorumludurlar, hem de sizin sorabileceğiniz soruları muhtemelen daha önce duydukları ve cevapladıkları için sizi en doğru şekilde yönlendirecek kişilerdir. Dolayısıyla onlarla hastaları olarak gireceğiniz dürüst ve samimi bir cinsel sağlık sohbeti, kesinlikle sizin faydanıza olacak ve sizi daha da bilinçlendirecektir. #hivbilgisi sağlayıcısı Kırmızı Kurdele İstanbul’un ilk günden beri kesintisiz olarak sürdürdüğü #onlinehivdanismanligi servisine her gün gelen onlarca soru arasında, muhtemelen -Koronavirüs pandemisi ve medyaya yansıyan Maymun Çiçeği Virüsü/Hastalığı olgularının da etkisiyle- bireylerin cinsel sağlıklarını nasıl koruyacakları ve farklı cinsel pratikleri deneyimlerken cinsel yolla bulaşabilen enfeksiyonlardan nasıl korunacaklarına sorular son dönemde artış gösterdi. Her ne kadar Kırmızı Kurdele İstanbul #onlinehivdanismanligi servisindeki gönüllü danışmanlarımız sizleri güvenli alanda tutacak cevaplar verseler de, özellikle cinsel yolla bulaşabilen diğer enfeksiyonlar hikayesi bulunan ve/veya hali hazırda tedavi gören HIV pozitif bireylerin bu sorularını, kendilerini takip ve tedavi eden doktorlarıyla konuşmaları daha doğru buluyor ve bu konuda cesaretlendirmek istiyoruz. İşte buz yüzden #onlinehivdanismanligi servisimize en çok gelen sorulan arasında öne çıkan ve cinsel sağlığınız hakkında doktorunuzla mutlaka konuşmanızı önerdiğimiz beş konu başlığını sizler için derledik. İyi okumalar. Kırmızı Kurdele İstanbul #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı 1. Cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar (CYBE) Kendinizi cinsel yolla bulaşabilen enfeksiyonlardan koruyarak, cinsel ilişkilerinizi yaşamak çok önemli bir konudur. Özellikle ülkemizde son 5 yıl içerisinde HIV enfeksiyonuna maruz kalan bireylerin sayısındaki artış, cinsel deneyimlerimiz sırasında neden dikkatli ve korunarak ilişki yaşamamız konusunda bizleri uyarıyor. Ancak elbetteki bu başlığın konusu sadece HIV değil. Bel soğukluğu, frengi, hepatitler, klamidya, HPV gibi diğer cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar da bu başlığında altında sıralanmaktadır. Cinsel yolla bulaşabilen enfeksiyonlar, cinsel ilişkiniz/ilişkileriniz sırasında, cinsel partnerin birbirlerine bulaştırabilecekleri ve ancak bir tedavi ile kontrol altına alabilinecek sağlık durumlarıdır. Bunların bazıları, bulaşı sonrasında belirtiler gösterip sizin fark etmenizi sağlarken, bazıları bulaşıdan sonra uzun bir süre hiç bir belirti dahi göstermeyerek varlığını sürdürebilir. Dolayısıyla cinsel partnerinizde bir enfeksiyon olup olmadığını çoğu zaman anlamayabilirsiniz bile. Bu sebeple gireceğiniz cinsel ilişkilerde tedbir almanız, ilişkideki herkes için de önemlidir. Cinsel ilişkilerinizde yaşadığınız cinsel pratiklerin ne gibi korunma şekilleri olabileceğine ve korunmazsanız nelerle karşılaşabileceğinize dair detaylı bilgiyi mutlaka doktorunuzla konuşmanızı öneriyoruz. Doktorunuz hangi pratiklerin ne gibi risklere sahip olduğunu ve bu risklerden nasıl korunabileceğinizi size en detaylı şekilde anlatacaktır. 2. Tedbirli davranmak (bilgi, kondom, PrEP vb.) Tedbirli davranma konusu, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlarla birlikte konuşulması gereken bir konudur. Doktorunuzda, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar hakkında bilgi alırken bu enfeksiyonlardan nasıl korunabileceğinizi de öğrenebilirsiniz. Korunma başlığı altında, doktorunuzla konuşabileceğiniz ilk konu kondom ve kayganlaştırıcı kullanımı gelebilir. Kondom günümüzde, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonların bulaşısını önlemede en etkili korunma aracıdır. Doktorunuzdan kondom çeşitleri ve arasındaki farklar konusunda bilgi talep edebilirsiniz. Ek olarak, kullanım sırasındaki herhangi bir deformasyonu önlemek adına, kondom kullanımını daha da güvenli hale getirecek kayganlaştırıcılar hakkında bilgiler de işinize çok yarayacaktır. Cinsel ilişkileriniz sırasında tercih ettiğiniz seks pratikleri ve bunları nasıl uyguladığınız gibi başlıklar da tedbirli davranmak başlığı altında konuşulabilir. 3. Fiziksel yapınız Cinsel sağlık dediğimizde aklınıza sadece CYBE ve korunma yöntemleri gelmemeli. Çünkü vücut yapınız cinsel sağlığınızı ve dolaylı da olsa ruh sağlığınızı önemli ölçüde etkiler. HIV pozitif bireyler bilirler; düzenli muayenlerinde doktorları, kilo alma veya verme gibi, onların vücut yapılarında değişiklikleri de gözlemler ve sorgularlar. Aynı zamanda HIV pozitif bireyler de bu değişiklikleri gözlemleyip, kendilerini sorgularlar. Ve Türkiye'nin *en çok başvurulan #hivbilgisi kaynağı Kırmızı Kurdele İstanbul olarak da aşırı kilo alma veya kilo verme konusunda çok soru aldığımız doğrudur. Vücut yapınızdaki değişiklikler tedaviniz ya da ruh sağlığınız ile doğru orantılı olarak artabilir ya da azabilir. Ancak bunda endişe edecek bir durum söz konusu değildir. Çünkü HIV’den bağımsız olarak farklı etkenler vücudunuzdaki bu değişikliklere zemin hazırlıyor olabilir. Örneğin; HIV nedeniyle siz farkında olmadan bir depresyon geçiriyor ve bu sebeple de beslenmenize dikkat etmiyor olabilirsiniz… Ya da tam tersi, çok yemek yiyerek farkında olmadan kilo alma eğilimine girmiş olabilirsiniz. Bu gibi durumları doktorunuzla konuşarak, sağlıklı beslenme ve formda kalma konusunda destek alabilirsiniz. Hatta doktorunuz, eğer çok acil bir durum var ise, sizi bir beslenme uzmanına da yönlendirebilir… HIV pozitif olsun ya da olmasın, her birey için fiziki görünüm ve vücut yapısı, az ya da çok önem taşımaktadır. Farklı fiziki görünümlere girmek adına yapacaklarınız, siz farkında olmadan vücudunuzun savunma sistemi olan bağışıklık sisteminizi etkileyebilir ve farklı enfeksiyonlara karşı vücudunuzun savunması zayıflatabilir. Bu sebeple, bu konuda doktorunuzun vereceği bilgileri ve yönlendirmeleri dikkate almanızı öneriyoruz. 4. Ruh sağlığınız Ruh sağlığımız ile cinsel sağlığımız birbirleriyle çok yakın ilişkilidirler. Bunun en iyi örneği olarak, kendimizi iyi hissetmediğimizde ya da depresif bir ruh halinde olduğumuzda, cinsel ilişkiye karşı isteksiz yaklaşmamızı gösterebiliriz. Özellikle HIV pozitif bir bireyseniz ve henüz mevcut sağlık durumunuza tam uyum sağlayamadıysanız, gelecek kaygısı, ölüm korkusu, ifşa korkusu gibi birçok faktör ruh sağlığınızı etkileyebilir ve sizi bunalıma sürükleyebilir. Bu gibi durumlarda, içinde bulunduğunuz kötü düşünce kalıplarından ve bozuk ruhsal durumdan kurtulmanız için doktorunuzla açık açık konuşmanız gerekir. “İnsan bilmediği şeyden korkar” sözüyle, HIV nedeniyle içinde bulunduğunuz/bulunabileceğiniz depresyon durumundan kurtulmanızın temel şartlarından birinin, doğru ve güncel #hivbilgisi edinmek ve bilinçlenmek olduğunu hatırlatmak isteriz. Bir HIV pozitif birey olarak, HIV hakkında ne kadar çok doğru ve güvenilir #hivbilgisi ile kendinizi zenginleştirir ve mevcut sağlık durumunuzu nasıl yöneteceğinizi öğrenirseniz, zaman içerisinde HIV’e karşı gösterdiğiniz depresif ruh hali de sona erecektir. Eğer kendinizi mevcut kötü ruh halinden kurtaramıyorsanız ya da bu durumu kontrol edemiyorsanız, doktorunuz bir ruh sağlığı uzmanından destek almanız konusunda sizi yönlendirebilir. 5. Sigara, alkol ve uyuşturucu (kullanıyorsanız) Size her ne kadar zevk verdiğini ve size psikolojik olarak destek olduğunu düşünseniz de, sigara ve alkol kullanımı sağlığınızı doğrudan etkileyen faktörlerdir. Bu konuda çok fazla söze gerek yok. Eğer HIV ile yaşıyorsanız ve düzenli sigara ve alkol vb. kullanıyorsanız, bu alışkanlıklarınızdan kurtulmanız için doktorunuzla konuşabilir ve hatta sizi bağımlılık polikliniğine yönlendirmesini talep edebilirsiniz. Sigara ve alkol kullanımını sonlandıran HIV pozitif bireylerin yaşam kalitelerinde gözle görülür artışların olduğu gözlemlenmiştir. Düzenli ya da düzensiz uyuşturucu kullanımı ise kesinlikle destek alarak bir an önce sonlandırılması gereken durumudur. Artan uyuşturucu kullanımı ile yeni HIV tanıları arasında ilişki arayan çeşitli çalışmalar mevcuttur. Uyuşturucu kullanımı ile birlikte bireylerde azalan tedbir bilinci, beraberinde tüm CYBE'lere zemin hazırlamaktadır. Ek olarak uyuşturucu kullanımı, kimyasal madde ile beyin kimyanıza zarar vermesinden dolayı, ruhsal hastalıkların da gelişmesine neden olacaktır. Günümüz ruh sağlığı uzmanları, hastalarından onlarla ilgili bilgileri toplarken, özellikle uyuşturucu kullanımı olup olmadığını sorgulamaları bu sebeptendir. Doktorunuzla tütün, alkol ve uyuşturucu kullanımınız hakkında mutlaka konuşmanızı öneririz. Doktorunuz zararlı maddeleri kullanımınızı azaltmak için çeşitli yöntemler konusunda sizi bilgilendirir ve destek programlarına yönlendirebilir. Özetleyecek olursak; cinsel sağlığınızı korumak ve sağlıklı bir cinsel yaşam sürdürmek için gerekli her bilgiyi doktorunuzdan, birinci ağızdan temin edebilirsiniz. Doktorunuz her türlü mahrem konunuza saygı duyacak ve sizi en doğru şekilde bilgilendirecek sağlık profesyonelidir. CYBE, CYBE’den korunma ve ruh sağlığınız ile ilgili her türlü soru ve sorununuzda, size yol gösterecek ve gerektiğinde başka bir sağlık profesyoneline yönlendirecek kişi, yine doktorunuzdur. Korunma başlığı altında, doktorunuzla konuşabileceğiniz ilk konu kondom ve kayganlaştırıcı kullanımı gelebilir. Kondom günümüzde, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonların bulaşısını önlemede en etkili korunma aracıdır. Doktorunuzdan kondom çeşitleri ve arasındaki farklar konusunda bilgi talep edebilirsiniz. Ek olarak, kullanım sırasındaki herhangi bir deformasyonu önlemek adına, kondom kullanımını daha da güvenli hale getirecek kayganlaştırıcılar hakkında bilgiler de işinize çok yarayacaktır. www.kirmizikurdele.org #hivhakkindahersey #hivindogrusu

  • Türkiye’de HIV Aktivizminin Tarihi Bağlamı (Yazı dizisi, 4. Bölüm, 2010'lar)

    Sabancı Üniversitesi yüksek lisans öğrencisi ve Kırmızı Kurdele İstanbul Gönüllüsü Beste İrem Köse’nin Türkiye'nin HIV aktivizmi tarihi odağında hazırladığı bu referans niteliğindeki yazı dizisi ''80’ler: HIV temelli damgalamanın inşası'' başlıklı birinci, ''90’lar: Dernek bazlı HIV aktivizminin doğuşu'' başlıklı ikinci ve ''2000’ler:Özne odaklı bir HIV aktivizmine doğru'' başlıklı üçüncü bölümünden sonra HIV aktivizminin 2010'lu yıllardaki artan potansiyelini mercek altına alarak son buluyor. Bizce temel bir başvuru kaynağı niteliğinde olan bu yazı dizisinin tüm bölümlerinin, HIV ile yaşayanlar, yakınları, hekimler, alanda çalışanlar ve konuyla ilgilenen herkes tarafından dikkatle okunması gerektiğine inanıyor ve Türkiye HIV aktivizmini akademik çalışma alanı olarak seçen alanın çok değerli bir fotoğrafını çeken Beste İrem Köse'ye Türkiye'nin #hivbilgisi kaynağı www.kirmizikurdele.org'de yer vermenin mutluluğunu paylaşıyoruz. Yazı dizisinin tüm bölümlerine yukarıdaki bağlantılardan ve sayfada en alttaki görsellerden erişebilirsiniz. İyi okumalar. www.kirmizikurdele.org #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı Yayına hazırlayan: Beste İrem Köse Yayın tarihi: Ağustos 11, 2022 (Türkiye’nin #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Alıntılarınızda www.kirmizikurdele.org'yi kaynak göstermenizi ve @redribbontr'yi etiketlemenizi rica ediyoruz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. Türkiye’de HIV Aktivizminin Tarihi Bağlamı, 4. Bölüm 2010'lardan Günümüze: Türkiye'de HIV Aktivizminin Artan Potansiyeli Türkiye’de 2010’lardan günümüze kadar süren dönemin etki alanı gittikçe artan muhafazakâr ve otoriter politikalarla karakterize olduğu söylenebilir. 2015 yılında LGBTİ+ Onur Yürüyüşünün, Ramazan ayına denk gelmesi gerekçesiyle İstanbul Valiliği tarafından yasaklanması ve kolluğun orantısız güç kullanımına maruz kalması muhafazakâr ve otoriter politikaların nasıl beraber yürüdüğüne örnek olup gelecek yıllara hâkim olacak siyasi iklimi göstermektedir. 2000’li yıllarda cinsel sağlık hakları alanında başlayan gerilemeler, 2012’de kürtaj yasağının tekrar gündeme gelmesinin ardından devlet hastanelerinin çoğunun kürtaj yapmayı reddetmeye başlamasıyla hız kazanmıştır.[1] Ancak bir yandan da -sayıları yetersiz olsa da- anonim ve ücretsiz HIV testi yapan yeni Gönüllü Test ve Danışmanlık Merkezlerinin açılması gibi HIV aktivizmi için olumlu gelişmeler de yaşanmıştır. 2016 yılında Kırmızı Kurdele İstanbul’un kurulmasıyla Türkiye HIV aktivizminde yeni bir sayfa açıldığı söylenebilir. Kanıt temelli aktivizm ve HIV bilgisi sağlayıcılığı odağıyla yola çıkan bu sivil toplum kuruluşu, bilimsel olarak kanıtlanmış HIV bilgisini toplumun tüm kesimleri ile kolay anlaşılır bir dille paylaşma amacı güttüğü gibi Türkiye’nin yerel HIV topluluğunu çeşitli uluslararası HIV aktivizmi etkinliklerinde/organizasyonlarında da başarıyla temsil etmektedir. 2018 yılında kurulan Pozitif-iz Derneği ise akran danışmanlığında uzmanlaşmış olup yeni HIV tanısı almış kişilere verdikleri kapsamlı eğitimlerle yeni HIV aktivistleri yetiştirme konusunda önemli sonuçlar elde etmiştir. 2005’ten beri çalışmalarını sürdüren ve son dönemde mülteci HIV ile yaşayanlar için önemli çalışmalar yapan Pozitif Yaşam Derneği ile beraber bu iki yeni STK'nın HIV aktivizminin farklı yönlerinde uzmanlaşarak Türkiye’de HIV aktivizmini çok daha kapsamlı bir mücadele alanı hâline getirdikleri görülebilir. HIV aktivizmi için yaşanan güncel bir gelişme de 2019 yılında yürürlüğe giren HIV/AIDS Kontrol Programıdır. Ancak bu programın hazırlık sürecine dahil edilen HIV aktivistlerine göre programın içeriği ve işlevselliğiyle ilgili ciddi sorunlar mevcut. Belirlenemeyen = Bulaştırmayan ve PrEP’e ilişkin güncel HIV verilerinin programda yer almaması ve COVID-19 pandemisinin başlamasıyla programdaki hedeflerin yerine getirilmemesi bu eleştirilerin başlıca sebepleri. Yine de HIV aktivistlerinin, oldukça otoriter bir siyasi iklimde bu programın hazırlık sürecine dahil edilmesi HIV aktivizminin politik pozisyonunun devlet tarafından tanındığını gösteriyor. Benzer şekilde, Kırmızı Kurdele İstanbul’un COVID-19 aşılamasında HIV ile yaşayanların öncelikli grup olması yönünde verdiği ve HIV alanında çalışan diğer STK’ların da imzacı olduğu talep mektubunun bir hafta içerisinde Sağlık Bakanlığı tarafından onaylanmasıyla HIV aktivizmi siyasi temsil konusundaki yetkinliğini göstermiştir. 2019 yılında Mersin Belediyesi öncülüğünde bir cinsel sağlık kampanyası kapsamında bir devlet üniversitesinde kondom dağıtılmasının belediye meclisinde tartışma yaratması üzerine Sağlık Bakanlığı kampanyadan desteğini çekmiştir.[2] Kondomu adeta bir suç unsuru olarak lanse eden medyanın da etkisiyle korunma yöntemleri konusunda kamuyu bilinçlendirmek oldukça güç hâle gelmiştir. 2012 yılından itibaren Dünya AIDS gününde İstiklal Caddesinde düzenlenen yürüyüşlere de izin verilmediği göz önünde bulundurulduğunda HIV aktivizminin HIV temelli damgalamayla olan mücadelesinde ciddi engellerle karşı karşıya olduğu görülebilir. Ancak yukarıda söz edilen başarılarından da anlaşılabileceği gibi Türkiye’deki HIV aktivizmi, sivil toplumun politikaya yön vermesinin gittikçe imkânsızlaştığı bir bağlamda taleplerini gerçekleştirme konusunda emin adımlar atarak bu engellerin üstesinden gelebilecek potansiyelde olduğunu kanıtlamıştır. Bu yönüyle yalnızca sağlık alanındaki savunuculuk mücadelelerine değil birçok aktivizm mücadelesine de örnek teşkil etmektedir. Beste İrem Köse (Yazı dizisinin tüm bölümlerine yukarıdaki bağlantılardan ve sayfada en alttaki görsellerden erişebilirsiniz.) [1] Nil Mutluer, “The Intersectionality of Gender, Sexuality, and Religion: Novelties and Continuities in Turkey during the AKP Era,” Southeast European and Black Sea Studies 19, no. 1 (2019): 101, https://doi.org/10.1080/14683857.2019.1578049. [2] Volkan Yılmaz ve Paul Willis, “Challenges to a Rights-Based Approach in Sexual Health Policy: A Comparative Study of Turkey and England,” Societies 10, no. 2 (2020): 7, https://doi.org/10.3390/soc10020033.

  • Dünyanın ilk HIV pozitif kişiden HIV pozitif kişiye kalp nakli gerçekleşti

    New York'taki bir hastanede görev yapan doktorlar Ulrich Jorde, Omar Saeed, Daniel Goldstein ve nakil ekibi, Dünya tarihinin ilk HIV pozitiften HIV pozitife kalp naklini başarıyla gerçekleştirdi. Detaylar aşağıda. www.kirmizikurdele.org #hivhakkindahersey Yayına hazırlayan: Arda Karapınar, Tedavi aktivisti, Topluluk yazarı Yayın tarihi: Ağustos 3 , 2022 (Türkiye’nin #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Paylaşımlarınızda web-sitemizi kaynak göstermenizi/mention/etiket vb. yapmanızı rica ederiz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur.) Altmış yaşlarında olan ve ileri kalp yetmezliği olan bir kadın olan alıcıya eş zamanlı olarak böbrek nakli de yapıldı ve operasyonların tamamı sorunsuz gerçekleşti. Uzmanı Dr. Ulrich Jorde “HIV ile yaşayan insanlar önemli tıbbi gelişmeler ve ilaç tedavisi sayesinde virüsü o kadar iyi kontrol edebiliyorlar ki, bu durumla yaşayan diğer insanların hayatlarını kurtarabiliyorlar. Bu bakımdan bu ameliyat, organ bağışı tarihinde bir dönüm noktası ve bir zamanlar yasal engeller ve organ sıkıntısı nedeniyle çaresiz kalan insanlara yeni bir umut olacak” diyor. Ekipten bir diğer uzman Dr. Omar Saeed ise operasyonun multidisipliner çaba gerektiren çok karmaşık bir vakanın sonucu olduğunun altını çiziyor ekliyor; ''HIV ile yaşayan insanlara böyle bir seçenek sunmak, bağışçı havuzunu genişletiyor ve daha fazla insanın hayat kurtaran bir organa ve organ bağışı imkânına daha hızlı erişimi olacağı anlamına geliyor''. Peki, bu haber neden bu kadar önemli? Bu haberi bu kadar önemli yapan şey nedir derseniz cevabı şu; HIV ile yaşayan bireylerden organ nakli dünyanın pek çok yerinde hala yasal engeller nedeniyle mümkün değil. Bu da organ nakline ihtiyaç duyan pek çok HIV pozitifin, yaşam kalitesi sorunları yaşamasına hatta yaşamlarını kaybetmesine yol açıyor. HIV pozitif bireyler arasında organ nakli ABD'de ise sadece 10 yıl önce yasal olarak uygulanabilir hale geldi. Tarihteki iki HIV pozitif arasındaki organ nakli ise 2019 yılında gerçekleşen böbrek nakli operasyonuydu. Sonuç olarak; HIV ilaç tedavisinin öneminin ve başarısının altını çizen bu tip gelişmeler hem dünya çapında HIV'in normalleşmesine hem de dünyanın her yerindeki HIV ile yaşayanların çeşitli sebeplerle maruz bırakıldığı tıbbi, hukuksal, sosyal tüm ayrımcılık ve damgalamaların dayanaksız kalarak hızla ortadan kalkmasına katkı sağlıyorlar. Çünkü günümüzdeki etkin ilaç tedavisi sayesinde virüsü bulaştırmayan ve hatta organ dahi bağışlayabilen insanları sırf HIV pozitif oldukları için çeşit türlü ayrımcılık ve damgalamaya konu etmenin akla yatkın hiçbir gerekçesi kalmıyor. Yeni ilaç, yeni tedaviler hakkındaki tüm HIV bilimi çalışmalarını düzenli olarak takibe ve kayda değer gelişmeleri Türkiye HIV topluluğuyla ve tüm ilgilileriyle paylaşmaya devam edeceğim. Takipte kalın. www.kirmizikurdele.org #hivhakkindahersey

  • PrEP kılavuzu yayında

    Yayına hazırlayan: Arda Karapınar, Tedavi aktivisti, Topluluk yazarı Yayın tarihi: Temmuz 29, 2022 (Türkiye’nin #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Paylaşımlarınızda web-sitemizi kaynak göstermenizi/mention/etiket vb. yapmanızı rica ederiz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur.) Türkiye'de HIV/AIDS alanında çalışan uzman derneklerinden olan AIDS ve CYBH Derneği HIVEND, HAKED, EKMUD ve KLİMİK’in oluşturduğu HIV/AIDS Platformu’nun bir yayını olan PrEP (Temas Öncesi Profilaksi - Temas Öncesi Korunma) Kılavuzu yayınlandı. Türkiye'de bir ilk olan ve hekimler arasında PrEP farkındalığının doğru bilgi ile arttırılmasına katkı sunacak olan başvuru kaynağı niteliğindeki bu önemli rehberin yazarları Deniz Gökengin, Asuman İnan, Selçuk Kaya, Hüsnü Pullukçu, Figen Sarıgül ve Yeşim Taşova, katkıda bulunanlar ise Halis Akalın, Yaşar Bayındır, Mustafa Kemal Çelen, Dilara İnan, Behice Kurtaran, Fehmi Tabak ve Serhat Ünal. Kırmızı Kurdele İstanbul Ekibi olarak HIV alanı için oldukça önemli ve gerekli olduğunu düşündüğümüz bu kılavuzun hayata geçmesi için emek HIV/AIDS Platformu’na, tüm yazarlara, editörlere ve hazırlık aşamalarında emek veren herkese yürekten teşekkür ederiz. Kılavuzu yukarıdaki görsele ya da buraya tıklayarak indirebilirsiniz.

  • #AIDS2022'nin #UequalsU zirvesinde konuşmacıyız

    Bu sene Kanada'da fiziksel ve online olarak gerçekleşecek Dünya AIDS Konferansı AIDS2022 kapsamında düzenlenecek Uluslararası Belirlenemeyen eşittir Bulaştırmayan Zirvesinin içerik destekçilerinden birisi de Kırmızı Kurdele İstanbul. Zirve kapsamında Gönüllümüz, Tedavi Aktivisti ve Topluluk Yazarı Arda Karapınar ''Dünyadan zorluklar ve başarı öyküleri'' başlıklı oturumda Belirlenemeyen eşittir Bulaştırmayan kampanyasının Türkiye ve bölgesindeki 6 yıllık serüveni hakkında bir konuşma yapacak. Zirve ajandası, online kayıt linki ve detaylar aşağıda. www.kirmizikurdele.org #belirlenemeyenesittirbulastirmayan Yayına hazırlayan: Kırmızı Kurdele İstanbul Gönüllüsü S. Yayın tarihi: Temmuz 23, 2022 (Türkiye’nin #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Alıntılarınızda www.kirmizikurdele.org'yi kaynak göstermenizi ve @redribbontr'yi etiketlemenizi rica ediyoruz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. Kırmızı Kurdele İstanbul'un dünya genelinde öncü imzacılarından olduğu aktivizm kampanyası Belirlenemeyen eşittir Bulaştırmayan (#UequalsU, #BesittirB) 105 ülkede, 1050'den fazla imzacı kurum/kuruluşa ulaştığı 6 .yılını, özel bir etkinlikle kutluyor. Bu sene Kanada'da fiziksel ve online olarak gerçekleşecek Dünya AIDS Konferansı AIDS2022 kapsamında düzenlenecek olan zirve, kampanyanın 6 yıllık serüveninden başarı ve liderlik örnekleri sergilerken, henüz başarılamayanları, mevcut zorlukları ve kampanyanın geleceğini de tartışacak. Gönüllümüz, Tedavi Aktivisti ve Topluluk Yazarı Arda Karapınar ise ''Dünyadan zorluklar ve başarı öyküleri'' başlıklı 6. oturumda Belirlenemeyen eşittir Bulaştırmayan kampanyasının Türkiye ve bölgesindeki 6 yıllık serüveni hakkında bir konuşma yapacak. Kırmızı Kurdele İstanbul, kampanyanın temelindeki güçlü bilimsel kanıtların yeni bilimsel çıktılarla destekleneceği ve dünyanın her yerinden #BesittirB mesajının herkesçe duyulması için her gün çalışan lider aktvistlerin konuşmalarıyla zenginleşecek bu önemli zirvenin destekçilerinden biri olarak Türkiye HIV topluluğunu ve Türkçeyi zirve kapsamında görünür kılmaktan ötürü mutluluk duyuyor. Uluslararası Belirlenemeyen eşittir Bulaştırmayan Zirvesi ajandası için buraya, online kayıt için buraya, zirve hakkında tüm güncellemeler için buraya tıklayabilirsiniz. www.kirmizikurdele.org #belirlenemeyenesittirbulastirmayan

  • Türkiye’de HIV Aktivizminin Tarihi Bağlamı (Yazı dizisi, 3. Bölüm, 2000'ler)

    Sabancı Üniversitesi yüksek lisans öğrencisi ve Kırmızı Kurdele İstanbul Gönüllüsü Beste İrem Köse’nin hazırladığı bu önemli yazı dizisi “80’ler: HIV temelli damgalamanın inşası” başlıklı birinci ve ''90’lar: Dernek bazlı HIV aktivizminin doğuşu'' başlıklı ikinci bölümünden sonra 2000'li yıllardaki HIV aktivizmi hareketlerini mercek altına alıyor. Bizce, HIV ile yaşayanlar, yakınları, hekimler, alanda çalışanlar ve konuyla ilgilenen herkesin kesinlikle okuması gereken, temel başvuru kaynağı niteliğindeki bu yazı dizisinin ‘'2000'ler: Özne Odaklı Bir HIV Aktivizmine Doğru'' başlıklı 3. bölümünü de aynı heyecanla ilginize sunuyoruz. İyi okumalar. www.kirmizikurdele.org #hivhakkindahersey Yayına hazırlayan: Beste İrem Köse Yayın tarihi: Temmuz 22, 2022 (Türkiye’nin #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Alıntılarınızda www.kirmizikurdele.org'yi kaynak göstermenizi ve @redribbontr'yi etiketlemenizi rica ediyoruz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. Türkiye’de HIV Aktivizminin Tarihi Bağlamı, 3. Bölüm 2000’ler: Özne Odaklı Bir HIV Aktivizmine Doğru Yazı dizimizin 1990’lı yılları konu alan 2. bölümü, 90’lı yılların dernek bazlı HIV aktivizme ve uzun soluklu devlet-sivil toplum girişimlerine sahne olduğunu konu etmişti. 90’larda ayrıca uluslararası kamuoyunda cinsel sağlık alanında hak temelli bir yaklaşım benimsenmiştir. Türkiye’de anne sağlığı yerine kadın sağlığını önceleyen Birleşmiş Milletler Uluslararası Nüfus ve Kalkınma Konferansına imzacı olmak ve UNAIDS gibi uluslararası HIV aktivizmi yürüten organizasyonlarla ortak projeler yürütmek gibi hak temelli politika adımları atmıştır.[1] 2000’li yıllar ise muhafazakâr politikaların benimsenmesiyle beraber hak temelli cinsel sağlık yaklaşımında atılacak geri adımların habercisi olacaktır. 2000’lerin başında Türkiye’nin Avrupa Birliğine girmek için gösterdiği çabalar, örneğin yeni derneklerin kurulmasının kolaylaştırılması, sivil toplum için elverişli koşullar oluşturmuştur. Bu gelişmelerin yanında dijitalleşmenin hız kazanması, HIV ile yaşayanların ilk özne derneği olan Pozitif Yaşam Derneğinin kurulmasına ortam hazırlamıştır. HIV ile yaşayanlar önce bir mail grubu üzerinden deneyimlerini paylaşmaya başlamış, ardından tanık oldukları hak ihlalleri üzerine harekete geçmek isteyerek dernekleşme yoluna gitmişlerdir. HIV ile yaşayanlar, aileleri ve doktorların yoğun katılım gösterdiği Pozitif Yaşam Derneği, HIV ile yaşayanlara destek sağlamak, hak savunuculuğu yapmak ve kamuyu HIV konusunda bilinçlendirmek gibi çalışmalarda bulunarak Türkiye’de HIV aktivizminin seyrini değiştirmiştir. Böylece artık HIV ile yaşayan öznelerin girişimleriyle HIV ile yaşayanları gözeten politikalar üretilmeye başlamıştır. HIV ile yaşayanların örgütlenmeye başladığı bu yıllarda aynı zamanda cinsel sağlık hakları konusunda yaşanacak gerilemenin ayak sesleri duyulmaya başlanmıştır. Örneğin, 2003 yılında hayata geçirilen Sağlıkta Dönüşüm Programını takiben birinci basamakta üreme sağlığı hizmeti verme konusunda özelleşmiş Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Müdürlüğü kapatılmış ve aile hekimliği sistemine geçilmiştir. 2003 yılında hükümetin gebeliğin onuncu haftasından sonra yapılan tedavi amaçlı kürtajı kısıtlama yönündeki girişimi kadın örgütleri, tıp dernekleri ve medya tarafından itirazla karşılaşınca tasarı geri çekilmiştir.[2] Bu tür muhafazakâr politikalar 2005’te Avrupa Birliği ile olan görüşmelerin kısmen askıya alınması sonucu Avrupa Birliğine girme umudunun azalmasıyla hız kazanmıştır. Türkiye’nin adaylığının askıya alınmasının nedenlerinden biri de hükümetin zinayı suç sayma çabasıdır.[3] Cinselliği aile içine hapseden bu bakış açısı, HIV aktivizminin ne denli zor bir atmosferde yürütüldüğünü gözler önüne sermektedir. Sonuç olarak, 2000’li yılların başında HIV aktivizminin Avrupa Birliğine girme yolunda atılan özgürlükçü adımlar ve dijitalleşme sayesinde hız kazandığını ancak sonrasında Avrupa Birliği üyeliği umudunun azalmasıyla kendini göstermeye başlayan muhafazakâr eğilimler sonucunda zorluklarla karşılaştığını söyleyebiliriz. Çünkü cinselliğin aile içine hapsedilmesi, HIV’e yönelik halihazırda var olan ön yargıları artırmaktadır. Nitekim bu ön yargılar, 2010’lardan günümüze kadarki dönemi ele alacak olan bir sonraki ve son yazıda anlatılacağı üzere HIV aktivizminin önüne aşılması güç bariyerler oluşturacaktır ancak yine bir sonraki yazıda bahsedileceği gibi yıllar geçtikçe olgunlaşan ve karşılaştığı zorlukları kapasite gelişimi açısından fırsat olarak değerlendirmeyi başaran Türkiye HIV aktivizmi hareketi bu zorlukların üstesinden gelebilecek potansiyele sahiptir. (Türkiye’de HIV Aktivizminin Tarihi Bağlamı başlıklı yazı dizisi 2010'lu yıllara odaklanan 4. bölümü ile www.kirmizikurdele.org ‘de devam edecek. ) www.kirmizikurdele.org #hivhakkindahersey [1] Dağlar Çilingir, “Young Activist Perspectives towards Turkish Sexual and Reproductive Health Policy and Services: Problems, Barriers, Ideals”, Yüksek Lisans Tezi, Boğaziçi Üniversitesi, 2021, s. 32. [2] Ayşe Dayı, “Neoliberal Health Restructuring, Neoconservatism and the Limits of Law: Erosion of Reproductive Rights in Turkey,” Health and Human Rights 21, no. 2 (2019), s. 59-61. [3] Ayşe Güneş-Ayata and Gökten Doğangün, “Gender Politics of the AKP: Restoration of a Religio-Conservative Gender Climate,” Journal of Balkan and Near Eastern Studies 19, no. 6 (2017), s. 615.

  • Klinik Plus Dergisi yayın hayatına başladı

    HIV Enfeksiyonu Derneği'nin hekimlere ve sağlık profesyonellerine yönelik olarak, bilimsel, sanatsal ve güncel içeriklerle ''hem sağlığın tüm alanlarından uzmanlara HIV enfeksiyonuna yönelik güncel ve aktüel bilgileri ulaştırmak, hem de HIV’in üzerindeki negatif ve belirli bir toplum grubuna aitlik algısını yıkarak, HIV’i normalleştirmek'' hedefiyle hazırladığı Klinik Plus Dergisi yayın hayatına başladı. #hivbilgisi kaynağı #kirmizikurdeleistanbul ilk sayıya üç yazı ile katkı sunuyor. Detaylar aşağıda... #kirmizikurdeleistanbul #hivhakkindahersey Yayına hazırlayan: Kağan Çavuşoğlu, Aktivist Yayın tarihi: Temmuz 20, 2022 (Türkiye’nin #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Alıntılarınızda www.kirmizikurdele.org'yi kaynak göstermenizi ve @redribbontr'yi etiketlemenizi rica ediyoruz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. HIV Enfeksiyonu Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve Klinik Plus Dergisi Editörü Prof. Dr. Fehmi Tabak dergiyi; ''Farkındalığı olabildiğince artırarak tanısız veya tanısı olup da tedavisiz hasta bırakmamak ana amacımız haline gelmiştir. Bunu hep beraber gerçekleştirecek güce ve cesarete sahibiz. İşte tam bu sebeple, her disiplinden sağlık meslek mensupları için Klinik Plus Dergisini yayına alıyoruz'' sözleriyle duyuruyor. *Prof. Dr. Hayat Kumbasar Karaosmanoğlu'nun Pandemi Gölgesinde HIV Enfeksiyonu, *Öğr.Gör. Kln.Psk. Eda Yardımcı'nın Yeni Tanılarda Vaka Yaklaşımı, *Prof. Dr. M. Serdar Kütük'ün HIV ile yaşayan Kadınlarda Gebelik ve Doğum Eyleminin Yönetimi, *Doç. Dr. Birgül Mete'nin Pandemi Sonrası HIV Enfeksiyonuna Toplum Sağlığı Açısından Yaklaşım, *Öğr. Gör. Esra Zıvalı Bilgin'nin Güncel Tedavilerde Beslenme Alışkanlıklarına Aktüel Yaklaşım başlıklarında uzman görüşleri paylaştığı ilk sayıda, Gönüllümüz, Avukat Fırat Can Güngör, HIV ile Yaşayan Bireylerin Evlilik Akdi Süreçleri Hakkında Hekimlere Tavsiyeler Gönüllümüz, Aktivist Kağan Çavuşoğlu, Ön yargılardan Arınmış Bir Saç Ekim Kliniği ile Söyleşi, Gönüllümüz. Tedavi Aktivisti ve Topluluk Yazarı Arda Karapınar, Belirlenemeyen = Bulaştırmayan (B eşittir B) Hakkında 5 Soru 5 Cevap, başlıklarında, doğrudan hekimler ve sağlık profesyonelleriyle konuşan #hivbilgisi yazıları yazdılar. Türkiye'de bir ilk olarak, henüz ilk sayısı ve zengin içeriğiyle alandaki önemli bir eksikliği dolduran Klinik Plus Dergisine yayın hayatında başarılar diliyor, bu önemli projeyi hayata geçirdikleri için HIV Enfeksiyonu Derneği'ne teşekkür ediyoruz. Güvenilir #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı #kirmizikurdeleistanbul olarak Klinik Plus dergisine #hivbilgisi içeriği sağlamaya devam edeceğiz. Klinik Plus Dergisinin ilk sayısını buraya ya da yukarıdaki görsele tıklayarak okuyabilirsiniz. www.kirmizikurdele.org #hivhakkinahersey

  • HIV ile yaşayanlarda akran danışmanlığının önemi araştırması

    Pozitif-iz Derneği'nden aktivist arkadaşlarımız, HIV ile yaşayanlarda akran danışmanlığının önemini ölçen bir araştırma kapsamındaki ankete katılımınızı bekliyor. Araştırmanın sonuçları Kırmızı Kurdele İstanbul tarafından 4 - 6 Kasım tarihlerinde 2.si düzenlenecek olan Sivil Toplum HIV Konferansı #HIV2022İstanbul'da paylaşılacak. Detaylar aşağıda. www.kirmizikurdele.org #hivhakkindahersey Yayına hazırlayan: Kağan Çavuşoğlu - Aktivist Yayın tarihi: 16 Temmuz , 2022 (Türkiye’nin #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Alıntılarınızda www.kirmizikurdele.org'yi kaynak göstermenizi ve @redribbontr'yi etiketlemenizi rica ediyoruz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. HIV tanısı almış kişilere yönelik yürütülecek olan araştırma ile *akran danışmanlığının etkilerinin ölçülmesi amaçlanıyor. Hedef; akran danışmanlığının tanı travmasını atlatmada, HIV ile yaşamı normalleştirmede, tedaviye bağlılık ve uyumda, belirlenemeyen seviyeye erişmekte ve korumakta ayrıca psikolojik olarak sağlamlıklarına olan katkısının ölçülmesi. (*Akran danışmanlığı: HIV tanısı almış bir kişinin kendi gibi, HIV alanında çalışan bir derneğe bağlı, HIV konusunda yetkin başka bir HIV pozitiften bilgi/destek alması) Pozitif-iz Derneği, araştırmanın ana fikrini ''HIV tanısını yeni alan kişiler için HIV ile yaşamayı normalleştirmiş, HIV'e her boyutuyla hakim, HIV alanında çalışan bir dernek çatısı altında danışmanlık veren akranından destek alması çok kıymetli ve önemlidir. Bu destek, tanıdan sonra HIV ile barışmasını, hayatına nasıl devam edip yön vereceğini de belirleyen çok önemli bir destektir. '' cümleleriyle özetliyor. Araştırma kapsamındaki anketin linki 15 Temmuz 2022 – 15 Eylül 2022 tarihleri arasında açık kalacak. Anket hakkında detaylı bilgi için buraya, ankete katılmak için buraya ya da yukarıdaki görsele tıklayabilirsiniz. ''HIV ile Yaşayanlarda Akran Danışmanlığının Etkisinin Araştırması'' Sivil Toplum HIV Konferansı #HIV2022İstanbul Mikro Araştırma Fonu tarafından desteklenmiştir.

  • HIV hakkında herkesin bilmesi gereken beş #hivbilgisi

    HIV hakkında herkesin bilmesi gereken beş #hivbilgisi başlıklı bu yazımızda, HIV hakkında mantıklı ve gerçekçi bir toplumsal tartışma yapılabilmesi için herkesçe bilinmesi gereken beş şeyi, yani #hivindogrusu’nu paylaşıyoruz. Yayına hazırlayan: Arda Karapınar, (Tedavi aktivisti, Topluluk yazarı) Yayın tarihi: Temmuz, 2021 (Türkiye’nin #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Alıntılarınızda www.kirmizikurdele.org'yi kaynak göstermenizi ve @redribbontr'yi etiketlemenizi rica ediyoruz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. İnsanlığın hayatına resmen girdiği ilk günden bu yana bitmeyen yoğun bir dedikodu, ön yargı ve damgalama kaynağı olan HIV'e dair en ciddi problemlerden biri de safsatalar ve bilimsel kanıtların zıttı yönünde yaygınlaşan yanlış bilgiler. Günümüzde tamamen kontrol altına alınabilinmiş ve bulaştırıcılığı tamamen durdurulabilinmiş olsa da dedikodusu bitmeyen bir konu olan HIV hakkında yanlış bilgilerden en yaygın olan 10 tanesini bir başka #hivbilgisi yazısı için seçmiş ve doğrularını HIV/AIDS ile ilgili 10 mit başlığıyla şurada anlatmıştık. HIV hakkında beş şey başlıklı bu #hivbilgisi yazımızda ise, HIV hakkında mantıklı ve gerçekçi bir toplumsal tartışma yapılabilmesi için herkesçe bilinmesi gereken şeyleri, yani #hivindogrusu’nu paylaşıyoruz. (Yazıda bahsedilen konulardan herhangi biri hakkında daha detaylı bilgi almak isterseniz HIV hakkında her şey sayfalarımızı ziyaret edebilirsiniz.) 1) HIV ilaç tedavisi vücuttaki virüsü tamamen kontrol altına alır ve B (belirlenemeyen) seviyeye baskılayarak –kondomsuz ilişkilerde bile- bulaştırılmasını engeller. Son yıllarda artan bir hızla devam eden çalışmalar ve Belirlenemeyen eşittir Bulaştırmayan gibi HIV’i tamamen baskı altına alan ve HIV taşıyıcısı bireylere de hiç kimseye virüs bulaştırma kaygısı olmadan HIV taşımayan bireylerle aynı şartlarda, sağlıklı ve uzun bir ömür imkânı sunan ilaç seçenekleri var. Tüm bu ilaçlar sayesinde virüsü kimseye bulaştırmadan sağlıklı ve uzun bir ömür sürdürmek, çalışmak, HIV taşımayan çocuk sahibi olmak mümkün. Ve ne mutlu ki ülkemizde bu HIV tedavisi ilaçları tamamen ücretsiz ve erişilebilir durumda. --Belirlenemeyen eşittir Bulaştırmayan nedir?-- 2) HIV gündelik temaslarla, sosyal ilişkilerle bulaşmaz. Endişelemeye gerek yok. HIV dokunmak, sarılmak, öpüşmek, tabak çanak paylaşmak gibi gündelik temaslar ve sosyal ilişkilerle bulaşmaz. HIV’in bulaşabilmesi kondomsuz cinsel (anal ya da vajinal) ilişki, enjektör-iğne paylaşımı, gerekli önlemler alınmadığı takdirde doğum esnasında anneden bebeğe ve/veya da bebeğe emzirme ile söz konusu olabilir. Fakat HIV taşıyan kişinin bunun farkında olması ve HIV’i baskılayan ilaç tedavisi sürdüyor olması durumunda bu senaryolara ilişkin bulaş oranları oldukça azalmaktadır. Yani yeni bulaşlar genellikle HIV taşıdıklarını bilmeyen yani düzenli test yaptırmayan insanlar kaynaklı olur. Bu yüzden tüm güvenilir rehberler her yıl en az bir kez test yaptırılmasını önermektedir. --HIV bulaş yolları-- 3) HIV herkesi etkileyebilir HIV resmi olarak 40 yıldır hayatımızda ve bu süre içinde dünyanın her yerinden pek çok insanı etkiledi. Buna rağmen bazı insanlar HIV’in sadece belli gruplarda görülen bir hastalık olduğunu, dolayısıyla kendi sorunları olmadığını düşünme eğilimindeler. Oysa küresel veriler gösteriyor ki HIV bazı bölgelerde/ülkelerde yetişkin heteroseksüel kadınları, bazılarında genç kadınları/çocukları, bazılarında yetişkin heteroseksüel erkekleri, bazılarında ise yetişkin eşcinsel bireyleri daha çok etkiliyor. Görülme sıklığını değiştiren ana etkenler ise yerel farklılıklar ya da yerel davranış alışkanlıkları. Yani HIV dil, din, milliyet, cinsiyet vb. ayırt etmeden tüm insanları etkileyebilir ve HIV’in sadece belli grupların sorunu, sadece belli gruplar için tehdit olduğu bilgisi yanlıştır. Bu yanlış bilgi sadece damgalama ve ötekileştirmeye sebep olduğu için değil, aynı zamanda HIV konusunda tedbirli davranmama eğilimini beslediği için de tehlikelidir. --HIV hakkında her şey sayfalarımız için tıklayın-- 4) HIV pozitif bireyler tamamen sağlıklı ve uzun bir ömür sürebilirler. Henüz HIV’i vücuttan tamamen atmayı, yani vücudu HIV’den tamamen arındırmayı sağlayan kesin bir tedavinin olmadığı doğru. Ancak günümüzdeki etkin HIV ilaç tedavisi sayesinde vücuttaki HIV tamamen kontrol altına altına alınabilir, HIV baskılanabilir, vücuttaki HIV B (belirlenemeyen) seviyeye indirilir ve vücutlarındaki HIV Belirlenemeyen (B) seviyede olan bireyler, kondomsuz cinsel ilişkilerde bile HIV bulaştırmazlar. Bu da, HIV pozitif bireylerin virüsü kimseye bulaştırma kaygısı taşımadan yaşayabilmelerine, çalışabilmelerine, evlenebilmelerine, seyahat edebilmelerine, HIV taşımayan çocuk sahibi olabilmelerine yani sosyal ve hukuksal olarak herkesle eşit şartlarda yaşayabilmelerine olanak tanır. Bu bilimsel gerçekler ışığında HIV ile yaşayan bireyleri, üstelik sadece bir virüs taşıdıkları için damgalamak, ötekileştirmek, suçlamak, aşağılamak son derece akıl ve çağ dışı ve vicdansızca bir davranıştır. --HIV tedavisi-- --Sıkça sorulan HIV soruları ve cevapları için tıklayın-- 5) HIV’den korunmak kolaydır ve HIV’den korunmanın birçok farklı yolu vardır. HIV çok kolay bulaşabilen bir virüs olmadığı gibi bulaş risklerini minimum düzeye indirecek oldukça etkili araçlar vardır. *Her zaman kondom bulundurup tüm cinsel ilişkilerinizde düzenli olarak kondom kullanarak ve bu konuda partnerlerinizi de teşvik ederek, *Yılda en az bir kez düzenli HIV testi yaptırarak ve bu konuda partnerlerinizi de teşvik ederek HIV taşıyıp taşımadığınızdan emin olarak, *Gerekli durumlarda temas öncesi (PrEP/TÖP) ya da temas sonrası (PeP/TSP) korunma tedavilerine başvurarak, *Eğer HIV taşıyorsanız HIV tedavisi ilaçlarınızı reçete edildikleri şekliyle aksatmadan kullanarak ve B seviyede olduğunuzdan emin olarak, *Güvenilir kaynaklardan edinilmiş ve doğrulanmış güncel #hivbilgisi’nin yaygınlaşmasına yani toplumun doğru bilgilenmesine katkı sunarak, HIV’den korunmak mümkündür. HIV gibi toplumda rahat konuşulamayan ve tabulaşmış konu/sorunlarla mücadelede tek sorumluluğumuzun kendimizi korumak olmadığını hatırlamak ve ortak sorumluluğumuzu reddetmemek çok önemli bir tutum. Çünkü *bizler birbirimizden kaçamayacağımız, iç içe geçmiş, bir arada olduğumuz bir dünyada yaşıyoruz ve HIV konusunda vereceğimiz tepkiler de, bu birliktelikten ne anladığımıza bağlı. Bu yalnızca HIV ile yaşayanların değil, hepimizin sorunu. --PrEP nedir?-- --PeP nedir?-- --HIV'den korunma yolları-- --HIV hakkında her şey sayfalarımıza gitmek için tıklayın-- www.kirmizikurdele.org #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı #hivhakkindahersey *Bill Clinton

  • HIV, yaşlanma süreçlerini hızlandırıyor olabilir.

    Gönüllümüz, Tedavi Aktivisti ve Topluluk Yazarı Arda Karapınar HIV’de erken tanının ve önleyici çalışmaların öneminin altını da çizen bir araştırmayı yazılaştırdı. Çalışma, HIV tanısını takip eden henüz ilk aylarda bile, virüsün DNA düzeyinde hızlandırılmış bir yaşlanma sürecini harekete geçirdiğini gösteriyor. Bu da HIV pozitifliğin olabilecek en erken aşamalarda tespitinin önemi kadar yeni farkındalık çalışmalarının ve tüm önleyici çalışmaların önemini vurguluyor. iScience Dergisinde yayınlanan çalışmanın detaylarına birlikte bakalım. www.kirmizikurdele.org #hivhakkindahersey Yayına hazırlayan: Arda Karapınar, (Tedavi aktivisti, Topluluk yazarı) Yayın tarihi: Temmuz 10, 2022 (Türkiye’nin #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Alıntılarınızda www.kirmizikurdele.org'yi kaynak göstermenizi ve @redribbontr'yi etiketlemenizi rica ediyoruz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. -HIV yaşlanmayı hızlandırıyor olabilir! Bugüne kadar HIV ile yaş alma/HIV ile yaşlanma konusunda yapılan araştırmalar, çoğunlukla yaşlanma sürecinin HIV ile yaşayan insanlardaki etkilerine sonuçlarına odaklandılar. Amerika’nın Los Angeles eyaletinde bulunan Kaliforniya Üniversitesi’nde (UCLA) yapılan bu araştırma ise konunun başka bir boyutuna odaklanıyor; acaba HIV (İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü) yaşlanmayı hızlandırıyor olabilir mi? Sonuçları iScience Dergisinde yayınlanan araştırma kapsamında HIV pozitif (erkek) katılımcılardan alınan kan örnekleri, HIV negatif katılımcılardan alınan örneklerle karşılaştırıldı. Birçok farklı yaşlanma kriteri üzerinden yapılan karşılaştırmanın sonuçları ise ilginç; HIV ile yaşayanlar özellikle HIV tanısı almalarını takip eden ilk 3 yıl içinde 2 ile 5 yıl arasında daha hızlı yaşlanıyorlar. Bir başka ifadeyle 30 yaşında HIV ile enfekte olmuş birisi 33 yaşına geldiğinde, kendisi ile aynı yaştaki bir HIV negatife kıyasla 2 ila 5 yıl oranında daha fazla yaşlanmış (görünüyor/yaşlanmanın fiziksel etkisini) hissediyor olabilir. Araştırmayı konu edinen makalenin şef yazarı, *Psikonöroimmunoloji Uzmanı Elizabeth Crabb Breen “Çalışma, HIV ile enfekte olmayı takip eden ilk aylarda bile, virüsün DNA düzeyinde hızlandırılmış bir yaşlanma sürecini harekete geçirdiğini gösteriyor. Bu da HIV pozitifliğin olabilecek en erken aşamalarda tespitinin önemi kadar yeni HIV bulaşlarını henüz oluşmadan önlemenin değerini de vurguluyor’’ diyor. Yani evet, erken tanı ve hızlı tedavi başlangıcı her zamanki kadar önemli ama odaklanılması gereken esas konu virüs ile enfekte olmamak. Bu da sadece bu alanda çalışan aktivistlerin, sivil toplum kuruluşlarının, hekimlerin, devletin değil, en başta kişinin kendi çabası, kendi sağlığına değer vermesi ve özen göstermesi ile mümkün olabilecek bir şey. Araştırma kapsamında yarısı HIV pozitif yarısı HIV negatif toplam 204 kişiden kan örnekleri alındı ve bu örnekler belli bir süre sonra çeşitli kan testlerine tabi tutularak, yaşlanmanın etkileri açısından önemli göstergeler olan **epigenetik ve ***metilasyon döngüsü gibi belirleyici açılardan karşılaştırıldı. (*Psikonöroimmünoloji, psikolojik süreçler ile insan sinir ve bağışıklık sistemi arasındaki etkileşiminin disiplinlerarası yaklaşımdır. **Epigenetik: Biyolojide, DNA dizisindeki değişikliklerden kaynaklanmayan, ama aynı zamanda ırsi olan, gen ifadesi değişikliklerini inceleyen bilim dalı. ***Metilasyon insan vücudunun en temel metabolik fonksiyonlarından biridir ve her bir dakikada bir kez gerçekleşir Metilasyon döngüsü denilen bir dizi reaksiyonlar zinciriyle vücudumuzda DNA aktivasyonu ve onarımı, hormon sentezi ve yıkımı, ağır metal ve toksinlerden arınma, enerji üretimi, stres cevabının düzenlenmesi gibi olaylar gerçekleşir) Karşılaştırmanın sonuçları ise şaşırtıcı; HIV pozitif kişiler özellikle HIV ile enfekte olmalarını takip eden ilk 3 yıl içinde, yaşlanmanın etkisini daha fazla hissediyorlar ve 2 ile 5 yıl arasında daha hızlı yaşlanıyorlar. Bu çıktıyı doğrulamak için tahlillere tabi tutulan 102 kişilik kontrol grubunda ise hızlı yaşlanma olarak değerlendirilebilecek hiçbir gösterge yoktu. -Peki bu araştırma ne işe yarayacak? Bence en önemli ve cevabıyla en çok ilgilenilen soru bu. Çünkü HIV ile yaşayan ve bu yazıyı okuyan birisi ‘’demek ben daha hızlı yaşlanacağım’’ diye düşünüp karamsarlığa kapılabilir. Kapılmasınlar. Çünkü; her şeyden önce, araştırma ekibinin de söylediği gibi bu sadece 204 kişi ile yapılmış küçük bir çalışma. Ayrıca bu 204 kişinin tamamı erkek ve bu kişiler sadece belli bir bölgeden seçilmişler. Yani ne biyolojik, ne bölgesel, ne ekonomik, ne etnik vb. farklılıklar kapsanmamış. Dolayısıyla bu sadece bir başlangıç verisi. Çalışmadan elde edilen ilk veriler, aynı çalışmayı daha kapsayıcı bir biçimde yapmak için kullanılacak ve her iki çalışmadan elde edilecek veriler HIV ile yaşayan bireylerde yaşlanma etkilerinin kolayca yönetilmesini sağlayacak yeni nesil ilaçlar ve tedavi yaklaşımlarının geliştirilmesinde kullanılacak. Ayrıca sağlıklı beslenme, düzenli uyku, düzenli spor, stres yönetimi gibi basit yaşam biçimi değişiklikleri ile yaşlanma süreçlerin başarıyla yönetmenin ve hatta yaşlanmanın etkilerini tersine çevirmenin mümkün olduğu da hepimizin her daim aklında olmalı. Yeni ilaç, yeni tedaviler hakkındaki tüm HIV bilimi çalışmalarını düzenli olarak takibe ve kayda değer gelişmeleri Türkiye HIV topluluğuyla ve tüm ilgilileriyle paylaşmaya devam edeceğim. Takipte kalın. www.kirmizikurdele.org #hivhakkindahersey

  • Türkiye’de HIV Aktivizminin Tarihi Bağlamı (Yazı dizisi, 2. Bölüm, 90'lar)

    Sabancı Üniversitesi yüksek lisans öğrencisi ve Kırmızı Kurdele İstanbul Gönüllüsü Beste İrem Köse’nin hazırladığı bu yazı dizisinin “80’ler: HIV temelli damgalamanın inşası” başlıklı birinci bölümü 80’li yıllarda HIV temelli damgalama ve ayrımcılığın temellerinin nasıl kurumsallaşmış homofobiden beslendiğini ve HIV ile yaşayan öznelerin sesini duyamamamızın 1980 darbesini takip eden baskıcı politikalarla oldukça ilişkili olduğunu göstermiştir. 90’lar: Dernek bazlı HIV aktivizminin doğuşu başlıklı bu ikinci bölüm ise doktorların başını çektiği ilk HIV derneklerine odaklanarak, günümüzün özne derneklerinin nasıl bir mirası devraldıklarının izini sürüyor. Bizce, HIV ile yaşayanlar, yakınları, hekimler, alanda çalışanlar ve konuyla ilgilenen herkesin kesinlikle okuması gereken bu yazı dizisinin ‘Dernek bazlı HIV aktivizminin doğuşu’ başlıklı ikinci bölümünü de aynı heyecanla ilginize sunuyoruz. İyi okumalar. www.kirmizikurdele.org #hivhakkindahersey Yayına hazırlayan: Beste İrem Köse Yayın tarihi: Haziran 27, 2022 (Türkiye’nin #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Alıntılarınızda www.kirmizikurdele.org'yi kaynak göstermenizi ve @redribbontr'yi etiketlemenizi rica ediyoruz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. Türkiye’de HIV Aktivizminin Tarihi Bağlamı, 2. Bölüm 90’lar: Dernek bazlı HIV aktivizminin doğuşu 1990’larda başlayan dönem, aktivist Dr. Muhtar Çokar tarafından sivil toplum kuruluşlarının alanda önemli aktörler haline geldiği dönem olarak nitelendiriyor.[1] Nitekim bu yıllarda yaşanan hak ihlallerine karşı bir araya gelen gruplar, insan haklarını merkeze alan bir aktivizm yürütmüşlerdir. Bu bağlamda kadın hareketi, LGBTI+ hareketi, çevreci hareket ve öğrenci örgütlenmeleri görünürlük kazanmıştır.[2] Bu hareketlerle eş zamanlı olarak 1991 yılında İzmir’de yalnızca HIV ile mücadeleyi merkezine alan ilk dernek olan AIDS ile Mücadele Derneği kurulmuştur. 1992 yılında ise İstanbul’da etki alanı daha geniş olan AIDS ile Savaşım Derneği kurulmuştur. Doktorların, avukatların ve dönemin entelektüellerinin başını çektiği bu dernekler[3] kısa zamanda prestij kazanarak çoğu doktorun üye olmaya çalışacağı dernekler haline gelmişlerdir.[4] Dahası, AIDS ile Savaşım Derneği Sağlık Bakanlığı ile yakın ilişkiler yürüterek projelerine finansman bulmayı başarmıştır.[5] Ancak anahtar nüfusların yönetim kurulundaki temsiliyeti gibi konularda olan anlaşmazlıklar derneğin dağılmasına ve etkisiz hale gelmesinde rol oynamıştır. Bu türden kimlik krizlerini devletle kurulan yakın ilişkilerin yarattığı imkân ve sınırlamalardan bağımsız düşünemeyiz. 1990’lar aynı zamanda Zülfükar Çetin’in ilk lobicilik girişimi olarak nitelendirdiği TAPV tarafından sunulan ilk HIV eylem planına ve ardından kurularak 2007 yılına kadar toplantılarına devam edecek olan Ulusal AIDS Komisyonuna da sahne olmuştur.[6] Bu sivil toplum-devlet girişimlerini değerlendirirken, sivil toplumun tıbbi yetkinliğini ön plana çıkarmasını ve bunun yarattığı meşruiyeti gözden kaçırmamak gerekir. Dönemin sivil toplum gelişmeleri, küresel STK’laşma eğilimleriyle de sıkı etkileşim içindedir. 1980’lerden itibaren Birleşmiş Milletler, insan hakları, kadın hakları ve çevre gibi konularda sorumluluğu sivil toplum kuruluşlarına yüklemeye başlamıştır.[7] Böylelikle demokratikleşme süreçlerinde önemli bir rol oynamaya başlayan STK’lar[8], dernek çerçevesi altında aktivizm yapmaya başlamıştır.[9] Aktivizmin bu türü, siyasi baskı dönemlerinde bir tür hayatta kalma yöntemi de sunmaktadır.[10] HIV hareketinin dernek çerçevesi altında aktivizm yürütmeye başladığı bu dönemde medya HIV’e yönelik kaygıları kızıştırarak HIV ile yaşayanlara yönelik damgalamayı beslemeye devam etmiştir. Örneğin, Uğur Dündar’ın Arena programında gösterilen, HIV ile yaşayan bir seks işçisi ve kamyon şoförü arasındaki pazarlığı konu alan ünlü sahne, bir jenerasyonun HIV’i ahlaki bir krizle eşdeğer görmesine katkıda bulunmuş olabilir. Nitekim bu türden bir medya temsili sansasyon yöntemine başvurarak halihazırda damgalanmış gruplar olan HIV ile yaşayanlar ve seks işçilerini tekrar damgalamaktadır. 1990’larda seks işçiliğine yönelik damgalama, Sovyetler Birliğinden göçen ve özellikle Doğu Karadeniz’de seks işçiliği yapan kadınlar bağlamında oldukça yaygınlaşmıştı. Bu kadınlar yalnızca ülke sınırlarına “HIV taşımakla” değil aynı zamanda ülke ahlakını bozmakla da suçlanıyorlardı.[11] Tüm bunların ışığında 1990’ları HIV temelli damgalamanın özellikle anahtar nüfus için devam ettiği ancak aynı zamanda küresel STK’laşma eğilimleriyle ilişkili olarak dernek çerçevesi altında bir HIV hareketinin temellerinin atıldığı bir dönem olduğunu görebiliriz. Burada bahsedilen HIV hareketinde özne temsiliyetinin oldukça sınırlı olduğunu göz önünde bulundurursak, kendi üzerine söz söyleyen ve kolektif olarak politika üreten bir özne hareketine ne kadar ihtiyaç duyulmuş olduğu açıktır. Nitekim, bir sonraki yazıda anlatılacağı üzere 2000’li yıllar, bu ihtiyaca cevaben doğan özne derneklerine sahne olacaktır. (Türkiye’de HIV Aktivizminin Tarihi Bağlamı başlıklı yazı dizisi 2000'li yıllara odaklanan 3. bölümü ile www.kirmizikurdele.org ‘de devam edecek. ) www.kirmizikurdele.org #hivhakkindahersey

  • Saygın HIV kongrelerinden HIV Glasgow'un bilim kurulunda bir Türk aktivist

    Yayına hazırlayan: Kırmızı Kurdele İstanbul Gönüllüsü F. Yayın tarihi: Haziran 20, 2022 Herkes için #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Alıntılarınızda www.kirmizikurdele.org'yi kaynak göstermenizi ve @redribbontr'yi etiketlemenizi rica ediyoruz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. Bu kısa yazıyı, Türkiye HIV aktivizmi tarihi ve HIV topluluğu açısından önemli bir ilk olan bir gelişmenin gururuyla paylaşıyoruz; Gönüllümüz, Tedavi Aktivisti ve Topluluk Yazarı Arda Karapınar, HIV dünyasının bilimsel seviyesi yüksek ve saygın kongrelerinden biri olan HIV Glasgow Drug Therapy'nin 2022 edisyonunu bilim kurulunda. Geleneksel olarak İrlanda'nın Glasgow şehrinde her iki senede bir düzenlenen ve özellikle HIV ilaç tedavisindeki gelişmelere odaklanan üst düzey bilimsel bir kongre olan HIV Glasgow bu yıl 23-26 Ekim tarihlerinde ve hibrit (hem fiziksel hem online katılıma açık) olarak düzenlenecek. Kurucumuz ve Gönüllümüz Arda Karapınar Dünyanın farklı ülkelerinden saygın adakemisyenler, hekimler ve aktivistlerle birlikte HIV Glasgow 2022'nin (bu linkte bulabilecek olan) bilimsel programının oluşturulmasında gönüllü olarak görev alacak. Bilimsel seviyesi yüksek bir kongrede, Dr., Profesör vb. akademik ünvânları olan akademisyenler arasında sadece aktivist sıfatıyla bilim kuruluna seçilen gönüllümüzü tebrik ediyor ve bu başarının Türkiye HIV topluluğu ve aktivizmi için çok daha büyük uluslararası başarılara vesile olmasını diliyoruz. (Not: HIV Glasgow 2022 Bilim Kurulu üyeliği gönüllü bir üyeliktir ve gönüllümüz HIV Glasgow 2022 Bilim Kurulu üyeliği karşılığında hiçbir ücret almamaktadır. Bu bilgi HIV Glasgow Organizasyon Komitesinden doğrulanabilir.) www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi #hivhakkindahersey

  • Gen editleme teknolojisi HIV'e çözüm olabilir mi?

    Yayına hazırlayan: Arda Karapınar, (Tedavi aktivisti, Topluluk yazarı) Yayın tarihi: Haziran 15, 2022 Herkes için #hivbilgisi kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Alıntılarınızda www.kirmizikurdele.org'yi kaynak göstermenizi ve @redribbontr'yi etiketlemenizi rica ediyoruz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. Tel Aviv Üniversitesinde yapılan ve erken sonuçları geçtiğimiz günlerde Nature Dergisinde yayınlanan bir araştırma HIV kesin tedavisi yolunda yeni bir heyecan yarattı. İsrail ve ABD'den bilim insanlarının oluşturduğu geniş bir araştırma ekibinin ortak eforu olan çalışmanın temelinde nobel ödüllü *CRISPR teknolojisi var. (* CRISPR: Clustered Regularly Interspaced Short Palindromic Repeats, Türkçesi Düzenli Aralıklarla Bölünmüş Palindromik Tekrar Kümeleri. Bilim insanlarının, canlıların DNA’larında hedefli ve hassas değişiklikler yapmasına imkân sağlayan bir gen düzenleme yöntemi. Detaylı bilgi için tıklayın.) Çalışmada test edilen ve Nature Dergisindeki makaleye konu olan yaklaşımı; insan vücudu içinde yeni *B hücreleri üretmek ve bu hücrelerin HIV'i yok edecek antikorlar üretmesini sağlamak olarak özetlemek mümkün. (*B hücreleri (B lenfositler), antikor denilen maddeler üreterek vücudun humoral (sıvısal) savunmasını gerçekleştirmektedir. Humoral savunma ile vücut kendisini serbest bakteriler ve virüslerin oluşturduğu moleküller ile birlikte çeşitli antijenlere karşı koruma altına alır. Detaylı anlatım için tıklayın) Çalışmada test edilen yaklaşım belki kulağa kolay bir yöntem gibi gelebilir ama değil. Bugüne kadar sadece bir kaç çalışma B hücresi üretebilmeyi -o da vücut dışı ortamlarda- başardı. Bu çalışma insan vücudunda B hücresi üretilebilmiş olması bakımından önemli. Araştırma ekibinden Dr. Adi Barzel'de özellikle aynı noktanın altını çiziyor ve ekliyor; ''Biz tek seferlik bir enjeksiyonla HIV'i yenebilecek ve HIV ile yaşayanların hayatlarında muazzam bir iyileşme sağlama potansiyeline sahip oldukça yenilikçi bir tedavi geliştirdik.'' Henüz ilk aşamalarından birisi tamamlanan çalışma uzun bir süre daha devam edecek ve nihai sonuca ulaşması ortalama 10 - 12 yılı bulabilir. Her ne kadar uzun bir süre gibi görünse de, bu çalışmanın, en erken aşamalardan birinde verdiği sonuç oldukça heyecanlandırıcı ve ümit verici. Ancak HIV'in kesin tedavisi hedefinde yolun uzun olduğunu ve kat edilmesi gereken oldukça fazla mesafe olduğunu bir kez daha vurgulamak gerekir. Bu yüzden, benzeri tüm çalışmalardan gelen tüm verilere sağduyulu ve temkinli yaklaşmanın, erken ve gereksiz heyecanlara kapılmaktan daha doğru ve gerekli olduğunun altını özellikle çizmek isterim. Dünya çapındaki tüm HIV tedavisi çalışmalarını ve HIV bilimini yakından takip etmeye ve kayda değer tüm gelişmeleri Türkiye HIV topluluğuyla paylaşmaya devam edeceğim. www.kirmizilkurdele.org #hivhakkindahersey (Görselin kaynağı; NIH)

bottom of page