top of page

#hivbilgisi arama sonuçları

310 öge bulundu

  • HIV ve kadınlar hakkında 9 yanlış bilgi

    Yayına hazırlayan: Kırmızı Kurdele İstanbul Gönüllüsü S. Yayın tarihi: Ağustos 2018 Son güncelleme: Mart 2023 (Türkiye’nin #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Paylaşımlarınızda web-sitemizi kaynak göstermenizi/mention/etiket vb. yapmanızı rica ederiz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. Birleşmiş Milletler AIDS'le Mücadele Ortak Programı UNAIDS'in yayınladığı bir belgeye göre dünya genelinde 20.2 milyon kadın HIV ile yaşıyor. Yani 37.7 milyon olarak bildiren toplam sayının yarısından fazlası oranında. Yine UNAIDS tarafından yayınlanan bir başka belgeye göre genç kadınların HIV ile karşılaşma riski yaşıtları erkeklerin 2 katı. Yani kısaca özetlersek, kadınlar pek çok konuda olduğu gibi HIV konusunda da dezavantajlılar ve eşit hizmetlere erişimlerinin önünde toplumsal, çevresel, geleneksel pek çok engel ve *mit var. (*Mit: Doğruluğuna dair hiçbir bilimsel kanıt olmadığı, tam aksine yanlış oldukları kanıtlandığı halde, halk arasında söylene söylene yaygınlaşmış yalan yanlış bilgiler, safsatalar ve kötü niyetle uydurulmuş palavralar.) Bu tip mitler bazen inanılmayacak derecede saçma olabilirler. Üstelik bunlar yanlış bilginin hızla yayılmasına ve gerçeklerden giderek uzaklaşılmasına da neden olurlar. Konu HIV, hele de kadınlar ve HIV olunca ise, basit bir yanlış bilgi giderek daha çok dedikodu ve ön yargıya sebep olarak daha tehlikeli hale gelebilir, insanların maruz kaldıkları bireysel, sosyal ya da hukuki mağduriyetlerin meşru kabul edilmesine sebep olabilirler. Türkiye'nin en çok başvurulan, güvenilir #hivbilgisi kaynağı olarak #hivhakkindahersey temasıyla ilk günden bu yana kesintisiz sürdürdüğümüz ve ilgiyle takip edilen yayınlarımızda bu kez, 'HIV ve kadınlar hakkında 9 yanlış bilgi’ başlığını seçiyor ve safsataları bir çırpıda savuşturup, doğruluğu bilimsel verilerle ispatlanmış gerçekleri aktarıyor ve daha fazla insana ulaşması için paylaşmanızı rica ediyoruz! Keyifli okumalar. www.kirmizikurdele.org #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı #bilönemsekorun 1- "Bir kadın, hangi erkeğin HIV-pozitif olduğunu kolayca tahmin edebilir” Bir erkeğin ya da kadının HIV pozitif olup olmadığını tahmin edebilmek diye bir şey yoktur. HIV belirtilerinin ortaya çıkması yıllar alabilir ve hatta bu belirtiler mutlaka HIV’e ilişkin olmayabilirler. HIV'den korunmanın yolu dedikodu ya da tahmin üretmek değil, bilmek. önemsemek korunmaktır. HIV hakkında her şey bölümümüzdeki HIV belirtileri başlıklı #hivbilgisi yazımızı okumak için buraya tıklayın. 2- “Eğer bir kadın HIV pozitif ise ve bebeği olursa, o bebek de HIV pozitif olarak doğar” Eğer bir kadın gebeliği sırasında HIV pozitifliği hakkında bilgi sahibiyse ve tedaviye başlarsa ya da zaten tedavi görmekte olan bir HIV pozitif ise bebeğinin de HIV pozitif olma olasılığı sıfıra yakındır. Bu mucizevi gelişmeyi Belirlenemeyen=Bulaştırmayan B=B konseptine borçluyuz. Yani; hamileyseniz, test yaptırın! Hatta daha iyisi; değilseniz de yılda en az bir kez HIV testi yaptırın! HIV hakkında her şey bölümümüzdeki HIV ve Hamilelik başlıklı yazımızı okumak için buraya tıklayın. 3: “Kadından erkeğe HIV bulaşmaz” Doğrusu, diğer olasılıklara göre düşük bir ihtimalden bahsettiğimiz doğru. Ama olmaz diye bir şey yok, olabilir. Cinsel ilişki sırasında HIV, erkeğin penis ucu yoluyla ya da vücutta bulunan bir kesik, yara ya da diğer açık organ bölgelerinden vücuda girebilir. Hatta eğer kadın henüz tanı almadıysa ve viral yükü yüksekse ya da erkekte tedavi altına alınmamış cinsel yolla bulaşan herhangi bir enfeksiyon söz konusuysa, bu durumda kadından erkeğe bulaşı olasılığı yükselecektir. HIV hakkında her şey bölümümüzdeki HIV bulaş yolları başlıklı yazımızı okumak için buraya tıklayın. 4 “Eğer bir kadına HIV tanısı konulursa, tüm arkadaşlarını ve ailesini kaybeder” Bazı ailelerin ve arkadaşların, HIV olgusu ile baş etmelerinin zor olduğu bir gerçek. Ancak hayatınızdaki varlıkları önemli olan insanlar, biraz zaman alsa da, bu durumu anlayışla karşılayacaklardır. Mevcut sağlık durumunuzu gizlemek ve bununla tek başınıza mücadele etmek sizin için büyük bir yük olabilir. Şunu bilin ki, aile içinde yeni bir dönem ya da yeni arkadaşlar edinmek anlamına gelse de, sizi seven ve size destek olmak isteyecek insanlar daima olacaktır. HIV bilgisi blogumuzdaki HIV pozitiflerin asla unutmaması gereken 11 şey başlıklı yazımızı okumak için burayı tıklayın 5 “Eğer bir kadına HIV tanısı konulursa, herkes onu bir şekilde suçlayacaktır” Ne zaman HIV ya da AIDS’ten bahsetsek, aslında cehaletten de bahsediyor oluyoruz, ki sadece bu konuda değil her konuda en büyük tehlike cehalettir. Bazı insanlar HIV tanısı almanızdan dolayı sizi çeşitli konularda suçlayabilirler. Ama bu onların cehaleti ve onların sorunu, sizin değil! Eğer birisi bir kadını/bir başkasını sırf kondom kullanmadığı/kondom kullanmakta ısrarcı olmadığı ve/ya da partneri kondom kullanmak istemediğinde cinsel ilişkiden hemen o anda vazgeçmediği için suçlayacaksa, önce kendisi böyle bir durumda kaldığında ne yaptığını, neler yapacağını, neler hissedeceğini bir düşünsün. Yani başkalarından kolayca beklediği dürüstlüğü kendisi kendisine karşı göstermiş mi ona bir baksın lütfen. Lütfen! HIV bilgisi blogumuzdaki HIV’e dair damgalama ve ayrımcılıkla başa çıkmanın 7 yolu başlıklı yazımızı okumak için burayı tıklayın 6: “Evli ya da tek eşli bir ilişki yaşayan kadınlar için HIV riski yoktur” Rastgele tek eşlilik ile tek bir bireyle devamlı tek eşlilik aynı şey değildir. Tek bir kadınla tek eşli ilişki içerisindeyken, başka bireylerle de cinsel ilişki yaşayan birçok erkek olabileceği gibi bunun tersi de mümkündür. Başlıkta yer verdiğimiz inanç kadın ya da erkek fark etmeksizin herkesi korunma tedbirlerinin iki tarafça da benimsendiği cinsel ilişki koşullarının gerekli olmadığına inanırken, HIV riskini önemli ölçüde arttırmaktadır. Dolayısıyla bizim önerimiz kondom, PrEP/TÖP gibi tedbirlerin açık bir biçimde sürekli olarak yeniden değerlendirilmesidir. HIV hakkında her şey bölümümüzdeki risk oranları tablosu için buraya tıklayın. 7: “Eşcinsel kadınlarda HIV riski yoktur” Lezbiyenler ya da başka kadınlarla cinsel temas kuran kadınlarda da HIV, hatta diğer cinsel yolla bulaşan enfeksiyonların bulaşı da söz konusu olabilir. Genellikle risk daha az ama imkânsız değildir. Bu yüzden tüm cinsel ilişkilerinizde korunmanızı önermeye devam ediyoruz. HIV hakkında her şey bölümümüzdeki risk tablosu için buraya tıklayın. 8: “Yaş almış kadınların HIV riski yoktur” İleri yaşta olmasına rağmen aktif bir cinsel yaşamı olan kadınların varlığı bilinen bir olgu. Bu gruptaki esas problem bilgisizlikten dolayı, kendilerini daha da yüksek oranda risk altına sokacak şekilde, kondom kullanımının daha az görülmesidir. Dolayısıyla basit bir davranış değişikliği ile kolayca yönetilebilecek riskler, ciddi bir sorun haline dönüşebilir. Dolayısıyla biz, yukarıda da tekrarladığımız gibi kondom, PrEP/TÖP gibi tedbirlerin açık bir biçimde sürekli olarak yeniden değerlendirilmesini öneriyoruz. HIV hakkında her şey bölümümüzdeki risk tablosu için buraya tıklayın. 9: “Eğer bir kadına HIV bulaşırsa, yeni bir ilişki yaşama şansı kalmaz” Duygusal ya da cinsel ilişkiler söz konusu olduğunda, HIV pozitif olmak bir engel gibi görülebilir. Ancak tanı almış olmak, asla duygusal ya da cinsel hayatınızın bitmiş olduğu anlamına gelmez. Nitekim HIV pozitif olduğunu yıllardır bilen ve HIV negatiflerden farksız bir aşk/gönül hayatları olan sayısız kadın vardır. Bu noktada en önemli şey, sizi doğru ilişkilere yönlendirecek şekilde dürüst ve açık yürekli olmanızdır. Sizi anlayacak ve destek olacak doğru kişiyi bulduğunuzda, doğru yerde olduğunuzu kalbiniz size söyleyecektir. #HIVbilgisi blogumuzdaki HIV pozitif bir bireyle flört ya da ilişki başlıklı yazımızı okumak için burayı tıklayın. www.kirmizikurdele.org #hivhakkindahersey #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı *Görsel. prepdaily.org

  • 2nd update from Red Ribbon Istanbul on the natural disasters in Türkiye and donation options

    (Feb 9, 2023) Dear international followers, colleagues, and friends. (Please share this update widely with your international community -Share this on Twitter -Share this on Facebook -Share this on Instagram) After the first update we posted, we received many support messages. It's so nice to know that we're not alone. Thanks to everyone. The picture becomes more apparent as days go by, and unfortunately, the situation is not cheering. As of the moment we share this post, the situation is as follows; -The number of cities affected by the EQs: 10 (The affected area is almost equal to the surface area of England in the UK.) -The number of deaths (by Feb 9 at 9:30 pm): 17.134 -The number of injured/rescued (by Feb 9 at 9:30 pm): 70.347 -The number of buildings damaged/demolished (by Feb 9 at 9:30 pm): 6.444 Our priority after the earthquakes was PLHIV and possible treatment interruptions they might have. We have done our best on the issue and still keep doing it. In addition, there is no problem with accessing the medication at the moment, as the social security agency in Türkiye has announced that they will re-supply medicines for those who cannot access their medication on a one-time basis with no questions asked (this information is valid for anyone with chronic diseases with the most recent medication report registered in the pharmacy system). In most of the messages that have reached us, you have said that you all want to help. There are a lot of needs right now, including heating and housing. Humanitarian aid groups and NGOs in the region are working with their superhuman efforts. God bless them! For those who want to donate to the region, there are USD/EURO account numbers below. These bank accounts belong to trustworthy NGOs now in the field to provide humanitarian aid and needing financial support for sustainable operations. Those friends of ours who want to donate to support us/our country may use these accounts. And if you wish, you can share with us where and how much you donated with a private massage, and later we can make a list of donations to announce to the public. As we mentioned above, there is no medication-related problem. But if such a need occurs, we will inform you with another announcement. Thank you for all your support messages and prayers. P.S. Please send us the links of your institutions'/NGOs' social media posts about the earthquakes. We want to share them on our social media accounts&website. Bank Accounts: Ahbap Association https://ahbap.org/disasters-turkey Ministry of Interior, Disaster and Emergency Management Presidency (AFAD) https://en.afad.gov.tr/earthquake-humanitarian-aid-campaign Cryptocurrency Accounts BEP20 address 0xB67705398fEd380a1CE02e77095fed64f8aCe463 ERC20 address 0xe1935271D1993434A1a59fE08f24891Dc5F398Cd Avalanche address 0x868D27c361682462536DfE361f2e20B3A6f4dDD8 (Attention: No ETH net) #RedRibbonIstanbul Team #AllAboutHIV

  • An important update from Red Ribbon Istanbul on the natural disasters in Türkiye

    (Feb 6, 2023) Dear international followers, colleagues, and friends. As you follow from the international press, there have been significant earthquakes in a row on the same day affecting several cities in Türkiye. We don’t yet know the damage caused by these earthquakes, and we follow the information channels provided by the state to understand the situation better. However, as an NGO working in the field of HIV, we have already received a large number of calls for support, even on the first day of the disaster. We keep on working non-stop to gather all the updated information to inform you about the situation and to ask for your international support when assistance is needed. From the very first moment of the news, state institutions and NGOs have been trying to provide support services by going to disaster areas. As an NGO working in the field of HIV, we are trying to list all the demands and understand the real needs. All we can say at this moment is that we need your prayers because the picture is bad and getting worse. After we are clear about what we need with the requests we receive, we will issue a second announcement and ask for your support if we have to deal with demands beyond our capacity. Please keep sending your prayers and love to Türkiye in these difficult days. #RedRibbonIstanbul Team #AllAboutHIV

  • Diyarbakır'da kimlik bilgilerinizi vermeden (anonim) ve ücretsiz HIV testi projesi başladı

    Yayına hazırlayan: www.kirmizikurdele.org #onlinehivdanismanligi ekibi #hivbilgisi notu yayın tarihi: 28 Ocak 2023 (Güvenilir #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Paylaşımlarınızda web-sitemizi kaynak göstermenizi/mention/etiket vb. yapmanızı rica ederiz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur.) Ülke genelinde çok önemli bir ihtiyaç olan anonim (kimlik bilgisi paylaşmadan) ve ücretsiz HIV testi yaptırma olanaklarına bir yenisi daha eklendi. Diyarbakır Dicle Üniversitesi bünyesinde bulunan merkez kimlik bilgilerinizi sormadan ve ücret talep etmeden HIV testi imkânı sunuyor. İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Mersin'in ardından Diyarbakır'da da başlayan hizmet Dicle Üniversitesi'nin başladığı 1 yıllık bir proje kapsamında sunuluyor. Ocak 2023'de hizmete açılan merkezde, yetkili sağlık personelleri tarafından ücretsiz ve anonim olarak HIV hakkında danışmanlık veriliyor ve hızlı (kendin yap modeli) HIV testi hizmeti sağlanıyor. Dicle Üniversitesi Yaşam Merkezi -1. katta hizmet veren merkezin güncel çalışma saatleri 11:30 - 13:30 ve randevu gerekmiyor. Kendin yap/kendi kendine/evde HIV testleri güvenilir mi? Cevabı #hivbilgisi kaynağı #kirmizikurdeleistanbul'dan almak için buraya tıklayın. Kimlik bilgilerinizi vermeden HIV testi yaptırabileceğiniz tüm merkezleri ve iletişim bilgilerini içeren tam listeye www.ucretsizhivtesti.com adresinde ya da buraya tıklayarak açılan sayfada bulabilirsiniz

  • İzmir'de HIV ve cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunma polikliniği açıldı.

    İzmir'de, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı'nda, HIV'den korunma ve Temas Öncesi Profilaksi Polikliniği açıldı. Detaylar aşağıda. www.kirmizikurdele.org #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı #hivhakkindahersey Yayına hazırlayan: Can, Kırmızı Kurdele İstanbul Gönüllüsü Yayın tarihi: Ekim 11, 2022 (Türkiye’nin #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Paylaşımlarınızda web-sitemizi kaynak göstermenizi/mention/etiket vb. yapmanızı rica ederiz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. Ülkemizde henüz geri ödeme sisteminde olmasa da, yavaş yavaş çeşitli olumlu gelişmeler görülen Temas Öncesi Profilaksi (TÖP-PrEP) konusunda bir adım da Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden geldi ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı bünyesinde HIV ve cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunma polikliniği açıldı. Haftada bir gün, Çarşamba günleri hizmet verecek olan Poliklinik hakkında bilgi için 0 (232) 390 44 42 ve 0(232) 390 44 03'ü arayabilir, randevu için hastanem.ege.edu.tr'yi ziyaret edebilirsiniz ya da yukarıdaki görsele tıklayabilirsiniz.

  • Belirlenemeyen = Bulaştırmayan (B=B) nedir? Ve neden önemlidir?

    - Belirlenemeyen = Bulaştırmayan, B eşittir B nedir? Belirlenemeyen eşittir Bulaştırmayan ya da kısa adıyla B eşittir B, düzenli HIV ilaç tedavisi kullanımı ile virüs yükleri (viral yük/viral baskı) Belirlenemeyen düzeyinde olan HIV taşıyıcısı bireylerin (kondom kullanmasalar dahi) cinsel ilişki yoluyla HIV bulaştırmayacaklarının bilimsel olarak ispatlandığı anlamına geliyor. HIV ile yaşayan bireylerin uzun ve sağlıklı yaşayabileceklerini, çocuk sahibi olabileceklerini ve başkalarına HIV bulaştırmaktan asla endişelenmemeleri gerektiğini duyuran bu kampanya, hem HIV pozitif bireylerin hem de onların yakınlarının bu gerçekleri anlamalarını sağlayarak kamuoyunu etkilemekte oldukça başarılı olmuştur. 100'den fazla ülkede uygulanan, dünya çapındaki ilk imzacılarından ve uluslararası öncülerinden olan Kırmızı Kurdele İstanbul, Türkiye’de ve dünya genelinde yaptığı çalışmalarla kampanyanın güçlü mesajını daha çok insana ulaşması için çalışıyor. - Belirlenemeyen = Bulaştırmayan neden önemlidir? Kanada’da faaliyet gösteren BC-CfE (Center for Excellence on HIV/AIDS - British Colombia HIV/AIDS Tedavisi Mükemmellik Merkezi) Direktörü Dr. Julio Montaner tarafından birkaç yıl önce başlatılan TasP kampanyası (Treatment as Prevention – Bulaş Önleme Yöntemi Olarak HIV Tedavisi), Prevention Access Campaign (PAC- Tedaviye Erişim Kampanyası) tarafından yürütülen ve Türkiye'ye öncü imzacı ve kampanya küresel sözcülerinden biri olan Kırmızı Kurdele İstanbul tarafından getirilerek, kesintisiz bir ısrarla uygulanan uluslararası Belirlenemeyen = Bulaştırmayan B=B bildirisinin de çıkış noktası sayılabilir. Her fırsatta duyurduğumuz önemli bir detayı tekrarlamak gerekirse; Belirlenemeyen = Bulaştırmayan'ı kabul eden, onaylayan ve yaygınlaştıran kurumlar arasında CDC, ECDC, WHO ve UNAIDS gibi önemli kamu otoritelerini gösterebiliriz. B=B'den bahsederken, neden SIFIR RİSK ve BULAŞTIRMAYAN gibi net betimlemeler tercih edilmeli? Dr. Montanier, 2006 yılında Kanada Vancouver’da düzenlenen Uluslararası AIDS Konferansı’nda TasP hakkında etkili bir sunum yaparak tüm dünyaya içeriği hakkında bilgi verdi ve bu da global Belirlenemeyen = Bulaştırmayan hareketinin dayandığı bilimsel gerçeklerin ana başlıklarından biri oldu. Geniş çerçevede TasP, HIV pozitif tanısı alan bir bireyin, tanı konulmasını takiben derhal HIV ilaç tedavisine (ART) başlamasının gerekliliği ve bu gerekliliğin tüm dünyada kabul edilip buna uygun tedavi protokelleri izlenmesi sonucu, HIV enfeksiyonunun artış hızının önemli derecede azalacağı anlamına gelmektedir. Dünya'da pek çok ülke 2013’ten bu yana, ulusal bir strateji olarak TasP’ı, yani HIV tedavisine koşulsuz erişim hakkını savunmakta ve uygulamaktadır. Ülkemizde uygulanan HIV tedavi protokolü de aynı evrensel yaklaşıma uygun olarak sürdürülmektedir ve bu yaklaşım Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü tarafından duyurulan HIV/AIDS Tanı Kılavuzu'nda da yerini almıştır. Bireysel anlamda TasP, HIV pozitif bireylerin yaşam kalitesini arttırırken, aynı zamanda enfeksiyonu başkalarına bulaştırabilme riskini de ortadan kaldırmaktadır. -Peki *TasP tam olarak nasıl bir süreçtir? (Bulaş önleme yöntemi olarak HIV tedavisi) Düzenli ve kararlı bir tedavi planıyla, bir HIV pozitif bireyin kanındaki virüs miktarı, belirlenemeyen seviyeye düşmektedir. Bu noktada, virüsü cinsel yolla başkasına bulaştırmak, teorik olarak mümkün değildir. Uluslararası düzeyde yapılmış olan “PARTNER Çalışmaları”nda (PARTNER-1 ve PARTNER-2), sero-different olan çiftlerde (yani birinin HIV pozitif ve diğerinin negatif olan çiftlerde) gözlenen korunmasız anal ve vajinal ilişkilerde, gözlem süresinde HIV pozitif olan bireylerin viral yükleri belirlenemeyen seviyede tutulmuş ve gözlem sürecinin sonunda HIV pozitif bireylerden HIV negatif bireylere virüs bulaşmadığı esin olarak ispatlanmıştır. PARTNER çalışmalarının sonuçları 2016 ve 2018’de Uluslararası AIDS konferanslarında açıklanmıştır. TasP kavramı, daha geniş kesimler tarafından daha da bilinir hale gelmeye başladıktan sonra BC-CfE’nin düzenlediği bir internet seminerine konuşan Dr. Montaner “Söz konusu bilimsel çıktılar olunca, sonuçların güvenilirliği ve yayılımı daha kolay artmaktadır” diyerek aslında TasP ve sonraki sürecin ne kadar da önemli bir gelişmeler içerdiğini ifade etmiştir. Ve zaman içerisinde Belirlenemeyen = Bulaştırmayan üzerinde güçlü ve bilimsel bir fikir birliği oluşmuş, düzenli kullanılan tedavi ile sürdürülebilir belirlenemeyen viral yüke sahip HIV pozitif bireylerin cinsel yolla virüsü başkalarına bulaştıramayacaklarına dair su götürmez, bilimsel temelli bir kampanya başlamıştır. 2017 yılı sonbaharında, ABD Hastalık Kontrol Merkezi CDC'nin, sürdürülebilir belirlenemeyen viral yüke sahip olan bireylerin, cinsel yolla ya da kan yoluyla virüsü başkalarına bulaştıramayacaklarını kabul ve beyan etmesi ise sadece kampanya sürecinde değil, HIV/AIDS tarihinde de çok önemli bir dönüm noktası olmuştur. Denilebilir ki; tedavisine düzenli olarak devam eden ve belirlenemeyen seviyede viral yüke sahip olan HIV-pozitif bireylerin virüsü bulaştırabilme riski sıfırdır. Bu söylem aslında onların bulaştırıcı olmadıkları anlamına gelmektedir. Bu durum, güvenilir kanıtlara dayalı bilimsel gerçeklerin ezici üstünlüğüne çok iyi bir örnektir. -Dr. Anthony Fauci, ABD Sağlık Bakanlığı, Ulusal Alerji ve Enfeksiyon Hastalıkları Enstitüsü Direktörü, Bilimin ötesinde, Belirlenemeyen = Bulaştırmayan B=B hareketi HIV konusundaki negatif ve ayrımcı söylemlerin değişmesi yönünde oyun değiştirici bir faktör olmayı ve HIV pozitif bir bireyin yaşamını derinden etkileyen damgalamayı sonlandırmayı amaçlamaktadır. HIV hakkındaki yanlış bilgiler ve beraberinde gelen damgalama, bireylerin HIV tedavisine erişimini engellemekte ve tedaviye başlama isteklerini de azaltmakta. Bu engellere, sağlık sigortasına sahip olmama, yoksulluk, ırkçılık ve suçluluk psikolojisi vb. etkenler de eklenince, iş iyice içinden çıkılamaz bir hale geliyor. Tüm bu etkenlerin, HIV pozitif bireylerin tedaviye ve tedavi sürecine karşı direnç göstermesine ve hatta tedaviden vazgeçmesine dahi neden olabildiği bilinen bir gerçek. Bu sebeplerle TasP ve Belirlenemeyen = Bulaştırmayan B=B hareketinin toplumsal düzeyde bilinirliliğinin arttırılması ve doğru, güncel #hivbilgisi'nin yaygınlaştırılması hayati önem taşıyor. Bu iki önemli olgunun arkasındaki bilimsel gerçeklere ilişkin bilinirliğinin artması, HIV pozitif bireylerin ve HIV’den etkilenen toplumsal çevrelerinin, yani aslında herkesin hayatını kolaylaştıracaktır. Aynı zamanda TasP ve Belirlenemeyen = Bulaştırmayan hareketine duyulan güven, beraberinde bireylerin HIV’den korunmaları bakımından da fayda sağlayacaktır. Bu sebeple dünya genelinde HIV tedavisine erişmin koşulsuz ve sürdürülebilir olmasının önündeki engeller işbirliğiyle kaldırılmalı; HIV’e karşı negatif algının bertaraf edilmesi için devlet yönetimlerinin ülkeler özelinde özel çalışmalar yapması ve risk grupları için kondom, PreP ve PEP gibi korunma ve erken müdahale yöntemlerine erişimin kolaylaştırılması önemli unsurlardır. Dünya'da birkaç ülkede ve TasP yaklaşımının geliştiği Kanada’nın British Colombia bölgesinde bireylerin PrEP’e erişimleri yasal olarak kabul edildi.  Buna bağlı olarak BC-CfE tarafından yapılan ve sonuçları bu yıl açıklanan matematik modellemeye göre, TasP ve PrEP önümüzdeki 10 yılda British Colombia bölgesindeki HIV yayılımını ve gelişen AIDS vakalarını tamamen sona erdirecek. Yukarıda da belirttiğimiz gibi Belirlenemeyen = Bulaştırmayan'ın temelinde yatan TasP (Bulaş Önleme Yöntemi Olarak HIV Tedavisi) yaklaşımı ülkemizde de benimsenmiştir ve Türkiye'de HIV tedavisi, hiçbir katkı payı gerektirmeksizin GSS şemsiyesi altındaki her birey için tamamen ücretsizdir. B=B hakkında en çok sorulan 9 soru, 9 cevap için tıklayın www.kirmizikurdele.org #hivbilgisi kaynağı #hivhakkindahersey

  • HIV Tanı ve Tedavisinde Algılanan Stigmatizasyon (Damgalama) Çalışması

    Çalışmalarıyla Kırmızı Kurdele İstanbul’a değerli katkılar yapan gönüllümüz *Öğretim Görevlisi Klinik Psikolog Eda Yardımcı, HIV ile yaşayan kişilerin sağlık çalışanlarının tutumlarından algıladıkları damgalamaya yönelik etkenleri anlamak adına yürüttüğü doktora tezi çalışması için katkınızı istiyor. (* Demiroğlu Bilim Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü) www.kirmizikurdele.org #hivbilgisi kaynağı #hivhakkindahersey Yayına hazırlayan: Kağan Çavuşoğlu, Tedavi aktivisti Yayın tarihi: Ocak 18, 2023 Ülkemizde giderek artan HIV tanısı sayısı beraberinde de birçok sosyal sorunu gündeme getiriyor. Bu sorunlardan biri de, sağlık çalışanlarının HIV enfeksiyonuna karşı yaklaşımları olarak öne çıkıyor. Bir Kırmızı Kurdele İstanbul gönüllüsü olan Öğretim Görevlisi Klinik Psikolog Eda Yardımcı tarafından, doktora tezi araştırması kapsamında yürütülen bu çalışmanın amacı, HIV ile yaşayan kişilerin sağlık çalışanlarının tutumlarından algıladıkları stigmatizasyonun *psikopatolojik semptomları üzerindeki etkisini saptamak. *Akıl ve ruh sağlığını konu alan bilim. Bu amaç doğrultusunda öncelikle "HIV Tanı ve Tedavisinde Algılanan Stigmatizasyon Ölçeği" geliştirilecek ve hem araştırma sonuçları hem de ölçek kamuoyu ve alanda çalışma yapmak isteyenlerle paylaşılacak. Yaklaşık 20 dk süren çalışmaya katılmanız, ilgili konu başlığında literatürde ilk defa geliştirilecek olan bu ölçeğe büyük bir katkı sağlayacağınız anlamına geliyor. Araştırmaya kapsamında paylaşacağınız tüm bilgiler ve anonim kişisel bilgilerinizin gizliliğine saygı gösterilecek, araştırma sonuçlarının bilimsel amaçlarla kullanımı sırasında da özenle korunacak. Sonuçlarını #hivbilgisi kaynağı www.kirmizikurdele.org'de de yayınlamayı planladığımız araştırmaya katılımınızı rica ediyoruz. Araştırma anketine görsele ve buraya tıklayarak ya da www.phd-survey.com adresini ziyaret ederek ulaşabilirsiniz. www.kirmizikurdele.org #hivbilgisi kaynağı

  • HIV aşısı çalışması MOSAICO başarısızlıkla sonuçlandı. Şimdi ne olacak?

    İleri laboratuvar aşamalarına ulaşmış ve büyük beklentilerle devam eden MOSAICO isimli HIV aşısı çalışması sonlandırıldı. Peki bu tam olarak ne anlama geliyor? Bir HIV aşısı beklemekten vaz mı geçmeliyiz? #hivbilgisi kaynağı kirmizikurdele.org'den gerçekçi bir değerlendirme yazısı. İyi okumalar. #kirmizikurdeleistanbul #hivhakkindahersey Yayına hazırlayan: Arda Karapınar, Tedavi aktivisti, Topluluk yazarı Yayın tarihi: Ocak 18, 2023 Güvenilir #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler kaynak göstermek şartıyla herkesin paylaşımına açıktır. Paylaşımlarınızda web-sitemizi kaynak göstermenizi/mention/etiket vb. yapmanızı rica ediyoruz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. HIV aşısına dair beklenti ve kamuoyu baskısı son on yılda ve özellikle de COVID-19 pandemisi sonrası giderek artarken, son yıllarda birçok HIV aşısı denemesi yapıldıysa da hepsi beklenenin altında sonuçlar vererek sonlandırıldılar. Bu kervana katılan en son çalışma olan MOSAICO Faz 3 aşamasına gelmiş ve büyük beklentilerle ilerleyen bir çalışmaydı ancak o da kendinden öncekiler gibi bekleneni veremedi. Araştırma ekibinden uzmanlar MOSAICO'nun başarısızlıkla sonuçlanmasını bir yenilgi olarak yorumlamama eğiliminde olsalar da, gerçekçi bir HIV aşısı beklentisinin en az 5 yıl daha ötelendiğini söylersem abartmış olmam. Amerikan Ulusal Alerji ve Enfeksiyon Hastalıkları Enstitüsü'nü uzun yıllar yöneten, HIV alanının en önde gelen uzmanı Dr. Anthony S. Fauci, "haberin hayal kırıklığı yarattığını, ancak aşı geliştirme çabasının sonu olmadığını” söylüyor. Uluslararası HIV Aşısı Çalışmaları Ağı (HVTN) uzmanları da aynı görüşte. Çalışmadan elde edilen tüm veriler, bir sonraki çalışmanın daha gerçekçi beklentilerle daha sağlam temeller üzerine inşa edilmesi için gerekli ve değerli. HIV benzersiz ve zorlayıcı bir virüs olduğunu kanıtlamaya devam etse de, bu konuda daha önce yazdığım #hivbilgisi yazılarında da belirttiğim gibi bir çalışmanın başarısızlıkla sonuçlanması hiçbir zaman HIV aşısı bulamayacağımız anlamına gelmiyor. Tam aksine bu çalışmalardan elde edilen veriler yeni çalışmaları şekillendiriyor ve daha da önemlisi aşı beklentilerini daha gerçekçi bir noktaya getiriyor. Nitekim bunun kanıtlarını HIV tedavisi ilaçları araştırmalarından edindik. Başarısızlıkla sonuçlanan tüm çalışmalar, yeni çalışmaları şekillendirdi ve bugün HIV tedavisi ilaçları açısından oldukça zengin bir tablo ile karşı karşıyayız. Öte yandan, MOSAICO gibi çok para harcanmış bir çalışmanın sonlandırılmasının diğer çalışmaların sonlandırılmasına göre farkları var. Üyesi olduğum uluslararası tedavi aktivizmi ağlarında, HIV aşısı araştırmalarına ayrılan büyük bütçeler sorgulanmaya başlandı bile. Tartışma, bu paraların bir kısmının uzun salınımlı yeni nesil ilaçlar, yeni HIV önleme yöntemleri/ilaçları, fonksiyonel tedavi ve tedaviye erişimin sınırlı olduğu yerlerdeki insanların HIV ilaç tedavisine erişimleri için kullanılmasının daha doğru olacağına dair görüşler etrafında şekilleniyor. Ki tamamen aynı kanaatteyim. HIV aşısı çalışmaları elbette devam etmeli ama ancak Dünya'nın farklı yerlerinde HIV ilaç tedavisine hala erişememiş insanlar varken, bu paraları daha doğru kullanmayı önermek hiç de kötü bir yaklaşım değil. Okuma önerisi; HIV kesin tedavisi neden yok? Tedavi bulmak neden zor? Çünkü HIV aşısı konusunda konuşan büyük çoğunluk, bir aşı ararken önemli diğer şeylere gereken ilgiyi göstermiyorlar gibime geliyor. Bence günümüzde en az HIV aşısı bulunması isteği kadar güçlü iki isteğimiz daha olmalı; HIV ile yaşayan herkesin ilaç tedavisine erişimini sağlamak ve Belirlenemeyen = Bulaştırmayan B=B sayesinde HIV yayılımını tamamen durdurmak. Ben, bir HIV aşısına çok da uzak olmadığımızı düşünmekle beraber HIV’de en yakın zamanda beklenebilecek devrimsel gelişmenin, fonksiyonel tedavi olacağını düşünüyorum. (Bkz: Fonksiyonel HIV tedavisi ne demek?) Ancak mevcut ilaç/tedavi seçeneklleri dışındaki yeni arayışlar konusunda yolun uzun olduğunu ve hala alınması gereken uzun bir mesafe olduğunu da tekrar tekrar vurgulamak gerekir. Bu bakımdan, gelen olumlu olumsuz tüm verilere sağduyulu ve temkinli yaklaşmanın, erken ve gereksiz heyecanlara kapılmaktan daha doğru ve gerekli olduğunun altını özellikle çizmek isterim. Dünya'nın her yerinde, HIV bilimi alanındaki çalışmaları yakından takip eden zaman zaman yazıya döken bir aktivist ve topluluk yazarı olarak çalışmaları yakında takip etmeye, gelişmeleri paylaşmaya devam edeceğim. www.kirmizikurdele.org #hivbilgisi kaynağı

  • “HIV pozitif bireylerde COVID-19 geçirme oranı ve etki eden faktörler" araştırması

    Yayına hazırlayan: kirmizikurdele.org #hivbilgisi sayfaları ekibi Yayın tarihi: Ocak 17, 2023 HIV alanının en üretken ve çalışkan hekimlerinden biri olan, çok sevdiğimiz *Doç Dr. Asuman İnan, HIV pozitif bireylerin COVID-19 geçirme oranını tespit etmek ve buna etki eden faktörleri anlamak amaçlı bir bilimsel çalışma için katkınızı istiyor. (*İstanbul Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı) 5 dakikadan az bir sürede tamamlanacak olan anketten elde edilecek sonuçlar, HIV ile yaşayan bireylerin COVID-19 ile ilgili yaşadıkları ek sağlık sorunlarına dikkat çekmek amacıyla bilimsel yayın haline getirilecek. Sonuçlarını #hivbilgisi kaynağı www.kirmizikurdele.org'de de yayınlamayı planladığımız araştırmaya katılımınızı ve HIV ile yaşadığını bildiğiniz arkadaşlarınızla paylaşmanızı rica ediyoruz. 5 dakikadan az bir sürede tamamlanacak olan ankete görsele ya da buraya tıklayarak ya da aşağıdaki pencereden ulaşabilirsiniz. www.kirmizikurdele.org #hivbilgisi kaynağı #hivhakkindahersey

  • KLİMİK İlk Adımda Hasta Yönetimi Kursuna katıldık

    KLİMİK Derneği HIV/AIDS Çalışma Grubu (HIVÇG) tarafından düzenlenen "9. İlk Adımda Hasta Yönetimi Kursu"na katıldık, "Sivil Toplum Kuruluşları, İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanları İş Birliği" başlıklı oturumda çalışmalarımızı ve iş birliği önerilerimizi paylaştık. Hibrit olarak düzenlenen kursa ve 65’i yüz yüze, 288’i çevrimiçi toplam 353 kişi katıldı, program kapsamında 6 oturumda, 20 konuşmacı sunum yaptı. (#hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler kaynak göstermek şartıyla herkesin paylaşımına açıktır. Paylaşımlarınızda web-sitemizi kaynak göstermenizi/mention/etiket vb. yapmanızı rica ederiz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur.) Yayına hazırlayan: kirmizikurdele.org #hivbilgisi sayfaları ekibi Yayın tarihi: Ocak 14, 2023 İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji asistanları ile HIV ve AIDS olgularını izleyen uzmanların katıldığı kursta, konusunda deneyimli öğretim üyeleri ve uzmanlar tarafından gerçek olgularla desteklenmiş bir eğitim verildi. Hibrit olarak düzenlenen kursa ve 65’i yüz yüze, 288’i çevrimiçi toplam 353 kişi katıldı, program kapsamında 6 oturumda, 20 konuşmacı sunum yaptı. -Tanı ve tarama testleri, -Tarama ve tanı testi pozitif saptanan kişilere yaklaşım nasıl olmalı?, -Yeni tanı almış kişilerde başlanacak tedavinin seçiminde nelere dikkat edilmeli?, -Tanı ve tedavinin planlanması, -Fırsatçı akciğer ve santral sistemi enfeksiyonları, -Gebeliğe hazırlık ve gebe HIV pozitiflere doğru yaklaşım, -HIV ve aşılar, -Temas öncesi ve sonrası profilaksı (PrEP-TÖP, PEP-TSP), başlıklarında kapsamlı sunumların ve olgu tartışmalarının yapıldığı ve deneyimli uzmanların tecrübe paylaştığı eğitimin son oturumu ise; "Sivil toplum kuruluşları, infeksiyon hastalıkları ve klinik mikrobiyoloji uzmanları iş birliği" başlıklı oturumdu. Kırmızı Kurdele İstanbul, Pozitif Yaşam Derneği ve Pozitif-İz Derneği temsilcilerinin katıldığı oturumda, yurt içinde ve dışında yaptığımız çalışmalardan, Belirlenemeyen = Bulaştırmayan B=B kampanyasından ve HIV takibi yapan hekimlerin yararlanabileceği hizmetlerimizden/projelerimizden bahsettik, hekim ve aktivist dostlarımızın iş birliği deneyimlerini, beklentilerini ve önerilerini dinledik. Kırmızı Kurdele İstanbul olarak, Türkiye’de HIV alanında hizmet sunan tüm çalışma gruplarının, birbirlerini daha iyi tanıyarak yakın çalışma ve iş birliği geliştirme fırsatları bulmasını sağlayan bu tip toplantılara katkı vermeyi her zaman çok önemsiyoruz. İnanıyoruz ki; her türlü yapıcı diyalog ve tüm paydaşların uyumlu çalışması, başta HIV ilaç tedavisi almakta alan bireyler olmak üzere, toplumun tamamının faydalandığı kapsayıcı iş birlikleri yaratıyor. Özenle hazırlanmış bu organizasyon ve nazik davetleri için Kurs Başkanı Doç Dr. Asuman Şengöz İnan'a ve Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği KLİMİK’e, tüm yararlanıcılarımız adına gönülden teşekkür ederiz. Kursun detaylı programını burada, KLİMİK Derneği hakkında tüm bilgileri klimik.org.tr adresinde ve KLİMİK sosyal medya hesaplarında bulabilirsiniz. Türkiye’de HIV alanında hizmet sunan tüm çalışma gruplarının, birbirlerini daha iyi tanıyarak yakın çalışma ve iş birliği geliştirme fırsatları bulmasını sağlayan bu tip toplantılara katkı vermek ve tüm yararlanıcılarımıza daha iyi hizmetler sunmak için elimizden gelenin en iyisini yapmaya devam edeceğiz. www.kirmizikurdele.org #hivbilgisi kaynağı #hivhakkindahersey

  • Viral baskı (HIV’in baskılanması) hakkında bilmeniz gereken 10 şey

    Yayına hazırlayan: Arda Karapınar, (Tedavi aktivisti, Topluluk yazarı) Güncelleme tarihi: Ocak 2023 (Türkiye’nin #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Paylaşımlarınızda web-sitemizi kaynak göstermenizi/mention/etiket vb. yapmanızı rica ederiz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. HIV ve onun yol açtığı AIDS, Antiretroviral ilaçların (ART) yaygın kullanımı ile beraber, ölümcül bir hastalık olmaktan çıkıp kolaylıkla yönetilebilen bir duruma dönüşeli yaklaşık 30 yıl oluyor. Düzenli HIV ilaç tedavisi (ART) kullanımı ile kandaki HIV miktarının baskılanarak (viral baskı/viral baskılanma) B (belirlenemeyen) seviyeye indirilmesi HIV biliminin bu gelişiminin doğal bir getirisi. Yani HIV ilaç tedavisine (ART) bağlı kalmak, viral baskılanma ve B (belirlenemeyen) seviyeye ulaşmak bakımından da hayati önem taşıyor. Bu #hivbilgisi yazımıza da kaynak olan *NIAID’ın yapmış olduğu kapsamlı araştırmalara göre, sürekli viral baskı sadece HIV ile yaşayan bireylerin sağlıklı yaşamalarına sağlamakla kalmıyor, ayrıca virüsün cinsel yolla HIV negatif partnere bulaşmasını da tamamen engelleyerek konuyu önemli bir halk sağlığı argümanı haline getiriyor (Bkz: Belirlenemeyen = Bulaştırmayan B=B) (*ABD Ulusal Alerji ve Enfeksiyon Hastalıkları Enstitüsü) 1- Viral baskı/baskılanma nedir? ART, HIV’in kendini kopyalayarak çoğalmasını engelleyen bir ilaç tedavisi yöntemidir. HIV ile yaşayan bir birey HIV ilaç tedavisine (ART) başladığında, kandaki virüs sayısı da (viral yük) düşmeye başlar. ART doktor tarafından reçete edildiği gibi kullanıldığı sürece, neredeyse tüm HIV ile yaşayan bireylerde, tedaviye başladıktan sonraki en geç 6 ay içerisinde viral yük belirlenemeyen seviyeye düşer (bazı bireylerde, farklı sebeplerden dolayı direnç söz konusu olabilir ve belirlenemeyen seviyeye ulaşmak biraz daha uzun zaman alabilir). HIV tedavisine devam etmek demek, belirlenemeyen seviyeyi korumak, yani sürekli viral baskılanmayı sağlamış olmak demektir. 2- Sürekli B (belirlenemeyen) seviyede olmak ne demek? HIV’i baskılamak için, reçete edildiği şekliyle düzenli olarak HIV tedavisi ilaçları(ART) kullanmak, HIV pozitif bir bireyi “belirlenemeyen” viral yük seviyesine ulaştırır. Eğer bir HIV pozitif birey, ART kullanımına bağlı viral baskı sonrasındaki en az 6 ay süresinde viral yükünü belirlenemeyen seviyede korumuşsa, bu duruma “sürekli B (belirlenemeyen) seviye” denir. Bu sebeple, sürekli belirlenemeyen seviyede kalmak için, HIV tedavisi ilaçlarının mutlaka düzenli olarak alınması gerekir. 3- Belirlenemeyen seviye vücudumda HIV artık yok mu demek? Hayır. Açıklamak gerekirse; Her ne kadar viral yükünüz belirlenemeyen seviyede olsa da ve siz düzenli HIV tedavisi ilaçları (ART) kullanımıyla sürekli belirlenemeyen seviyenizi koruyor olsanız da, virüs vücudunuzda viral rezervuar denilen az sayıdaki hücrenin içerisindeki varlıklarını uyku halinde sürdürmektedir. HIV tedavisinde doz atlama, ilaç kullanımına ara verme ya da sonlandırma gibi durumlarda virüs aktif hale geçebilmekte ve kendisini kopyalayarak çoğalmaya yeniden başlamaktadır. Bu da viral yükün yeniden belirlenebilen(saptanabilen) seviyeye çıkmasına neden olur. Bu sebeple HIV ilaç tedavinize asla ama asla ara vermemeniz ve doktorunuzun belirtiği şekilde düzenli kullanmanız çok önemli ve gereklidir. 4- Belirlenemeyen seviyede olmanın, benim cinsel partnerime/eşime HIV bulaştırmamamla ne alakası var? Sıklıkla tekrar ettiğimiz gibi; HIV tedavisi ilaçları reçete edildiği şekilde düzenli olarak kullanan ve belirlenemeyen seviyesini koruyan HIV pozitif bireyler, HIV negatif eşlerine/partnerlerine cinsel yolla -kondomsuz ilişkilerde bile- HIV bulaştıramazlar. Bu konuda, eşlerden birinin HIV pozitif, diğerinin HIV negatif olduğu çiftlerin katıldığı 4 geniş katılımlı uluslararası araştırmanın (HPTN 052, PARTNER, Opposite Attract ve PARTNER 1-2) sonuçlarına göre kondom ve PrEP-TÖP gibi korunma araçlarını kullanmadan, yani kondom kullanılmadan gerçekleşen anal ve vajinal cinsel ilişkilerde “SIFIR'' bulaşı tespit edilmiştir. Yani Dr. Fauci'nin de söylediği gibi risk SIFIR”dır! (Yukarıda bahsedilen bilimsel çalışmalar hakkında #hivbilgisi yazıları için burayı tıklayın) 5- HIV ilaç tedavisine (ART) başladıktan sonra, ortalama ne kadar zaman sonra cinsel yolla virüsü bulaştırma riski sıfıra düşmektedir? Yapılan araştırmaların sonuçlarına göre, ART kullanmaya başlayan bir HIV pozitif bireyin ortalama 6 ay sonra cinsel yolla HIV bulaştırma risklerini sıfır olduğu bilimsel açıdan kanıtlanmıştır. HIV tedavisine başlayan bireylerin büyük bir çoğunluğu, tedaviye başlamalarından sonraki 6 ay içerisinde belirlenemeyen seviyede viral yüke sahip olmakta ve bu her HIV pozitif bireye takip amaçlı düzenli olarak yapılan HIV RNA testi ile doğrulanmaktadır. Eğer bir HIV pozitif bireyin düzenli ART kullanımı ile HIV RNA testi sonucu sürekli belirlenemeyen seviyedeyse ve düzenli ilaç kullanmaya devam ederek sürekli belirlenemeyen seviyeyi koruyorsa, artık burada cinsel yolla bir HIV bulaşısı olmasından söz edilmemektedir. 6- HIV ilaç tedavisini bırakırsam ne olur? HIV ilaç tedavisi bırakıldığında, viral yük yine eski seviyesine ve belki daha yükseklere çıkar ve virüsü yeniden cinsel yolla bulaştırabilir hale gelirsiniz. Araştırmalarda, HIV tedavisine hiçbir şekilde ara vermemenin ya da bırakmamanın, virüsü bulaştırma riskini ortadan kaldırdığı gözlemlenmiştir. Tedaviye ara vermek ya da bırakıp sonra tekrar başlamak gibi önerilmeyen eylemler aynı zamanda virüsün direnç kazanması ve kullanabileceğiniz ilaç seçeneklerinin de azalması anlamana gelebilir. Bu sebeple, doktorunuzun reçete ettiği şekilde HIV ilaçlarınızı düzenli olarak kullanmanız ve asla ama asla tedavinize ara vermeminiz gerekmektedir. Eğer çeşitli sağlık sorunları yaşıyorsanız ya da ilaç tedavinize tıbbi sebepler dolayısıyla ara vermeniz gerekiyorsa, ve daha olası pek çok durumda, mutlaka bu durumunuzu doktorunuza bildirin ve farklı seçeneklerin değerlendirilerek tedavi sürekliliğinizin sağlanması için doktorunuzun görüş ve önerilerine başvurun. 7- Sürekli B (belirlenemeyen) seviyede olduğumdan emin olmak için hangi sıklıkta viral yük testi yaptırmam gerekir? Güncel tedavi kılavuzlarına göre genel olarak viral yük her 3-6 ayda bir ölçülmeli ve not edilmelidir. Ancak sürekli belirlenemeyen seviyede olan HIV ile yaşayan bireylerin, doktorlarının önerisi ile bu süre daha da - örneğin yılda bir-uzatılabilir. Eğer sürekli belirlenemeyen seviyedeyseniz ve bu seviyeyi korumak istiyorsanız, doktorunuzun önerilerine dikkat etmek ve HIV ilaç tedavisini kesintisiz bir biçimde sürdürmek çok önemlidir. 8- Viral sıçrama (blips) nedir? Zaman zaman, ilaçlar aksatılmadan ve doktorun belirttiği şekilde kullanıyor olsa da viral yükün küçük de olsa belirlenebilir seviyeye çıkıp sonra tekrar belirlenemeyen seviyeye indiği görülebilir. Bu duruma “viral sıçrama” deniliyor. Viral sıçrama, sık görülen tıbbi bir durumdur ve asla HIV tedavisinin başarısız olduğu anlamına gelmez. Bu viral sıçramalara neyin neden olduğu konusunda ciddi araştırmalara devam edilmektedir. 9- Partnerimle olası HIV bulaşı riski konusunda nasıl konuşabilirim? HIV ile yaşayan bireylerin HIV tedavisine düzenli olarak devam ettikleri ve belirlenemeyen seviyede oldukları sürece virüsün cinsel yolla bulaştırılma ihtimalinin SIFIR olduğunu daha önce defalarca kez belirtmiştik. Ancak burada şu detayı da eklemek isteriz: Eğer düzenli bir ilişkiniz varsa, ve siz ya da partneriniz tedavi altındaki bir HIV pozitif bireyseniz, tedaviye bağlılıktaki en önemli etkenlerden biri de, ilişkinin tedavi bağlılığına olan etkisini anlamaktır. Yani siz sevdiğiniz kişinin sağlığına özen gösterdikçe, tedavi bağlılığına da o kadar katkı sağlamış olacaksınız. Ancak yine de ileri korunma yöntemleri ile kendinizi daha güvenli hissetmek isterseniz, PrEP(TÖP - Temas Öncesi Profilaksi) seçeneğini göz önünde bulundurabilirsiniz. PrEP-TÖP ile ilgili detayları burayı tıklayarak öğrenebilirsiniz. 10- Sürekli B (belirlenemeyen) seviyedeyim. HIV dışında, cinsel yolla bulaşan diğer enfeksiyonları kafama takmama gerek yok diyebilir miyim? Dersiniz ama demeseniz iyi. Çünkü bu tamamen bilim dışı, pratiklere aykırı ve yüksek riskli bir tutum olur. HIV ilaç tedavisi sizin yalnızca HIV viral yükünüzü baskılamaya ve HIV'i cinsel yolla bulaştırmanızı engellemeye yarar. Aynı şekilde PrEP/TÖP'de sizi yalnızca HIV’e karşı korumaktadır. Eğer HIV tedavisi altındaysanız veya HIV’den korunmak için PrEP kullanıyorsanız, diğer cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlara karşı hala korunmasız olabilirsiniz. Bu sebeple Hepatit B, Hepatit C, HPV, bel soğukluğu, frengi ve cinsel yolla bulaşabilen diğer enfeksiyonlardan kendinizi korumak için kondom kullanımının sürekliliği en az her zamanki kadar önemlidir. www.kirmizikurdele.org #hibvbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı #hivhakkindahersey Kaynak: NIAID Yazı ilk kez Nisan 2019'da www.kirmizikurdele.org'de yayınlanmıştır.

  • Kırmızı Kurdele İstanbul'un Uluslararası AIDS Konferansı AIDS2020 notları

    Kırmızı Kurdele İstanbul ekibinin, bu sene 6-10 Temmuz tarihleri arasında tamamen online olarak gerçekleşen ve sekiz saatlik zaman farkına rağmen tamamını canlı takip ettiği #AIDS2020 ve #COVID19 konferanslarında tuttuğu notlardan kısa kısa başlıklar. İyi okumalar. www.kirmizikurdele.org #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı #hivhakkindahersey (Güvenilir #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler kaynak göstermek şartıyla herkesin paylaşımına açıktır. Paylaşımlarınızda web-sitemizi kaynak göstermenizi/mention/etiket vb. yapmanızı rica ederiz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur.) Yayına hazırlayan: Arda Karapınar, Tedavi aktivisti, Topluluk yazarı Yayın tarihi: 14 Temmuz 2020 -PrEP (temas öncesi korunma tedavisi) konferansın yıldızı oldu PrEP konusunda farklı çalışma grupları tarafından tamamlanan ya da hali hazırda devam etmekte olan araştırma sonuçlarının yayınlandığı konferansta, enjekte edilebilen PrEP’e yönelik çalışmanın sonuçları büyük ilgi topladı. ABD hükümeti tarafından çeşitli araştırmalarına büyük fonlar ayrılan HIV Prevention Trial Network (HIV Korunma Araştırmaları Ağı) tarafından yürütülen HPTN 083 isimli çalışmanın sonuçlarına göre, uzun süre etkili enjekte edilebilen Cabotegravir etken maddeli PrEP, tablet formdaki PrEP’e göre daha etkili sonuçlar veriyor. %12’sinin erkeklerle cinsel ilişki yaşayan trans kadınların ve geri kalanların MSM bireylerden (Erkeklerle cinsel ilişki yaşayan erkeklerden) oluştuğu, HIV bulaşışına maruz kalma riski içerisinde tanımlanan 4.750 bireyin katılımıyla sürdürülen denemenin sonuçlarına göre, uzun süre etkili enjekte edilebilen Cabotegravir etken maddeli PrEP kullanan bireylerde, tablet formdaki TDF etken maddeli PrEP’e kullanan bireylere göre %66 daha az HIV bulaş riski olduğu sonucuna ulaşılarak, inanılmaz bir koruma farklılığını gözler önüne serdi. www.kirmizikurdele.org/prep -TAF mi, TDF mi? PrEP başlığı altında yapılan sunumlardan bir diğeri ise DISCOVER isimli araştırmanın sonuçlarıydı. TDF’in (tenofovir disoproxil fumarate/emtricitabine) gelişmiş formatı olarak piyasaya sürülen TAF’ın (tenofovir alafenamide/emtricitabine), PrEP olarak kullanımındaki etkililik farklılığı ortaya koymak adına yapılan araştırmanın sonuçlarına göre, bu iki etken maddenin de PrEP olarak kullanımında, HIV bulaşışına karşı koruma anlamında herhangi bir farklılık tespit edilemediği belirtiliyor. 96 hafta süresince, 5.399 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen araştırmada, TAF ve TDF kullanan bireylerde, yaklaşık 2 yıl süresinde cinsel yolla bulaşan enfeksiyon oranlarında farklılık gözlemlenmemiş. -PrEP’le %75 Başarı Kenya ve Uganda’nın tedaviye erişim sorunları bulunan kırsal bölgesinde yaşayan, kadın ve erkeklerden oluşan yaklaşık 75bin kişinin katılımıyla yapılan SEARCH Araştırması sonuçlarına göre, düzenli HIV testinin uygulanarak kontrollü bir şekilde TDF etken maddeli PrEP kullanan grupta, HIV bulaş riskinin yani yeni HIV bulaşlarının gerçekleşmesinde %75 azalma olduğu kayıt altına alınmış. The SEARCH Araştırması’nın sonuçlarında dair sunumu gerçekleştiren California Üniversitesi’nden Dr. Catherince A.Koss mevcut bulguların, PrEP’in HIV salgınıyla mücadelede ne kadar önemli bir araç olduğunun altını bir kez daha çizdiğini belirtti. -Islatravir umut vaad ediyor Henüz klinik denemelerinin sürdüğü bir HIV tedavisi ilacı - ART olan islatravir, düşün viral başarısızlık, yani uygulanan hastalarda, HIV’in baskılanmasında önemli bir başarı kaydediyor. Tedaviye cevap vermeyen ya da diğer bir deyişle viral hareketliliği tedaviye rağmen gözlemlendiği vakalarda kullanılması planlanan ve henüz klinik araştırmaların daha orta döneminde olan etken madde, eğer başarılı olursa, kullanıma girecek ilk NRTTI grubu HIV tedavisi ilacı olacak. www.kirmizikurdele.org/art -Dikkat: TAF kilo aldırabilir! Amerikan’nın 65 şehrinde tedavi görmekte olan 115.000 bireyin dahil olduğu OPERA kohortundan alınan veriler, TAF etken maddesi ile kilo artışı arasındaki bağlantıyı ortaya koyuyor. Özellikle böbrek sorunları ve kemik erimesine etkilerinden dolayı TDF kullanımından, TAF kullanımına geçiş yapan vakalarda, kolesterol düzensizliği ve kilo artışı gözlemlenmiş. TDF’den TAF’a geçiş sonrasındaki ilk dokuz ayda 2 ila 2.7 kg arasında kilo artışı görülen hastalarıın grubunu, ortalam 2.5 kg ile dolutegravir etken maddesinin neden olduğu tedavi rejimindeki hastalar takip ediyor. Araştırmacılar, son dönem piyasaya sürülen tek tablet rejimi HIV tedavi ilaçlarında da TAF bulunması nedeniyle, vakalarda düzenli kilo kontrolünün de yapılması gerektiğini belirtiyor. -Hepatit-A aşısı önemli! Önceki yıllarda, MSM, damar içi madde kullanan ya da kronik karaciğer hastalığı bulunanlar gibi daha kısıtlı bir gruba Hepatit-A aşısını öneren Amerika Hastalık Kontrol Merkez CDC yetkilileri, bu yıl düzenlenen Uluslararası AIDS Konferansı’nda, bu önerilerini güncellediklerini ve artık HIV tanısı almalarının üzerinden 1 yıl geçen tüm bireylere Hepatit A aşısının uygulanmasını önerdiklerini belirttiler. Ülkemizde, tedaviye başlayan tüm hastaların yaptırması gereken aşılar arasında bulunan Hepatit A aşısı, birçok birey tarafından eczanelerden ücretli olarak satın alınarak yapılmakta. Bu sebeple, standart tedavi ve takip planları arasında bulunan bu aşıların HIV ile yaşayan bireylere ücretsiz olarak sağlanması gerekliliğini ve talebimizi bir kez daha yinelemek istiyoruz… -Hep konuşulan başlık: HIV aşısı Bu yıl sanal olarak gerçekleşen 23. Uluslararası AIDS Konferansında, diğer yıllarda olduğu gibi yine aşı çalışmaları ile ilgili güncel durum da konuşuldu. Konferansında son gününde kapanışa damgasını vuran sunumuyla Amerika Ulusal Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Dairesi (NIAID) AIDS Birimi Direktörü Dr. Carl Dieffenbach, aşı çalışmaları arasında önemli bir yere sahip olan, Imbokodo adıyla bilinen HVTN 705/HPX2008 isimli aşı çalışmasında önemli bir aşamaya gelindiğini belirtti. 2017 yılında başlayan ve Sahra altı Afrika ülkeleri olan South Africa, Zimbabwe, Mozambique, Malawi, and Zambia’da, 2600’den fazla kadın bireyin katılımıyla sürdürülen çalışmada, koruyuculuğunun deneyimlendiği aşı örneklerinin tüm katılımcılara uygulandığını ve böylelikle bu aşama ile ilgili çıktıların gözlemlenmesi aşamasına geçildiğini belirtti. Amerika Sağlık Bakanlığı tarafından desteklenen farklı bir aşı çalışması olan Mosaico hakkında da bilgi veren Dr. Dieffenbach, HIV’e ilişkin bağışıklık tepkisinin oluşup oluşmadığının araştırıldığı 2.faz çalışmalarının Amerika ve Avrupa’da eşzamanlı olarak MSM ve trans bireylerin katılımıyla sürmekte olduğunun altını çizdi. -Koronavirüs elbette unutulmadı Son 8 aydır, farklı zamanlarda ve farklı şiddetlerde, Dünya’daki tüm bireylerin etkilendiği ve 2020 yılına damgasını vuran yeni tip koronavirüs pandemisi de 23.Uluslararası AIDS Konferansı’nda yerini aldı. Önceki yıllardan farklı olarak bu yıl konferans ajandasına 2 gün eklenerek düzenlenen COVID-19 Konferansı'nda koronavirüs, sadece bir enfeksiyon ve salgın olarak işlenmekle kalmadı, aynı zamanda HIV ve koronavirüs arasındaki ilişkiye de yer verildi. Pandemik koşullar nedeniyle HIV tedavisine erişimin kısıtlanması ya da zorlaşması durumunda ortaya çıkabilecek olumsuzlukların koşulduğu konferansta, özellikle ilaca erişimin zaten zor olduğu bölgelerde yeniden AIDS vakalarının görülebileceğinin altı çizildi. Henüz ilaç etkenlerinin hammaddelerine yönelik bir azalma sorunun söz konusu olmadığını belirten yetkililer, artan COVID-19 vakaları nedeniyle uygulanabilecek karantina süreçleri ve ham madde işleme tesislerindeki iş gücü kısıtlamaları nedeniyle, olası bir işlenmiş ham madde azalmasına da dikkat çekildi. www.kirmizikurdele.org #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı #hivhakkindahersey

  • HIV/AIDS 2022 Kongresi Raporu

    Yayına hazırlayan: www.kirmizikurdele.org, #hivbilgisi sayfaları ekibi Yayın tarihi: Ocak 2, 2023 (Türkiye'nin #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Paylaşımlarınızda web-sitemizi kaynak göstermenizi/mention/etiket vb. yapmanızı rica ederiz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur.) Türkiye HIV/AIDS Platformu’nun her yıl düzenlediği ve bu yıl altıncısı, 24-27 Kasım 2022 tarihlerinde Antalya’da gerçekleştirilen Ulusal HIV/AIDS Kongresi raporu yayında. Amacı, ülkemizdeki HIV/AIDS epidemisine verilen yanıtta ön saflarda görev yapan sağlık çalışanlarının, sağlık otoritesinin ve sivil toplum örgütlerinin kongre boyunca sunduğu verilerin, yaptığı paylaşımların ve yürütülen tartışmaların ışığı altında ülkemizdeki güncel durumun analizini yapıp, gereksinimleri belirlemek olan rapor, ortak önerileri sunmak üzere sağlık otoritesi ile paylaşılacak. Ulusal HIV/AIDS Kongresi 2022 düzenleme kurulu adına, bilim insanları ve aktivistlerin ortak emeğinin ürünü olan rapor, Türkiye'de Ulusal HIV/AIDS Kongreleri tarihinin ilk ortak raporu olma özelliği ile tarihi bir belge niteliği taşıyor. Türkiye'nin HIV ve AIDS ve sebep olduğu sorunlarla mücadelesi tarihinde çok önemli bir işlevi olacağına inandığımız belgeye katkı sunmaktan ötürü duyduğumuz mutluluğu da paylaşarak, Prof. Dr. Süda Tekin olmak üzere rapora emek veren tüm bilim insanları ve aktivistlere Kırmızı Kurdele İstanbul olarak teşekkür ediyoruz. Seçtiğimiz kısa notlarını #hivbilgisi yazımızda bulabileceğiniz raporun tamamını sayfada en alttaki butona tıklayarak indirebilirsiniz. www.kirmizikurdele.org #hivhakkindahersey -Rapordan kısa notlar- -HIV tanısındaki yetersizlik ve gecikme Hâlihazırdaki en önemli sorununun, HIV tanısındaki yetersizlik ve gecikme olduğu tespiti ile başlayan rapor, yenilikçi yöntemlerle test yaptırmaya teşvikin önceliklendirmesini talep ediyor. -Temas öncesi profilaksi (PrEP-TÖP) Raporun, HIV bulaşını önleme konusunda etkinliği kanıtlanmış olan temas öncesi profilaksi ile ilgili talepleri şöyle; a. Temas öncesi profilaksiye ilişkin önerilerin Sağlık Bakanlığı HIV/AIDS Tanı ve Tedavi Rehberi’ne eklenmesi, b. Günlük kullanılan temas öncesi profilaksinin lisans alması için çalışmaların yürütülmesi, c. Temas öncesi profilaksinin maliyetinin azaltılması (düşük fiyatlandırma, tam veya kısmi geri ödeme) için girişimlerde bulunulması, d. Toplumda temas öncesi profilaksiyi tanıtacak kampanyaların yapılması. -Raporda Belirlenemeyen = Bulaştırmayan B=B vurgusu Dünya çapında öncü imzacılarından ve resmi sözcülerinden birisi olarak Türkiye'de yaygınlaştırmaktan daima gurur duyduğumuz ve çok önemsediğimiz Belirlenemeyen = Bulaştırmayan B=B, raporda aşağıdaki paragrafla yer aldı; Belirlenemeyen = Bulaştırmayan (B=B) özellikle sağlık sisteminde yaygın olarak bilinmemektedir. DSÖ, UNAIDS gibi saygın otoritelerce kabul edilen ve bazı ülkelerin ulusal HIV tedavi kılavuzlarına da dâhil edilen “ (B=B)”, hem bulaşın önlenmesi açısından güçlü bir halk sağlığı mesajı hem de tedaviye uyumu güçlendiren bir unsur olarak HIV'e verilen ortak cevabın temel ögelerinden biri olarak değerlendirilmelidir. Bu bağlamda Belirlenemeyen = Bulaştırmayan’ın, ulusal HIV tedavi kılavuzuna dâhil edilmesi ve bu mesajın yaygınlaştırılmasına ilişkin çeşitli çalışmaların yapılması önerilir." -İşe girişlerde zorunlu HIV testi Rapordaki bir diğer önemli tespit ve öneri ise işe girişlerde zorunlu HIV testi hakkında; "İşe girişlerde sağlık raporunun işin gereklilikleri gözetilerek tasarlanması ve zorunlu HIV testinin kaldırılması gerekmektedir. Bunun önünün açılması amacıyla iş sağlığı ve güvenliği mevzuatının değiştirilmesi konusunda çalışmalar yürütülerek HIV ile yaşayan kişilerin temel haklarına erişmeleri sağlanmalıdır. Ulusal HIV/AIDS Kongresi 2022 düzenleme kurulu adına nihai şekli Süda Tekin, Hayat Kumbasar-Karaosmanoğlu, Asuman İnan, Halis Akalın, Behice Kurtaran, Fehmi Tabak, Yeşim Taşova, Canberk Harmancı, Arda Karapınar, Çiğdem Şimşek, Deniz Gökengin' tarafından verilen rapor, "Ülkemizde HIV epidemisine yanıt konusunda pek çok alanda başarılı işler yapılmış olmakla birlikte, olgu sayısındaki artış halen tüm hızıyla devam etmektedir. COVİD-19 pandemisinin araya girmesi, HIV alanında yapılan çalışmaların da hız kesmesine, hatta durmasına neden olmuştur. Türkiye HIV/AIDS platformu tarafından düzenlenmekte olan HIV/AIDS Kongreleri, bir yandan HIV alanındaki bilgileri paylaşmamıza ve tartışmamıza zemin hazırlarken, diğer yandan ülkemizdeki sorunları irdelememiz ve sorunlara çözüm önerileri getirmemiz açısından da vazgeçilmez bir platform oluşturmuştur. Bu raporda, sorunların çözümüne ilişkin yapılan önerilerin, ülkemize özgü, doğru ve etkin stratejileri geliştirebilmek ve hedeflerimizi gerçekleştirebilmek açısından tüm paydaşlar tarafından dikkate alınacağını umuyoruz." cümleleriyle sona eriyor. Türkiye'nin HIV ve AIDS ve sebep olduğu sorunlarla mücadelesi tarihinde çok önemli bir işlevi olacağına inandığımız belgeye katkı sunmaktan ötürü duyduğumuz mutluluğu da paylaşarak, Prof. Dr. Süda Tekin olmak üzere rapora emek veren tüm bilim insanları ve aktivistlere Kırmızı Kurdele İstanbul olarak teşekkür ediyoruz. Raporun tamamını buraya ya da aşağıdaki butona tıkayarak indirebilirsiniz. www.kirmizikurdele.org #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı #hivhakkindahersey

  • HIV ile Mücadeleye Acil Eylem Planı İhtiyacı

    EuroPolitika Dergisi'nin Sivil Toplum HIV Konferansı #HIV2022İstanbul bünyesinde duyurulan Mikro Araştırma Fonu kapsamında yaptığı "AB'nin HIV ile Mücadelede Mevcut Yasaları ve Türkiye'ye Uygulanabilirliğinin Araştırılması" başlıklı çalışmanın bir çıktısı olan bu makale Türkiye’nin HIV'e ilişkin izlediği sağlık politikasını AB’nin sağlık politikaları ile karşılaştırarak değerlendiriyor. Yayına hazırlayan: Nisa Mammadova, Yusuf Ertuğral www.kirmizikurdele.org'de yayın tarihi: Ocak 11, 2023 (Türkiye'nin #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Paylaşımlarınızda web-sitemizi kaynak göstermenizi/mention/etiket vb. yapmanızı rica ederiz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur.) HIV, yani insan bağışıklık yetmezliği virüsü olarak tanımlanan Human Immunodeficiency Virus en az 40 yıldır aramızda. HIV ile enfekte olunduktan birkaç adım sonrası, -eğer kişi test yaptırmaz durumunu bilmez ve HIV ilaç tedavisine başlamazsa enfeksiyonun ilerlemiş hali olan ve edinilmiş bağışıklık yetersizliği sendromu olarak tanımlanan AIDS’e neden oluyor. Birleşmiş Milletler HIV/AIDS Ortak Programı (UNAIDS) 2021 Raporu’na göre, dünyada HIV hastalığının başlangıcından itibaren yani 40 yılda 79,3 milyon kişi HIV ile enfekte oldu, 36,3 milyon kişi ise AIDS ile ilişkili hastalıklardan hayatını kaybetti. HIV/AIDS’e bağlı ölümleri durdurmak ve halk sağlığını korumak için küresel ölçekte etkin bir mücadele sürdürülüyor. Hatta Dünya Sağlık Örgütü bu konuda farkındalığı artırmak için 1988 yılında 1 Aralık’ı Dünya AIDS Günü ilan etti. Uzun yıllardır devam eden bu mücadele doğrultusunda özellikle Batıdaki vakalarda azalma görülürken Türkiye’yi çevreleyen Doğu Avrupa, Orta Asya, Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgelerinde tam tersine bir artış kaydediliyor. Sağlık Bakanlığı verilerine göre Türkiye’de 1985’ten 15 Kasım 2021’e kadar 29 bin 284 HIV pozitif kişi ve 2 bin 52 AIDS vakası tespit edildi. Ancak bu sayının, test yaptırma alışkanlığı azlığı vb. sebeplere bağlı olarak gerçek tabloyu yansıtmadığını düşünenler de var. Gerek Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan Türkiye raporlarında gerekse artan HIV vakaları göz önüne alındığında Türkiye’nin HIV/AIDS’e karşı eylem planı ihtiyacı elzem olarak görülüyordu. Bu süreçte üstüne bir de Türkiye’nin sığınmacı politikası nedeniyle yoğun göç alması ve mülteci-sığınmacı konumunda olan HIV-pozitif bireylerin tedaviye erişimde yaşadığı güçlükler eklendi ve yıllar içinde yapılan çalışmaların yetersizliği, sorunun günden güne büyümesine neden oldu. Buna bağlı olarak 2019 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından HIV/AIDS Kontrol Programı başlatıldı ancak bu kez de Covid-19 ile mücadele, bu kontrol programının çalışmalarını sekteye uğrattı. HIV/AIDS alanında faaliyet yürüten, sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin mücadeleye ilişkin vurguladığı ortan nokta, toplumsal bilinç ve farkındalık ihtiyacı… Üstelik bu ihtiyaç için kaybedilecek bir dakika bile yok. Çünkü tanı, takip ve tedavisi geciken her bir birey hayattan kopuyor, HIV/AIDS halk sağlığı için büyük risk oluşturuyor. Aktivistler, Euro Politika’ya Değerlendirdi EURO Politika’ya konuşan Kırmızı Kurdele İstanbul’dan Aktivist Arda Karapınar, Pozitif-iz Derneği’nden Önder Bora ile Pozitif Yaşam Derneği’nden Yağmur Şenoğuz ve derneğin diğer aktivistleri süreci üç önemli başlıkta ele aldı. Karapınar, Bora ve Şenoğuz, Türkiye’de HIV pozitif bireylerin yaşadığı sıkıntılara değindi, bu sıkıntıların önüne geçmek ve halk sağlığını korumak için yapılması gerekenleri sıraladı. Aktivistler, ayrıca göç ile gelen bireylere yönelik Türkiye’nin izlediği sağlık politikasını AB’nin sağlık politikaları ile karşılaştırarak değerlendirdi. HIV ile Yaşayan Bireylerin “Damgalanma” Korkusu “HIV ile Yaşayan Bireylerin Karşılaştığı Sıkıntılar” Toplumun tüm farklı kesimleri için kolay anlaşılır ve bilimsel olarak kanıtlanmış #hivbilgisi sağlayarak, bilgi ihtiyacı içinde olan herkesin doğrudan edindiği en güncel ve güvenilir bilgilerle hareket etmesini sağlamayı hedefleyen bilgi sağlayıcısı ve kaynağı Kırmızı Kurdele İstanbul’a göre en büyük sorun bilgi eksikliği ve yeni bilgiye direnç. Bunun sebebi ise 90’lardan bu yana benimsenen medya diline bağlı olarak HIV’in hala tabu olması ve HIV’in sağlıkla değil ahlakla ilgili bir konu olarak algılanması. Kırmızı Kurdele İstanbul’un kurucusu olan ve HIV hakkında mantıklı ve gerçekçi bir toplumsal tartışma yapılabilmesi için Türkiye ve yurt dışında yaptığı yoğun çalışmalarla tanınan Aktivist Arda Karapınar’a göre; "HIV’in sağlıkla değil ahlakla ilgili bir konu olarak algılanması doğal olarak HIV pozitiflerin kendi isimleri ve yüzleriyle, korkmadan, çekinmeden, açık bir kimlikle toplumda yer alamamalarına, çalışma hayatında, iş hayatında vb. kayıp yaşama kaygısıyla HIV hakkında konuşamamalarına yol açıyor. Yani konu hapsedildiği ahlaki parantezden çıkabilmek için gerekli olan güçlü toplumsal katılımı bir türlü sağlayamıyor." "Yaptığımız çalışmalardan elde ettiğimiz verilerde görüyoruz ki; HIV pozitiflerin de HIV negatiflerin de ortak talebi; HIV ile ilgili ne yapacak olurlarsa olsun anonim kalmak. Test yaptırmak isteyenler testleri hiçbir şekilde sisteme girilmesin, böyle bir test yaptırdıkları dahi bilinmesin, HIV pozitif tanısı alanlar ise bu durumları ve tedavilerine ilişkin bilgiler hiç kimse hatta bir başka doktor tarafından bile bilinmesin istiyorlar. Bu taleplerin tamamı hem anlaşılır hem de manidâr. Anlaşılır çükü insanlar damgalanmaktan korkuyorlar, manidâr çünkü herkes saklanmak istiyorsa, toplum HIV konusunda ön yargılı, kapalı, yeni ve bilimsel bilgiye dirençli demektir. Damgalanmaktan korkanların benzer durumdaki diğerlerini damgalamaktan geri durmayarak kendi güvenli alanlarını oluşturdukları, güvenliklerini tesis ettikleri bir toplum olup olmadığımız sorusuna cevabı HIV konusunda bulabiliriz belki? Bu şartlarda konu birkaç cesur aktivistin ilgi, bilgi ve becerisine muhtaç durumda ki, bütün bu şartlara rağmen Türkiye’de dinamik ve üretken bir HIV aktivizmi olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu aktivizm belki çok hızlı bir biçimde değil ama çözüme mutlaka götürür. Şu aşamada tek gereken biraz politik ilgi”. İlk olarak 1 Aralık 2022 Dünya AIDS Gününde www.europolitika.com'da yayınlanan makalenin tamamını buraya tıklayarak EuroPolitika Dergisi'nin web-sitesinde okuyabilirsiniz. www.kirmizikurdele.org #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı #hivhakkindahersey

  • HIV bulaşı olasılıklarını ve risklerini anlamak

    Dünya'nın her yerindeki HIV alanında çalışan tüm kurumlar ve kişiler gibi, #kanıttemelliaktivizm ile #hivbilgisi sağlayıcılığı yapan Kırmızı Kurdele İstanbul’un da sıklıkla cevapladığı soruların önemli bir kısmı HIV bulaşı riskleri ve olasılıkları hakkında. Çünkü bu konuda farklı yerlerde farklı bilgiler var ve bunlar gerçekten de kafa karıştırıcı. Düzenli olarak güncellenen "Sıkça sorulan HIV soruları" bölümüzde de göreceğiniz gibi bu konuda epeyce soru cevaplıyoruz. Peki bu konudaki çalışmalar neler söylüyor? Ve bu çalışmalarda belirtilen sayıları nasıl yorumlamalıyız? Türkiye'nin #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı #kirmizikurdeleistanbul olarak bu önemli konuda alanda çalışan herkese ve tüm meraklılarına kaynak olabilecek bir #hivbilgisi yazısı hazırladık. Birkaç dakika zaman ayırıp dikkatli okunduğunda, kafa karışıklıklarının tamamen biteceğine inanıyoruz. İyi okumalar. www.kirmizikurdele.org #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı #hivhakkindahersey (Güvenilir #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler kaynak göstermek şartıyla herkesin paylaşımına açıktır. Paylaşımlarınızda web-sitemizi kaynak göstermenizi/mention/etiket vb. yapmanızı rica ederiz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur.) Yayına hazırlayan: Arda Karapınar, Tedavi aktivisti, Topluluk yazarı Güncelleme tarihi: Aralık 18, 2022, Yayın tarihi: Şubat 19, 2019 Farklı bilimsel referanslara dayanan ve aşağıda tamamını paylaştığım kaynakçadan derlenen bu #hivbilgisi yazısında, risk oranlarının hangi yöntemlerle nasıl oluşturulduğu, yorumlandığı ve neden risk olarak tanımlandıkları üzerinde durdum ve kafa karışıklıklarını ortadan kaldırmayı hedefleyen bir kaynak hazırlamayı denedim. Konuya ilgi duyan ve güvenilir bilgiye ihtiyacı olan herkes için yararlı olmasını dilerim. Arda Karapınar -HIV bulaşı riskleri ve olasılıkları hakkında güvenilir veri üretmenin zorlukları Doğrusunu isterseniz HIV hakkında araştırmalar yapan bilim insanları için HIV risklerini ve bulaşma olasılık oranlarını hesaplamak sanıldığı kadar kolay ve çalışılmak istenen bir iş değil. Çünkü gerçeğe en yakın sonuçlara ulaşabilmek için, birinin HIV negatif diğerinin HIV pozitif olduğu binlerce çiftin (sero-different, sero-farklı) düzenli olarak gözlemlenmesi ve olası bir HIV bulaşı olup olmadığının kontrolünün defalarca tekrarı gerekir. Ve kolayca tahmin edebileceğiniz üzere bu süreç hem uzun, hem meşakkatli, hem de yüksek düzeyde dikkat gerektiren bir süreç. Çünkü çalışmalara katılan bireylerden elde edilen verilerin güvenilir nitelikte bilimsel veri sayılabilmesi için, farklı sorgulama ve takip yöntemleri bir arada kullanılmakta ve aynı zamanda da meta analiz adı verilen karşılaştırma analizleri yapılmakta. Son birkaç yılda yapılan ve HIV pozitif eşten HIV negatif eşe farklı cinsel ilişki yolları ile HIV bulaşışının gerçekleşip gerçekleşmediğini ortaya çıkarmayı hedefleyen HPTN-052, PARTNER-1, PARTNER-2 ve Opposites Attract gibi başarılı araştırmalarda kullanılan yöntemler, cinsel yolla HIV bulaşışının olup olmadığını hesaplama süreçlerinin ne kadar meşakkatli olduğunu bir kez daha gösterdi. PARTNER-1, PARTNER-2 ve Opposites Attract çalışmaları ile ilgili #hivbilgisi yazılarımızı #hivbilgisi blogumuzda okumak için buraya tıklayın. -Farklı kaynaklardaki HIV risk oranları neden farklı? Kimi meta analiz çalışmalarının sonuçlarına göre bazı cinsel ilişki biçimleri diğerlerine göre daha yüksek HIV bulaşısı ihtimali taşır. Aşağıdaki başlıklar, yüksek gelir düzeyindeki ülkeler baz alınarak yapılmış meta analiz çalışmalarına göre düzenlenmiş. Meta analiz çalışmalarının yapılmasının mümkün olmadığı bölgeler için ise bireysel bazda yapılmış çalışmalardan çıkan sayısal sonuçlar dikkate alınmış. -Kondomsuz anal seksteki HIV bulaşma riski 2010’da yayınlanan ve anal yolla kondomsuz cinsel ilişkideki HIV bulaşısı ihtimalleri üzerine çalışılmış bir meta analize göre1, alıcı (pasif) konumdaki kondomsuz anal yolla cinsel ilişkideki risk oranı %1.4. Bu oran, alıcı (pasif) eşin kadın ya da erkek olmasından bağımsız bir oran. Verici (aktif) konumdaki kondomsuz anal ilişkideki bulaş olasılığı oranlarına yönelik yapılmış bir meta analiz çalışması yok. Ancak ilki 1999’da yayınlanmış olan birey bazlı çalışma2 verici (aktif) konumdaki kondomsuz anal yolla ilişkinin bulaş olasılığını %0.06 yani 10.000’de 6 olarak hesaplamış. Aynı konu başlığında yapılan ve sonucu 2010’da yayınlanan başka bir bireysel çalışmadaki bulaş olasılığını ise sünnet olmuş erkekler için %0.11 ve sünnet olmamış erkekler için %0.62 olarak açıklanmış3. -Kondomsuz vajinal seksteki HIV bulaşma riski 10 ayrı araştırmadan oluşan ve vajinal yolla cinsel ilişkideki HIV bulaşma ihtimallerini konu alan başka bir çalışma sonucu ise 2009’da yayınlanmış4. Çalışmanın sonucuna göre alıcı (pasif) konumdaki kondomsuz vajinal (penisin vajinaya girmesi) yolla cinsel ilişkideki HIV bulaşısı riski %0.08 olarak karşımıza çıkıyor. Yani 10.000’de 6. Bu da ortalama olarak 1250 ilişkide 1 bulaşı gibi yorumlanabilir. Fakat bu 1. ilişkide olabileceği gibi 1000. ilişkide de olabilir. Bu önemli bir detay. Verici (acıktif) konumdaki kondomsuz vajinal (penisin vajinaya sokulması) yolla cinsel ilişkideki HIV bulaşma ihtimalleri oranını inceleyen başka bir meta analiz çalışmasında ise risk oranı %0.04 olarak belirtilmiş. Yani 10.000’de 4 (2500 ilişkide 1) bulaşı olarak belirtilmiş4. -Kondomsuz oral seksteki HIV bulaşma riski 2008 yılında yayınlanan ve yapılmış çalışmaların bir özeti/ uzman görüşü niteliğinde olan inceleme sonucuna göre, vajinal veya penil oral cinsel ilişkideki HIV bulaşısı ihtimali “düşük/sıfıra yakın” olarak nitelendirilmiş5. İnceleme metninde, lezbiyen sero-farklı ve heteroseksüel sero-farklı çiftler ve eşcinsel erkeklerin oluşturduğu gözlem gruplarından alınan bilgiler ve gözlemler ışığında herhangi bir HIV bulaşısı tespit edilemediği belirtilmiştir. Bununla birlikte, incelemeye konu olan çalışmalardaki kişi sayısının yetersizliği ve gözlem süresinin kısalığından bahsedilerek, oral yolla cinsel ilişki sebebiyle oluşabilecek olası bir HIV bulaşısının hesaplanmasının çok güç olduğu da vurgulanmıştır. -Sayıları yorumlamak Bazı bireyler bu sayıları baz alarak kendileri için olası bir HIV riskinin söz konusu olmadığını düşünebilirler. Ancak bu oranları belirtirken aynı zamanda da onları doğru yorumlamak ve topluma doğru aktarmak da hayati önem taşıyor. Her ne kadar kişi, bu oranlara istinaden kendisini riskli davranışlarda bulunan biri olarak görmese de, bu riskin sıfır olduğunu anlamına gelmez. Riski sıfırlamanın tek yolu gerekli tedbirleri almaktır. -HIV tek temasta bulaşabilir mi? Şu faktörün altını mutlaka çizmek gerekiyor: risk oranlarından bağımsız bir gerçek olarak, sadece bir kez kondomsuz ilişkiye giren bir birey HIV’le enfekte olabileceği gibi, defalarca kondomsuz cinsel ilişkiye girmiş bir birey HIV ile enfekte olmayabilir de… Yüzdesel olarak paylaşılan oranlar, o oran kadar cinsel ilişkiye girmeniz halinde HIV bulaşır demek değildir. Bu sayılar, birçok birey üzerinde yapılmış olan inceleme ve kayıt sonuçlarına göre, gözlem grupları baz alınarak hesaplanmış olasılık oranlarıdır. Yani HIV sadece tek bir kondomsuz temasta bulaşabileceği gibi üst üste tekrar eden birçok temastan sonra bulaşmamış olabilir. -Bulaşı ihtimallerini arttıran biyolojik etkenler Bireylerin HIV bulaşısına maruz kalma şekillerinin ve risk yatkınlıklarının farklı olduğu, BİLİMSEL bir gerçektir. Yani HIV her insana, aynı yöntem, koşul ve süreçlerle bulaşmaz. Konu hakkında yapılan araştırmalar olası HIV bulaşına neden olabilecek eylemlerdeki risk oranlarını arttıran veya azaltan çeşitli etkenlerin olduğunu gösteriyor. Bu etkenler arasında; *bireyin başka bir cinsel yolla bulaşabilen enfeksiyon (CYBE) öyküsünün bulunması, *yüksek viral yük (tedavi altında olmayan HIV pozitif birey), *erkeğin sünnetsiz olması, *kadının menstural dönemde olması ya da farklı sebeplerde vajinal kanalda kanamaya neden olan bir hastalığın/travmanın bulunması, *cinsel ilişkide tahriş edici sertlikte davranmak, *uzun süren ve tahrişe neden olan cinsel ilişkide bulunmak, *anal cinsel ilişki öncesinde yapılan enema (anal temizlik) sırasında tahrişe neden olmak, *diş eti kanaması ya da diş etinde kanamaya neden olacak diğer enfeksiyonların varlığı gibi birçok detaylı başlık var. Bu sebeple uzmanlar her HIV bulaşısını kendine özgü bir hikâye olarak değerlendirmek gerektiği söylerler Ancak yukarıda ‘birçok detaylı başlık’ olarak bahsedilen tüm bu etkenler mutlaka HIV bulaşmasına sebep olurlar denilemez. Çünkü bu etkenleri, bireylerin yaşam kaliteleri ve alışkanlıkları ile birlikte değerlendirmek gerekir. Bu etkenler bulaşıyı tek başlarına oluşturma kapasitesine sahip değillerdir. Yukarıda bahsettiğimiz etkenlerin HIV bulaşısı riskini yükseltmelerine örnek vermemiz gerekirse: Araştırma sonuçlarına göre, vajinada gelişen bir bakteriyel enfeksiyon olan bakteriyel vajinosis gibi vajinal CYBE’ler, HIV bulaşısı riskini 8 kat arttırmaktadır6,7,8. Yani CYBE’si olan bir HIV negatif kadın, alıcı (pasif) konumda kondomsuz vajinal cinsel ilişki yolu ile %1 gibi bir oranla HIV bulaşısı riski altındadır. Ya da HIV pozitif olduğunu bilmeyen ve viral yükü yüksek olan bir bireydeki diş eti kanaması veya ağız içindeki kanamalı başka bir yara durumunda, eğer kişinin partnerinin ağız içinde de benzeri bir kanamalı yara durumu söz konusu ise olası bir bulaştan bahsetmek teorik olarak mümkündür. Aynı zamanda, araştırma sonuçlarına göre viral yükteki her 10 kat artışın, HIV taşıyan bireyin virüsü bulaştırabilme olasılığını 2 ile 3 kat arttırdığını da anlıyoruz9,10. Bu noktada Belirlenemeyen eşittir Bulaştırmayan'ın hayati önemi bir kez daha ortaya çıkıyor. Hatta araştırmacılar, HIV bulaşısının gerçekleşmesinden sonraki ilk birkaç haftayı tanımlayan akut HIV enfeksiyonu döneminde oluşan viral yükteki yükselme hızının, HIV bulaştırma riskini 26 kat arttırdığını da belirtiyorlar11,12. Bununla birlikte, akut HIV enfeksiyonu döneminde olan bir bireyle girilen kondomsuz her türlü cinsel ilişkideki HIV bulaş riski %2’lere kadar yükselmekte, hatta alıcı (pasif) olarak girilen korunmasız vajinal ilişkideki risk %20’ler seviyesine çıkmaktadır. Bu noktada da her riskli temastan sonra HIV testi yaptırmanın önemi ortaya çıkıyor. Bu sebeple, herkesin düzenli HIV testi ile HIV statülerini bilmeleri, olası bir enfeksiyonun tespiti ve tedavi altına alınarak yeni bulaşıların engellenmesi açısından yüksek düzeyde önem taşır. -Kondom kullanmak ya da kullanmamak. Tüm mesele bu mu? Her ne kadar oranlar göz önüne alarak tek bir seferde HIV bulaşısı olasılığının düşük olduğu düşünülse de, yukarıda da bahsettiğimiz gibi bu kişiden kişiye değişebilen ve olasılıkları da kişisel detaylara bağlı bir durumdur. Yani “bana bir şey olmaz” ya da ‘’bir kereden bir şey olmaz’’ vb. ifadeler hiç kimseyi HIV ya da cinsel yolla bulaşabilen enfeksiyonlardan koruyacak bir yaklaşım olmayacaktır. Cinsel ilişkilerde kondom kullanmaya ya da kullanmamaya ilişkin karar, partnerler arasında birlikte alınması gereken ve sonuçların doğuracağı sorumluluklar sadece bu konuşmayı birlikte yapan bireyleri bağlayan özgür bir karar olmalıdır. Kondom kullanmama kararı birlikte alındıysa hiç kimse hiç kimseyi kondom kullanmamakla suçlayamaz. Kırmızı Kurdele İstanbul herkesin her cinsel ilişkide kondom kullanmasını önermektedir. Dolayısıyla, eğer kondom kullanmadan cinsel ilişki yaşamayı tercih ediyorsanız ve HIV dahil cinsel yolla bulaşabilen enfeksiyon testlerini düzenli olarak yaptırmıyorsanız, hem kendinizi hem de cinsel partnerlerinizi HIV dahil tüm CYBE’ler açısından risklere maruz bıraktığınızı bilmeniz önemlidir. Bu sebeple başta *kondom kullanımı olmak üzere, *PrEP, düzenli aralıklarla test yaptırmak gibi tedbir araçları yoluyla, kendi genel sağlığınızı korumak ve partnerlerinizin sağlıklı yaşamak hakkına saygı göstermek, üzerinde daima titizlikle durulması gereken evrensel bir öneridir. (*Bkz: kirmizikurdele.org/kondom) (*Bkz: kirmizikurdele.org/prep) Eğer kondom kullanılmayan hangi cinsel ilişki yolunun ne kadar bulaş riski içerdiğini bilir, risk olgusunu ve riskleri inkâr etmez, bu bilgileri önemser, paylaşır ve olumlu davranış değişikliği oluşturmayı başarabilirsek, yeni enfeksiyonları önlememiz de o kadar mümkün olacağı gibi, her bireyin özgür iradesiyle istediği cinsel deneyimlere yönelerek hem cinselliklerini özgürce yaşamalarını hem de bunu yaparken kendilerini, önlenebilir tüm risklere karşı korumalarına da destek olmuş oluruz. www.kirmizikurdele.org #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı #hivhakkindahersey Kaynakça · 1.Baggaley RF, White RG, Boily M-C. HIV transmission risk through anal intercourse: systematic review, meta-analysis and implications for HIV prevention. International Journal of Epidemiology. 2010 Aug;39(4):1048–63. · 2.Vittinghoff E, Douglas J, Judson F et al. Per-contact risk of human immunodeficiency virus transmission between male sexual partners. American Journal of Epidemiology. 1999 Aug 1;150(3):306–11. · 3.Jin F, Jansson J, Law M et al. Per-contact probability of HIV transmission in homosexual men in Sydney in the era of HAART. AIDS. 2010 Mar 27;24(6):907–13. · 4.a. b. Boily M-C, Baggaley RF, Wang L et al. Heterosexual risk of HIV-1 infection per sexual act: systematic review and meta-analysis of observational studies. Lancet Infectious Diseases. 2009 Feb;9(2):118–29. · 5.Baggaley RF, White RG, Boily M-C. Systematic review of orogenital HIV-1 transmission probabilities. International Journal of Epidemiology. 2008 Dec;37(6):1255–65. · 6.Ward H, Rönn M. Contribution of sexually transmitted infections to the sexual transmission of HIV. Current Opinion in HIV and AIDS. 2010 Jul;5(4):305–10. · 7.Atashili J, Poole C, Ndumbe PM et al. Bacterial vaginosis and HIV acquisition: a meta-analysis of published studies. AIDS. 2008 Jul 31;22(12):1493–501. · 8.Cohen CR, Lingappa JR, Baeten JM et al. Bacterial vaginosis associated with increased risk of female-to-male HIV-1 transmission: a prospective cohort analysis among African couples. PLoS Medicine. 2012 Jun;9(6):e1001251. · 9.Wawer MJ, Gray RH, Sewankambo NK et al. Rates of HIV-1 transmission per coital act, by stage of HIV-1 infection, in Rakai, Uganda. Journal of Infectious Diseases. 2005 May 1;191(9):1403–9. · 10.Baeten JM, Kahle E, Lingappa JR et al. Genital HIV-1 RNA predicts risk of heterosexual HIV-1 transmission. Science Translational Medicine. 2011 Apr 6;3(77):77ra29. · 11.Wawer MJ, Gray RH, Sewankambo NK et al. Rates of HIV-1 transmission per coital act, by stage of HIV-1 infection, in Rakai, Uganda. Journal of Infectious Diseases. 2005 May 1;191(9):1403–9. · 12.Hollingsworth TD, Anderson RM, Fraser C. HIV-1 transmission, by stage of infection. Journal of Infectious Diseases. 2008 Sep 1;198(5):687–93.

  • Kırmızı Kurdele İstanbul'dan HIV pozitifler için ilişki tavsiyeleri

    HIV pozitif olmak bir ilişkiye katabileceğiniz değeri azaltmaz. HIV gerekli tedbirleri aldığınızda kolayca kontrol edilebilecek bir virüstür. Asla bundan fazlası değil! Aşk ise her şey! Yayına hazırlayan: Kırmızı Kurdele İstanbul Gönüllüsü Y. Güncelleme: Aralık 18, 2022 Yayın tarihi: Aralık 23, 2022 (Türkiye'nin #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Paylaşımlarınızda web-sitemizi kaynak göstermenizi/mention/etiket vb. yapmanızı rica ederiz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur.) Yeni biri ile tanışma, ilk buluşma ve bir ilişkiye başlamak fikirleri, ister yakın zamanda tanı almış olsun, ister bir süredir HIV ile yaşıyor olsun pek çok HIV pozitifi en çok endişelendiren şeylerin başında geliyor. Aslında hoşlanılan ve zevk alınan şeylerde HIV yüzünden bir değişiklik olmuyor ve aynı insan olmaya, her kimseniz o olmaya devam ediyorsunuz. Fakat, bilhassa gönül ilişkilerinin eskisi gibi biri olamayacağının ve engellerle karşılaşılacağının düşünülmesi de gayet doğal. Güvenilir HIV bilgisi sağlayıcısı ve kaynağı Kırmızı Kurdele İstanbul'un #hivbilgisi sayfaları için hazırladığı #hivbilgisi yazısında, ister yakın zamanda tanı almış olsun, ister bir süredir HIV ile yaşıyor olsun, biriyle buluşmalarında yapmamaları gereken şeyleri, HIV ile yaşayan bir gönüllümüzün kaleminden sıraladık. İyi okumalar. www.kirmizikurdele.org #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı #hivhakkindahersey Kırmızı Kurdele İstanbul'dan HIV pozitifler için ilişki tavsiyeleri Kendinizden asla utanmayın. HIV sebebiyle kendinizi güvende hissetmemeniz (en azından bir süre için) gayet doğal. Bu duygular ve düşünceler sürecin bir parçası. Geçecek. Er ya da geç geçecek! Olası sevgili adaylarınızla HIV statünüzü paylaşmaya alışmanız biraz zaman alabilir. Ama asla kendinizden utanmayın, çünkü utanacak bir şey yok! HIV pozitif olmak ya da HIV pozitif biriyle görüşüyor olmak sadece bilimsel açıdan tartışılabilir ve asla bir kusur, hata filan değildir! Hiçbir şeyi aceleye getirmeyin. Olası bir ilişki uyumu durumunda, sırf size uygun kişi olduğunu düşündüğünüz için ne işi aceleye getirin, ne de kendinizi geri çekin. Başlarda, HIV statünüz size kendinizi yalnız ve istenmeyen kişi gibi hissettirebilir. Dolayısıyla da bu duygulardan kurtulmak için doğru şeyin bir ilişki olduğunu düşünebilirsiniz fakat bu doğru değil. Çünkü yanlış bir ilişkiye balıklama atlamak tam tersi bir etki yaratabilir. Yalnız olma düşüncesi zorlu olabilir, fakat unutmayın ki yanlış bir ilişki yaşamak, kendinizi yalnız hissetmenin stresinden daha fazlasına sebep olur. Kendinizi sadece HIV pozitif insanlarla sınırlamayın. HIV statünüz size kim olduğunuzu ya da ne tarz biriyle birlikte olmanız gerektiğini söylemez. İlişkiler karşılıklı beğeniler, ilgi alanları ve zevklerden oluşur; aynı anda aynı ilacı kullanıp kullanmadığınızdan değil. İlk günlerden bu yana HIV’in gönül ilişkilerini karmaşık hale getirmemesini sağlayacak, Belirlenemeyen = Bulaştırmayan (B eşittir B) gibi sayısız gelişme oldu ve olmaya devam ediyor. Bunun kıymetini bilin. Sadece HIV statünüzü kabul ettiği için daha fazla sevmeyin. HIV ve ilişkiler söz konusu olduğunda kural 1; İlişkide olduğunuz ya da çıktığınız kişi, sizinle birlikte diye size iyilik falan yapmıyor! Dolayısıyla ona “mükemmel insan” muamelesi yapmayın. Ancak şu da doğru ki birçok HIV pozitif birey, HIV statülerini kabul eden biriyle tanışırlarsa çok şanslı olduklarını düşünür. Buna benzer yanlış düşünceler size kimyanızın uymadığı (gündüz kuşağı tabiriyle elektrik almak) ilişkilere hapsolmanıza neden olabilir. HIV maruz kaldığınız kötü bir durum değildir; bu yüzden herhangi birini sırf HIV statünüzü kabul etti ve sizinle birlikte olmaya devam ediyor diye ilahlaştırmanın lüzumu yok. Değerinizden şüphe etmeyin. Eğer kendinizi bir ilişki yaşamaya değer biri olarak görmüyorsanız, başkasını nasıl görebilir ya da bir başkasından size değer vermesini nasıl bekleyebilirsiniz? Eğer emek vermeye değer bir ilişki kurmak istiyorsanız, öncelikle kendinizi bu ilişkiye değer katacak biri olarak görmek durumundasınız. HIV pozitif olup olmamanız bir ilişkiye katabileceğiniz değeri azaltıp değiştirmez. HIV sadece, kolayca kontrol edilebilecek bir virüstür. Asla bundan fazlası değil! Aşk ise her şey! www.kirmizikurdele.org #hivhakkindahersey #hivindogrusu

  • Gerçekten de diş muayenesinde HIV riski var mı?

    Gerçekten de diş muayenesinde HIV riski var mı? Dişçide HIV bulaşır mı? Florida dişçisi vakası nedir? HIV hakkında herkesin merak ettiği ancak işin doğrusunu kimsenin anlatmadığı bir başka konu; Diş muayenesinde, dişçi koltuğunda HIV riski var mı? Peki Florida Dişçişi kim? HIV ve diş konusu ile ilgisi nedir? Sizi, bilimsel gerçeklerle, tarihçesiyle, raporlarıyla, referanslarıyla ve herkesin anlayacağı, kolay anlaşılır bir dilde yani #kirmizikurdeleistabul üslubuyla hazırlanmış, keyifli bir #hivbilgisi okumasına davet ediyoruz. İyi okumalar Kırmızı Kurdele İstanbul #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı Yayına hazırlayan: Arda Karapınar, Tedavi aktivisti, Topluluk yazarı Güncelleme tarihi: Kasım 11, 2022, Yayın tarihi: Şubat 23, 2018 (Güvenilir #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Paylaşımlarınızda web-sitemizi kaynak göstermenizi/mention/etiket vb. yapmanızı rica ederiz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur.) -Gerçekten de diş muayenesinde, dişçi koltuğunda HIV riski var mı? -Dişçide HIV bulaşır mı? -Florida dişçisi vakası nedir? Pek çok insan, diş operasyonlarının niteliğinden dolayı HIV bulaşma riskinin yüksek olduğuna inanır. Bu yüzden de diş çekimi, kanal tedavisi vb. kanlı operasyonların, yüksek HIV riski taşıdığına dair kent efsaneleri bitmek bilmez. Sorular genelde ‘ya benden önceki kişi HIV pozitifse ve ondan kalan kan bana bulaşırsa’ fantezisinden başlayarak, akıl sınırlarını zorlayan bir noktaya ulaşır. Konuyu açmadan önce, en başta söylenmesi gereken en önemli detay ise şudur: tüm diş hekimleri, HIV ve diğer bulaşıcı hastalıkların bulaşmasını önlemek ve tüm hastalarını korumak için evrensel önlemleri her muayenede almakla yükümlüdürler. Bu önlemler diş hekimleri, hatta asistanlarının da eldiven, yüz maskesi ve göz koruması kullanımları ve ‘Ağız ve Diş Sağlığı Yönetmeliği’nce özetlenen prosedürleri takip ederek tüm el aletlerini (matkaplar vb.) her bir hasta için ayrı ayrı steril hale getirmelerini gerektirir. Steril edilemeyen tek kullanımlık araçlar ise adı üzerlerinde, tek kullanımlıktır. Yani sadece sizin muayenenizde kullanılmak üzere, gözünüzün önünde ambalajından çıkarılır ve işleri bitince yine özel kutularına konularak çöpe atılırlar. Her hastadan sonra eldivenler atılır, eller yıkanır ve bir sonraki hasta için yeni bir eldiven kullanılır. Özellikle son yıllarda, tıbbi araç gereç ve tıp teknolojisindeki gelişmeler bu tip bir HIV bulaşması ihtimalini neredeyse imkânsız hale getirirdiler. Öte yandan HIV’in insan vücudu dışına çıktıktan ya da bir başka deyişle havayla temas ettikten çok kısa süre sonra etkisini yitirmesi, bu tip bir bulaşın neredeyse imkânsız olmasını sağlayan bir başka faktördür. Eğer tüm bu faktörlere rağmen bu konuda endişeli iseniz, muayene öncesinde diş hekiminize sağlık ve güvenlik önlemleri ile ilgili endişelerinizi aktarmak için birkaç dakika ayırmanız hem içinizin rahatlamasını hem de bu tip kent efsanelerine inanmamanızı sağlar. -Peki diş muayenesi yoluyla hiç mi bulaş yok? Uzun lafın kısası; var! HIV’in 40 yılı aşan tarihinde, kayıtlara diş muayenesi kaynaklı olarak geçmiş ve ispatlanmış sadece 2 vaka var. Şimdi gelin, ikisi de hekimlerin ve hastaların karşılıklı ihmallerinden oluşan bu vakalardan biri ve konuyu en net özetleyeni hakkında biraz bilgi edinelim. Edinelim ki, diş muayenesinde nelere dikkat edilmesi gerektiği hakkındaki dersi alarak, neredeyse imkânsız olan bu ihtimalle karşılaşmamayı ya da kimseyi böyle bir riske bırakmamayı garanti altına alalım. -Florida dişçisi vakası İsmin biraz gerilim filmi tadında olduğunu kabul ediyoruz. Fakat doğrusu vakanın kendisi de biraz gerilim filmi tadında. 1990 yılında HIV tanısı alan Kimberly Bergalis adında bir kadın, kendisini HIV riski altına sokan hiç bir davranışı olmadığını söylüyordu. Bu konudaki ısrarını giderek arttıran Bayan Bergails, 1990'larda risk olarak değerlendirilebilecek dövme, akupunktur dahil hiçbir işlem yaptırmadığını, hayatı boyunca sadece 2 erkek arkadaşı olduğunu ve 2 erkek arkadaşının da HIV negatif olduğunu söyledi ve söylediği her şeyi testlerle doğruladı. İş gittikçe gizemli bir hal alıyordu. Konu biraz daha araştırılınca anlaşıldı ki, Bayan Bergails HIV tanısı almadan tam 2 yıl önce, 2 diş çekimi için muayenesine gittiği Dr. David Acer’ın kendisi, bu diş çekimlerinden 3 ay önce HIV tanısı almıştı. Bu teoriye göre Bayan Bergails haklıydı ve HIV’in kaynağı Dr. Acer olabilirdi. Bu noktada gerçek bir sorumluluk örneği gösteren Dr. Acer’in tüm hastalarını HIV testi yaptırmaya davet eden bir açık mektubu ile başlayan derin araştırma gösterdi ki, Dr. Acer’in 5 hastası daha, kendisinin HIV tanısını takip eden süreçte HIV ile enfekte olmuşlardı. Burada Bayan Bergails ve diğer 5 hastanın hatası ise Dr. Acer’in muayeneler boyunca, gerekli sterilizasyon prosedürünü takip edip etmemesi ile hiç ilgilenmemiş olmaları. Yani normal koşullarda diş hekimi HIV pozitif olsa dahi, eldiven kullanmak vb. prosedürler ya da dişçinin operasyon sırasında herhangi bir şekilde kanaması olduğunda operasyonu durdurup, kan akışını kestikten sonra devam etmesi gibi noktalara özen gösterilseydi bu bulaşların hiçbiri gerçekleşmezdi. Doğrusu şu ki Dr. Acer kötü ve ihmalkâr bir dişçi, hastalar ise muayene ücretinin ucuzluğunun, sterilizasyondan daha önemli olduğunu düşünen insanlardı. Tabi bu noktada olayın, HIV’i tamamen baskılayan ve salt bir taşıyıcılık hale getirerek, bulaş risklerini neredeyse yok seviyesine indiren ilaç tedavisinin (Neymiş bu ART? tıklayın ve öğrenin) 1996'da bulunduğunu eklemek şart. Yani bu olay bugünlerde yaşanmış olsaydı, HIV pozitif olduğunu zaten bilen Dr. Acer HIV ilaçları kullanmaya başlamış, muhtemelen Belirlenemeyen (B eşittir B) seviyeye de ulaşmıştı. Bu faktörlere bir de standart sterilizasyonu, hatta riskli temas sonrası önleme tedavisini yani PEP’i (Neymiş bu PEP? tıklayın ve öğrenin) eklediğimizde, bugünlerde böyle bir olayın yaşanması ihtimali için ‘neredeyse imkânsız’ demek, gerçekten de abartılı olmayacaktır. Florida dişçisi vakası ilgili daha fazla bilgi edinmek isterseniz, Amerikan Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi'nin (CDC) raporlarına (İngilizce) görselin altındaki *linkler aracılığıyla ulaşabilirsiniz www.kirmizikurdele.org #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı #hivhakkindahersey #hivindogrusu *www.cdc.gov/mmwr/preview/mmwrhtml/00001679.htm www.cdc.gov/mmwr/preview/mmwrhtml/00014428.htm www.cdc.gov/mmwr/preview/mmwrhtml/00001877.htm

  • HIV/AIDS 2022 Kongresi notları

    #hivbilgisi kaynağı Kırmızı Kurdele İstanbul’un HIV/AIDS 2022 Kongresi notları. Gitmiş kadar olacaksınız. “Bu topluluk özel bir topluluk. Hekimleriyle, STK’larıyla, aktivistleriyle çok özel bir topluluk. Bunu bütün oturumlarda hissettim, bütün çalışmalarda gözlemliyorum. Başka enfeksiyon alanlarında da hekimlik yapıyoruz ama hiçbirinde böyle güçlü bir yardımlaşma, dinamizm, karşılıklı sevgi, saygı iş birliği gözlemlemiyorum. Bu topluluğun bir parçası olmak özel hissettiriyor”. - Prof. Dr. Halis Akalın Tamamına katılarak, -Twitter’da yerinden anlık bildirimleri sizlerle paylaştığımız, -panelist olduğumuz, -sözlü sunum yaptığımız, -stand açarak çalışmalarımızı tanıttığımız ve Türkiye’de HIV alanında bugüne kadar yapılmış en iyi kongre olduğunu söylersek hiç abartmış olmayacağımız Ulusal HIV/AIDS 2022 Kongresi’nden kısa notlar. Kırmızı Kurdele İstanbul olarak başta Kongre Başkanı Prof. Dr. Hayat Kumbasar Karaosmanoğlu ve Kongre Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Asuman Şengöz İnan olmak üzere emeği geçen herkese yürekten teşekkür ederiz. İyi okumalar. www.kirmizikurdele.org #hivhakkindahersey Yayına hazırlayan: Kırmızı Kurdele İstanbul #hivbilgisi blogu ekibi Yayın tarihi: Aralık 4, 2022 (Türkiye'nin #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Paylaşımlarınızda web-sitemizi kaynak göstermenizi/mention/etiket vb. yapmanızı rica ederiz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur.) #hivbilgisi kaynağı Kırmızı Kurdele İstanbul’un HIV/AIDS 2022 Kongresi notları -Gönüllü Danışmanlık ve Test Merkezleri (GDTM) ilk kez kongrede Türkiye’de önemli bir boşluğu dolduran ancak bugüne kadar ulusal kongrelerde yer verilmeyen Gönüllü Danışmanlık Test Merkezleri bu yıl ilk kez kongre programına dahil edildi. Bulaşıcı Hastalıklar Daire Başkanlığı’nın organizasyonunda yapılan toplantıya, Türkiye’de halihazırda faaliyet gösteren tüm GDTM’lerden temsilciler ve Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı ve Kırmızı Kurdele İstanbul ve GDTM konusuna özel ilgi gösteren tüm STK’lar katıldı. Yeşim Taşova’nın Türkiye ve Dünya’daki güncel durum HIV enfeksiyonu hakkında kapsamlı sunumuyla başlayan toplantı Bulaşıcı Hastalıklar Daire Başkanlığı’ndan Dr .Emel Özdemir’in GDTM’lerin yasal zemini ve Sağlık Bakanlığı’nın GDTM’lerle ilgili gelecek vizyonu hakkındaki sunumuyla devam etti. -Dünden bugüne HIV; Prof. Dr. Volkan Korten Doç. Dr. Asuman Şengöz İnan ve Prof. Dr. Hayat Kumbasar Karaosmanoğlu’nun açılış konuşmalarından sonra Prof. Dr. Volkan Korten'in sunumuyla "İlk Günden Bugüne HIV Deneyimi" oturumu gerçekleşti. , Türkiye’de görülen ilk olgulardan bu yana HIV alanında çok değerli çalışmalar yapan Korten HIV’in hem Dünya’da hem Türkiye’deki zaman çizelgesini oldukça kapsamlı bir sunumla anlattı. Korten sunumunda alandaki tüm STK'ların çalışmalarından ve #kirmizikurdeleistanbul'un Belirlenemeyen eşittir Bulaştırmayan (#BesittirB) ile ilgili çalışmalarından da bahsederek HIV ile mücadelede STK ve aktivistlerin önemini ve değerini vurguladı. -Türkiye’de HIV/AIDS güncel veriler “HIV Epidemiyolojisinde Son Durum” başlıklı oturumda Prof. Dr. Aygen Tümer’in paylaştığı verilere göre Türkiye'de 1985 yılından bugüne koyulan toplam HIV ve AIDS olguları sayısı 36.630. 2021 yılında koyulan tanı sayısı ise 2.971. HIV’in en sık görüldüğü yaş grupları ise 25-29, 30-34. Bununla birlikte 15-19 yaş grubundaki artış da dikkat çekici. -Belirlenemeyen eşittir Bulaştırmayan “Ulusal HIV/AIDS Tanı ve Tedavi Rehberi’ne girecek mi? Aynı oturumda sorduğumuz “UNAIDS, Dünya Sağlık Örgütü, CDC, ECDC gibi tüm kurumlar Belirlenemeyen eşittir Bulaştırmayan’ı tedavi rehberlerine aldılar. Bakanlığın rehberinde neden yok” sorusuna Bakanlık yetkilisinin cevabı şöyleydi; “Eksikliğin farkındayız. Rehberin güncelleme çalışmaları kapsamında Belirlenemeyen eşittir Bulaştırmayan’ı da rehbere alacağız.” Bu cevabı verilmiş bir söz ve kazanım sayıyoruz ve rehberin yenilenmesi sürecinin takipçisi olacağız. -Yeni Gündem: Maymunçiçeği “HIV ve AIDS’de yaptığımızı hatayı tekrarlayıp maymunçiçeği sadece belli grupların sorunuymuş gibi davranmamalıyız. Bu davranış başlangıçta kolaylıkla yönetilebilecek sorunları karmaşıklaştırıyor. Doç. Dr. Ahmet Çağkan İnkaya “Yeni Gündem: Maymunçiçeği” başlıklı oturumda Doç. Dr. Ahmet Çağkan İnkaya her zamanki gibi konuyu sadece tıbbi değil sosyal boyutlarıyla ele alan, ve özneyi merkeze alan harika bir sunum yaptı. Sunumunda maymunçiçeği virüsünün tarihsel seyrini anlatan İnkaya’nın vurgusu çok önemliydi; “HIV ve AIDS’de yaptığımızı hatayı tekrarlayıp maymunçiçeği sadece belli grupların sorunuymuş gibi davranmamalıyız. Bu davranış başlangıçta kolaylıkla yönetilebilecek sorunları karmaşıklaştırıyor. “ -Kırmızı Kurdele İstanbul'dan araştırma ve sözlü sunum: “Erkeklerle seks yapan erkeklerde maymunçiçeği aşısının bilinirliği ve kabul edilebilirliği” Tamamına katılarak Twitter’da yerinden anlık bildirimleri sizlerle paylaştığımız, panelist olduğumuz ve stand açarak çalışmalarımızı tanıttığımız kongreye bilimsel katkı da sağladık. Kongre kapsamında Avrupa Hastalık Önleme Kontrol Merkezi ECDC ile birlikte sürdürdüğümüz ve özet bildiri olarak da yayınladığımız “Erkeklerle seks yapan erkeklerde maymunçiçeği aşısının bilinirliği ve kabul edilebilirliği” isimli çalışmayı sözlü olarak sunduk. Türkiye’de yaşadığını beyan eden 737 kişi ile yapılan ve Prof. Dr. Deniz Gökengin ile Aktivist Arda Karapınar’ın hazırladığı çalışmanın özet bildirisini aşağıdaki butona tıklayarak indirebilirsiniz. HIV/AIDS 2022 Kongresi Bildiri Kitapçığını ise buraya tıklayarak indirebilirsiniz. -Verimli bir iş birliği; Aktivistler, Özne odaklı STK’lar ve Hekim Dernekleri Kongrenin en interaktif ve renkli oturumlarından biri “Türkiye’deki sivil toplum kuruluşları ve HIV aktivistlerini tanıyalım, soralım, öğrenelim. Yapılanmaları, icraatları, projeleri’’ başlıklı oturumdu. HAKED, HIVEND, AIDS ve CYBH Derneği, Kırmızı Kurdele İstanbul, Pozitif Yaşam Derneği ve Pozitif-İz Derneği temsilcilerinin katıldığı panelde tüm panelistler derneklerini ve çalışmalarını kapsamlı biçimde tanıtma fırsatı buldular. Tüm panelistlerin ve soru-cevap kısmında katkıda bulunan izleyicilerin ortak görüşü, Türkiye HIV Sivil Toplumunun alandaki tüm sorunlara rağmen oldukça dinamik, üretken ve başka medikal alanlara örnek olacak bir iş birliği ve üretkenlik içinde olduğu ve bunun herkes için mutluluk verici olduğuydu. Oturum kapsamında sunum yapan gönüllümüz ağırlıklı olarak Kırmızı Kurdele İstanbul’un sorunlara üretmeye çalıştığı çözümlerden, çözüm önerilerinden ve elbette öncülerinden ve uluslararası sözcülerinden biri olduğu #BesittirB Belirlenemeyen eşittir Bulaştırmayan kampanyasından ve kampanyanın herkes için sağladığı faydalardan bahsetti. -Egzersiz, HIV ile yaşayanların yaşam kalitesine pozitif etki sağlıyor Dr. Çiğdem Ataman’ın yaptığı sunum, HIV ile yaşayanların yaşam kalitesinde egzersizin önemine vurgu yaptı. Çalışmalar özellikle orta yaş ve üzeri HIV ile yaşayan kişilerin egzersiz pratiklerinin, komortbidite ve küçük bir grup da olsa koenfeksiyonların aktivitelerine etki ettikleri, buna ek olarak psikolojik sağlamlık ve yaşam kalitesine pozitif etki ettiğini kanıtlıyor. Bu vesileyle HIV ile yaşayan tüm takipçilerimize egzersizin önemini ve Kırmızı Kurdele İstanbul olarak düzenli egzersizi önerdiğimizi hatırlatmak isteriz. Bu konuya odaklanan "HIV ile yaşayan bireyler için diyet, egzersiz ve sağlıklı yaşam ipuçları" başlıklı #hivbilgisi yazımızı görsele tıklayarak okuyabilirsiniz. -HIV enfeksiyonunda en güncel kavramlardan biri BELİRLENEMEYEN = BULAŞTIRMAYAN #BesittirB Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Belirlenemeyen = Bulaştırmayan #BesittirB Ulusal HIV/AIDS Kongresi’nin önemli konu başlıklarından biriydi. Türkiye’de Kırmızı Kurdele İstanbul’un öncü girişimleri ve yoğun çalışmalarıyla yaygınlaşan BELİRLENEMEYEN = BULAŞTIRMAYAN #BesittirB kongre programında aynı başlık altında özel bir oturumda konuşuldu ve hem bilimsel programda hem de pek çok sunumda BELİRLENEMEYEN = BULAŞTIRMAYAN olarak yer aldı. Doç. Dr. Dilek Yıldız Sevgi, İsviçre Bildirgesi’nden bu yana Partner çalışmaları, Opposites Attract çalışmaları gibi tarihi dönüm noktalarından bahsettiği harika sunumunda tıpkı Sivil Toplum HIV Konfreransı #HIV2022Istanbul’da Dr. Alison Rodger ve Dr. Pietro Vernazza gibi net cümlelerle vurguladı; RİSK SIFIR! HIV belirlenemiyorsa (cinsel ilişkiler yoluyla) bulaştırılmıyor. -HIV ilaç tedavisinde güncel durum Kongre’nin önemli oturumlarından biri de HIV ilaç tedavisine (www.kirmizikurdele.org/art) odaklanılan oturumdu. Doç. Dr. Alper Gündüz "Rehberler Eşliğinde Akılcı HIV ilaç tedavisi (ART)" başlıklı sunumunda güncel HIV ilaçları ile ilgili güncel durum ve tedavi seçenekleri hakkında kapsamlı bilgiler paylaştı ve Türkiye’deki tedavi uyumu başarısının altını çizdi; "Türkiye'de tedavi uyumu yüksek, bu bir avantaj. Test et-tedavi et stratejisini başarıyla uyguluyoruz." Türkiye’nin HIV tedavisi ilaç seçenekleri açısından iyi ve hatta bölgemizdeki pek çok ülkeden daha iyi durumda olduğunun ifade edildiği oturumda, Türkiye’de farklı yasal statülerde bulunan ve HIV tanısı almış Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayan kişilerin tedaviye erişimemelerinin sebep olduğu sorunlara da değinildi. Ve bu konunun halk sağlığı perspektifinde yeniden değerlendirilmesi gerektiği görüşünde ortaklaşıldı. -HIV ile yaşayan kişilerde beslenme nasıl olmalı? Doç. Dr. Figen Sarıgül, Türkiye’nin çeşitli yerlerinden gelen ve görev yaptıkları illerde HIV pozitif kişilere hizmet sunan hekimlere öneri ve tavsiyelerde bulunduğu sunumunda önemli bir de hatırlatma yaptı; “HIV ile yaşayanların rutin kontrollerinde kilo, beslenme alışkanlıkları, tansiyon, bel çevresi vb. kontroller de ihmal edilmemeli”. Biz de Kırmızı Kurdele İstanbul olarak bir benzeri hatırlatmayı danışanlarımız için yapmak istiyoruz; lütfen rutin kontrollerinize gittiğinizde sadece ilaç reçete ettirmek ya da virüs yükü/CD4 ölçtürmekle yetinmeyin ve kilo, tansiyon, bel çevresi gibi ölçümlerin yapılmasını hatırlatarak, beslenme düzeniniz ile ilgili sormak istediğiniz sorular varsa mutlaka sorun. -Türkiye’de HIV bakımı. Farklı sağlık kuruluşlarında yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri Kongre’nin interaktif ve ilginç oturumlarından birisi de üniversite hastanesi, eğitim araştırma hastanesi, özel hastane gibi farklı servis sunumu ortamlarında çalışan hekimlerin ve bu noktalardan hizmet alan HIV ile yaşayanların ortamlarında karşılaştıkları sorunların tartışıldığı oturumdu. Üniversite, eğitim araştırma ve özel hastanelerde çalışan birer hekimin kendi çalışma ortamları ve imkanları hakkında paylaşımlar yaparak, dinleyenlere kıyas imkânı sunduğu oturumun sonunda kanaat ortaktı; imkanlar çeşitli olanaklar farklı olsa da HIV’e ilişkin hizmet sunumu yapan hekimlerin her koşulda fedakârlık yapması gerekiyor. Kırmızı Kurdele İstanbul olarak çalışma şartları ne olursa olsun fedakârca çalışan tüm hekimlere teşekkürü borç biliyoruz. -HIV, gebelik, doğum ve emzirme HIV, Gebelik ve Doğum başlığında ufuk açıcı cesur söylemlerle dolu bir sunum yapan Prof. Dr. Serdar Kütük’ün ifadeleri oldukça netti; "HIV ile yaşayan kadınlarda klasik yollarla ve prosedürlerle doğum yapılması önünde hiçbir tıbbi engel yok. Var olan tüm engeller mental engeller." Prof. Dr. Serdar Kütük’ün bir diğer cesurca vurgusu ise emzirme hakkındaydı. “Geçtiğimiz yıllardaki “HIV pozitif anneler emziremezler” kanaatinin değişiyor., Dünyada, belli şartlar sağlandığında emzirme öneren rehberler var ve bu yaklaşımın önümüzdeki yıllardan itibaren Türkiye’de de benimsenmesini, kongrelerde konuşulması umuyorum”. Serdar Hoca’ya oldukça sorunlu bir alanda inisiyatif kullanarak öncülük ettiği ve HIV ile yaşayan kadınların/ailelerin hak ettikleri dünya standartlarında ve güncel prosedürlerle hizmet almaları konusunda savunuculuk yaptığı için yürekten teşekkür ederiz. -Çözemediklerimiz; damgalama ve ayrımcılık ve psikolojik danışmanlık Geçtiğimiz yıllara oranla sosyal konulara daha geniş yer veren kongrenin son gününün bir başka oturumu da, “çözemediklerimiz; damgalama ve ayrımcılık ve psikolojik danışmanlık başlıklı oturumdu. Dr. Fatma Gümüşer’in damgalama ve ayrımcılığı tüm boyutlarıyla ele aldığı sunumunun ardından yapılan tüm yorumlar, sorunu toplumsal düzeyde çözmek zor olsa da HIV ile yaşayanların sıklıkla damgalama bildirdiği başlıca yerler olan hastanelerdeki sorunları birlikte çözmenin mümkün olduğu vurgulandı. Oturumun moderatörü Prof. Dr. Hüsnü Pullukçu da aynı görüşteydi; “Sürekli damgalama ve ayrımcılıktan şikâyet ediyoruz ama hastanelerimizdeki ayrımcılıkları çözmeden bu konuda aşama kaydedemeyiz. Bunu çözmek elimizde”. Doğru söze ne hacet! -Hekimler ve aktivistlerin güçlerini birleştirmesinden doğan, özel bir topluluk Yoğun ve yorucu bir kongrenin ardından dönüş yolunda havaalanında ayak üstü sohbet ettiğimiz Prof. Dr. Halis Akalın’ın sözleri bizim için kongreye dair en anlamlı notlardan biriydi. Çünkü Halis Hoca’nın söyledikleri bir parçası olduğumuz topluluğa ve bu kongreye dair hislerimize tercüman oldu; “Bu topluluk özel bir topluluk. Hekimleriyle, STK’larıyla, aktivistleriyle çok özel bir topluluk. Bunu bütün oturumlarda hissettim, bütün çalışmalarda gözlemliyorum. Başka enfeksiyon alanlarında da hekimlik yapıyoruz ama hiçbirinde böyle güçlü bir yardımlaşma, dinamizm, karşılıklı sevgi, saygı iş birliği gözlemlemiyorum. Bu topluluğun bir parçası olmak özel hissettiriyor”. Biz daha güzel ifade edemezdik. HIV/AIDS 2022 Kongresi’nin Türkiye’de HIV alanında bugüne kadar yapılmış en iyi kongre olduğunu söylersek hiç abartmış olmayız. Kırmızı Kurdele İstanbul olarak başta Kongre Başkanı Prof. Dr. Hayat Kumbasar Karaosmanoğlu ve Kongre Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Asuman Şengöz İnan olmak üzere emeği geçen herkese yürekten teşekkür ederiz. www.kirmizikurdele.org #hivbilgisi kaynağı #hivhakkindahersey

  • B eşittir B, Belirlenemeyen eşittir Bulaştırmayan önyargı ve ayrımcılığı da önler mi?

    Öncü imzacılarından ve sözcülerinden biri olduğumuzu söylemekten gurur duyduğumuz, 2017 yılının en önemli küresel HIV olayı olan B eşittir B kampanyası ve kampanyanın mesajı Türkiye'de geniş yankılar uyandırmaya devam ediyor. HIV bilimindeki bu muazzam gelişmenin etkilerini artık sadece HIV ile yaşayan bireyler arasında değil, kampanya bildirisini duyurduğumuz ilk günlerde çeşitli negatif geri bildirimler aldığımız doktor/uzman grupları üzerinde de görmek mümkün. Bu etkinin en elle tutulur göstergelerinden biri olarak Türkçe versiyonu Ege Üniversitesi HIV/AIDS Uygulama ve Araştırma Merkezi (EGEHAUM) tarafından tarafından yayınlanan HIV tedavi bülteni için hazırladığımız ve derginin Aralık 2017 sayısında yayınlanan bu #hivbilgisi yazısını paylaşmak istiyoruz.. Kampanyanın kısa tarihçesi, Kırmızı Kurdele İstanbul'un kampanyadaki öncü rolü ve 2017 etkilerinin yanı sıra, geleceğine ilişkin notlar da paylaşılan bu keyifli #hivbilgisi yazısını aşağıda, bültenin tamamını bu linkte okuyabilirsiniz. İyi okumalar. B eşittir B, Belirlenemeyen = Bulaştırmayan (UequalsU) önyargı ve ayrımcılığı da önler mi? Yayına hazırlayan: Arda Karapınar, Tedavi Aktivisti Yayın tarihi: Ocak 2018 B=B temeline sağlam bilimsel delilleri alan basit fakat çok önemli bir kampanyadır. HIV ile yaşayan bireylerin uzun ve sağlıklı yaşayabileceklerini, çocuk sahibi olabileceklerini ve başkalarına HIV bulaştırmaktan asla endişelenmemeleri gerektiğini bildiren bu kampanya, hem HIV pozitif bireylerin hem de onların yakınlarının bu gerçekleri anlamalarını sağlayarak kamuoyunu etkilemekte başarılı olmuştur. CDC’nin resmi olarak kampanyanın temelindeki bilimsel gerçeklerin arkasında durması ise kampanyayı HIV ile mücadelede 2017’nin en önemli mesajı haline getirmiştir. The Lancet (Kasım, 2017) 2016 yılının ilk aylarında Amerikalı bir aktivist grup tarafından başlatılan bir kampanya olan Prevention Access Campaign [1], kısa sürede küresel bir aktivizm hareketine dönüşerek tarihi bir bilimsel gelişmenin altını çizerken, HIV pozitif bireylerin önyargısız ve eşit bir hayat sürdürebilme umutlarını da tazeledi. Geçtiğimiz yıl aralarında UNAIDS [2], CDC [3], ECDC [4] gibi kurumların da olduğu dünya çapında yüzlerce kurum, viral yük antiretroviral tedavi (ART) kullanımına bağlı olarak belirlenemeyen seviyeye indiğinde, HIV bulaşı gerçekleşmeyeceğini vurgulayan bu tarihi bildiriyi onayladılar. Düzenli ART kullanımının bulaş riskini azaltmaya yönelik etkisi çok uzun süredir tartışılıyordu; ancak geçişin tamamen durdurulabildiğinin bilimsel olarak vurgulanması yepyeni bir perspektif. HIV ve kanser araştırmaları ile 2008 yılında Nobel ödülü kazanan Dr. Anthony Fauci’nin [5] ‘’Bilim insanları, olası bir riskten bahsederken, “asla yoktur” gibi kelimeleri kullanmayı hiç sevmezler. Fakat bence bu sefer, düzenli ART kullanan ve belirlenemeyen viral yüke sahip olan bir HIV pozitif bireyden HIV bulaşı gerçekleşmesi riskinin ölçülemeyecek kadar düşük olduğunu ve bunun da onların bulaştırıcı olmadıkları anlamına geldiğini söyleyebiliriz. Bu, bilimsel olarak çok kuvvetli kanıtlara dayanan ve bahsettiğimiz şeyin gerçek bir olgu olduğuna güvenmemizi sağlayan, alışılmadık bir durumdur’’ sözleriyle onayladığı bu bilimsel gerçek, küresel HIV gündeminin popüler konularından biri olmaya devam ediyor. Alışkın olmadığımız biçimde Türkiye HIV komünitesi ve aktivistlerin de ön saflarında etkin rol oynadıkları, uluslararası HIV aktivizminin en büyük başarılarından biri olan bu kampanya, 2017 yılının ‘HIV ile yaşayan bireylere yönelik en iyi medya kampanyası’[6] ödülünü de kazandı. -Peki Belirlenemeyen=Bulaştırmayan bildirisi tam olarak ne söylüyor? Bildiri HIV bilimi alanındaki muazzam gelişmelerin bulaşı önlemede eriştiği noktayı, saygınlığı tartışılmayacak dünya çapındaki hekimlerin onaylarıyla duyururken, geçmişin negatif ve kapalı dilinin doğurduğu sonuçlara da vurgu yaptı. Bu dile dayalı yanlış politik kararların sadece ayrımcılık ve önyargıyı körüklemeyip, ayrıca dünya üzerindeki pek çok insanın doğru HIV tedavisine ve dolayısıyla belirlenemeyen seviyeye erişmesini engellediğinin altını çizen bildiriye destek veren ilk kurumlardan biri olan NAM-AIDSmap’ın [7] üst düzey yöneticilerinden Matthew Hudson’ın açıklaması ise şöyle; ‘’Partnerinden HIV ‘kapacak’ olma korkusunun tek fonksiyonu HIV ayrımcılığını körüklemektir. Bu yüzden de ‘Belirlenemeyen = Bulaştırmayan’ mesajı, duyulması ve anlaşılması gereken önemli bir mesajdır. KONDOM KULLANIMI, cinsel yolla bulaşan tüm enfeksiyonlardan KORUNMA KONUSUNDA HALA ÖNEMLI BIR ROL OYNUYOR; fakat sadece HIV bakımından düşünüldüğünde, eğer viral yük belirlenemeyen düzeyde ise HIV bulaşının önlenmesi amacıyla kullanılmasına gerek olmadığı söylenebilir. Virüs ile yaşayanların birçoğu sadece cinsel değil aynı zamanda toplumsal ret ile de yüz yüze kalıyorlar. Hatta bazı ülkelerde, bulaş riskinin düşüklüğüne bakılmaksızın, HIV durumunu gizleyip cinsel ilişkiye girmek suç kabul ediliyor. Bulaş riski ve yolları konusundaki cehalet, bireyleri örneğin dövme yaptırmak ve hatta sağlık hizmetlerine erişimden bile mahrum bırakabiliyor. Cinsel yolla bulaşan başka hiçbir enfeksiyon, toplumda bu tarz bir korkuya neden olmadı.’’ Paris: Dönüm Noktası Bu yaz Paris’te gerçekleşen 9. Uluslararası AIDS Derneği HIV Bilimleri Konferansını (9th International AIDS Society Conference on HIV Science-IAS) [7] takip edenler, sadece HIV bilimi ve aktivizmi için değil aynı zamanda Türkiye HIV aktivizmi açısından da bir dönüm noktasına tanıklık ettiler. Konferansın son günü Dr. Anthony Fauci’nin Belirlenemeyen = Bulaştırmayan kampanyası hakkındaki basın toplantısının ardından ana sahneyi ‘işgal eden’ uluslararası HIV aktivistleri, kampanyanın temelinde yatan şeyin sadece güçlü bilimsel kanıtlar değil, en az o kanıtlar kadar güçlü karakterler ve hikayeleri olduğunu, dünyanın her yerinden Paris’e gelen katılımcılara duygusal bir biçimde gösterdiler. Kampanya adına konuşan ilk sözcü olan aktivist Arda Karapınar, EECA (Doğu Avrupa ve Merkez Asya) bölgesinde yaşayan bireylerin maruz kaldıkları eşitsizliklerden de bahsettiği konuşmasını ''Elimizde virüs yükü Belirlenemeyen düzeye baskılanmış bireylerin virüsü bulaştırmadıklarına dair yeteri kadar kanıt var. Bu kanıtlara göre ise, HIV pozitif bireyleri ayrımcılığa maruz bırakmanın akla uygun hiçbir yanı yok” sözleriyle tamamlayarak, bu noktadan sonra üzerinde durulması gereken temel noktanın ayrımcılık olduğunun altını çizdi. Bu konuşmadan sonra söz alan, kampanyanın yaratıcısı Bruce Richman ise, tüm güçlü bilimsel kanıtlara rağmen maruz bırakıldığı ayrımcı tutumların, bu çapta bir uluslararası kampanyaya dönüşmesinin hikayesini anlattığı konuşmasını çok basit, basit olduğu kadar da sarsıcı bir temel gerçeğe vurgu yaparak tamamladı; “HIV pozitif bireyleri suçlu ilan etmekten ve kontrol etmeye çalışmaktan vazgeçmeli ve artık onlara güvenmeye başlamalıyız”. Uluslararası HIV aktivizminin Paris’te yarattığı bu etkinin sadece duygusal bir zeminde ilerlemediğini, UNAIDS, IAS, CDC, ECDC gibi önemli kurumların kampanya bildirisine onaylarının yine Temmuz ayında geldiğini hatırlarsak, Paris’in neden bir dönüm noktası olduğunu daha iyi anlayabiliriz. -Türkiye’de B eşittir B Türkçe adıyla B eşittir B (Belirlenemeyen eşittir Bulaştırmayan) kampanyası Türkiye’de , kampanyanın öncü imzacılarından ve uluslararası sözcülerinden olan Kırmızı Kurdele İstanbul’un öncülüğünde sürdürülüyor. Kampanyanın ilk imzacılarından ve sözcülerinden olan Kırmızı Kurdele İstanbul, sadece Türkiye’de yaptığı Türkçe yayınlarla ve sunumlarla değil, Kıbrıs, Ukrayna, Sırbistan gibi ülkelerde yaptığı sunumlarla da kampanyanın güçlü mesajının, bölgede daha çok insana ulaşması için çalışıyor. Kırmızı Kurdele İstanbul’un B=B kampanyasına imza koyarken yaptığı açıklama (8) şöyle; “Kırmızı Kurdele İstanbul olarak, cinsellik hakkında konuşmanın dahi yüksek düzeyde tabu sayıldığı bir toplumda HIV aktivizmi yapıyoruz. Bu yüzden virüsü baskılanmış HIV pozitif bireylerin de normal bir cinsel yaşam sürdürebileceğine ilişkin tüm bilimsel kanıtlar bizim için çok önemli. Çünkü HIV pozitif bireylerin aldığı açık ya da üstü örtük tüm mesajlar, onların ötekiler için tehlikeli olduğu yönünde. Oysa özellikle son iki yılda gelen araştırma sonuçları, başarılı bir tedavinin bulaş riskini, yok düzeyine indirdiğine ilişkin güçlü kanıtlar sunuyorlar. Uluslararası güncel HIV bilgisinden hareketle yerel düzeyde aktivizm yapan bir sivil toplum kuruluşu olarak bu bilgileri paylaşıyor ve ekliyoruz; korunma eyleminin, tüm diğer olasılıklar göz önünde bulundurularak sürdürülmesi hala önemli! Fakat bir diğer önemli şey ise, korunma eyleminin iki taraflı bir karar gerektirdiği ve tüm sorumluluğun HIV pozitif bireye yüklenmesinin, HIV’e ilişkin bir başka önyargı olduğunun kabul edilmesidir. Bu yüzden, HIV pozitif bireyleri kendileri ve bedenleriyle barışık ve kendilerine daha güvenli hale getirecek bilimsel kanıtları mutlulukla karşılıyor, birlikte hareket çağrısı yapan tüm uluslararası bildirileri cesaretle imzalıyoruz.” -Kampanyanın bilimsel temelleri Belirlenemeyen=Bulaştırmayan kampanyasının temelinde Swiss Statement [9], HPTN052 [10], PARTNER [11] gibi önemli bilimsel çalışmalar bulunuyor. Virüsü ART kullanımına bağlı olarak belirlenemeyen düzeye baskılanmış HIV pozitif bireylerin virüsü bulaştırmadıklarını kanıtlayan çalışmaların geniş bir listesi HIV tedavi bülteni'nin aynı sayısının “Belirlenemeyen=Bulaştırmayan için kanıtlar: ihmal edilebilir düzeyde risk neden sıfır risktir?” makalesinde bulunmaktadır. -Kampanyanın geleceği Bir bildiri olarak başlayıp, iki yıldan kısa sürede küresel bir aktivizm hareketine dönüşerek tarihi bir başarıya imza atan B eşittir B kampanyasının işi elbette burada bitmiyor. Bildirinin ana mesajının saygın otoritelerce kabul edilmesinin ardından, mesajı yerelde çoğaltacak aktivistler için eğitim programları oluşturacak olan kampanya 2018’de Amsterdam’da gerçekleşecek AIDS konferansında yeni ve daha büyük bir etki için hazırlanıyor. HIV bilimi ve HIV aktivizminin eriştiği bu önemli eşiğin, HIV pozitif bireylerin hayatları boyunca maruz kaldığı anlamsız önyargı ve ayrımcılığı durdurmaya yetecek bir kapı açıp açmayacağı ise HIV alanında çalışan her bir bireyin destek ve çabalarına bağlı. www.kirmizikurdele.org #hivhakkindahersey 1- www.preventionaccess.com 2- Birleşmiş Milletler AIDS programı - www.unaids.org 3- ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri – www.cdc.gov 4- Avrupa Hastalık Kontrol ve Koruma Merkezi – www.ecdc.europa.eu 5- Anthony S. Fauci, Tıp Doktoru, Direktör, NIAID*, NIH** NAM Aidsmap (Temmuz, 2017) *NIAID: National Institute of Allergy and Infectious Diseases / Ulusal Alerji ve Enfeksiyon Hastalıkları Enstitüsü (ABD). NIH: National Insititute of Health / Ulusal Sağlık Enstitüsü (ABD). 6- https://www.poz.com/article/poz-awards-2017-winners 7- International AIDS Society – www.ias.org 8 - https://www.kirmizikurdele.org/besittirb

  • Klinik Plus Dergisi yayın hayatına başladı

    HIV Enfeksiyonu Derneği'nin hekimlere ve sağlık profesyonellerine yönelik olarak, bilimsel, sanatsal ve güncel içeriklerle ''hem sağlığın tüm alanlarından uzmanlara HIV enfeksiyonuna yönelik güncel ve aktüel bilgileri ulaştırmak, hem de HIV’in üzerindeki negatif ve belirli bir toplum grubuna aitlik algısını yıkarak, HIV’i normalleştirmek'' hedefiyle hazırladığı Klinik Plus Dergisi yayın hayatına başladı. #hivbilgisi kaynağı #kirmizikurdeleistanbul ilk sayıya üç yazı ile katkı sunuyor. Detaylar aşağıda... #kirmizikurdeleistanbul #hivhakkindahersey Yayına hazırlayan: Kağan Çavuşoğlu, Aktivist Yayın tarihi: Temmuz 20, 2022 (Türkiye’nin #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Alıntılarınızda www.kirmizikurdele.org'yi kaynak göstermenizi ve @redribbontr'yi etiketlemenizi rica ediyoruz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur. HIV Enfeksiyonu Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve Klinik Plus Dergisi Editörü Prof. Dr. Fehmi Tabak dergiyi; ''Farkındalığı olabildiğince artırarak tanısız veya tanısı olup da tedavisiz hasta bırakmamak ana amacımız haline gelmiştir. Bunu hep beraber gerçekleştirecek güce ve cesarete sahibiz. İşte tam bu sebeple, her disiplinden sağlık meslek mensupları için Klinik Plus Dergisini yayına alıyoruz'' sözleriyle duyuruyor. *Prof. Dr. Hayat Kumbasar Karaosmanoğlu'nun Pandemi Gölgesinde HIV Enfeksiyonu, *Öğr.Gör. Kln.Psk. Eda Yardımcı'nın Yeni Tanılarda Vaka Yaklaşımı, *Prof. Dr. M. Serdar Kütük'ün HIV ile yaşayan Kadınlarda Gebelik ve Doğum Eyleminin Yönetimi, *Doç. Dr. Birgül Mete'nin Pandemi Sonrası HIV Enfeksiyonuna Toplum Sağlığı Açısından Yaklaşım, *Öğr. Gör. Esra Zıvalı Bilgin'nin Güncel Tedavilerde Beslenme Alışkanlıklarına Aktüel Yaklaşım başlıklarında uzman görüşleri paylaştığı ilk sayıda, Gönüllümüz, Avukat Fırat Can Güngör, HIV ile Yaşayan Bireylerin Evlilik Akdi Süreçleri Hakkında Hekimlere Tavsiyeler Gönüllümüz, Aktivist Kağan Çavuşoğlu, Ön yargılardan Arınmış Bir Saç Ekim Kliniği ile Söyleşi, Gönüllümüz. Tedavi Aktivisti ve Topluluk Yazarı Arda Karapınar, Belirlenemeyen = Bulaştırmayan (B eşittir B) Hakkında 5 Soru 5 Cevap, başlıklarında, doğrudan hekimler ve sağlık profesyonelleriyle konuşan #hivbilgisi yazıları yazdılar. Türkiye'de bir ilk olarak, henüz ilk sayısı ve zengin içeriğiyle alandaki önemli bir eksikliği dolduran Klinik Plus Dergisine yayın hayatında başarılar diliyor, bu önemli projeyi hayata geçirdikleri için HIV Enfeksiyonu Derneği'ne teşekkür ediyoruz. Güvenilir #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı #kirmizikurdeleistanbul olarak Klinik Plus dergisine #hivbilgisi içeriği sağlamaya devam edeceğiz. Klinik Plus Dergisinin ilk sayısını buraya ya da yukarıdaki görsele tıklayarak okuyabilirsiniz. www.kirmizikurdele.org #hivhakkinahersey

bottom of page