top of page

#hivbilgisi arama sonuçları

298 öge bulundu

  • CDC de onayladı; HIV belirlenemiyorsa, bulaşmıyor!

    Yayın tarihi: Ekim 2017 Geçtiğimiz günlerde bir bilgi notu* yayınlayan Atlanta merkezli CDC (Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi - Centers for Disease Control and Prevention) HIV alanında, son yılların en devrimsel gelişmesi olan Belirlenemeyen = Bulaştırmayan gerçeğini bilimsel olarak onayladı. *Notun İngilizce orijinali için tıklayınız Amerikan Ulusal Eşcinsel Erkekler HIV Farkındalık Günü (National Gay Men’s HIV/AIDS Awareness Day) sebebiyle paylaşılan bilgi notunda, 2010 ile 2014 arasında eşcinsel ve biseksüel erkekler arasında yeni HIV tanısı oranlarının düştüğüne ve yıllar süren artışlardan sonra Afrika kökenli Amerikan gey ve biseksüel erkekler arasında da dengeli bir durum oluştuğuna ilişkin veriler paylaşan Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi, Kırmızı Kurdele İstanbul olarak öncü imzacısı ve uluslararası sözcüsü olduğumuz Belirlenemeyen = Bulaştırmayan kampanyası hakkında ise şunları söyledi; ‘’Bilimsel ilerlemeler, HIV tedavisinin (antiretoviral terapi, ART) HIV ile yaşayan bireylerin sağlığını koruduğunu göstermiştir. Ayrıca, ART'nin bulaşmayı önlemedeki etkililiğine dair güçlü kanıtlara sahibiz. ART Belirlenemeyen seviyelerde tanımlanan viral baskılanma ile sonuçlandığında, cinsel yolla HIV bulaşmasını önler. Binlerce çiftin dahil olduğu ve kondom veya önleyici tedavi (PrEP) olmaksızın yapılan cinsel ilişkilerin risk faktörlerinin değerlendirildiği araştırmaların hiçbirinde, HIV seviyesi Belirlenemeyen düzeyde olan bir bireyden negative bireye bulaş gerçekleşmedi. Bu, HIV pozitif bir bireyin ART'yi reçete edildiği gibi doğru ve düzenli olarak alıp Belirlenemeyen bir viral yük elde etmesi ve bu seviyede tutması durumunda, HIV'i in cinsel yollarla bulaştırma riskinin sıfır olduğu anlamına gelir. ‘’ HIV bakım ve tedavisini zorlaştıran engellerin aşılması gerekliliğine de vurgu yapılan bilgi notunda, düşük gelir ve eğitim seviyesi, damgalama ve ayrımcılık gibi kültürel ve sosyo-ekonomik faktörlerin bazı bireylerin HIV tedavisi ve önleme hizmetlerine erişebilmelerini güçleştirildiği bir kez daha hatırlatıldı. CDC, kamu ve özel sektör paydaşlarını, HIV bakımı ve belirlenememezlikte kalıcılığı artıran müdahaleleri uygulamaya teşvik etmektedir. Buna ek olarak, sağlık birimleri, CBO'lar ve diğer ortaklar, damgalamaya ve ayrımcılığa karşı yardım edebilirler. Örneğin, AIDS’e karşı Hareket (the Act Against AIDS) kampanyalarından Haydi HIV’i Birlikte Durduralım’ın (Let’s Stop HIV Together) kaynaklarını kullanmak gibi ve eşcinsel ve biseksüel erkeklere yönelik verilen HIV’i durdurma ve test yaptırma hizmetlerinin ulaşılabilirliğini artırabilirler. Yeni HIV enfeksiyonlarını azaltmak, testleri artırmak, tedavi sonuçlarını iyileştirmek ve HIV ile ilgili farklılıkları azaltmak için kullanılan Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi’nin (CDC) bazı faaliyetleri şunları içeriyor: * Eşcinsel ve biseksüel erkeklere yönelik HIV önleme servislerini desteklemek için sağlık birimlerine ve topluluk temelli organizasyonlara finansman sağlama. Örneğin, şu andaki kooperatif anlaşmaları uyarınca, CDC en fazla etkilenen kitleler arasında HIV'i önlemek için yılda en az 330 milyon dolarlık fon dağıtmıştır. Farklı ırklardan genç eşcinsel, biseksüel ve transeksüel bireylerin HIV testi yaptırabilmeleri için de yıllık yaklaşık 11 milyon dolar da ayrıca katkıda bulunmuştur. * PrEP ve maruz kalma sonrası profilaksi (PEP) gibi HIV'in önlenmesi için biyomedikal yaklaşımların desteklenmesi. *Proje PrIDE gibi sağlık birimlerinin beyaz olmayan ırklardan gey ve biseksüel bireylere PrEP ve bakım için Bilgi projelerini uygulamasını sağlayan, ümit verici önleme stratejileri sunan projeleri desteklemek (PrEP, Uygulama, bilgi için veri ve değerlendirme). B=B hakkında HIV tedavi bülteni için yazdığımız #hivbilgisi yazısı için aşağıdaki görsele tıklayın.

  • Paris Komünite Bildirgesi

    Paris Community Declaration, Turkish Bizler HIV ile yaşayan ya da HIV’den etkilenen Asli Etki Grupları (Key Affected Populations, KAP) sayılardan daha fazlası olduğumuzu ilan ediyoruz. Eşit bir şekilde karşılanması gereken temel ihtiyaçlarımız var. Bizi yargılamanın son bulmasının zamanı geldi. Bu beyannamede işaret ettiğimiz tüm paydaşların tam bağlılığını ve saygısını talep ediyoruz. Asli Etki Gruplarının (metin boyunca KAP olarak da geçecektir) tanımı, farklı bağlamlarda değişebilir: epidemiyolojik kanıtlar, coğrafi, sosyal, yasal ve politik çevrelere dayalıdır. HIV ile yaşayan kişiler, eşcinsel erkekler ve erkeklerle seksüel ilişki içerisine giren diğer erkek grupları (Men who have Sex with Men MSM), seks işçileri, trans bireyler, damar içi madde bağımlılıları (People Who Inject Drugs, PWID) ve hapis mahkumları, küresel düzeyde asli etki grupları (Key Affected Populations, KAP) olarak kabul edilmektedir. Bununla birlikte, yerli halkları ve ırkçılığa maruz kalan grupları, kadınları ve kızları, gençleri ve mültecileri de birçok bağlamda asli etki grupları olarak görmekteyiz. Bu bildirge ile Denver İlkelerinin gücünü ve GIPA İlkelerini geri istiyoruz. HIV/AIDS’e ve buna bağlı zihinsel ve sağlık durumlarına başarılı bir şekilde yanıt vermek için salgının ve son bilimsel kazançların ışığı altında bunların onurlandırılmaları konusunda ısrar ediyoruz. Bu araştırma, tedavi ve bakım, politika oluşturma ve uygulama kararları ve finansmanında, HIV ile yaşayan veya HIV’den etkilenen KAP’ın entegrasyonu ile yapılacaktır. Bizler, epideminin faktörlerini, alt gruplara özgü varyasyonları, en çok etkilenen insanlara ulaşma ve uygun yanıtları önermek konusunda gerekli önlemleri alan asıl vekilleriz. Uluslararası kuruluşlardan talep ettiğimiz şeyler: Asli Etki Gruplarının cezalandırıldığı, ayrımcılığa maruz kaldığı, reddedildiği, tutuklandığı, hapsedildiği ve öldürüldüğü sürece HIV/AIDS salgının sona ermeyeceğini idrak etmek ve KAP’ların haklarının tüm küresel, bölgesel ve ulusal kuruluşlar tarafından tanınıp, saygı gösterildiğinden emin olmak için destek vermek. Cinsel temas yoluyla tespit edilemezlik ve bulaşma riski konusundaki U=U (Undetectable=Untransmittable, B=B, Belirlenemeyen=Bulaştırmayan) bildirisini evrensel bir şekilde kabul etmek ve bu bilimsel gerçeği evrensel bir şekilde tedaviye erişimde ve bakımda gerçekleştirmek için küresel HIV/AIDS yanıtına artan yatırımlar için bir kaldıraç olarak kullanmak. BM kuruluşlarını, KAP’ın karar alma, yönetim kurulu ve personel yapılanmasına dahil edilmesi için, KAP ülkelerinin ve yerel düzeydeki örgütlerin güçlendirilmesi için, ve üye ülkeler tarafından BM Resmi Bildirgesi’nde Asli Etki Grupları’nın herhangi bir şekilde silinmesine yönelik girişimlere katı bir şekilde karşı çıkılması için destekleme ve artırıcı faaliyetlerde bulunmasına yönelik uyarmak. Etkili tedavilere, önleme seçeneklerine, teşhis araçlarına ve kaliteli sağlık hizmetlerine evrensel erişim için savunuculuk yapmak. “Gizli nüfus” üzerine odaklanmak: resmi yerel ve ülke verilerinde eksik olan kişi grupları (MSM, transseksüeller, seks işçileri, yerli halk, göçmenler ve mülteciler, suçlu bulundukları ülkelerdeki PWID) ve KAP’lar üzerinde her iki tür veri çeşidini de geliştirmekle beraber alakadar, kanıtlanabilir politikalar ve onları da dahil ve organize ederek yerel ilişkiler ve karar verme süreçleriyle ilgili kanunları oluşturmak. Özellikle uluslararası LGBT organizasyonları, global HIV aktivistleri ve HIV, Tüberküloz, Hepatit, Sıtma, Evrensel Sağlık Sorumluluğu aktivistleri ve onların organizasyonları gibi uluslararası organizasyonlar ile destek ve iş birliğini güçlendirmek. Yerli halkları küresel HIV cevabında gerekli aktörler olarak düşünmek ve ilişkilendirmek, kendi kaderlerini tayin etme hakkına saygı duymak ve Uluslararası Yerli HIV/AIDS Topluluğunun 10 maddelik Bildirisini (IIHAC 2017) kabul etmek. Siyasi liderlerden ve hükümetlerden taleplerimiz: HIV/AIDS, Hepatit, Sıtma ve Tüberküloz salgınlarını 2030 yılına kadar sona erdirmek için yerel, ulusal ve uluslararası eylemleri hızlandırın. HIV/AIDS’le yaşayan ya da HIV/AIDS’ten etkilenen herkes için erişilebilir, fiziksel, cinsel ve zihinsel sağlık standartlarını sağlayın. HIV ile yaşayan ve bunlardan etkilenen kişilerin, önyargı, damgalama, ayrımcılık veya herhangi bir zulüm olmaksızın, insan haklarını ve eşit, sivil, politik, sosyal, ekonomik ve kültürel yaşama katılmalarını sağlayın. Yerel ve ülkeye özgü politikaları ve planları, PrEP ve onların ART’sini etkin biçimde kullanan ve viral yükü belirlenemeyen HIV pozitiflerin bulaştırıcı olmadığı konusunda HIV ve ilgili enfeksiyonlarla ilgili en son bilimsel kanıtları temel alan uygulamaları uygulamak için tüm önlemleri alın. Fikri mülkiyet hakları için uygun önlemler doğrultusunda herkese HIV ve ilgili enfeksiyonlar için kaliteli teşhis ve tedavilere zamanında ve uygun maliyetle erişilmesini teşvik edecek şekilde uygulayın. Cinsel yönelim, cinsiyet kimliği, ırk, ikamet durumu, uyuşturucu kullanımı, seks işçiliği, HIV durumu ve KAP’ a yönelik şiddet ve damgalanmaları ortadan kaldırmak için KAP’ a ayrımcılık yapan ve KAP’ı suçlu sayan tüm yasaları yürürlükten kaldırın. Yerel ve ülkeye özel temel nüfus girişimlerine ve ağlarına artan yatırımlar sağlayarak, anahtar nüfuslar tarafından sürdürülebilir hizmet sunumunu ve liderliğini güçlendirin. Cinsel ve üreme sağlığı, akıl sağlığı ve HIV, TB, viral hepatit ve cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar için entegre hizmetler de dahil olmak üzere kaliteli sağlık hizmetlerinde evrensel erişime doğru ilerlemeyi hızlandırın. Bilim topluluğundan taleplerimiz: HIV’ in tedavisi, aşılar ve diğer yeni önleme seçenekleri, cinsiyete dayalı farklılıklar, yaşlanma, zihinsel sağlık, HIV ile yaşayan çocuklar ve azınlıklar, spesifik temel gruplar, hormonlar ve eğlence ilaçları ile etkileşimler, replasman tedavisi, MTCT ve emzirme, HIV enfeksiyonları ve yaşlanmaya bağlı komorbiditeler gibi hala veri boşlukları bulunan alanlarda yenilikçi araştırmaları hem tıbbi hem de sosyal bilim çalışmaları şeklinde genişletin ve önceliğe alın. Göçmenler, kadınlar, MSM, seks işçileri, mahpuslar, PWID, transeksüel ve interseks insanlar dahil olmak üzere çeşitli coğrafyalardan ve kültürlerden KAP’ların ulaşılabilecek en iyi sağlık koşullarına sahip olabilmelerine odaklanan araştırma programları oluşturun. Araştırmacılar arasında iş birliğinin gelişmesini sağlayın, anonimleştirilmiş ve güvenli verilerin daha fazla paylaşılmasına izin verin. KAP temsilcilerinin araştırma etiği komitelerinde, protokol takımlarında ve araştırma gündeminde yer verin ve araştırma sonuçlarını ilgili topluluk paylaşın. Koruma ve tedavinin katma değeri için daha güçlü kanıt temelli ve ayrıştırılmış veriler geliştirin. Tıp camiasından taleplerimiz: Belirlenemezlik üzerine yapılan U=U (UequalsU, BesittirB, Belirlenemeyen=Bulaştırmayan) mutabakat bildirisini evrensel bir şekilde uyum sağlayın ve bu bilimsel gerçeği evrensel bir şekilde tedavi ve bakıma ulaşma farkındalığını artırmak için yapılan küresel çapta HIV/AIDS yatırımlarını artırmak için bir dayanak olarak kullanın. Farklı dünya görüşlerine saygı duyan yerel, ulusal ve uluslararası düzeylerde KAP’lar için erişilebilir ve kültürel açıdan ilgili politikalar, hizmetler, tedavi planları, araştırma ve raporlar oluşturarak KAP organizasyonları ve sağlık hizmeti sunucuları arasındaki bağlantıları güçlendirin. KAP gruplarının TasP, PEP, PrEP gibi birleştirilmiş önlemler alabilmeyi sağlayan biyomedikal yaklaşımlardan yararlanabilmeleri HIV ile mücadelede farklılaştırılmış hak temelli yaklaşımlar kurun. Transeksüel bireylerin psikiyatrik açıdan klinikleştirilmesini sona erdirin ve cinsiyet geçiş süreci boyunca kaliteli, olumlu, ötekileştirmeyen sağlık hizmetleri almalarını ve desteklenmelerini sağlayın. Farklı yaklaşımlar da dahil olmak üzere, KAP gruplarının üyeleri için evrensel cinsel sağlık eğitim, test ve tedavi erişimini mümkün kılın; örneğin, ART veya PrEP’teki toksisiteleri düzenli olarak izleme, trans bireylerin hormonal tedaviye erişimi, gençler ve ergenler için PrEP erken tedaviyi sağlayın. Kişinin yaşam kalitesini göz önünde bulunduran, yaşlanmayı ve komorbiditeleri dikkat eden, kusursuz bir servis koordinasyonu bulunduran önleme, tedavi ve bakım seçenekleri içeren KAP bakımına kapsayıcı ve farklılaştırılmış bir yaklaşım sağlayın. HIV pozitif bireyler ve partnerlerinin kendi kaderlerini tayin etme ve bedensel özerklik haklarına saygı gösteren kapsayıcı, cinsel tercihlere olumlu gözle bakan, damgalamadan uzak farklılaştırılmış servis ve eğitimler sunun. İlaç şirketlerinden taleplerimiz: Halihazırda patenti olan ilaçların patent koşullarını sürekli olarak yenilemeyi bırakın, yenilikçi olmayan moleküller üzerinde patent istemeyin ve tüm pediatrik HIV ilaçlarında patenti kaldırın. Patentli ilaçları karşılayamayan ülkelere yenilikçi ilaçlara erişim imkânı veren patent haklarına ilişkin adil bir sistem oluşturun. AR-GE konusunda şeffaf olun, sağlık sisteminin fiyatlandırılmasında adil davranarak sürdürülebilir olmasını sağlayın ve tüm düşük, orta gelirli ülkelere ve hassas topluluklara kolayca erişilebilir hale getirin. Tüm düşük ve orta-düşük gelirli ülkelere gönüllü lisanslar sağlanması ve hükümetlerle şeffaf fiyat görüşmeleri yapılması gibi erken erişim programlarını ölçeklendirin ve genişletin. Tüm hassas ve kolay incinebilir toplulukların karşılayabileceği ve ulaşabileceği bir şekilde, HIV ve kronik ko-enfeksiyonlar için ilaç ve teşhis uygulayarak tedavi, test yaptırma ve önleme için tedaviye evrensel erişim ilkesini aktif bir şekilde çalıştırın. HIV ile yaşayan kişilere yönelik tedavilere erişim sağlamak için hükümetler, sağlık sistemleri, uluslararası organizasyonlar ve KAP’lar ile sorumluluğu paylaşın. Bütün ülkelerdeki KAP toplulukları ile diyalog kurun ve yerel topluluk temelli HIV programları ve aktiviteleri üzerine yatırımlarınızı artırın. Bağışçılardan taleplerimiz: Seks işçiliği, aynı cinsiyet ile ilişkiler, çeşitli cinsiyet kimlikleri ve ifadeleri, uyuşturucu ilaç kullanımım suç durumundan çıkarılmasına özel bir yönelim ile KAP’ların haklarını savunan STK’lara ve politika değişikliği konularındaki yatırımlarınızı artırın. Ulusal HIV servislerini ve KAP organizasyonlarını destekleme, tamamen finanse edilmesini sağlamak için gelişmiş ülkelerin Küresel Fon’a katkılarını artırın (UNAIDS ‘in 2030’a kadar salgını sona erdirme hedefi doğrultusunda). HIV tedavisi ve önleme araştırmalarındaki yatırımları artırın. KAP sivil toplum gruplarına; kalite belirleme hizmet sunumu, yerel araştırma ve savunmayı hedefleyen, KAP ve HIV ile yaşayan liderler arasında toplumsal gelişme ve toplum liderliğindeki müdahaleler gibi temel fonlamaya yönelik yapılan yatırımları artırın. Ergen cinsel sağlık ve cinsellik eğitimi gibi programlar da dahil olmak üzere, ko-enfeksiyonların ve diğer endemik hastalıkların tedavisi, akıl sağlığı, genel sağlık durumu ve gençler için HIV programlarını önem ve destek veren yatırımları artırın. Kendi topluluğumuzdan taleplerimiz: Kendi topluluklarımıza karşı herhangi bir ayrımcılık ile kararlılıkla mücadele etmek. (örn: homofobi, transfobi, ırkçılık, yabancı düşmanlığı, cinsel ayrımcılık, serofobi (HIV pozitif bireylere karşı ayrımcılık), seks işçilerine ve uyuşturucu kullanıcılarına karşı) ve toplumdan cinsel ve ırksal alt tabakadan kişilerin topluluğumuza katılmalarını desteklemek. Tüm KAP örgütleri, damgalanma, ayrımcılıklara son vermek, HIV bulaşının suç olmasını durdurmak, HIV hizmetlerine erişimi engelleyen cezalandırıcı kanunlara karşı savunuculuk yapabilmek adına; her yerde AIDS ve HIV/ Hepatit/ TB salgınlarını sona erdirmek için HIV ile yaşayan kişilerle dayanışma içinde çalışmak. Her yerde AIDS ve HIV/ Hepatit/ TB salgınlarını sona erdirmek için yapılan mücadelelere liderlik edebilmek için tüm KAP toplulukları arasında ortaklıklar kurarak, çabalarımızı birleşmek. Adil ve sürdürülebilir politikaları teşvik etmek ve yerel, ulusal, bölgesel, uluslararası düzeylerde HIV programlarını tasarlamak için, KAP önceliklerini aktif biçimde ifade etmek için bağlantı kurma girişimlerine ve konferanslara katılmak. Eski ve yeni zorluklar hakkında daha yenilikçi düşünmeyi sağlamak, yeni üyeleri ve genç eylemcileri konuşmaya ve savunuculuğa katmak: onları dinlemek, onlara destek olmak ve yerlerini küresel harekette bulacak şekilde eğitim vermek. Doğru bilgiler yaymak, toplumlar arasında son bilimsel ilerlemeler hakkında bilgi vermek (örn. TASP, PrEP) için yerel HIV salgınınızı, dinamiklerini ve sosyal belirleyicilerini, özellikle de farklı KAP’ların etkilendikleri yolları bilin; hükümetlerimizi, finansman ve tedavilere erişim açısından politikalara ve karar alma süreçlerine göre hesap verebilir kılmak ve HIV tedavilerine evrensel erişim sağlamak için savunuculuk yapmak. #hiv #hivbilgisi #hivtesti #ücretsizhivtesti #hivbelirtileri #ParisCommunityDeclaration #ParisKomüniteBilgirgesi #ias2017 #UequalsU #BelirlenemeyenBulaştırmayan #kırmızıkurdelederneği #kırmızıkurdeleistanbul #redribbonistanbul

  • Yeni HIV ilaçları yolda!

    HIV tedavisinde ve korunmada kullanılacak 52 yeni ilaç ve aşı sırasını bekliyor. Bundan yaklaşık 40 yıl önce, Amerika’da ilk HIV vakası görüldüğünden bu yana aktivistler, sağlık hizmeti sağlayıcıları, araştırmacılar, devlet kurumları ve ilaç sanayi, HIV’den korunma ve tedavisi için bir çok önemli adım attılar. Yeni bilimsel bulgular sadece HIV’in bulaşmasını önlemekle kalmayıp, kesin tedaviye dair umutları yeşertirken, aynı zamanda da tüm dünyadaki HIV pozitif bireylerin yaşam kalitesini arttırmada da son derece etkili oldular. 2017, bu alanda yapılan çalışmalardaki gelişmelerle, iyimserlik rüzgarlarının esmeye devam ettiği harika bir yıl oldu. Amerika İlaç Araştırmaları ve Üreticileri Birliği tarafından yayınlanan 2017 HIV/AIDS İlaç Gelişmeleri raporunda, 52 adet yeni ilaç ve aşı için çalışmaların devam ettiği belirtiliyor. Listedeki çalışmalardan 32 tanesi yeni antiretroviral ve antivirallere (ART) yönelik ilaç tedavisi, 16’sının aşı ve 4 tanesinin de virüsün hücrelere saldırmasını önlemek adına geliştirilen bir yönteminde dahil olduğu hücre terapileri. Rapor aynı zamanda, bazı çalışmaların klinik denemeler seviyesinde, bazılarının ise Amerika Gıda ve İlaç Kurumu (FDA) tarafından inceleme-onaylama safhasında olduğu belirtilmiş. HIV bilimi alanında en saygın yayınlardan biri olan The Lancet - Infectious Diseases dergisinde yayınlanan bulgulara göre, Dünya genelinde kullanmakta oldukları ilaçlara direnç* gösteren HIV pozitif bireylerin sayısında artış gözlemleniyor. Söz konusu direnç olunca, bu durumu kontrol altına alacak yeni tedavilerin geliştiriliyor olması nefes kesen bir gelişme olarak karşımıza çıkmaktadır. 2012 yılında yayınlanan Amerika Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri Raporuna göre, her 10 yeni HIV vakasından 2’sinde, bir ya da birden fazla ilaç tedavi grubuna direnç geliştirildiği kaydedilmiştir. *HIV pozitif bireyin kullanmakta olduğu ilaçların, düzensiz ilaç kullanımı ya da tedaviyi bırakmak vb. sebeplerle etkisini yitirmesi durumuna verilen isim Raporlar, geçtiğimiz yıl Amerika’da kayıt altına alınan yeni HIV tanılarından, tüm tedavi gruplarına tam direnç gösterenlerin %1’den daha az olduğu belirtiliyor. Bu oran Türkiye’de çok daha düşük. Ancak istatistiksel olarak küçük olan bu oran, günlük hayatta yüzlerce insan anlamına geliyor. Yeni geliştirilmekte olan ilaçlar aynı zamanda, bu vakalar için de yeni seçenekler, yani yeni umutlar demek. Bu konu ile ilgili olarak geçtiğimiz günlerde, PhRMA Raporunun yayınlanması ile birlikte, Amerika Biofarmasötik Şirketler Topluluğu, tanıtımlarında bir HIV pozitif birey ile ilaç geliştirme laboratuvarında çalışan bir araştırmacının yanyana olduğu “Together (Hep Beraber)” isimli yeni kampanyaya start verdiklerini açıkladılar. PhRMA’nın aktardığına göre, 1981 yılında ilk AIDS vakası görüldüğünden bu yana, FDA 40’ın üzerinde HIV ilacının kullanılmasına onay vermiş. 1990’ların ortasında antiretroviral tedavilerin keşfi ile birlikte, AIDS temelli ölümlerin sayısında ciddi düşüşlerin görüldüğü, eczacılık alanındaki en büyük dönüm noktalarından biri yaşandı. HIV tedavisi alanındaki bir sonraki büyük buluş belki bir “kesin tedavi”, “depo ilaçlar” veya ‘’koruyucu aşı’’ olabilir. Tüm bu alanlarda başarısı küçümsenmeyecek gelişmeler var. Neler olacağını zaman gösterecek. Yayına hazırlayan: Arda Karapınar www.kirmizikurdele.org #hivhakkindahersey #hivindogrusu

  • Opposites Attract Study; 343 çift, 16,899 cinsel temas, SIFIR BULAŞ!

    Tedavinin HIV bulaşlarını kesin olarak önlediğine yeni ve güçlü bir kanıt daha; 343 çift, 16,899 cinsel temas, SIFIR BULAŞ! Eşcinsel çiftlerle yapılan uluslararası araştırmanın sonucuna göre vücutlarındaki HIV düzeyi BELİRLENEMEYEN HIV pozitif bireylerden negatif partnere HİÇ bulaş gerçekleşmedi! Partnerlerden birinin HIV pozitif diğerinin HIV negatif olduğu, 343 eşcinsel sero-different* çiftin katılımıyla yapılan araştırmada, 16.899 kez kondom kullanmadan gerçekleşen cinsel temas hiçbir HIV negatif katılımcının HIV ile enfekte olmadığına dair rapor, Temmuz ayında Paris’te düzenlenen ve Kırmızı Kurdele İstanbul’un da katıldığı 9. HIV Bilimleri Konferansı’nda (IAS 2017) yapılan bir sunumla açıklandı. *Partnerlerden birinin HIV pozitif diğerinin HIV negatif olduğu çiftlere verilen bir diğer isim; sero - different The Opposites Attract (ters kutuplar birbirini çeker) adı verilen bilimsel çalışmada partnerlerden birinin HIV ilaç tedavisi (ART) altında BELİRLENEMEYEN düzeye baskılanmış HIV pozitif olduğu eşcinsel erkek çiftler arasında HIV bulaşısı gerçekleşip gerçekleşmediği araştırıldı. Çalışmada, HIV pozitif partnerlerin viral yükleri, çalışma süresi boyunca “BELİRLENEMEYEN düzeyde” olarak kayıt altına alındı. Araştırmanın katılımcıları Avusturalya, Bangkok ve Rio de Janeiro’da yer alan kliniklerde takip edildiler. Opposites Attract ile bulunan kanıtlar, #hivbilgisi blogumuzda da yayınladığımız PARTNER Study’de bulunan kanıtlara eklenerek, ilaç tedavisi (ART) altında tamamen baskılanmış ve BELIRLENEMEYEN viral yük düzeyine inen HIV pozitif bireylerin cinsel ilişki ile virüs BULAŞTIRMAYAN bir seviyeye eriştiklerini açıkca ortaya kondu. Sonuçlar bir araya getirildiğinde, her iki çalışmada da, eşcinsel erkek çiftlerin 40.000’den fazla (kondom kullanmaksınızın) ilişkide hiç bir yeni HIV bulaş vakası kayıtlara geçmedi. Tüm bu sonuçlar geçtiğimiz günlerde Paris’te düzenlenen HIV Bilimleri Konferansı’nın organizatörü olan IAS (International AIDS Society – Uluslararası AIDS Topluluğu) ve UNAIDS gibi önemli kuruluşlar tarafından da imzalanan ve Kırmızı Kurdele İstanbul’un da Uluslararası partneri ve sözcüsü olduğu kampanyanın ortak bildirileri imzalanan Prevention Acces Campaign (Tedaviye Erişim Kampanyası) tarafından sürdürülen U = U Kampanyası’nın (Undetectable = Untransmittable / Belirlenemeyen = Bulaştırmayan) tüm tezlerini bilimsel verilerle kanıtlıyor. Yukarıda bahsi geçen çalışmalar aynı zamanda, eğer söz konusu çiftten pozitif olanı düzenli olarak ilaç tedavisi kullanıyorsa, başka bir cinsel yolla bulaşan enfeksiyon (CYBE) olması durumu bile HIV bulaşısı riskini arttırmadığını ortaya koyuyor. Opposites Attract araştırmasında katılımcıların %6’sında, Partner Study’nin katılımcılarının ise %17,5’unda HIV dışındaki diğer CYBE’ler (sifilis vb.) tespit edilmişti. Araştırma sonuçlarına göre, eğer viral yük henüz BELİRLENEMEYEN düzeyde olsa bile, cinsel ilişkideki rolün bulaşıyı etkilemediğini tespit etmiş durumda. Kayda değer ve çalıma hakkında şüphe uyandıran bir diğer önemli veri, Opposites Attract araştırması sırasında, 3 erkek bireyin HIV ile enfekte olmasıydı. Ancak daha sonra yapılan genetik analizlerle, bulaşan virüsün, esas cinsel partnerin dışında henüz viral yükü baskılanmamış başka bireylerden bulaştığı tespit edildi. Bu veri ART kullanan ve virüsleri BELİRLENEMEYEN düzeye baskılanmış HIV pozitif bireylerin virüsü BULAŞTIRMADIĞINI aynı çalışma içinde ikinci kez kanıtlamış oldu. Araştırma yetkililerinden Andrew Grulich’ten edindiğimiz bilgiye göre, çalışmanın Thailand’da yürütülen bölümünde, erkek katılımcıların %40’ı, çalışmaya katıldıklarında henüz HIV ilaç tedavisine (ART) başlamamışlardı, ancak çalışma şartlarına uygun olarak bu grup hemen tedavi altına alınarak, takiplerinde de kısa sürede viral yüklerinin baskılanarak BELİRLENEMEYEN düzeye indikleri gözlemlenmiştir. Tedaviye yeni başlayan bu grupta, viral baskılanma gerçekleşinceye kadar kondom ile cinsel ilişkiye girilmesi sağlanmıştır. PARTNER Study’de ana konu HIV ile bağlantısız bazı başka bulaşılar (Sifilis vb.) tespit edilmişti. İki çalışma arasındaki bu farkın ise, Opposites Attract’a katılan HIV negatif partnerlerden %24’ünün PrEP (Pre-Exposure Prophylaxis – Erken Dönem Bulaşı Önleme Tedavisi) kullanmakta olmaları düşünülmektedir. aidsmap.com’un görüş istediği araştırmacılardan Benjamin Bavinton, Opposites Attract katılımcılarından PrEP tedavisi kullananları, bu tedaviyi tercih etmelerindeki sebebin, asıl partnerlerinden başka bir partnerle ilişkiye girdiklerinde HIV bulaşısına maruz kalmak istememeleri olduğunu belirtti. ABD Ulusal Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Kurumu Direktörü Nobel ödüllü Dr. Anthony Fauci, geçtiğimiz günlerle düzenlediği, viral yük ve bulaşıcılık konulu basın konferansında, “Bir bilim insanı, muhtemel risklerden bahsederken ‘asla’ kelimesini asla kullanmamalı. Fakat bu kez, tedavi altında ve BELİRLENEMEYEN viral yüke sahip bir HIV pozitif bireyin, HIV bulaştırma riskinin ölçülemeyecek derecede düşük olduğunu ifade etmek o bireyin BULAŞTIRMAYAN olduğunu söylemekle eşdeğerdir. Karşılaştığımız bu duruma bilimsel açıdan bakarsak, ‘bilimsel gerçek’ dediğimiz şeylerin as bu çalışmalardaki gibi ezici kanıtlardan oluştuğunu söyleyebiliriz.” UNAIDS’ın Direktör Yardımcısı Dr. Luiz Loures ise, “Korunma amaçlı tedavinin toplumsal etkisi düşünüldüğünde, kuruluşumuz, tedavi altında olan ve bulaşıcılığı söz konusu olmayan bireylerin toplumdaki sayısı arttıkça, mesela San Francisco, Sao Paulo ve Nairobi gibi şehirlerde, HIV’in etki alanının da daraldığı gözlemledi” dedi. Paris’te düzenlenen 9. HIV Bilimleri Konferansı’nın (IAS 2017) kapanış gününde Kırmızı Kurdele İstanbul olarak sözcüsü olduğumuz Uluslararası Belirlenemeyen = Bulaştırmayan kampanyası adına ana oturumda konuşma yapan tedavi aktivisti Arda Karapınar; ‘’Elimizde HIV virüsü BELİRLENEMEYEN düzeye baskılanmış HIV pozitiflerin virüsü bulaştırmadıklarına ve kimseye risk yaratmadıklarına dair yeteri kadar kanıt var. Şimdi yapılması gerekenler, HIV taşıyan herkesin hemen tedaviye başlaması için daha çok test imkanı sunmak ve HIV tedavisi gören bireylerin ilaç ve test hizmetlerine kesintisiz erişimini sağlamak. Bu kanıtlara göre ise HIV pozitif bireyleri ayrımcılığa maruz bırakmanın akla uygun hiç bir yanı yok’' ifadelerini aktardı. B = B kampanyasının arkasında, Harvard mezunu bir avukat ve tedavi aktivisti olan Bruce Richman bulunuyor. Kampanya hakkında konuşan Richman “2003 yılında tanı aldığımda, bu enfeksiyonu sevdiğim kişiye bulaştıracağımdan çok korkmuştum ve aynı zamanda bana ‘sen bulaşıcı bir enfeksiyon taşıyorsun’ diye hatırlatan ilaçları her gün almaktan da kaçınmıştım. En sonunda 2012 yılında tedaviye başladığımda doktorum bana eğer viral yüküm baskılanırsa artık bulaştırıcılığımın söz konusu olmayacağını söylemişti” diye belirtti ve sözlerine şöyle devam etti: “Doktorun söylediklerini ilk duyduğumda içimde oluşan sevinç duygusu, zamanla kendisini öfkeye dönüştürdü, çünkü bulduğum her internet sitesinde benim hala bulaştırıcılık konusunda yüksek bir risk taşıdığım yazıyordu. Yani aslında yenilikçi bilim, toplum tarafından bilinmesi gereken bir gerçeği yaymada o kadar da yenilikçi davranamıyordu. Doktorların artık bu sorumluluktan kaçmayarak, tüm hastalarına bunu açıklamaları lazımdı. Bu yüzden doktorlarla işbirliği yaparak U = U Ortak Bildirisini yayınladık. Böylelikle HIV’in damgalaştırıcı ve ötekileştirici etkisini yok ederek, bireylerin tedaviye başlamalarını desteklemek ve enfeksiyon yayılımını durdurmayı hedefledik. Bunun için de, bildirimizi onaylayan UNAIDS gibi kuruluşlara ve daha çok otoriteye ihtiyacımız var''. www.kirmizikurdele.org #hivhakkindahersey #hivindogrusu Referans Bavinton B et al. (yayınlayan Grulich A) HIV treatment prevents HIV transmission in male serodiscordant couples in Australia, Thailand and Brazil. 9th International AIDS Society Conference on HIV Science, Paris, abstract no TUAC0506LB, July 2017.

  • HIV pozitif olduğunu ilk buluşmada söylemek hakkında tavsiyeler

    Kabul edelim ki biriyle tanışmak, ilk randevuya ilişkin beklentiler ya da bir ilişkiye karar vermek gibi süreçlerin çok garip ilerlediği bir zamanda yaşıyoruz. Ve bu süreçlerin garipliği HIV statüsü ya da bunu paylaşmakla ilgili endişelerden tamamen bağımsız. İşin içine bir de HIV faktörü girdiğinde, özellikle ilk günlerdeki kaygı oranı normalden biraz yüksek olabilir. Elbette, herkesin birbirini o ya da bu sebepten ötürü yargılamaya bu kadar hevesli olduğu bir çağda, HIV tanısını paylaşmakla ilgili tüm kaygıları beş dakika içinde yok edecek bir altın formülümüz olduğunu iddia edemeyiz. Fakat danışanlarımızla konuşup, deneyimlerini derleyerek herkesin işine yarayabilecek bilgiler haline getirmeyi seviyoruz. Bu yaklaşım ilk günden beri #hivbilgisi konseptimizin temel amaçlarından biri ve ‘HIV pozitif olduğunu ilk buluşmada söylemek hakkında tavsiyeler’ başlıklı bu yazıyı da bu yüzden hazırladık. Tamam, başlığın biraz iddialı göründüğünün de farkındayız ama dikkat çekmek istediğimiz bir nokta var. Eğer bir ilişkiye başlarken sizi tanımlayacak en önemli şey HIV’miş gibi düşünürseniz, öyle de davranırsınız. Siz öyle davranınca da, herkes öyle davranır. Yani diyoruz ki; HIV’i normalleştirmeye kendinizden başlayın. Yürümek istediği yolun açılmasını bekleyen değil, yolu açan olun. İşlerin her defasında yolunda gideceğinin bir garantisi yok ama denemeye değer olduğundan emimiz. Nasıl derseniz; aşağıdakilere benzeyen yollar deneyerek HIV statüsünü rahat rahat paylaşıp, yıllardır süren ilişkileri, evlilikleri hatta çocukları olan onlarca danışanımız var. Yani; çekinmeyin. Eğer HIV statüm yüzünden reddedilirim diye düşünüyorsanız, hatta reddedilirseniz de pek üzülmeyin, demek ki arkadaşın insanlıktan aldığı nasip o kadarmış. Üzülmeyin. Niye üzüleceksiniz ki? Size sevgili mi yok! 1-Önce karşınızdaki kişinin her şeyi anlatmaya değip değmeyeceğine karar verin Çünkü HIV çok kişisel bir olgudur ve başkaları, bu olguya bizim kadar ilgi göstermeyebilir. Eğer her şeyi anlattıktan sonra ilgili kişi çok umursamaz görünürse bu durumun sadece HIV statünüzden dolayı olduğunu da düşünebilirsiniz. Bu yüzden kendiniz ile ilgili bazı gerçekleri açıklayacağınız kişinin kim olacağını seçerke iki kere düşünün! İnanın, böylelikle kendizini duygusal anlamda daha güçlü hale getireceksiniz. Tanıştığınız ya da çıktığınız her kişiye kendiniz ile ilgili detayları anlatmak gibi bir zorunluluğunuz olmadığı gibi, neyi ne zaman ve hangi şartlar altında açıklamanız gerektiğine de siz karar vermelisiniz. Hem belki, ikinci görüşmeniz de, onun tam bir “pislik” olduğunu keşfedeceksinizdir, kim bilir:) 2-“Ben HIV pozitifim” demeyin, Ben tehlikeli değilim deyin! Elbette HIV pozitif olmanın ne demek olduğunu biliyoruz. Ancak, asla kelimelerin ve anlatımın gücünü kullanmaktan kaçınmayın. Günümüzde hala bir çok insanın yüzü HIV kelimesini duyduğunda değişiyorsa (seni yeneceğiz cehalet!), bunun sorumlusu kesinlikle siz değilsiniz. Dolayısıyla neyi nasıl söylemeniz gerektiğine elbette siz karar vereceksiniz .‘Ben tehlikeli değilim ifadesi tıbben yanlış değildir. Çünkü vücuttaki HIV düzeyi belirlenemiyorsa, bulaştırıcılığınız yok demektir! Bilimin kanıtladığı ve Dünya Sağlık Örgütü ve UNAIDS gibi kuruluşların da onayladığı B = B hakkında için aşağıdaki görsele tıklayın. 3-Ona önce sevgi ve ilginizi gösterin, HIV statünüzü değil! Yani demek istediğimiz şey aslında şu: Siz biri ile tanıtştınız ve ilk randevuya çıktınız. Bu kişiyle gelecek hayalleriniz, tutkularınız, hayatta zevk aldığınız şeyleri mi konuşursunuz, yoksa kariyer hedefiniz, iş yerinizdeki sorunlarınız ya da parasal konuları mı? Ayrıca haydi diyelim ki HIV hakkında konuşacaksınız. Bunu korku dolu bir hikaye olarak anlatmak yerine neden daha yumuşak geçişler yaratmıyorsunuz? Mesela şöyle bir şey olabilir: “Bilimsel gelişmeleri takip etmeyi seviyorum, özellikle tıp alanındaki gelişmeler günden güne hızlanıyor. Mesela HIV konusunda çok büyük gelişmeler var. Ben de belirlenemeyen seviyede bir HIV taşıyıcısıyım ve en son bilimsel kanıtlara göre bu seviye olduğum sürece bulaştırıcılığım yok. Kaldı ki, bilim insanları artık HIV'i insan vücudundan nasl sileceklerine dair çalışmalar yapıyorlar ve inanılmaz bir yol kat ettiler.” Bu ve benzeri şekillerde konuya giriş yaparsanız, hem karşınızdakine şok etkisi yaratmayacak şekilde HIV statünüzü açıklamış olursunuz hem de bu konuya gayet bilimsel yaklaştığınızı hissettirmiş olursunuz. Hem bizce bilimle ilgilenmek çok seksi bir şey! (Evet evet, bizim seksiliğimiz de oradan geliyor;) ) 4-Sağlam durun! Yani demek istediğimiz, kendinizi içinde bulunduğunuz sağlık durumundan dolayı suçlu yada birinden özür dilemek zorundaymış gibi hissetmeyin. Kendi kendinize destek olmanız çok önemli. Evet, herkes reddedilmekten korkar, özellikle ilişki ihtimali olan ilk zamanlarda. Ancak siz kendinizden ne kadar emin olursanız, karşınızdaki de sizden ve duruşunuzdan o kadar emin olur. Ve böylelikle korkular uçar gider. Ayrıca bir kez konuyu açtığınızda, özellikle sağlık ile ilgili olan yanlarında ayrıntıya girmekten de çekinmeyin. 5-Önce siz davranın! Ona HIV statüsünü sorun. Neden hep sizden açıklama beklenen konuyu, pat diye karşınızdakine ilk siz sorarak onu bu küçük sürprizle şaşırtmıyorsunuz? Eğer konu hakkında karşınızdaki ilk olarak konuşmaya başlarsa, sizin kendiniz ile ilgili gerçeği söylemeniz konusunda doğal bir fırsat yaratmış olursunuz. Tabi ki bu noktada, soruyu sorarken dikkat etmeniz gereken şey, soruyu soruş tarzınız ve üslubunuz. Kalkıp da “HIV’li misin?” falan diye sormayın sakın. “En son ne zaman HIV testi yaptırdın?” ya da “HIV durumunu biliyor musun, hiç test yaptırdın mı?” gibi daha yumuşak sorular, sohbetinizi de derinleştirecektir. www.kirmizikurdele.org #hivhakkindahersey #hivindogrusu

  • HIV testi yaptırmak hiç bu kadar kolay olmamıştı!

    Harika #hivbilgisi yazılarımızı ve yaratıcı sosyal medya paylaşımlarımızı takip eden herkes, test konusundaki sosyal ve diğer engellerin kaldırılması ve yüksek farkındalığa erişilmesinin Kırmızı Kurdele İstanbul'un ana hedeflerinden biri olduğunu ve bu konuda sıkı çalıştığımızı yakından biliyor. Test yaptırmak isteyen kişiyle test arasındaki mesafenin ve aradaki insan sayısının azaltılması için dünyadaki iyi uygulamaları takip ediyor, yerinde inceliyor, saygın uluslararası HIV aktivizmi kuruluş ve ağlarıyla işbirlikleri yapıyor ve kendi en iyi uygulama örneklerimizi hayata geçirmek, daha fazla insanın test hizmetlerine erişmesi için çalışıyoruz. İşte bu yaklaşımla oluşturduğumuz ve Türkiye'de ilk kez uygulanan yeni bir HIV testine erişim modeli; www.ucretsizhivtesti.com Uygulamasına İstanbul 2017 Onur Haftasında başladığımız ve Onur haftasından bir süre sonra daha devam edecek olan *'Ücretsiz HIV Testi ve Farkındalık Projesi'nden yararlanarak test yaptırmak ise gerçekten çok kolay! Yapmanız gereken tek şey www.ucretsizhivtesi.com'a gitmek ve HIV testi yaptırmak için 6 harika sebep'i okuduktan sonra anasayfadaki forma İstanbul'da hangi semtte yaşadığınızı yazmak. Bu bilgiler bize ulaştıktan sonra hangi test noktasına gideceğinizi ve test öncesinde- sonrasında nelere dikkat edilmesi gerektiğini, daha fazla bilgiye nasıl erişeceğinizi, yardım gerektiğinde Kırmızı Kurdele İstanbul'un HIV hakkında arkadaşınızla konuşmak istediğiniz dilde konuşan, deneyimli #hivbilgisi danışmanlarına nasıl ulaşacağınızı açıklayan bir mail alacak ve 48 saat içinde bu mail ile birlikte ilgili test noktasına gidip, ücretsiz, çekinmeden, bilgilerim paylaşılır mı, sonucum başkalarınca öğrenilir mi endişesi olmadan rahat rahat test yaptıracaksınız. Bu kadar basit! Daha fazla bilgi, ücretsiz, güvenli, çekinmeden, korkmadan HIV testi yaptırmak için; www.ucretsizhivtesti.com *Ücretsiz HIV Testi ve Farkındalık Projesi Kırmızı Kurdele İstanbul Derneği tarafından geliştirilmiş ve Embassy of the United States of America desteğiyle uygulanmıştır. Kırmızı Kurdele İstanbul Derneği sponsorun bu projenin yapısına veya içeriğine herhangi bir kontrolü veya müdahalesi olmadığını onaylamıştır. #hivtesti #aidstesti #elisatesti #hivbelirtileri

  • HIV Uzun Süre Belirti Göstermeyebilir mi?

    Yayın tarihi: Mayıs 2017 Güncelleme: Ağustos 2019 HIV ile yaşayan fakat henüz tanı almamış yeni henüz HIV taşıdığını bilmeyen ve HIV ilaç tedavisi ART kullanmayan bireylerin çoğunda, HIV bulaşını takip eden birkaç yıl sonra dahi hiçbir belirti görülmeyebilir. Bununla birlikte, eğer tedavi olmadan devam ederlerse, belirli bir süre sonra; cilt döküntüleri, yorgunluk, gece terlemesi, hafif kilo kaybı, ağız ülseri, cilt mantarı ve tırnak enfeksiyonları gibi HIV ile ilgili hafif belirtiler yaşamaya başlarlar. Bu belirtiler HIV ile enfekte olunmasından 5 yıl sonra hatta daha da uzun bir süre sonra ortaya çıkabilir. Bir başka ifadeyle, HIV uzun yıllar boyunca hiçbir belirti göstermeyebilir. Bu belirtiler, HIV enfeksiyonunun kendisinden değil, bağışıklık sisteminin baskılanması sonucu olarak gelişen hastalıklardan veya enfeksiyonlardandır, başka bir deyişle de vücudun bağışıklık sisteminin zayıfladığı ve enfeksiyonlarla mücadele edemediğinin belirtileridir. Gelişebilecek hastalık ve belirtilerin türü çok çeşitli olabilir. HIV ile yaşayan bir birey HIV ilaç tedavisi (ART) almadan devam ederse, bu hastalıklar ve semptomlar muhtemelen çok daha ciddi hale gelecektir. Bağışıklık sistemindeki hasar daha şiddetli olduğunda, HIV pozitif bireyler, pnömokistik carinii pnömoni (PCP) (akciğer hastalığı), mikobakterium enfeksiyon hastalıkları (MAC), sitomegalovirus (CMV), toksoplazmoz ve kandidiaz (pamukçuk) dahil olmak üzere fırsatçı enfeksiyonlar yaşayabilirler. Fakat altı çizilmesi gereken şey, bu belirtilerin AIDS olarak bilinen geç evrede görüldüğü ve ilaca erişim ve tedavi başarısının olduğu hiçbir durumda HIV taşıyıcılığının AIDS evresine dönüşmediği ve belirlenemeyen seviyede HIV yükü olan bireylerin bulaştırıcı olmadıklarıdır. Günümüzdeki modern HIV tedavisi ile, HIV pozitif bireyler bu hastalıkları ve belirtileri asla yaşamayabilirler. Birleşmiş Milletler AIDS programı UNAIS’in 2016 yılında yayınladığı bir rapora göre HIV ile yaşayan ve tam tedavi uyumu/başarısıyla ART kullanan bireyler için yaşam beklentisi HIV negatif, yani HIV taşıyıcısı olmayan bireylerle tamamen aynı seviyededir. www.kirmizikurdele.org #hivhakkindahersey #besittirb

  • Korunma Amaçlı HIV Tedavisi (Treatment as Prevention - TasP)

    Tedavi seçeneklerinin epeyce çoğaldığı günümüzde HIV tedavisine bağlı kalınması ve tedavi başarısı seviyesinin artması, yalnızca HIV pozitif bireylerin sağlığı için önemli değil. Bu tedavi virüsü baskılamada etkili olduğu için, ayrıca HIV yayılımının durdurulması bakımından da HIV ilaçlarının yararını kanıtlar. Bugüne kadar belirlenemeyen düzeyde viral yükü olan bir bireyden HIV bulaşma vakası hiç görülmedi. Hatta belirlenemeyen düzeyde viral yükü olan bir bireyden HIV bulaşma riskinin olmadığı 2016 yılında bilimsel olarak da kanıtlandı. İşte bu nedenle HIV tedavisinde kullanılan ilaçlar (ART) yeni HIV vakalarının önlenmesinde en etkili yöntemlerden biridir. Bu stratejiye Korunma Amaçlı HIV Tedavisi, Treatmant as Prevention - TasP adı verilmiştir. #hivbilgisi blogumuzdaki en sık okunanlar yazılardan birine konu olan The PARTNER çalışması belirlenemeyen düzeyde viral yükü bulunan bir bireyden kaynaklı hiçbir bulaşının olmadığını raporladı. Biri pozitif diğeri negatif olan (sero-different) çiftleri de kapsayan bir başka çalışma olan HPTN 052 ise, viral yükün belirlenemeyen düzeyde olduğu durumlarda; ART’nin bulaş engelleyici etkisinin yıllar boyunca sürebildiğini göstermiştir. Tüm bu bulgular özellikle biri pozitif diğeri negatif yani sero-different çiftlerin HIV’e ilişkin kaygılarını gidermekte oldukça etkili. Ancak diğer CYBE'lere (cinsel yolla bulaşan enfeksiyon) ve gebeliğe karşı korunmak bakımlarından sürekli kondom kullanımının vurgulanması eskisinden de önemli. TasP ve PrEP gibi diğer önleme yöntemlerinin yalnızca HIV üzerinde etkili olduğunu akıllardan çıkarmamak gerekir. HIV bulaşının önlenmesinde etkili bir başka araç olan PrEP hakkındaki yazımızı buradan okuyabilirsiniz. TasP HIV tedavisine yaklaşımı temelden değiştiren bir konsept. Ancak TasP’dan bahsederken ART’nin toplumsal ve bireysel yararları arasındaki farkı anlamak da oldukça önemli. ART’ye başlamakla ilgili nihai karar daima kişisel olmalı. Henüz çok yakında zamanda HIV tanısı almış bir bireyi, bütün bulgular hazır olmadığını gösterdiği halde sırf toplumsal kaygılar açısından tedaviye başlamaya zorlamak düşünülemez. Zaten HIV pozitif bireyin psikolojik ve ve çevresel açılardan hazır hale gelmeden ART’ye başlaması, olası tedavi uyumsuzluğu ihtimallerini oldukça yükseltir. Biraz geç başlamış fakat başarılı bir tedavi, hemen başlanmış fakat kesintiye uğramış bir tedaviye göre elbette daha iyidir. Bu yüzden HIV takibi yapan tüm doktorlarının, ART’nin bulaş riskini nasıl ve ne hızda azalttığından bahsederek, ikna edici bilimsel kanıtlar sunmaları nihai kararın hızı ve eminliği bakımından önemlidir. ART almak HIV pozitif bireyin kendi sağlığına sayısız fayda sağlamanın yanında, dolaşımdaki HIV’in baskılanmasını da sağladığından, genel HIV bulaş risklerinin minimize edilmesine katkı sunar. Bilinçli hiçbir HIV pozitif birey diğerlerini risk altına sokmayacaktır. Bu, prezervatif kullanımı da dahil olmak üzere korunma yöntemlerini seçmeleri, onlara bağlı kalmaları ve kendilerini diğer CYBH’lerden korumaları gerektiğinin farkında olmalarıyla ilgilidir. Çalışmalar yeni HIV bulaşlarının çoğunun kaynağının henüz HIV tanısı almamış, virüs taşıdığının farkında olmayan bireyler olduğunu gösteriyor. Bu risk erken enfeksiyon dönemin veya yüksek viral yüke sahip olunduğu zamanlarla ilgilidir. Daha fazla insanın kolaylıkla erişebileceği test imkanları sunma ve korunma bilincini arttıracak mesajları çoğaltmak bu yüzden önemli. Çünkü tanı almış ve ART’ye başlamış bireylerin bulaştırıcılık oranları gün gün azalıyor. Bununla birlikte, ART kullanan birçok HIV pozitif birey bulaştırıcılık risklerinin günden güne azaldığını bildikleri için, doğru #hivbilgisi‘ni çeşitli yollarla topluma da aktarırlar. Pek çoğu toplumun onlara bulaştırıcı, riskli, tehlikeli gibi yaftalar yapıştırmasından ötürü sadece cinsel hayatları değil, sosyal hayatları da sekteye uğrayan bu bireyler için ART, yitirilen kendine güvenin yeniden inşası bakımından da yararlı bir araçtır. www.kirmizikurdele.org #hivhakkindahersey #hivindogrusu #TasP #PrEP #HIV #AIDS #HIVtedavisi #ART #Partner

  • HIV Yaşam Döngüsü

    Bu #hivbilgisi yazımız diğerlerine göre biraz daha teknik ve bu yüzden de Kırmızı Kurdele İstanbul'un kolay anlaşılır bilgiler üretme iddiasından biraz uzak olabilir. Fakat bir diğer iddiamız olan bilimsel düzeyde ve güvenilir #hivbilgisi üretme iddiamızı doğruluyor. HIV Yaşam Döngüsü başlıklı bu #hivbilgisi makalemizi, HIV'in vücutta nasıl çoğaldığını, adım adım ilerleyişini ve bugün HIV tedavisinde kullanılan İntegraz inhibitörleri, Protez inhibitörleri, NRTI, NNRTI gibi ilaç sınıflarının nasıl belirlendiklerini ve çalıştıklarını anlatması bakımından oldukça önemli ve tanı/tedavi gibi konuların tüm aşamalarında yararlanılacak bir kaynak olduğu inancıyla paylaşıyoruz. www.kirmizikurdele.org #hivhakkindahersey #hivindogrusu Virüslerin çoğalabilmeleri için bir hücreye saldırmaları ve içerisine girmeleri gerekir. Aslında virüsler teknik olarak canlı değildirler. Tabiri caizse, beyni olmayan bir insan vücudu gibidirler. Yeni virüsler yaratmak için hücreleri etkisiz hale getirip, onları yeni virüs yapımında kullanırlar. Tıpkı vücudunuzun sürekli yeni cilt hücreleri veya kan hücreleri üretmesi gibi, her hücre canlı kalabilmek ve çoğalmak için yeni proteinler üretirler. Virüsler kendi DNA'larını, hücrenin DNA'sında gizlerler ve hücre yeni proteinler üretmeye çalışınca da, kazara(!) yeni virüsler oluşmasına neden olurlar. HIV genellikle bağışıklık sistemi hücrelerine bulaşır. Birkaç çeşit hücre türünün yüzeyinde, CD4 reseptörü (algılayıcı) adı verilen proteinler bulunmaktadır. HIV, virüsün hücre yüzeyine tutunmasını neden olan, yüzeyinde CD4 reseptörü bulunan bu belirli hücreleri bulur ve onlara yapışır. Her ne kadar HIV birkaç çeşit hücre tipine bulaşabilse de, genellikle bir çok CD4 reseptörüne sahip bir çeşit beyaz kan hücresi olan, T4 akyuvarlarını (T yardımcı hücresi de denilmektedir) hedef almaktadır. T4 hücrelerinin vücuttaki asli görevi, sistem içerisine girmiş olan istilacılara karşı bağışıklık sistemini uyarmaktır. HIV bir hücreye bağlandığı zaman kendi DNA’sını hücre DNA’sı içerisine gizler: Bu durum hücreyi adeta bir “HIV üretim fabrikası”na dönüştürür ve HIV’i kopyalayıp çoğaltmaya başlar. 1. Adım: Bağlanma Bir virüs, bir grup genin etrafına sarılmış protein, yağ ve şekerden meydana gelmiş bir zarftan ve özel enzimlerden oluşur. (HIV’de genetik bilgiler, diğer mikroorganizmalardan farklı olarak, DNA ile değil, RNA ile taşınmaktadır). HIV’in zarfında, T4 hücrelerinin dışında bulunan CD4+ yüzey reseptörlerine karşı bir çekim gücü olan proteinler bulunmaktadır. HIV, CD4+ yüzey reseptörlerine bağlandığında, hücrenin dış kısmına yapışarak birleşmesini sağlayarak, hücrenin yüzeyindeki diğer proteinleri de aktif hale getirir. Ancak bazen bu birleşme, içeri giriş sırasında inhibitörler (önleyiciler) tarafından da engellenebilir. 2. Adım: Ters Transkripsiyon (Tersine Yazılım) İnsan hücrelerinin genetik içeriği DNA’da bulunurken, HIV genleri iki adet RNA iplikçiği tarafından taşınmaktadır. Bir virüsün, bir hücreye bulaşabilmesi için, “Ters Transkripsiyon (Tersine Yazılım)” adı verilen ve virüs RNA’sından bir DNA’nın oluştuğu bir süreç söz konusudur. Bağlanma işleminden sonra, viral kılıf (virüsün içinde, RNA ve önemli enzimleri içeren bölüm) konak hücrenin içine doğru nüfuz eder. Ters Transkriptaz (Tersine Yazılımcı) adı verilen bir enzim ise RNA’dan DNA yaratarak kopyalama işlemine başlar. Bu yeni DNA’ya “Proviral DNA” denilmektedir. Ters transkripsiyon süreci bazen, ters transkriptaz nukleosid inhibitörleri (NRTIs) yada ters transkriptaz nuklesoid olmayan inhibitörleri (NNRTIs) tarafından engellenebilir. 3. Adım: Birleşme Yeni oluşturulan HIV DNA’sı, hücrenin DNA’sının bulunduğu hücre nükleosuna, yani hücre merkezine taşınır. Sonra integraz denilen başka bir enzim, oluşturulan bu proviral DNA’yı, hücre DNA’sına saklar. Böylece, yeni protein üretmeye çalışan hücre, kazara yeni HIV üretmeye başlar. Bu birleşme bazen integraz inhibitörleri tarafından önlenebilmektedir. 4. Adım: Yazılım HIV’in genetik içeriği bir hücre merkezine ulaşınca, artık hücre yeni HIV üretmeye başlar. Merkezin içerisinde viral DNA’nın iplikçikleri ayrılır ve özel enzimler, yeni HIV üretiminde yol gösterici olan, genetik bilginin taşındığı, mesajcı RNA yada mRNA adı verilen bir tamamlayıcı iplikçik oluştururlar. Bu safhada DNA tamamlanması işlemi, Transkripsiyon İnhitbitörleri (TIs - Yazılım Önleyiciler) ya da bazı anti-viral (virüse karşı) etken maddeli ilaçlar sayesinde önlenebilmektedir. 5. Adım: Çeviri (Tercüme) mRNA, yeni viral proteinler üretmek için hücre içerisinde, hücre merkezinden kendi için oluşturduğu çalışma alanına genetik bilgiyi taşır. mRNA’nın her bir bölümü, yeni bir HIV yaratmak için farklı bir protein yapı taşı ile tepkimeye girer. Her bir mRNA iplikçiliğinin oluşturduğu tepkime, bütün proteinler kullanılıncaya kadar devam eder ve en sonunda da yeni virüs yapımında kullanılacak tüm “viral proteinler” yeni virüsün genetik diline çevrilmiş olur. 6. Adım: Viral bütünleşme ve olgunlaşma Oluşumun son aşaması, yeni virüse ait tüm detayların bir araya gelmesiyle başlamaktadır. 5.adımda oluşturulan uzun viral proteinler, proteaz adı verilen bir viral enzim sayesinde kısa proteinler halinde kesilir. Bu proteinler birden fazla fonksiyona hizmet etmektedir: Bazıları yeni HIV’in yapısal bir parçası olur, bazıları viral enzime dönüşür gibi… Yeni virüsün tüm parçaları bir araya geldiğinde, konak hücreden koparak yeni virüsü oluştururlar. Bundan sonra virüs, viral proteinlerin aktif olarak çalışmaya başladıkları olgunlaşma evresine girer. Olgunlaşma evresi tüm bulaşım sürecini son evresidir ve virüsün bulaşıcı olmaya başladığı evredir. Viral bütünleşme ve olgunlaşma tamamlandığında, virüs artık hücreler için tehlikeli hale gelmiştir. Bulaştığı her hücreden bir çok yeni virüs oluşturacaktır. Viral Bütünleşme Proteaz İnhibtörlerince (PIs) engellebilir. Bu olgunlaşma evresi ise bilim insanlarının, HIV’e karşı ilaç geliştirmek için, inceledikleri yeni hedeftir. HIV'in yaşam döngüsünü ve vücutta ilerleme biçimini gösteren animasyonu aşağıda izleyebilirsiniz.

  • Türkiye'de HIV aktivisti olmak

    Yayına hazırlayan: Kırmızı Kurdele İstanbul Gönüllüsü Z. Güncelleme tarihi: Mayıs 17, 2021 Türkiye gibi tabu ve ön yargıların hayli belirleyici olduğu bir ülkede, cinsellik temasını da kapsayan HIV gibi ‘marjinal’ konulara odaklanmış bir aktivist olmak çoğu zaman büyük zorluklar içeriyor. Ön yargılara doğal olarak maruz kalmak, HIV aktivizmine ayırdığınız zaman dışında da sürekli şüpheyle bakılan, mercek altına alınan biri olmak bu zorlukların en başta gelenlerinden. Her biri hayatın farklı alanlarından gelen deneyimli ve sorun çözmeye odaklı aktivistler olan biz Kırmızı Kurdele İstanbul Gönüllüleri ise aktivizm ruhunu ve kanıt temellilik vurgusunu Kırmızı Kurdele İstanbul'un tüm stratejik planlarının temeline tam da bu yüzden koyduk ve sadece HIV pozitif bireylerin değil, HIV hakkında konuşmak, çalışmak isteyen herkesin hayatını kolaylaştırmak, kanıta dayalı, nitelikli, güncel ve herkes için kolay anlaşılır #hivbilgisi üretmek ve Türkiye'nin HIV ile mücadele tarihinin pozitif sayfalarını yazmak için çalışıyor, üretiyoruz. Bu üretken ve önemli aktivistlerden biri olan Kağan Çavuşoğlu'nun *Görünüm Dergisinde yer bulan kısa fakat önemli söyleşini de aynı amaçla paylaşıyor ve Türkiye'de HIV aktivisti olmaya dair az da olsa fikir vermesini umuyoruz. İyi okumalar. Görünüm: Türkiye'de HIV aktivisti olmak sizin için ne ifade ediyor? Kağan: HIV olgusu Türkiye'de hala bir tabu olarak görülüyor. İnsanlar bu konu hakkında konuşmaktan, ilgi paylaşmaktan kaçınıyor ve hatta korkuyorlar. Alanda yaptığım çalışmalarda, bazen HIV pozitif bireylerin dahi bu konuyu kendi aralarında özgürce ve birbirlerine destek olabilmek adına konuşmaktan çekindiklerini gözlemliyorum. Ancak unutulmamalı ki, bir konuyu ne kadar çok gündeme getirip ne kadar çok farkındalığımızı arttırırsak, o derecede önlemlerimizi alarak geleceğe odaklanabiliriz. Bu yüzden HIV/AIDS alanında çalışmayı çok önemsiyorum. Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan veriler de bu alanda çalışmanın önemini ve gerekliliğini bir kez daha bana göstermiş oldu. Görünüm: HIV aktivisti olmanın en zorlu yanları neler? Kağan: İfade ettiğim gibi HIV Türkiye'de hala bir tabu; konuşulması dahi istenmiyor. Dolayısıyla girdiğiniz diyaloglardan aktivizm çalışmalarına kadar her alanda ön yargılarla mücadele etmek durumundasın! HIV ile AIDS'in birbirine karıştırılıyor olması, bundan yaklaşık 40 yıl önce yayılan hatalı bilgilere, insanların bu konudaki sert önyargıları da eklenince, çoğu zaman kurduğunuz iletişimlere en temel konuları anlatarak başlamak zorunda kalıyorsunuz. Türkiye'de konu ile ilgili resmi makamlar tarafından yürütülen bir bilinçlendirme çalışması olmaması ve tüm yükün sivil toplum kuruluşlarında olması da ayrı bir zorluk olarak karşımıza çıkıyor. Görünüm: Sizce Türkiye’de HIV alanında atılması gereken en önemli adımlar ne olmalı? Kağan: Türkiye'de test yaptırmadığı için henüz tanı almamış olan önemli oranda bir insan olduğunu düşünüyorum. Bunun en büyük sebeplerinden biri de Türkiye'de tıbbi süreçlerin sadece şikayete istinaden başlaması, yani sizin bir şikayetiniz varsa ve doktora başvuruyorsanız ancak bazı hastalıklar teşhis edilebiliyor. Dolayısıyla eğer bir şikayetiniz yoksa ve HIV testi yapılmamışsa, mevcut statünüz hakkında bilgi sahibi olamıyorsunuz. Genel Sekreterliğini yapmakta olduğum ve bu alanda çalışan Kırmızı Kurdele İstanbul olarak biz anonim test merkezlerinin açılmasını ve kimlik bilgilerinin kaydedilmeden mümkün olduğunca çok bireyin HIV testi yaptırabilmesi gerektiğine inanıyoruz. Anonim test merkezlerinin açılması için yoğun bir çalışma içerisindeyiz. Görünüm: Bu alanda çalışan bir aktivist olarak sivil toplum ve kamu arasındaki işbirliğini nasıl değerlendiriyorsunuz? Kağan: Kamunun HIV olgusuna yaklaşımı "temel tedavi araçlarını temin edelim ve bu konuda hiç konuşmayalım" şeklinde... En son, her beş yılda bir Ulusal AIDS Komisyonu tarafından düzenlenen strateji çalıştayına Kırmızı Kurdele İstanbul olarak biz de katılım gösterdik. En yoğun iletişim ve etkileşimde olduğumuz kamu kurumları, alanda hizmet veren hekimlerin çalıştıkları hastane ve klinikler. Bunun dışında kamunun, açık bir şekilde sivil toplum ile ortak yürüttüğü bir çalışma ve destekten söz edemem ne yazık ki. Umarım bir gün HIV konusunu tabu olmaktan çıkıp, toplumun herkesiminde konuşulur hale gelir. Ve hatta kamu, sivil toplum kuruluşları ile ortak çalışmalar yaparak etkin projelere imza atar... www.kirmizikurdele.org #hivhakkindahersey

  • Dikkat çeken makale ve haber başlıklarını yorumlamanın 5 kolay yolu

    Geçtiğimiz günlerde danışma hattımızı arayan bir birey, son zamanlarda rastladığı haberler sonrasında HIV’in kesin tedavisinin bulunup bulunmadığını sordu. Yaptığımız yayınların güncelliği, içeriğin sadeliğini ve internet sayfamızın kullanıcı dostu oluşunu överek HIV konusunda sadece www.kirmizikurdele.org ve sosyal medya hesaplarımızı takip ettiğini söyleyen danışanımız, bir internet sayfasındaki haber başlığını tıklayıp içindeki gelişi güzel bilgilerle aşırı heyecanlanmış şekilde bizden bilgi almak istiyordu. “Doğru ve güvenilir HIV bilgisi üretmek” amacıyla yola çıktığımız için aslında bu danışanımızın, böyle bir haber karşında neden bu kadar heyecanlandığını da çok iyi anlıyoruz. Ancak her ne kadar haberler heyecan yaratsa da, ne yazık ki HIV'in kesin bir tedavisi yok. Yani HENÜZ YOK! Fakat bu bir çok harika gelişmenin olmadığı anlamına da gelmiyor. HIV ile ilgili doğru ve güvenilir bilginin çok az olduğu günümüz sanal aleminde topluma, en güncel ve kolay bilgileri ulaştırmak ve bu yazının ana konusu olan HIV’in kesin tedavisinin bulunup bulunmadığı hakkındaki haberleri doğru bir dil ile takipçilerimize aktarmak Kırmızı Kurdele İstanbul’un temel önceliklerinden. Çünkü HIV ile ilgili bilimsel araştırmalar ve haberler yayımlanırken kullanılan dile çok dikkat edilmesi gerek. Ancak bu özeni www.kirmizikurdele.org haricinde çok az sayıda kaynakta gördüğümüzü de ifade etmek zorundayız. Modern tıp yayınları kendilerine özel br jargonu dolu dolu kullanırlar. Eğer siz de tıbbi bir personel değilseniz, bu yayınlarda yazılanları anlayabilmek için uzman bir kriptolog (şifre bilimci) olmanız gerekir ki, hangi bilgiyi hangi referansa göre verdiklerini anlayabilesiniz. Kırmızı Kurdele İstanbul akvisitleri olarak bizler, size bu tarz özel ve detay bilgiler arasında boğmak yerine, HIV ve AIDS konularındaki en güncel laboratuar çalışmalarını gün gün takip ediyor ve ilgili uzmanlarla her fırsatta bir araya geliyoruz. Bu da, haberlerde ya da sanal alemde dolaşan bilgilerin geçerliliğini kolay bir şekilde değerlendirebilmemizi sağlıyor. Bizler “HIVin kesin tedavisi bulundu” haberini paylaşabileceğimiz günü sabırsızlıkla beklerken, bilimsel bir gerçek olarak bunu söylemenin o kadar da kolay olmadığını da hatırlatmakla mükellefiz. Peki ne tip bilgi ve başlıklar yanlış intiba oluşturarak, umut tüccarlığı yapıyorlar? ‘’AIDS’e Kesin Çare: HIV Virüsünü İnsan DNA’sından sildiler’’ Bu başlık size ne söylüyor? Tahmin ettiğimiz gibi, HIV’e kesin bir tedavi bulunduğunu mu ima ediyor? Bazen de aşağıdaki gibi bir başlıkla size avlarlar. Bu tarz başlıklar daha sıradandır, ancak yine sanki bir şeyler oluyor da bizden bir şey saklanıyor edasındadırlar. Fakat içeriğine bakınca aslında dolu bir bilgi de olmadığını görürsünüz: “Bazı eski ilaçlar ve yeni bir aşı, olası bir kesin HIV tedavisine öncülük edebilir” Kırmızı Kurdele İstanbul’u yüksek sorumluluk duygusuyla yöneten bizler kesin tedavi konusunda neler olup bittiğini anlamanız için çalışıyoruz. Bunu yaparken HIV konusunda yapılan araştırmaların kilit noktalarını, aşı çalışmalarını ve kesin tedavi için uğraşılan tüm laboratuar çalışmalarına ait raporları detaylı olarak inceliyoruz. Hatta sizler, bizim yayınladığımız yazıları okurken aklınızda kalması için mümkün olduğunca anlaşılır bir dil kullanıyoruz. Yukarıdaki başlık haberlerde “çok önemli” ibaresiyle yer alıp tüm ilgiyi üzerine çekerken, aslında bir bakıma da sizleri yanlış yönlendiriyor. Çünkü işin gerçeği, kesin tedavi çalışmalarına ait yayınları anlayabilmek ve yorumlayabilmek için cevaplanması gereken birkaç çok önemli soru vardır. Örneğin: ‘Bir bireyin kesin bir şekilde tedavi edilmiş olmasını kabul etmek için, o kişinin ne kadar bir sure ilaç kullanmadan yaşayabiliyor olması gerekmektedir? Berlin Hastası olarak bilinen Timothy Brown’ı duymuşsunuzdur. (Dostumuz Timothy ile ilgili kapsamlı bir dosya yakında www.kirmizikurdele.org #hivbilgisi blogunda) Kendisi tam tamına 10 yıldır vücudu HIV’den arındırılmış olarak yaşamakta. Şöyle bir gerçeklik var ki, söz konusu HIV’in kesin tedavisi olduğunda önemli olan şey, bu kesin tedavi olduğu kabul edilen sürenin ne kadar olduğudur! HIV çok düzenbazdır ve kendini saklayabilir, hatta nasıl yıllar sonra tekrar kanser ortaya çıkıyorsa, o da bir gün yeniden tak diye hayatınıza girebilir. Yani HIV’in bir bireyin vücudundan tamamen çıktığını söylemek için çok uzun zaman gerekebilir. Şimdiye kadar karşılaştığımız en karmaşık virüslerden birinin zorlayıcı doğası göz önüne alındığında, bu hayli zorlu bir iştir. Bir kaç yıl önce, iki yetişkin ve bir bebeğin, antiretroviral tedavi almamalarına rağmen, vücutlarındaki HIV düzeyi olmadan, uzun bir süre yaşadıklarını ve sonra da iyileştirildiklerini ilan ettiler, ancak sonunda virüsün bir anda geriye döndüğünü gördüklerinde mutsuz olan sadece kendileri değil yayınladıkları ‘kesin’ bilgileri coşkuyla okuyanlar oldu. Çok okunan bir başka #hivbilgisi makalemiz olan ''HIV/AIDS ile ilgili 10 mit'' için görsele tıklayınız Bıkmadan söylüyoruz, günümüzün tıbbi olanakları HIV ile yaşayan bireylerin uzun ve sağlıklı bir yaşama sahip olabilmelerine olanak sağlıyorlar. Yine bıkmadan söylüyoruz; bu sağlıklı yaşama sahip olabilmenin ön koşulu, kesintisiz tedavi uyumu. İki yetişkin bireyin tedavi takibini yapan doktor, hastalarındaki virus varlığının tekrar ortaya çıktığını basın açıklamasında söylerken, viral yük testi sonuçlarını gördüğünde, sanki birinin, onun boğazını sıktığını ve o an nefes alamadığını söylemişti. Doktorun boğazında bu hissi yaratan durumun HIV pozitif bireylerde yarattığı hisleri tahmin etmek zor olmasa gerek. Bu zamansız yapılan başarı açıklaması ve ardından gelen hayal kırıklığının yarattığı kısır döngüyü takip eden biz aktivistler ise, bu vakada baştan beri vuku bulan kafa karıştırıcı ve duygusal devinime yol açacak hataları ise hayretler içerisinde izlemiştik. Bu gibi çalışmalarda aslında genel anlamdaki hedef, insanlara ömür boyu ilaç kullanmayı gerektirmeyen bir yaşam seçeneği sunabilmektir. Yukarıdaki başlıkta ve içeriğindeki yazıda ele alınan yeni strateji, daha fazla inceleme gerektiren verileri içermekte. Her ne kadar sürecin sonucunda elde edilecek başarıları konuşmak için erken olsa da, bu başlık bize HIV’siz bir gelecek vaad ediyor. Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Ulusal Sağlık Enstitüsü (NIH) tarafından yapılan 100 Milyon doların üzerindeki klinik araştırma yatırımları, Avrupa Birliği ve bu birliğe üye olan bazı ülkeler, amFAR gibi kuruluşlar ve ilaç endüstrisi bizlere, kesin tedavi araştırmasının ne kadar değerli olduğunu ve bu konunun üzerine daha da gitmenin ne kadar önemli olduğunu tekrar tekrar gösteriyorlar. Bununla birlikte, tüm bu araştırma çalışmaları sırasında, insan bağışıklık sisteminin detaylarını ve karmaşık virüslerle olan savaşma becerisi hakkında bilgi sahibi olurken, aynı zamanda da çeşitli kanser ve diğer bağışıklık sistemi ile ilişkili hastalıklarda işe yarayabilecek bilgiye de sahip olmuş oluyoruz. Bu yüzden, HIV’in kesin tedavisine ilişkin yazılmış olan “mükemmel haber” başlığını ve içeriğini okurken aşağıdaki 5 önemli maddeyi aklınızda bulundurmanızda fayda var. 1. Yazının /haberin altında bulunana kaynakça bölümünde, konusunda uzman ve daha once de bu konuda laboratuar çalışması yapmış bilim insanlarının isimlerini ve resmi olarak yayınlanmış araştırma raporlarının olduğundan emin olun. Unutmayın ki, kesin bir tedavi bulunduğu zaman bu, tarihi dönüm noktalarından biri olacaktır ve bu yüzden de yapılan yayımlarda mutlaka ama mutlaka tıbbi ve bilimsel geçerlilik olması zorunludur. 2. Makalenin kimin tarafından yayınlandığını yad a haberin hangi kaynağa dayandırılarak yapıldığına dikkat edin. Mesela haber kaynağı The New York Times yada Science dergisi mi? O zaman muhtemelen haber kaynağı güçlü ve doğrudur. Eğer kaynaklar bahsettiğimiz bu kuruluşlara ait değilse de, mutlaka haberde geçen bilim insanlarının isimlerini Google’dan araştırın ve yaptıkları çalışma ile ilgili detaylara öğrenmeye çalışın. Arama sonuçlarını yorumlamakta hala sorun yaşıyorsanız endişelenmeyin, biz Kırmızı Kurdele İstanbul aktivistleri sizin için buradayız. www.kirmizikurdele.org/onlinehivdanismanligi adresine ister bilgisayar, istermobil cihazınızdan ulaşın ve sorun! 3. Kendinizi hemen haber içeriği ve başlığına kaptırmayın. Eğer bir başlık ya da haber içeriği size, herhangi bir tıbbi ya da bilimsel bir kaynak göstermeden “şu tarihte kesin tedavi bulunacak” diye bir bilgi veriyorsa, büyük olasılıkla dikkat çekmek için yapılmış, hatta ve hatta internet üzerinden izlenme oranını arttırmak için yapılmış küçük bir hileden başka bir şey değildir. 4. Eğer haberde bir laboratuar çalışması hikayesinden bahsediliyorsa, ancak kaç insan üzerinde deneme gerçekleştirildiği ya da kaçından yüzde ne kadar bir başarı vs elde edildiğini rakamsal olarak ifade etmiyorsa, bu durumda biraz şüpheci olmakta fayda var. Ayrıca yayımlanan haber ya da makalede, yapılan çalışmanın içerisinde kullanılan araştırma yönteminden de bahsetmesi gerekir. Şu ana kadar yapılan bir çok insan üzeri denemede, bir avuç insandan belirli oranda alınan olumlu sonuçların dışında kayda değer herhangi bir sonuç alınamadı. 5. Yayın içeriğinde, çalışmaya denek olarak katılan bireyin ne kadar süre ile ilaç kullanmadan vücudunda HIV tespit edilemeden yaşadığı ve bu durumun hangi testler ile tespit edildiği mutlaka bulunma. Ancak ne yazık ki, hala HIV rezervuarlarının nerede olduğu ya da bu rezervuarlarda kendini saklamış virüslerinin miktarının ne kadar olduğu konusunda, ya da saklanmakta olan virüsün yine nasıl pat diye ortaya çıktığına dair bizlere kesin sonuç veren bir test yöntemimiz yok. Yani bu haberleri yapanlar bazen uçuyorlar ama onlarınki biraz kör uçuş! İşte tüm sebeplerden ötürü HIV’in kesin tedavisine ilişkin haberlr konusunda temkinli, hatta şüpheci olmakta fayda var. Yukarıda bir kez daha belirttiğimiz gibi eğer herhangi bir haberi yorumlamak ve doğrulamak ya da bir çalışma ile ilgili daha fazla bilgi almak istiyorsanız www.kirmizikurdele.org/onlinehivdanismanligi adresine ister bilgisayar, ister mobil cihazinizdan ulaşarak Kırmızı Kurdele İstanbul’a sorun. Eğer biz de bilmiyorsak, başka hiç kimse bilmiyordur! #hivtesti #hivbelirtileri #aidsbelirtileri #kırmızıkurdeleistanbul #hivkesintedavi #hivbilgisi #redribbon34

  • Belirlenemeyen eşittir Bulaştırmayan, B eşittir B ortak bildirisi tartışılmaya devam ediyor.

    (English below) 2016 yılı sonunda Prevention Access Campaign tarafından duyurulan ‘’*Belirlenemeyen = Bulaştırmayan’’ ortak bildirisinin etkileri sürüyor. *Undetectable = Untransmittable, U=U ya da #UequalsU Kırmızı Kurdele İstanbul'un öncü imzacılarından ve uluslararası sözcülerinden biri olduğu kampanya bildirisini yazının sonunda bulabilirsiniz. Kampanyaya Kırmızı Kurdele İstanbul Derneği adına görüş bildiren Uluslararası tedavi aktivisti Arda Karapınar; ‘’Kırmızı Kurdele İstanbul olarak, cinsellik hakkında konuşmanın dahi yüksek düzeyde tabu sayıldığı bir toplumda HIV aktivizmi yapıyoruz. Bu yüzden virüsü baskılanmış HIV pozitif bireylerin de normal bir cinsel yaşam sürdürebileceğine ilişkin tüm bilimsel kanıtlar bizim için çok önemli. Çünkü HIV pozitif bireylerin aldığı açık ya da üstü örtük tüm mesajlar, onların ötekiler için tehlikeli olduğu yönünde. Oysa özellikle son iki yılda gelen araştırma sonuçları, başarılı bir tedavinin bulaş riskini, yok düzeyine indirdiğine ilişkin güçlü kanıtlar sunuyorlar. Uluslararası güncel HIV bilgisinden hareketle yerel düzeyde aktivizm yapan bir sivil toplum kuruluşu olarak bu bilgileri paylaşıyor ve ekliyoruz; korunma eyleminin, tüm diğer olasılıklar göz önünde bulundurularak sürdürülmesi hala önemli! Fakat bir diğer önemli şey ise, korunma eyleminin iki taraflı bir karar gerektirdiği ve tüm sorumluluğun HIV pozitif bireye yüklenmesinin, HIV’e ilişkin bir başka önyargı olduğunun kabul edilmesidir. Bu yüzden, HIV pozitif bireyleri kendileri ve bedenleriyle barışık ve kendilerine daha güvenli hale getirecek bilimsel kanıtları mutlulukla karşılıyor, birlikte hareket çağrısı yapan tüm uluslararası bildirileri cesaretle imzalıyoruz.’’ diyerek bu bildiri ve bilimsel kanıtlara dayanan tüm aktivizm girişimleri hakkındaki genel yaklaşımımızı da özetledi. NAM’ın üst düzey yöneticilerinden olan Matthew Hodson ise, “Bilimsel kanıtlar çok net! Kanındaki virüs seviyesi belirlenemeyen (undetectable) düzeyde olan biri, partneri için enfeksiyon riski oluşturmuyor. Eğer kondom kullanımı cinsel ilişkiyi HIV açısından daha güvenli hale getiriyorsa, o halde, viral yükü belirlenemeyen düzeyde olan bir birey ile cinsel ilişkiye girmek de güvenlidir. Bu anlayış şu anda, HIV’den korunmak ve hatta onunla yaşamaya dair ifade edilebilecek tüm düşünce biçimlerinin değişmesi anlamına geliyor. HIV tedavisinin bu koruyucu etkisi, tedaviye erişimin daha da artmasının ve dünya çapında HIV ile yaşayan her bir birey için gelişmiş tedavi kullanımı ve uyum sağlanmasının ne kadar önemli olduğunun altını çizmekte” dedi. HIV ile yaşayan bireylerin ve seks partnerlerinin temel endişelerinden birisi bulaşı riskidir. #hivbilgisi blogumuzda da yayınladığımız PARTNER Araştırması, etkin bir tedavi ve tedaviye uyumla birlikte, HIV bulaş riskinin düşüklüğünü açık bir şekilde ortaya koymuştu. Sözlerine “Partnerinden HIV ‘kapacak’ olma korkusunun tek fonksiyonu HIV ayrımcılığını körüklemektir. Bu yüzden de ‘Belirlenemeyen = Bulaştırmayan’ mesajı duyulması ve anlaşılması gereken önemli bir mesajdır” diyen Hodson, “KONDOM KULLANIMI, cinsel yolla bulaşan tüm enfeksiyonlardan KORUNMA KONUSUNDA HALA ÖNEMLI BIR ROL OYNUYOR fakat sadece HIV bakımından düşünüldüğünde, eğer viral yük tespit edilemez düzeyde ise HIV bulaşısının önlenmesi bakımından kullanılmasına gerek olmadığı söylenebilir” şeklinde devam eden Hodson, “Virüs ile yaşayanların bir çoğu sadece cinsel değil aynı zamanda toplumsal ret ile de yüz yüze kalıyorlar. Hatta bazı ülkelerde, bulaş riskinin düşüklüğüne bakılmaksızın, HIV durumunu gizleyip cinsel ilişkiye girmek suç kabul edliyor. Bulaş riski ve yolları konusundaki cehalet, bireyleri örneğin dövme yaptırmak ve hatta sağlık hizmetlerine erişimden bile mahrum bırakabiliyor. Cinsel yolla bulaşan başka hiçbir enfeksiyon, toplumda bu tarz bir korkuya neden olmadı. Oysa HIV ile yaşayan insanlar her yerde ve her ulustan, her ırk ve dinden, genç, yaşlı, gay, biseksüel ya da heteroseksüel olabilirler... Viral yük seviyesi tespit edilemez düzeyde olduğunda da bulaştırıcılığımız kalmıyor. Bu ise, HIV pozitif bireylerden korkmanın tamamen gereksiz ve saçma olduğu anlamına geliyor.” Türkiye’de yaratacağı refleks ve tartışmaları şimdiden öngörebildiğimiz bu ortak bildiriyi yayınlarken, bugüne kadar internet sitemiz ve #hivbilgisi blogumuzda yayınladığımız tüm içerik ve makalelerin güncel ve bilimsel açıdan doğrulanabilir olması konusunda gösterdiğimiz titizliğin, yayınlarımızı takip eden danışan, doktor ve aktivistler tarafından daima takdirle karşılanmış olmasından cesaret aldık. Çünkü, bireylerin kendi yaşam ve sağlıklarının kontrolünü ele almalarını, içinde bulundukları durumu daha iyi anlamalarını ve HIV ilaç tedavilerine tamamen bağlı kalarak daha uzun ve sağlıklı bir hayata sahip olmalarını sağlamayı hedefleyen bir kurum olarak bilimsel çalışmalar ve kanıtlar en güçlü araçlarımız. ‘Belirlenemeyen = Bulaştırmayan' ortak bildirisi içeriği; Antiretroviral Tedavi- ART (HIV ilaçları) kullanan ve viral yükü belirnemeyen düzeyde (undetectable) olan bireylerin HIV’i cinsel ilişki yolu ile bulaştırmaları önemsiz derecede risk seviyesine sahiptir. Kullanılan ilaç rejimine bağlı olarak bireylerdeki viral yük seviyesinin belirlenemeyen düzeye inmesi, ilaç kullanımına başladıktan sonra altı ayı bulabilir. Devamlılığı olan ve geçerli bir HIV baskılaması, uygun tedavi planının seçilmesi ve bu tedaviye mükemmel bir uyum ile sağlanabilir. HIV’in vücutta baskılanması, hem bireysel hem de toplum sağlığı açısından takip edilmesi gereken bir durumdur. Belirlenemeyen HIV yükü sadece HIV bulaşını engeller. Kondom kullanımı ise HIV bulaşını önlemekle kalmayıp, diğer cinsel yolla bulaşan enfeksiyonları ve gebeliği de önler. HIV’den korunma yönetiminin seçimi, cinsel yaşam, koşullar ve ilişki şekilleri göz önüne alınarak kişiden kişiye farklılık gösterebilmektedir. Örneğin, farklı partnerlerle cinsel ilişkiye giren ya da genel olarak tek eşli olamayan kişilerin, birçok cinsel yolla bulaşan enfeksiyondan kendilerini korumaları için kondom kullanmaları önerilir. NAM Aidsmap'ın konuyla ilgili basın bültenine bu linkten, kampanyanın web sitesine www.preventionaccess.com adresinden ulaşabilirsiniz. English; As Kırmızı Kurdele İstanbul (Red Ribbon Istanbul ), we do activism on HIV in a society which even talking about sexuality is a high level taboo. This is why we give utmost importance to those scientific evidences that show HIV positive individuals with undetectable viral load are actually able to have a normal sexual life. Because all the explicit or implicit messages HIV positive individuals face refer they are dangerous for the others. But the results of the studies published in last two years tell us that , when viral load is undetectable with maintained medication, then it doesn't pose infection risk. As a civil society organization doing activism on the field with reliable HIV information gathered from international sources, we share such updates and also add that prevention is still important considering other possible STIs. But we strongly advocate that prevention is the responsibility of both sides and it is not fair to put this responsibility only on HIV positive individuals, cause this is another type of prejudice and discrimination. This is why we welcome such scientific evidence gladly which will provide safer zones for HIV individuals and bring sself-relianceto them, and would like to put our signature bravely under such international statements that call to move together. Arda Karapinar Chairperson On behalf of Red Ribbon Istanbul Association #belirlenemeyen #bulaştırmayan #hiv #aids #hivtesti #hivbelirtileri #hivtedavisi #UequalsU #Turkey

  • HIV ve Alkol

    Alkol HIV pozitif bireyler için sorunlara sebep olur mu? Yapılan pek çok araştırma, alkolün HIV ile yaşayanlar için biraz daha fazla zararlı olabileceğini doğruladı. Buna ek olarak, çok sayıda çalışma, haftada 14 birimden fazla alkol alınmamasını tavsiye etmeye devam ediyorlar. Ne miktarda alkolü gönül rahatlığıyla tüketebilirim? Yukarıda da söylediğimiz gibi, resmi sağlık tavsiyeleri haftada 14 birimden (birimlerin nasıl hesaplanacağına ilişkin tablo aşağıda) fazla alkol alınmamasını tavsiye ediyor. Daha önce bu değer haftada 21 birim olarak tavsiye ediliyordu. Elbette haftada 14 birim tavsiye ediliyor diye bunu sonuna kadar kullanmamak iyi bir fikir. Ancak ille de içecekseniz bu miktarı günlere bölmek, ilk cümledeki kadar olmasa da bir başka iyi fikir! Aşırı alkol tüketiminin hastalanmalar, yaralanmalar vb. sebeplerden doğacak riskleri arttırdığını bir de Kırmızı Kurdele İstanbul hatırlatmış olsun. Tavsiye edilen alkol tüketim miktarındaki değişikliğin nedeni ise; alkol tüketenlerdeki ağız, boğaz ve göğüs kanseri, felç, kalp hastalığı, karaciğer hastalığı gibi beyin ve sinir sistemi hasarı riskinin artış göstermesi. 1995 yılından önceki tavsiyelerde, az miktarda alınan alkolün kalp üzerinde olumlu etkileri olabileceği düşünülüyordu. Yeni çalışmalar bu faydanın sadece 55 yaş üzeri ve haftada beş birimden az alkol tüketen kadınlar için söz konusu olduğunu ispatladı. HIV pozitif olmam içeceğim miktarı etkiler mi ? Kesinlikle evet. YALE Üniversitesinde yapılan Veterans Aging Cohort Study (VACS) araştırması, HIV ile yaşayan bireyler için alkolün kötü olup olmadığını öğrenmek için erkek gaziler üzerinde bir çalışma yaptı. Çalışma yapılan erkeklerin haftada 13 birimden fazla alkol aldıklarında, HIV negatif erkeklere oranla daha fazla ölüm riski taşıdıkları sonucuna vardı. Bu sonuc yeni yönergelerde belirtilen haftada 14 birim önerisiyle birebir örtüşüyor. Başka bir VACS çalışması gösterdi ki; özellikle viral yükü henüz saptanabilir düzeyde olan bireyler daha az içki ile sarhoş olabiliyorlar. Kulağa çok daha ekonomik ve eğlenceli geliyor ama emin olun öyle değil. Bu çalışmada sadece HIV pozitif erkeklerdeki alkolün etkileri incelendi, ancak biliniyor ki bir birim alkol kadınlara erkeklerden daha çok zarar veriyor. Araştırmacılar, bu çalışma kadınlar üzerinde yapıldığında da aynı sonuçları vereceğini, hatta haftalık önerilen birim düzeyinin daha da düşük olabileceğini söylüyorlar. Nedir bu bir birim ölçüsü? Bir birim, 8 gram ya da 10 ml saf alkole eşdeğerdir. Alkollü içki çeşitlerine göre birimler şöyle; Şarap 1 küçük kadeh: 1.5 birim Şarap 1 standart kadeh : 2.1 birim Şarap 1 büyük kadeh: 3 birim Şarap 1 Şişe: 10 birim Light Bira 1 bira bardağı: 2 birim Bira 1 Bira Bardağı: 3 birim 1 Kadeh Viski : 1 birim Çeşitli 14 birim örnekleri ise şöyle; 6 bardak şarap 6 bardak bira 5 bardak meyve şarabı 14 tek viski Peki, sevgili Kırmızı Kurdele İstanbul, ben bu 14 birimin hepsini tek seferde içersem? Yapmasanız daha iyi. Zira çok da iyi bir fikir değil! Hayır ben ille de yapacağım diyorsanız, bu 14 birimi tek seferde içmekle ilgili verilebilecek en tavsiyeler ancak şunlar olabilir; - İçeceğiniz miktara mutlaka sınır koyun, - Gıda ile eş zamanlı tüketin, - Kadehler arasında mutlaka su için. Alkol almak HIV tedavimi etkiler mi? Alkol ve HIV ilaçları arasında doğrudan bir etkileşim olmadığı biliniyor. Fakat şu bilgi çok önemli; eğer alkolden dolayı ilacınızı içtikten bir saat sonra kustuysanız dozunuzu tekrarlayın. Ancak en olumsuz etkilerden birisi, alkolün etkisiyle HIV ilaçlarını almayı unutabilmektir. Bunun dışında, zaten söyledik ama tekrar tekrar söylemekte yarar var; ağır içki kullanımı sağlığınıza ağır zararlar verir. Eğer aşağıdaki durumlardan en az birine sahipseniz alkol tüketiminizi minimuma indirmeniz veya daha iyisi, tamamen bırakmanız öneriliyor. - Hepatit gibi bir karaciğer hastalığınız varsa, (HIV ilaçlarının faydasını görmek için sağlıklı bir karaciğere ihtiyacınız var) - CD4 sayısı düşük ise (yani, zayıf bir bağışıklık sistemine sahipseniz) - HIV ilaçlarını kullanmaya başlamadıysanız, alkol kullanımı bağışıklık sisteminizi düşürecek ve enfeksiyonlardan kurtulmanız yavaşlayacak, - Kanınızdaki yağ oranı yüksekse. Hamileyken alkol kullanabilir miyim? Bu soruyu hiç sormadınız sayıyoruz. Alkol ve sağlıklı tüketim hakkında daha fazla bilgi için; Aklınıza takılan tüm soruları önce enfeksiyon uzmanınıza, daha fazla bilgi ve yardım gerekiyorsa onun yönlendirmelerini takip ederek farklı uzmanlara yöneltmekte ve daha az alkol tüketmenin, gerekiyorsa bırakmanın yollarını aramakta fayda var. Daha uzun ve sağlıklı yaşam hakkında daha fazla bilgi edinmek ve bu bilgilerin gereklerini yapmak, herkes için olduğu gibi HIV ile yaşayan bireyler için de oldukça önemli. www.kirmizikurdele.org #hivhakkindahersey

  • AIDS ACTION EUROPE üyesi olduk!

    ''Uluslararası alanda da yüksek bilinirlik ve temsiliyetiyle, HIV çalışmaları alanında Türkiye’nin en güvenilir sivil toplum kuruluşu olmak'' vizyonuyla hareket eden Kırmızı Kurdele İstanbul, AIDS Action Europe üyesi oldu. Kırmızı Kurdele İstanbul, Avrupa'nın en önemli HIV ağlarından biri olan ve Avrupa ile Merkez Asya'da HIV alanında çalışan STK'ların birlikte ürettikleri projelerle daha efektif sonuçlar alması için işbirliği platformları yaratan AIDS Action Europe'ın Türkiye'deki tek üyesi! Geçen yıl European AIDS Treatment Group, NAM ve I-Base başladığımız ve AAE üyeliği ile de sürdürdüğümüz Uluslararası işbirlik ve üyeliklerimiz, 2017 yılında hızla devam edecek ve Kırmızı Kurdele İstanbul Uluslararası deneyimleriyle, Türkiye'deki Sivil Toplumun HIV olgusuna verdiği cevabın olgunlaşmasına liderlik etmeyi sürdürecek. AIDS Action Europe hakkında bilgi için; http://www.aidsactioneurope.org/en #kirmizikurdeleistanbul #bilonemsekorun #aidsactioneurope #kırmızıkurdeleistanbul #hıv #aids #IBase #NAM #hiv2017

  • HIV ile mücadelede yeni ve etkili bir araç: PrEP (Temas Öncesi Koruma Tedavisi - TÖKT)

    İlk olarak 2012 yılında, Amerika Birleşik Devletler Gıda ve İlaç Kurulu (FDA) tarafından onaylanan PrEP (Pre-exposure prophylaxis), HIV bulaş riskini azaltmak için cinsel temas öncesinde alınan bir ilaç rejimidir. PrEP için Türkçede kullanılan yaygın çeviri ‘temas öncesi koruma tedavisi’dir. Bugüne kadar yapılan çeşitli klinik çalışmalarda, PrEP’in ciddi yan etkilerle karşılaşmadan HIV ile enfekte olma riskini önemli ölçüde azalttığına dair önemli bulgular ortaya konulmuştur. PrEP için, HIV tedavisinde yaygın olarak kullanılan tenofovir ve emtricitabine isimli etken maddeler içeren bir tabletin orijinal ya da jenerik tüm versiyonları kullanılabilmektedir. Ulusal sağlık sistemlerinin geri ödemeye alıp almaması konusunda geniş katılımlı tartışmaların yapıldığı PrEP, dünyada henüz sadece bir kaç ülkede* ücretsiz olarak reçete edilebiliyor. *Güncel liste için bu linke tıklayabilirsiniz. PrEP aynı zamanda, HIV bulaş risklerini azaltmak ve korunma araçlarını çoğaltmak konusunda uzun yıllardır çalışan HIV aktivist gruplarının en tarihi başarılarından biri olarak da anılmaktadır. PrEP nasıl çalışır? En basit ifadesiyle; HIV ile karşılaşmadan önce PrEP almak, HIV’in insan bedenine girişini engellemek için yeterince etken madde bulunması şeklinde açıklanabilir. Ne sıklıkla kullanılır? Klinik araştırmalarda PrEP iki farklı biçimde kullanılmıştır. Düzenli olarak günde bir tablet kullanımı Sadece gerektiğinde kullanım (riskli temastan 2 ila 24 saat öncesinde 2 tablet, riskli temastan 24 saat sonra bir tablet ve 48 saat sonra bir tablet) Bu kullanım biçimi “isteğe bağlı” veya “duruma bağlı” olarak adlandırılmaktadır. Araştırma bulguları her iki kullanım yönteminin de etkili olduğunu gösteriyor. Ancak, “isteğe bağlı” kullanım yöntemi şimdilik sadece gay ve biseksüel erkekler üzerinde denenmiştir. Kimler PrEP kullanır? PrEP kullanımı, yüksek HIV riski altındaki kişiler için önerilmektedir. HIV bulaş riski oranları,kişieler çalıştıkları sektörler, cinsel davranışları ve cinsel partnerlerine bağlı olarak değişebilir. PrEP cinsel yolla bulaşan diğere enfeksiyonlara karşı etkili midir? Araştırmalar doğru şekilde PrEP kullanımının HIV bulaş riskini düşürmede yüksek ölçüde etkili olduğunu göstermektedir. Ancak, PrEP diğer cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlara veya gebeliğe karşı bir koruma sağlamaz. Bunun için en güvenli yol hala kondomdur. PrEP kullanılırken, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlara karşı önlem almak ve düzenli test yaptırmak her zamankinden daha önemlidir. Ne kadar işe yarar? Bir çok önemli PrEP çalışmasında doğru şekilde PrEP kullananlar HIV ile enfekte olmamışlardır. Ancak yanlış kullanılmaması durumunda herhangi bir işlevi olmayacağını özellikle vurgulamak gereklidir. İngiltere’de gerçekleştirilen PROUD isimli araştırmada PrEP kullanan gay erkeklerde HIV enfeksiyon bulaşını yüzde 86 düzeyinde azalttığı ortaya konmuştur. Bu sayının içinde HIV ile enfekte olan ancak enfekte oldukları sırada PrEP kullanmayan kişiler de yer almaktadır. PrEP doğru şekilde kullanıldığında koruyuculuğunun neredeyse tam olduğu düşünülmektedir. PrEP güvenli midir? PrEP için kullanılan ilaçlar, her yıl HIV ile yaşayan yüzbinlerce insanın kullandığı ilaçların aynısıdır. Günümüzde HIV ilaçları güvenlidir ve yan etkileri oldukça seyrek görülmektedir. Bu yan etkiler arasında mide bulantısı, baş ağrısı ve yorgunluk gibi hafif yan etkiler yer almaktadır. Nadiren, HIV ilaçları karaciğer fonksiyonlarını etkileyebilmektedir. Önlem olarak, PrEP kullanıcılarının düzenli olarak karaciğer fonksiyonlarının takip altında tutulması gerekmektedir. PrEP hakkında tabuları yıkan bir araştırma: PROUD 23-26 Şubat 2016 tarihlerinde ABD’nin Seattle şehrinde gerçekleştirilen ‘Retrovirüsler ve fırsatçı enfeksiyonlar konferansı (CROI 2015) sırasında sunulan İngiliz PROUD araştırması, HIV bulaşının önlenmesinde PrEP (pre-exposure prophylaxis) yöntemi için bugüne kadar görülen en yüksek etki oranını ortaya koydu. Araştırmaya katılanlarda ortaya çıkabilecek her 20 enfeksiyondan 17’si PrEP aracılığıyla durduruldu ve %86 etki oranına erişildi. Rastgele seçilerek, HIV enfeksiyonunu önlemek için tenofovir/emtricitabine (Truvada) almaları istenen 276 katılımcıdan 3’ünde HIV enfeksiyonu görülürken, PrEP’e başlamaları için bir yıl beklemeleri istenen 269 katılımcıdan 19’unda enfeksiyon görüldü. Bu düzeyde bir etkililik en azından araştırmacılar tarafından beklenmiyordu. Bunun nedeni, PrEP’in etkili olacağına inanmamaları değil, ancak bilimsel olarak bu etkiyi kanıtlamak için daha geniş bir çalışmanın gerekeceğini düşünmeleriyidi. PROUD çalışmasının, önleme standartları bakımından nispeten küçük bir çalışmada etkililiğini göstermesinin sebebi ise PrEP’in etkisinin, yıllık enfeksiyon artış oranından çok daha yüksek olmasıydı. Bu da İngiltere’de yüksek HIV riski altında bulunan kitlelelerin düşük bir maliyetle korunabileceğini gösteriyor. Konferans’ta PrEP deneyi alanında bugüne kadar en yüksek başarıyı gösteren PROUD çalışmasının 15 dakikalık sunumunun hemen ardından gerçekleştirilen Fransız çalışması IPERGAY da tamamen aynı oranda bir başarıyı ortaya koydu. PROUD araştırmacıları katılımcılara ve araştırma yöntemlerine dair bir bilgileri 2014 yılında Melbourne'da gerçekleştirilen Uluslararası AIDS Konferansı’nda sundular. PROUD araştırması İngiltere’de cinsel sağlık kliniklerine başvuran 544 eşcinsel erkek, erkeklerle seks yapan diğer erkekler (MSM) ve transseksüel kadından oluşan katılımcılarla gerçekleştirildi. Araştırma, PrEP aldıklarını bilen katılımcıların daha az kondom kullanarak daha fazla cinsel yolla bulaşan enfeksiyon alıp almayacaklarını öğrenmek üzere tasarlandı. Araştırmanın bir diğer amacı da kliniklere başvuranların hali hazırdaki deneyimlerine mümkün olan en yakın biçimde PrEP’in “gerçek hayat” ortamında da sağlanıp sağlanamayacağını görmekti. Bu araştırma tasarımı bütün katılımcıların PrEP kullandıklarını bilmelerini gerektirdiğinden bir placebo kontrolü gerçekleştirilmedi. Bunun yerine, katılımcılar rastgele iki gruba ayrıldı ve yarısını hemen PrEP verilirken diğer yarısına bir yıl sonra PrEP verilmeye başlandı. Katılımcıların tümüne, yani hem “acil ayak” hem de “geciktirilmiş ayakta” yer alanlara güvenli cinsellik, kondom sunumu ve cinsel yolla bulaşan enfeksiyon testi sunuldu. İlk katılımcılar 2012 yılı Kasım ayında araştırmaya katılırken tamamı 2014 Haziran ayında araştırmaya dahil oldular. 2014 yılı Ekim ayında tüm katılımcılar geri çağrılarak PrEP sunuldu ve rastgele gruplandırmaya dayalı gruplar kapatılmış oldu. Bunun sebebi, bağımsız bir veri ve güvenlik izleme komitesinin PrEP almaya başlayan ve başlamayan iki ayrı gruptaki HIV enfeksiyon sayısındaki farkın önceden belirlenmiş bir eşiği aştığı ve çok yükseldiğini görerek tüm katılımcılara hemen PrEP sunulmasının etik zorunluluk olduğunu fark etmesiydi. Geri çağırma oldukça başarılıydı. Öte yandan, 3 ayda bir gerçekleşmesi gereken katılımcı ziyaretleri mükemmel değildi. Özellikle geciktirilmiş ayaktaki katılımcılarda bu oran daha düşüktü. Araştırmanın Seattle’daki sunumuna kadar acil ayakta yer alan katılımcılardan sadece 8’i, geciktirilmiş ayaktaki katılımcılardan ise sadece 12’si halen takip edilmemişti. Bu sayılara araştırmaya dahil olan ancak dahil oldukları sırada HIV pozitif oldukları anlaşılan 3 katılımcı da eklendiğinde “geciktirilmiş ayaktaki” 256 kişi ve “acil ayaktaki” 268 kişi ile en az iki kere görüşüldü ve hepsine HIV testi yapıldı demektir. Ancak, bazı katılımcılar araştırmadan erken ayrıldığı için sonuçta “acil ayakta” 247 kişi ve “geciktirilmiş ayakta” 235 kişinin nihai HIV statüsü belirlendi. Araştırma halen devam ediyor ve tüm katılımcılar bir süre daha PrEP kullanmaya devam edecek. Burada verilen sonuçlar 2014 yılının Ekim ayında tamamlanan ve rastgele ayrılmış gruplarla sürdürülen aşamanın sonuçları. Burada verilen sonuçlar, PrEP alarak bir yıl geçiren katılımcılarla, PrEP almadan bir yıl geçiren katılımcılar arasındaki sonucu ortaya koymaya yönelik. Araştırma ekibinden Prof. Sheena McCormack “PROUD planlandığı sırada bazı uzmanların PrEP’in ancak placebo (hastalığı tedavi edecek herhangi bir etkinliği olmayan maddelerin veya nedensiz girişimlerin, hastaların kendilerini daha iyi hissetmelerine neden olan etkilere verilen isim) kontrolü yapılan ve sıkıca izlenen bir klinik araştırmada başarılı olabileceğini, ancak gerçek hayatta ilaç kullanımı sorununa dayalı nedenlerle muhtemelen işe yaramayacağını söylüyorlardı. Prof. McCormack ''PrEP’in gerçek dünyada daha az etkili olacağına dair kaygılarımızın tamamen temelsiz olduğunu gördük. Üstelik, araştırma tam aksini ortaya koydu” diyerek sonuçları yorumladı. www.kirmizikurdele.org #hivhakkindahersey #hivindogrusu ------ Yazıyı aşağıda belirtilen kaynaklardan referansla hazırlayan: Murat Çekiç Editör: Arda Karapınar Araştırma hakkında detaylı bilgi için akademik referans bilgileri: McCormack S et al. Pragmatic Open-Label Randomised Trial of Preexposure Prophylaxis: The PROUD Study. 2015 Conference on Retroviruses and Opportunistic Infections (CROI), Seattle, USA, abstract 22LB, 2015. Abstract için internet adresi: http://www.croiconference.org/sessions/pragmatic-open-label-randomised-trial-preexposure-prophylaxis-proud-study Bu yazı iki farklı kaynaktan derlenmiştir: 1. Terrence Higgin Trust sitesindeki PrEP - Pre-exposure prophylaxis http://www.tht.org.uk/sexual-health/About-HIV/Pre-exposure-Prophylaxis 2. aidsmap sitesindeki "Pre-exposure prophylaxis (PrEP) stops 86% of HIV infections in PROUD study" http://www.aidsmap.com/Pre-exposure-prophylaxis-PrEP-stops-86-of-HIV-infections-in-PROUD-study/page/2947319/ #PrEP #hıvtedavisi #kırmızıkurdele #aids #hivtesti #hıvilaçları #prep #hıvpozitif #elisatesti #redribbonistanbul

  • HIV ve Sigara

    Her ne kadar bırakması büyük çoğunluk için hayli zor olsa da, sigaranın genel sağlık üzerindeki olumsuz etkileri herkes tarafından bilinir. ​Konu HIV ve sigara ilişkisi olduğunda ise durum biraz daha karışık. Son yıllarda HIV tedavisinde görülen hızlı gelişmelere paralel hızda çoğalan bilimsel çalışmaların önemli başlıklarından biri de sigara ve HIV’in sağlık üzerindeki etkileri. Doğruluğu bilimsel olarak ispatlanmış ve kolay anlaşılır #hivbilgisi üretmek hedefimize uygun olarak, Türkçe'de pek az kaynak bulunan bu önemli başlık altında yapılmış uluslararası çalışmaları inceleyip, sizler için derleyerek, her zaman başvurulacak kaynak bir makale hazırladık. İyi okumalar. www.kirmizikurdele.org #hivhakkindahersey #hivindogrusu Sigara ve HIV Eğer sağlığınızla ilgili endişeler taşıyorsanız yapabileceğiniz en iyi şeylerden biri sigarayı bırakmak ya da henüz başlamadıysanız hiç başlamamaktır. İnsan sağlığını en olumsuz etkileyen şeylerden biri olarak da bilinen sigara, 70’i doğrudan kansere neden olan 7000’den fazla kimyasal içerir. Bu maddeler içerdikleri karbon monoksitten dolayı kanınızdaki oksijen seviyesini düşürerek, organlara ulaşması gereken enerji seviyesinin de düşmesine neden olur. Ayrıca sigara içmek, kan basıncı, doğurganlık, cilt, diş ve akciğerleri etkileyerek kanser, kalp hastalığı ve felç gibi riskleri de arttırır. Ocak 2015’de poz.com’da yayınlanan bir çalışmaya göre hem HIV tedavisi (ART) görüp, hem de sigara içmeye devam eden HIV pozitif bireylerin ölüm riski sigara tiryakilerine oranla iki katıdır. Sigara HIV pozitif bireyler için sorunlara sebep olur mu? Yukarıda da referans verdiğimiz araştırmaya göre HIV ilaç tedavisi gören ve sigara içen bireylerin ölüm riski iki katına çıkmaktadır. HIV ilaç tedavisi gören ve sigara içmeyen bireyler için ömür beklentisi ise normal seviyededir. Tam da bu noktada, günümüzdeki gelişmiş HIV ilaçları sayesinde HIV pozitifler için beklenen ömür süresinin HIV negatif bireylerle aynı seviyelerde olduğunun altını özellikle çizmeliyiz. Bununla birlikte, bazı çalışmalar HIV ile yaşayan kişiler arasında sigara tüketme alışkanlığının HIV negatif bireylere oranlar daha yüksek olduğuna işaret ediyor. HIV’in kendisinin kardiyovasküler sorunlara sebep olan veya hızlandıran kolesterol değerlerinde değişiklikler yapabilme olasılığı da üzerinde durulmaya değer başka bir bulgu. Eğer bu karışıma sigarayı da eklerseniz, riskleri arttırmış olacağınız gerçeği iyice belirginleşecektir. Tüm bu bulgular sağlıklı ve normal bir ömür süresi için sigara bırakmayı denemenin ne kadar önemli olduğunu gösteriyorlar. Bu kararı almak ve uygulamak kimileri için anlık bir meseleyken, kimileri için karmaşık bir hal alabilir. Ancak farklı yardım ve destekleri değerlendirerek sigarayı bırakmak mümkündür. HIV pozitif bireyler sigara içmeyi neden bırakmalı başlıklı başka bir (ingilizce) makale için bu linki tıklayabilirsiniz. Eğer HIV taşıcısıysanız sigara içmeye daha mı yatkınsınız? Bir başka Amerikan araştırması, 'değiştirilebilir kanser riskleri' oranlarının, HIV pozitif kişilerde daha yüksek olduğu sonucuna ulaşmıştır. Belirli düzeyde kontrol edebildiğimiz 'değiştirilebilir kanser riskleri' örnekleri şunlardır: Sigara tüketmek, Alkollü içkiler tüketmek HPV enfeksiyonu ve Hepatit B, C enfeksiyonları Çalışma, HIV ile yaşayan kişilerde, bu değiştirilebilir risklerin genel nüfusa kıyasla daha yüksek oranlarda gerçekleştiğini göstermiştir. Söz konusu çalışmaya katılan HIV pozitif bireylerin %54’ü sigara kullanıyorlardı. Bu oran, Amerika nüfusundaki genel sigara tüketimi oranına göre yaklaşık bir buçuk – iki kat kadar daha yüksektir. Sigarayı nasıl bırakabilirim? Sigarayı bırakmak için eksik olanı yerine koyma ya da karşılama tedavisi olarak adlandırılabilecek, nikotin ihtiyacını karşılayacak alternatif ürünler kullanmak mümkün. Bunlar; nikotin bantları, pastiller, sakızlar vb. şeklinde olabilir ve nikotin isteği yavaş yavaş geçene kadar kullanılabilir. Bu konuda doktorunuza ve sigara bırakma poliklinikleri ile Alo 171 hattına danışmanız, sigarayı bırakmak konusunda planlı ve istikrarlı hareket etmenizi sağlayabilir. Elektronik sigarayı denemeli miyim? Pek çok sigara kullanıcısı elektronik sigaranın, sigarayı bırakma konusunda yardımcı olduğunu belirtmiştir. Elektronik sigaralar bağımlılık yaratan nikotini içerebilmesine rağmen, kanser ve kalp hastalığına neden olan ve sigara dumanında bulunan tüm toksinleri içermemektedir. İngiliz ulusal sağlık hizmeti kuruluşu NHS, elektronik sigaraların, normal sigara içimine göre daha az kötü olduğunu belirtmişse de, elektronik sigaranın içindeki kimyasal maddelerin de zararlı olduğu hakkındaki tartışmalara dikkat çekmeyi de ihmal etmiyor.. Şu ana kadar elektronik sigaraların etkileri hakkında çok geniş çaplı bir çalışma yapılmadı.. Elektronik sigaralar hakkında daha fazla (ingilizce) bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

  • Anadolu Üniversitesi Eczacılık Fakültesi HIV/AIDS sunumu

    Her zaman söylediğimiz gibi, HIV farkındalığı yaratmak için sadece 1 Aralık gününde değil, yılın her günü çalışıyoruz. 6 Aralık 2016 günü saat 12.30'da, ayrımcılığın en sık yaşandığı yerlerden olan eczaneler için donanımlı bireyler yetiştirmeyi hedefleyen Eczacılık Fakültesinde HIV/AIDS genel bilgi sunumu yapmak üzere Eskişehir Anadolu Üniversitesinde olacağız. Etkinliğin Facebook sayfası linki #kırmızıkurdeleistanbul #hivbilgisi #AnadoluÜniversitesi #EczacılıkFakültesi

  • Bu yıl 1 Aralık'ta #redribbonparty'de eğleniyoruz!

    (English Below) Bu yıl 1 Aralık'ta Eğleniyoruz! Kırmızı Kurdele İstanbul'u kurarken söylemiştik; Ahlaki bir konu olarak sıkışan HIV olgusunu, toplumsal hayatın tüm alanlarında konuşulur hale getirmek ve negatif algıyı değiştirmek istiyoruz. Dünyada sayısız örnekleri bulunan ancak Türkiye'de yapılmaya hiç cesaret edilemeyen Red Ribbon Party 1 Aralık 2016'da Kırmızı Kurdele İstanbul tarafından ve ilk kez düzenleniyor! Sizleri, Türkiye'de sivil toplumun düzenlediği ilk Dünya HIV Günü partisi olan Red Ribbon Party' ye davet ediyoruz. Kırmızı Kurdele İstanbul'un, Adam in Town'ın desteği ve 5 Cocktails & More'un ev sahipliğinde düzenlediği Türkiye'nin ilk #redribbonparty 'sine kırmızı kurdelelerinizi takın gelin; HIV ve önyargıya karşı birlikte dans edelim. Türkiye'de sivil toplumun düzenlediği ilk #redribbonparty'nin Facebook etkinlik sayfasına buradan ulaşabilirsiniz. - - - Time to have fun on Dec 1! When we founded Kirmizi Kurdele Istanbul, we told you that we wanted to change the negative perception of HIV which is mostly considered as a moral issue, and turn it into a basic conversation subject at all the levels of society. Red Ribbon Party which there are many samples but never been dared to organize in Turkey, is now taking place on December 1, 2016 , organized by Kirmizi Kurdele Istanbul for the first time! We invite you to the first ever Red Ribbon Party organized by a CSO on World HIV Day in Turkey. Supported by Adam in Town, Hosted by 5 Cocktails & More. Put your red ribbons on and join the #redribbonparty and let's dance against the bias! Please find us on Facebook and join the fun! #redribbonparty #redribbonistanbul #5CocktailsampMore #AdaminTown #1Aralık #HIV #AIDS #DünyaAIDSgünü #WorldHIVday #bilonemsekorun #kırmızıkurdeleistanbul

  • Glasgow HIV Drug Therapy 2016'daydık

    www.kirmizikurdele.org 'den ve sosyal medya hesaplarımızdan takip ettiğinizi gibi, yılın en önemli konferanslarından biri olan HIV Drug Therapy için Glasgow’daydık. İki yılda bir gerçekleştirilen ve HIV tedavisindeki en güncel gelişmelerin paylaşıldığı konferansa bu yıl farklı ülkelerden 200’ün üzerinde uzman, sivil toplum kuruluşu temsilcisi ve aktivist katıldı. Henüz birinci faaliyet yılının içinde bulunan Kırmızı Kurdele İstanbul ise konferansa Türkiye’den katılan tek sivil toplum kuruluşuydu. Açılış gününde, henüz virüsün dahi tanımlanmadığı ilk vakalardan beri virüs üzerinde çalışmalar yapan Dr. Anthony S. Fauci’nin ‘HIV/AIDS yayılımını durdurmak: Bilimi takip etmek’ başlıklı sunumunda, HIV’e ilişkin bilimsel araştırmaların tarihçesini ve bilimsel bulgularla hareket edildiğinde alınan kritik sonuçları paylaşırken, bu yıl başında Washington Post’ta yayınlanan röportajında söylediği önemli bir cümleyi tekrarladı; ‘Artık daha fazla bahaneye yer yok. HIV/AIDS salgınını durdurmak için gerekli olan tüm araçlara sahibiz’. Konferansın bir diğer önemli sunumu, HIV, viral hepatitler ve tüberküloz tedavisinde kullanılan ilaçların gerçek fiyatlarının hesaplanması ve jenerik ilaçlar üzerinde çalışan Chelsea ve Westminster Hastanesi, Londra’dan Andrew Hill tarafından yapıldı. Dr. Hill sunumunda, ilaçların daha erişilebilir fiyatlarla sunulmasının, yayılımların durdurulması konusunda kesin sonuç verdiğini, jenerik – orijinal ilaç fiyatlarını kıyaslayarak ve ilaca erişimin arttığı yerlerdeki yayılım hızının düştüğünü vurgulayarak anlattı. Buna en somut örnek olarak ise Hepatit C’nin kesin tedavisinde kullanılan Sofosbuvir’in Avrupa’nın çeşitli yerlerindeki yüksek fiyatlarını ve jenerik ilaçların fiyatlarını listeleyerek verdi. Dr. Andrew Hill sunumunun ana mesajı UNAIDS’in 90-90-90 hedefinin bir benzeriydi; HIV’in bir yıllık ilaç tedavisi bütçesi olarak; 90$ Hepatit B’nin bir yıllık ilaç tedavisi bütçesi olarak; 90$, Hepatit C’nin 12 hatfalık kesin tedavi bütçesi olarak; 90$ Konferans boyunca NAM Aidsmap, I-Base gibi birlikte çalıştığımız ve içeriklerini paylaştığımız kurumların standlarını da ziyaret ettik. NAM ziyaretimizde, orijinal dilinden Türkçeye çevirilerini yaptığımız broşürleri de standda görmenin keyfini yaşadık ve hem yönetim kurulu başkanımızın hem de Kırmızı Kurdele İstanbul’un kısa hikayesini anlattığımız kısa bir söyleşi gerçekleştirdik. Söyleşiyi bu linkten okuyabilirsiniz. Konferansa ilişkin daha geniş bir raporu ve sunumları önümüzdeki günlerde paylaşacağız. Konferans boyunca yaptığımız paylaşımları @redribbon34 Twitter hesabımızda bulabilir ve diğer paylaşımları #hivglasgow etiketiyle arayablirsiniz. #HIVGlasgow #hivglasgow #AnthonySFauci #AndrewHıll #NAM #IBase #kırmızıkurdeleistanbul #redribbonistanbul #hıv #hivtesti #hıvtedavisi

  • HIV ve AIDS ile İlgili 10 Mit

    Oldukça ilgi çeken #hivbilgisi makalelerimizden bir olarak www.webunya.com için derleğimiz ve kısa sürede onbinlerce okunma sayısına ulaşan bu ilginç ve keyifli yazıyı aynı keyifle, bir kez de kendi web sitemizden paylaşıyoruz. ''HIV ya da AIDS. Yaklaşık 40k yıl önce tanımlandığı günden bu yana önemli bilimsel gelişmeler kaydedilmiş ve gelişmiş ilaç tedavileriyle tamamen kontrol altına alınmış olsa da, hakkında yapılan dedikodu ve yanlış bilgilerin bitmek bilmediği bir olgu. Türkiye’de vaka sayısı nüfus yoğunluğuna göre henüz düşük seviyede olan bu alanda çalışan yeni bir sivil toplum kuruluşu ise bu dedikoduların ve önyargıların ortadan kalkması adına yaptığı işlerle dikkat çekiyor. Henüz çok kısa zaman önce kurulmuş olmasına rağmen, HIV konusunda yürüttüğü farkındalık ve savunuculuk çalışmalarının yanı sıra #hivbilgisi makaleleriyle de yayınlayan Kırmızı Kurdele İstanbul’un www.webunya.com için derleği bu ilginç ve keyifli yazıyı keyifle paylaşıyoruz; HIV ölümcül bir hastalıktır. Değildir! Zaten özünde HIV bir hastalık değil AIDS’e yol açabilen virüsün adıdır. HIV pozitifler, doğru ve düzenli tedavi ile sağlıklı bir ömür yaşarlar. Doğum kontrol hapı alırsam HIV ile enfekte olmam. Keşke! Ama üzgünüz; olabilirsiniz! Doğum kontrol hapları sizi HIV ya da diğer enfeksiyonlara karşı korumaz. Biz korunmanızı öneririz. Tabi yine de siz bilirsiniz. HIV öpüşmekle, aynı kaptan yemek içmekle de bulaşıyormuş. Bulaşmıyor! Kesin bilgi, yayabilirsiniz! HIV pozitif kadınlar bebek sahibi olamazlar, olmamalılar. Olabilirler, olmalılar! HIV taşıyıcılığını kronik bir tıbbi durum seviyesine indirgeyen ilaçların bulunduğu 1996’dan beri HIV pozitif kadınlar çok basit önlemlerle HIV negatif bebek sahibi olabilirler. HIV pozitifler, HIV negatiflerle ilişki kuramazlar, kurmamalılar. Kurabilirler, kurmalılar! Yine 1996. Bu tarih HIV tedavisinde çok önemli. Çünkü bu tarihten itibaren HIV, ilaçlarla kontrol altına alınabilindiği için virüsü baskılamak mümkün. Zaten baskılandığı için hücrede tespit edilemeyen seviyede bulunan HIV, bir de cinsel ilişkide korunursanız neden bulaşsın? 2 kişi de HIV pozitifse korunmalarına gerek yok. Yanlış bilgi. Tam aksine, her ikisi de tedavi başarısızlığına uğramamak için daha sıkı korunmalı. Çünkü virüsün farklı tipleri var ve farklı virüs tipleri arasındaki transferden kaynaklı dirence çapraz direnç deniyor. İki kişiden ikisi ya da birinin HIV pozitif olması pek bir şey değiştirmiyor. Peki ‘e ikimizde negatifiz?’ diyenler; Korunmayı sürdürmek için ne güzel bir gerekçeniz var. Bilin,Önemseyin, Korunun! Ben HIV pozitif olmam çünkü eşcinsel değilim. Cinsel yöneliminiz ne olursa olsun HIV ile enfekte olabilirsiniz. HIV cinsiyet ayrımı yapmaz. Bu da kesin bilgi, bunu da yayabilirsiniz. HIV Tanrının günahkarlara bir cezasıdır. Değildir! HIV de binlerce türevi gibi sadece bir virüstür ve vücuda girerken kişinin dinine mesleğine, cinsiyetine, eğitim düzeyine bakmaz. HIV Alternatif yöntemlerle HIV tedavi edilebilir. Edilemez! HIV tedavisinde en etkili yol bilimsel yöntemlerdir. Bugünün tıbbi olanakları HIV pozitiflerin, günde sadece bir tabletle virüs taşımıyorlarmış gibi yaşamalarına olanak sağlıyor. Tıp bunu sağlamışken işe yarayıp yaramayacağı belli olmayan risklere kim, neden girmek ister ki? Aslında HIV’in kesin tedavisi bulundu ama insanlıktan saklanıyor. Lütfen yerini bilen insanlığa bir hizmet yapsın ve açıklasın. Bulmak için bir Indiana Jones lazım olacaksa da sorun değil, birileri buna mutlaka gönüllü olacaktır. Virüsü vücuttan atacak mutlak tedavi üzerinde çalışmalar sürüyor ve oldukça hayati gelişmeler var. O güne yapılacak en iyi şey HIV’i baskılayan ve bulaşı önleyen tedavilere sadık kalmak ve korunmaktan vazgeçmemek. HIV belirtileri hakkında bilgi için tıklayın HIV bulaş hakkında bilgi için tıklayın HIV testleri hakkında bilgi için tıklayın HIV hakkında her şey sayfalarımız için tıklayın www.kirmizikurdele.org #hivhakkindahersey #hivindogrusu

bottom of page