Kanıt temelli aktivizm anlayışı ile toplumun farklı kesimlerine #hivhakkindahersey'i ve #hivindogrusu'nu kolay anlaşılır bir dille anlatmak hedefiyle çalışan gönüllü Kırmızı Kurdele İstanbul ekibi olarak hazırladığımız diğerlerinden farklı ama bir o kadar da ilginç olan bu yazımızda size yer göstericilik yapacağız.
80’li yılların başında büyük bir salgın olarak başlayan ve kısa sürede dünya tarihinin en yıkıcı, en tartışmalı olgularından biri haline gelen, o yıllardaki popüler adıyla AIDS, yarattığı toplumsal, bireysel etkiler ve aktivizmi hakkında çekilmiş filmlerden bir seçki hazırladık. Her biri salgının farklı alanlarda yarattığı farklı sorunlara odaklanan bu filmler, aynı zamanda salgının tarihçesine dair fikir edinmenizi de sağlayacaklar. Film tavsiyelerine geçmeden önce önemli bir not;
HIV tedavisi tarihindeki en önemli yıl olan 1996’dan önce çekilen ya da bu döneme odaklanan filmlerde daha karamsar bir tablo ve ölüm görülecek olması normal. Çünkü HIV’i ölümcül olmaktan çıkarıp, şeker, tansiyon vb.leri gibi kronik bir taşıyıcılık seviyesine indiren *HIV ilaç tedavisi (ART) 1996 yılında bulundu ve uygulanmaya başlandı. *www.kirmizikurdele.org/art
Daha basitçe söylersek 1996’dan önce AIDS’e bağlı sebeplerden ölmek neredeyse kaçınılmazken, 1996’dan sonra uygulanmaya başlanan etkin tedavi ile HIV AIDS’e dönüşmüyor ve başarılı ilaç tedavisi sayesinde hiç kimseyi öldürmüyor. HIV'e dair her konuyu, gelişmeleri ve detayı dikkatle takip etmeye çalışan Kırmızı Kurdele İstanbul ekibi olarak yaptığımız bu seçkiyi beğeneceğinizi umuyoruz. İyi seyirler.
#kirmizikurdeleistanbul #hivhakkindahersey
Yayına hazırlayan: Kırmızı Kurdele İstanbul Gönüllüsü C. Güncelleme tarihi: Mayıs, 2022, (Yayın tarihi: Kasım, 2020)
(Türkiye’nin #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Alıntılarınızda www.kirmizikurdele.org'yi kaynak göstermenizi ve @redribbontr'yi etiketlemenizi rica ediyoruz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur.

And The Band Played On (1993) Virüsün ortaya çıkışı ve yayılışını, toplumun ilk şok dalgasına karşı gelişen tepkisini ve bilimsel ilerleyişi otobiyografik ve oldukça sürükleyici biçimde anlatan ödüllü bir başyapıt.
HIV ve AIDS hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyen herkesin mutlaka izlemesi gereken ilk film.
IMDb linki

Dallas Buyers Club (2014) Dallas Buyers Club 1986 yılında AIDS yüzünden 30 günlük ömür biçilen HIV taşıyıcısı Ron Woodroof’un hayatından esinlenerek beyazperdeye aktarıldı. Teşhiş sonrası kullanabileceği tek ilaç olan AZT’yi almaya başlayan Ron buna rağmen hızla ölümün eşiğine doğru sürüklendiğini fark eder. 30 günlük ömrü kaldı dendikten sonra kendi doğal yöntemleriyle 6 yıl daha yaşamayı başaran Ron Woodroof’un kişisel mücadelesine odaklanan film En İyi Erkek Oyuncu ve En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu dallarında Oscar ödüllü.
IMDb linki

120 battements Par Minute (2017) 1990'ların başı. AIDS kaynaklı ölümler sürüyor. Act Up-Paris'teki aktivistler toplumun ve hükümetlerin genel ilgisizliği ile mücadele için ellerinden geleni yapmaya çalışmakta ve konuyla ilgili çabalarını artırmaktadır. Toplumun bilgisizliği ve duyarsızlığı ile mücadele veren, ilaç şirketlerinin giderek artan etik dışı tavırlarına karşı savaşan bu gruba Nathan da katılmıştır.
Şiddetli tartışmaları, sert sokak eylemlerini kendisine yeni yer edinen Nathan, aynı topluluktan Sean’a âşık olur. Yaşadığı tutkulu aşk ve AIDS’e karşı verdiği mücadele kendisini yeniden inşa etmesine neden olacaktır. Cannes'da Jüri Büyük Ödülü kazanan 120 battements Par Minute kesinlikle izlenmesi gereken ilk filmlerden.
IMDb linki

The Normal Heart (2014) Yapımcılığını Brad Pitt’in üstlendiği ve Amerikan’ın en önemli çağdaş oyun yazarlarından Tony Kushner’in bir tiyatro oyunundan uyarladığı The Normal Heart 80'li yıllardaki AIDS salgınınına karşı başlattığı kampanyayla dikkat çeken aktivist yazar Ned Weeks'in hikayesini konu ediniyor. Ned Weeks, erkek arkadaşı Felix ile birlikte bu salgına ve insanların kafalarındaki AIDS imajına karşı tarihe geçen bir başkaldırma tarihi yazarlar. Dünyaya göstermeye çalıştıkları şeylerden biri de insanların zannettiğinin aksine AIDS'in sadece eşcinsel ilişkiden doğan bir hastalık olmadığı gerçeğidir. Ned Weeks, kendi adımlarıyla başlattığı bu mücadelede, hastalığa karşı savaşan bir grubu da kurarak önemli bir figüre dönüşür. Başrolde Mark Ruffalo’yu izlediğimiz filmde Julia Roberts’ı da görmek mümkün. En iyi yardımcı erkek oyuncu dalında Altın Küre ödüllü bu sarsıcı ve güçlü film kesinlikle izlenmeli. IMDb linki

Angels in America (2003) Fazla söze gerek yok; başrollerde Meryl Streep ve Al Pacino, yönetmen Mike Nichols, senarist Tony Kushner, 5 Altın Küre ödülü! Irkçılık, eşcinsellik ve adalet gibi konuları birleştirerek birden fazla insanın hikayesini aynı anda anlatan ve onların yollarının nasıl kesişebileceğini çok etkileyici bir biçimde gösteren Angels in America, tekrar tekrar izlemek isteyeceğiniz 2 bölümlük bir mini TV dizisi. IMDb linki

Philadelphia (1993) Döneminin en yetenekli avukatlarından olan Andrew Beckett, çalıştığı hukuk bürosundan, kendisine AIDS tanısı koyulmasının hemen ardından kovulur. Kovulma sebebinin hastalığı olduğundan emin olan ve bu ayrımcılığa karşı sessiz kalmayı asla düşünmeyen Beckett kendine iyi bir avukat aramaya başlar. Başvurduğu avukatlarca bir süre reddedildikten sonra, en sonunda siyahi Avukat Joe Miller'ı ikna etmeyi başarır. Miller ilk başta bu davayla ilgilenmekte isteksizdir; çünkü o bir homofobiktir ve Beckett'a karşı da oldukça önyargılıdır. Fakat Beckett sayesinde zamanla önyargılarını aşmaya ve korkularını yenmeye başlar. Beckett ise hayatı, gururu ve hakları için kıyasıya bir mücadeleye girmiştir ve adalet için savaşır. Tom Hanks ve Denzel Washington düzeyinde iki aktörün sırtladığı ve müzikleriyle Oscar ödülüne layık görülen film ayrıca Tom Hanks’e de Oscar ödülü kazandırmıştır. IMDb linki

Lazarus effect (1993) Lazarus Etkisi, ücretsiz HIV ilaç tedavisinin (ART) Afrika'da HIV ile yaşayanlar üzerindeki olumlu etkisini konu alan 2010 tarihli kısa fakat çok etkili bir belgesel.
Baş yapımclığın Spike Jonze'un üstlendiği bu HBO yapımı film lk olarak 2010 yayınlandı.
Film bizi Zambia'ya götürüyor ve ilaç erişimi olmayan günlerdeki durumun, ücretsiz HIV tedavisinin erişilebilir hale gelmesiyle nasıl dramatik bir biçimde değiştiğini anlatıyor.
IMDb linki
We were here (2011)
AIDS salgınının San Francisco eyaletini kasıp kavurduğu günlere dair oldukça etkileyici bir belgesel.
O günlerde hayal bile edilemeyen bu büyük krize, durumu cesaretle karşılayan aktivistlerin gözünden derinlemesine, sahici ve dokunaklı bir bakış. AIDS'in pek çok hayatı etkilediği olumsuz etkilediği ilk yılların ortamının daha iyi anlaşılması için kesinlikle izlenmeli IMDb linki
Paris 05:59 Theo & Hugo (2017)
Theo ve Hugo, tek gecelik bir ilişkinin etrafında dönen bir Fransız filmi olan Paris 05:59'un ilk 20 dakikasında, bir gece kulübünde karşılaşıyor, tanışıyor ve hızla kaynaşıyorlar. İlerleyen dakikalarda anlıyoruz ki kahramanlarımızdan birisi HIV pozitif ve gelişen olaylar kahramanlarımızın PEP (Riskli Temas Sonrası Önleme Tedavisi, Post Exposure Prophylaxis) almak için hastaneye gitmesine neden oluyor. HIV'in yaratabileceği yerli yersiz tüm panikler, bu paniğin yönetilmesinde doğru bilginin yapıcı rolü ve önemi hakkında oldukça keyifli bir film. IMDb linki
United in Anger: A History of ACT UP (2012)
Efsanevi aktivist grubu ACT-UP tarihçesini anlatan oldukça iyi bir belgesel. Her ne kadar ACT-UP hakkında yapılmış başka filmler ve belgeseller olsa da, bu yapıt topluluk içinden, hatta hareketin merkezinden sıkı aktivistlerin bir projesi olduğu için kesinlkle izlenmesi gereken bir film olarak öne çıkıyor. HIV ile yaşayan, HIV aktivizmi hareketlerinin içinde olan ya da bireysel olarak konuyla ilgilenen herkes mutlaka izlemeli. IMDb linki
www.kirmizikurdele.org #hivhakkindahersey