top of page

Riskleri en aza indirmek - Daha güvenli seks

Güncelleme tarihi: 13 Eki 2018


Kırmızı Kurdele İstanbul'un ilgiyle takip edilen, her biri merakla beklenen #hivbilgisi yazılarında bu kez, HIV'e ilişkin tüm şüphelerin temelinde yatan faktörü ele almak, bazı basit bilgiler ve tavsiyeler paylaşmak istedik. Hangi koşullarda altında gerçekleşen temaslar daha az riskli ya da daha güvenli sayılır? Riskler nasıl en aza indirgenir? Daha güvenli seks nedir? Tamamlayıcı bilgiler olarak HIV bulaş ve korunma yolları ve çeşitli temas biçimlerine göre risk oranları için ise HIV hakkında her şey bölümümüzü ziyaret ederek, ilgili yazıları okuyabilir, aklınıza takılan tüm sorular içinse Türkiye'nin ilk ve en donanımlı Online HIV danışmanlığı servisimize danışabilirsiniz. Daha fazla insanın doğru ve güncel #hivbilgisi'ne ulaşması için yazılı ve görsel tüm içeriklerimizin paylaşıma açık olduğunu ve HIV'e ilişkin önyargı ve ayrımcılığın sizin desteğiniz olmadan bitmeyeceğini bir kez daha hatırlatmak isteriz. İyi okumalar.

Riskleri en aza indirmek - Daha güvenli seks Cinsel ilişki kaynaklı HIV bulaşısı risklerini en aza indirmek hakkında yapılan tüm önerileri “Daha güvenli seks” başlığı altında toplamak mümkündür. Daha Güvenli seks ise birçok anlama gelebilen bir terimdir;




• İçeriğinde HIV bulundurması mümkün olan vücut sıvılarının paylaşımından/aktarımından kaçınmak.

• Tedbir amaçlı vajina veya penis kondomu kullanmak.

• HIV bulaşışını önlemede önerilen ilaçlardan kullanmak (PrEP-PEP)

• Cinsel partnerlerin sayısını azaltmak.

• Alkol ve kimyasal madde kullanımını azaltmak. Alkol ve kimyasal maddele sağlığa zararlarının yanı sıra, karar verme yetisini etkileyebilirler.


Aslında daha güvenli seks, genellikle bu yaklaşımların birkaçının birlikte kullanımını içerir.

Fakat düşük riskli olarak tanımlanan bir cinsel davranış sonrasında bile, HIV statünüzden emin olmanın tek yolu test olmaktır. Ayrıca eğer cinsel yolla bulaşan başka bir enfeksiyon geçiriyorsanız, HIV testi yaptırmanız da önerilir.


Harici kondomlar (Penis kondomları)


Yapılan çok çeşitli araştırmaların sonuçlarına göre lateks veya poliüretandan yapılmış kondomlar HIV’e karşı etkili korunma sağlarlar. Kondom kullanımının arkasındaki mantık oldukça açıktır: Kondom cinsel organı tam olarak örterek meni ve vajinal sıvı gibi cinsel sıvıların transferina karşı bariyer oluşturur ve HIV’in bulaşmasını önler.


Laboratuvar çalışmaları ile bu yöntemin geçerliliği ve güvenilirliği desteklenmiştir. Bu çalışmalar, içeriğinde HIV bulunan solüsyonların kondomun içine yerleştirilmesi ile gerçekleştirilmiştir. Lateks ve poliüretandan üretilen kondomlarda HIV’in bu kondomlardan geçemediği gözlenmiştir. Benzer diğer çalışmalar ile lateks ve poliüretan kondomların, genital herpes (HSV) ve hepatit B (HBV) gibi cinsel yolla bulaşan diğer viral enfeksiyonlara karşı önlem sağladığı gözlenmiştir.


Hayvan derisi gibi doğal maddelerden yapılmış kondomların ise birçok virüse karşı etkili önlem sağlamadığı görülmüştür. Bir laboratuvar çalışmasında HIV’in kuzu derisinde bulunan mikroskobik deliklerden geçtiği gözlenmiştir. Genital herpes (HSV) ve hepatit B (HBV) üzerinde yapılan çalışmalar da benzer sonuçlar ortaya koymuştur. Sonuç olarak hayvan derisinden üretilen kondomların geçirgenliğinin daha yüksek olduğu kanıtlanmıştır.


Birçok epidemiolojik araştırma -partnerlerden birinin HIV ile yaşadığı ve diğer partnerin HIV negatif olduğu gözlemsel araştırmalar- kanıtlamıştır ki devamlı lateks veya poliüretan kondom kullanımı HIV’in aktarılmasına karşı yüksek koruma sağlamaktadır. Kondom kullanımında asıl dikkat edilmesi gereken nokta, kondomun doğru biçimde ve temas boyunca sürekli kullanılmasıdır.


Kondomun doğru kullanılmaması, kondomun çıkmasına veya yırtılmasına sebep olarak virüse karşı koruma kapasitesine azaltabilir/yok edebilir. Düzensiz kullanımı (birkaç sefer dahi olsa vajinal veya anal birliktelikte kullanımının atlanması) virüsün aktarımı ile sonuçlanabilir.


Poliüretan kondomlar, latekse karşı alerjisi olan kişiler için etkili ve güvenli alternatiflerdir. Poliüretan kondomları inceleyen altı çalışmadan üçü, poliüretan kondomların yırtılması ve çıkması durumunun lateks kondomlarla ayni oranda ve nadiren gerçekleştiği, diğer üç çalışma ise poliüretan kondomların yırtılma riskinin daha yüksek olduğu bulgusuna varmıştır. Bu bulguların yanında, bu çalışmaların hepsi göstermiştir ki, devamlı ve doğru kullanıldığında Poliüretan kondomlar HIV aktarımına karşı etkili koruma sağlamaktadırlar.


Dahili kondomlar (Vajina kondomları)


Vajina kondomların kullanımı ilk olarak 1993 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde onaylanmıştır. Vajina kondomları, iki ucunda esnek halkaların bulunduğu esnek bir kese biçimindedir. Kapalı uçta bulunan esnek halka kondomun kaymadan durması için diyaframlarda uygulanıldığı gibi vajinanın içine yerleştirilir. Açık uç ise vulvanın dışında vajina girişinde kalır. Doğru kullanıldığında hem gebelik hem de HIV dahil cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlara karşı etkili koruma sağlar.


Vajina kondomlarının anal birlikteliklerde kullanımının onaylanmamasına rağmen, bazı eşcinsel ve biseksüel erkekler bu kondomları anal birliktelikte kullanıldıklarını açıklamışlardır. Fakat yapılan çalışmalar Vajina kondomlarının anal birliktelikte kullanımının rektal kanama, rahatsızlık verme ve yanlış kullanım gibi problemlere sebep olabileceğini ortaya koymuştur. Yapılan araştırmalar aynı zamanda vajina kondomlarının penis kondomlarıyla karşılaştırıldığında doğru kullanımının daha zor olmasından dolayı daha az etkili olduklarını belirtmiştir.


Kayganlaştırıcılar


Lateks kondomlarla birlikte yalnızca su bazlı veya silikon bazlı kayganlaştırıcılar kullanılmalıdır.


Lateks kondomlar ile yağ bazlı kayganlaştırıcıların kullanılmaması gerekmektedir. Yağ bazlı kayganlaştırıcı kullanımı dışında el ve vücut losyonları, bebek yağı, zeytinyağ, masaj yağları ve vazelin kullanımının Latekse zarar verebileceği ve kondomun ve yırtılmasına yol açabileceği kanıtlanmıştır.


Bazı kayganlaştırıcılı kondomlar ve ayrı satılan kayganlaştırıcılar nonoxynol-9 adı verilen bir kimyasal içermektedir. Nonoxynol-9 spermlerin hayatta kalma sürelerini kısaltarak gebelik oluşumu ihtimalini azaltırken aynı zamanda bazı cinsel yolla bulaşan enfeksiyonların riskini de azaltmaktadır. Fakat bu kimyasala alerjik reaksiyon gösterilmesi durumunda vajina ve anüste tahriş gözlenebilir. Bu durum kondomun yırtılması durumunda HIV aktarımı riskinin yükselmesine yol açar.


Antiretroviral (ART) Terapi


HIV tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar aynı zamanda HIV’in cinsel yolla bulaşmasını önlemek amaçlı da kullanılmaktadır. Pre-Exposure Prophylaxis (PrEP), HIV negatif bireylerin Antiretroviral ilaç kullanımı ile HIV edinme risklerinin azaltılmasında kullanılan önleyici bir yöntemdir. Post-Exposure-Prophylaxis (PEP) ise HIV ile yüksek riskli bir temas sonrası bir ay süreyle Antiretroviral ilaç kullanımı ile virüsün vücuda yerleşmesini önlemek amaçlı uygulanan bir yöntemdir. Korunma Amaçlı Tedavi (TasP- Treatment as Prevention) ise HIV ile yaşayan bireylerin Antiretroviral ilaç kullanımı ile viral yüklerinin belirlenemeyen seviyelere çekilmesi ve 6 ay belirlenemeyen viral yük sonrası virüsün bulaşma riskinin ortadan kalkması anlamına gelmektedir.


www.kirmizikurdele.org #hivhakkindahersey #hivindogrusu


bottom of page