Kabul edelim ki biriyle tanışmak, ilk randevuya ilişkin beklentiler ya da bir ilişkiye karar vermek gibi süreçlerin çok garip ilerlediği bir zamanda yaşıyoruz.
Ve bu süreçlerin garipliği HIV statüsü ya da bunu paylaşmakla ilgili endişelerden tamamen bağımsız. İşin içine bir de HIV faktörü girdiğinde, özellikle ilk günlerdeki kaygı oranı normalden biraz yüksek olabilir. Elbette, herkesin birbirini o ya da bu sebepten ötürü yargılamaya bu kadar hevesli olduğu bir çağda, HIV tanısını paylaşmakla ilgili tüm kaygıları beş dakika içinde yok edecek bir altın formülümüz olduğunu iddia edemeyiz. Fakat danışanlarımızla konuşup, deneyimlerini derleyerek herkesin işine yarayabilecek bilgiler haline getirmeyi seviyoruz. Bu yaklaşım ilk günden beri #hivbilgisi konseptimizin temel amaçlarından biri ve ‘HIV pozitif olduğunu ilk buluşmada söylemek hakkında tavsiyeler’ başlıklı bu yazıyı da bu yüzden hazırladık. Tamam, başlığın biraz iddialı göründüğünün de farkındayız ama dikkat çekmek istediğimiz bir nokta var. Eğer bir ilişkiye başlarken sizi tanımlayacak en önemli şey HIV’miş gibi düşünürseniz, öyle de davranırsınız. Siz öyle davranınca da, herkes öyle davranır. Yani diyoruz ki; HIV’i normalleştirmeye kendinizden başlayın. Yürümek istediği yolun açılmasını bekleyen değil, yolu açan olun. İşlerin her defasında yolunda gideceğinin bir garantisi yok ama denemeye değer olduğundan emimiz. Nasıl derseniz; aşağıdakilere benzeyen yollar deneyerek HIV statüsünü rahat rahat paylaşıp, yıllardır süren ilişkileri, evlilikleri hatta çocukları olan onlarca danışanımız var. Yani; çekinm