top of page

HIV ile Mücadeleye Acil Eylem Planı İhtiyacı


EuroPolitika Dergisi'nin Sivil Toplum HIV Konferansı #HIV2022İstanbul bünyesinde duyurulan Mikro Araştırma Fonu kapsamında yaptığı "AB'nin HIV ile Mücadelede

Mevcut Yasaları ve Türkiye'ye Uygulanabilirliğinin Araştırılması" başlıklı çalışmanın bir çıktısı olan bu makale Türkiye’nin HIV'e ilişkin izlediği sağlık politikasını AB’nin sağlık politikaları ile karşılaştırarak değerlendiriyor.

 

Yayına hazırlayan: Nisa Mammadova, Yusuf Ertuğral

www.kirmizikurdele.org'de yayın tarihi: Ocak 11, 2023


(Türkiye'nin #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org ve @redribbontr sosyal medya hesaplarındaki #hivbilgisi içerikleri ve tüm içerikler KAYNAK GÖSTERMEK ŞARTIYLA herkesin paylaşımına açıktır. Paylaşımlarınızda web-sitemizi kaynak göstermenizi/mention/etiket vb. yapmanızı rica ederiz. Bunlar dışında özel olarak izin sormanıza gerek yoktur.)


 


HIV, yani insan bağışıklık yetmezliği virüsü olarak tanımlanan Human Immunodeficiency Virus en az 40 yıldır aramızda. HIV ile enfekte olunduktan birkaç adım sonrası, -eğer kişi test yaptırmaz durumunu bilmez ve HIV ilaç tedavisine başlamazsa enfeksiyonun ilerlemiş hali olan ve edinilmiş bağışıklık yetersizliği sendromu olarak tanımlanan AIDS’e neden oluyor. Birleşmiş Milletler HIV/AIDS Ortak Programı (UNAIDS) 2021 Raporu’na göre, dünyada HIV hastalığının başlangıcından itibaren yani 40 yılda 79,3 milyon kişi HIV ile enfekte oldu, 36,3 milyon kişi ise AIDS ile ilişkili hastalıklardan hayatını kaybetti.



HIV/AIDS’e bağlı ölümleri durdurmak ve halk sağlığını korumak için küresel ölçekte etkin bir mücadele sürdürülüyor. Hatta Dünya Sağlık Örgütü bu konuda farkındalığı artırmak için 1988 yılında 1 Aralık’ı Dünya AIDS Günü ilan etti. Uzun yıllardır devam eden bu mücadele doğrultusunda özellikle Batıdaki vakalarda azalma görülürken Türkiye’yi çevreleyen Doğu Avrupa, Orta Asya, Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgelerinde tam tersine bir artış kaydediliyor. Sağlık Bakanlığı verilerine göre Türkiye’de 1985’ten 15 Kasım 2021’e kadar 29 bin 284 HIV pozitif kişi ve 2 bin 52 AIDS vakası tespit edildi. Ancak bu sayının, test yaptırma alışkanlığı azlığı vb. sebeplere bağlı olarak gerçek tabloyu yansıtmadığını düşünenler de var. Gerek Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan Türkiye raporlarında gerekse artan HIV vakaları göz önüne alındığında Türkiye’nin HIV/AIDS’e karşı eylem planı ihtiyacı elzem olarak görülüyordu. Bu süreçte üstüne bir de Türkiye’nin sığınmacı politikası nedeniyle yoğun göç alması ve mülteci-sığınmacı konumunda olan HIV-pozitif bireylerin tedaviye erişimde yaşadığı güçlükler eklendi ve yıllar içinde yapılan çalışmaların yetersizliği, sorunun günden güne büyümesine neden oldu. Buna bağlı olarak 2019 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından HIV/AIDS Kontrol Programı başlatıldı ancak bu kez de Covid-19 ile mücadele, bu kontrol programının çalışmalarını sekteye uğrattı. HIV/AIDS alanında faaliyet yürüten, sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin mücadeleye ilişkin vurguladığı ortan nokta, toplumsal bilinç ve farkındalık ihtiyacı… Üstelik bu ihtiyaç için kaybedilecek bir dakika bile yok. Çünkü tanı, takip ve tedavisi geciken her bir birey hayattan kopuyor, HIV/AIDS halk sağlığı için büyük risk oluşturuyor.

Aktivistler, Euro Politika’ya Değerlendirdi



EURO Politika’ya konuşan Kırmızı Kurdele İstanbul’dan Aktivist Arda Karapınar, Pozitif-iz Derneği’nden Önder Bora ile Pozitif Yaşam Derneği’nden Yağmur Şenoğuz ve derneğin diğer aktivistleri süreci üç önemli başlıkta ele aldı. Karapınar, Bora ve Şenoğuz, Türkiye’de HIV pozitif bireylerin yaşadığı sıkıntılara değindi, bu sıkıntıların önüne geçmek ve halk sağlığını korumak için yapılması gerekenleri sıraladı. Aktivistler, ayrıca göç ile gelen bireylere yönelik Türkiye’nin izlediği sağlık politikasını AB’nin sağlık politikaları ile karşılaştırarak değerlendirdi.


HIV ile Yaşayan Bireylerin “Damgalanma” Korkusu

“HIV ile Yaşayan Bireylerin Karşılaştığı Sıkıntılar”



Toplumun tüm farklı kesimleri için kolay anlaşılır ve bilimsel olarak kanıtlanmış #hivbilgisi sağlayarak, bilgi ihtiyacı içinde olan herkesin doğrudan edindiği en güncel ve güvenilir bilgilerle hareket etmesini sağlamayı hedefleyen bilgi sağlayıcısı ve kaynağı Kırmızı Kurdele İstanbul’a göre en büyük sorun bilgi eksikliği ve yeni bilgiye direnç. Bunun sebebi ise 90’lardan bu yana benimsenen medya diline bağlı olarak HIV’in hala tabu olması ve HIV’in sağlıkla değil ahlakla ilgili bir konu olarak algılanması.



Kırmızı Kurdele İstanbul’un kurucusu olan ve HIV hakkında mantıklı ve gerçekçi bir toplumsal tartışma yapılabilmesi için Türkiye ve yurt dışında yaptığı yoğun çalışmalarla tanınan Aktivist Arda Karapınar’a göre;



"HIV’in sağlıkla değil ahlakla ilgili bir konu olarak algılanması doğal olarak HIV pozitiflerin kendi isimleri ve yüzleriyle, korkmadan, çekinmeden, açık bir kimlikle toplumda yer alamamalarına, çalışma hayatında, iş hayatında vb. kayıp yaşama kaygısıyla HIV hakkında konuşamamalarına yol açıyor. Yani konu hapsedildiği ahlaki parantezden çıkabilmek için gerekli olan güçlü toplumsal katılımı bir türlü sağlayamıyor."

"Yaptığımız çalışmalardan elde ettiğimiz verilerde görüyoruz ki; HIV pozitiflerin de HIV negatiflerin de ortak talebi; HIV ile ilgili ne yapacak olurlarsa olsun anonim kalmak. Test yaptırmak isteyenler testleri hiçbir şekilde sisteme girilmesin, böyle bir test yaptırdıkları dahi bilinmesin, HIV pozitif tanısı alanlar ise bu durumları ve tedavilerine ilişkin bilgiler hiç kimse hatta bir başka doktor tarafından bile bilinmesin istiyorlar. Bu taleplerin tamamı hem anlaşılır hem de manidâr. Anlaşılır çükü insanlar damgalanmaktan korkuyorlar, manidâr çünkü herkes saklanmak istiyorsa, toplum HIV konusunda ön yargılı, kapalı, yeni ve bilimsel bilgiye dirençli demektir. Damgalanmaktan korkanların benzer durumdaki diğerlerini damgalamaktan geri durmayarak kendi güvenli alanlarını oluşturdukları, güvenliklerini tesis ettikleri bir toplum olup olmadığımız sorusuna cevabı HIV konusunda bulabiliriz belki?


Bu şartlarda konu birkaç cesur aktivistin ilgi, bilgi ve becerisine muhtaç durumda ki, bütün bu şartlara rağmen Türkiye’de dinamik ve üretken bir HIV aktivizmi olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu aktivizm belki çok hızlı bir biçimde değil ama çözüme mutlaka götürür. Şu aşamada tek gereken biraz politik ilgi”.

İlk olarak 1 Aralık 2022 Dünya AIDS Gününde www.europolitika.com'da yayınlanan makalenin tamamını buraya tıklayarak EuroPolitika Dergisi'nin web-sitesinde okuyabilirsiniz.


www.kirmizikurdele.org #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı #hivhakkindahersey




bottom of page