HIV Justice Network (HIV Adalet Ağı) tarafından hazırlanan, dünya çapında HIV’e yönelik suçlama ve cezalandırmaları konu alan araştırmanın sonuçları, geçtiğimiz günlerde yayınlandı. Araştırmanın sonuçlarına göre 72 ülkede HIV’e yönelik cezalandırma mekanizmaları hala mevcut ve bu ülkelerin 49’unda ise son dört yılda verilen ceza oranlarında ciddi artışlar söz konusu…
Dünya çapında, HIV pozitif bireylerin mevcut sağlık sorunlarından dolayı karşılaştıkları her türlü yasal süreçler üzerinden hak savunuculuğu faaliyetleri yürüten ve küresel raporlar hazırlayan HIV Justice Network’ün yürüttüğü araştırma raporunda, birçok ülkede HIV ile ilişkili suçlamalar ve bireylerin aldığı cezalar büyük hayal kırıklığı yarattı. Aralarında Kırmızı Kurdele İstanbul’un da yer aldığı yerel dernekler ve aktivistlerin desteğiyle oluşturulan raporda, 29 ülkede hala HIV’e yönelik ceza yasalarının bulunduğu, 37 ülkede uygulanan genel ceza yasalarının HIV için de uygulandığı ve 6 ülkede hem özel hem de genel ceza yasalarının HIV için de uygulandığının altı çizildi. Aşatırmaya konu olan yasalarda bireylere verilen cezaların, bireylerin mevcut HIV tanılarını partnerlerine söylememeleri ve potansiyel bulaştırıcılık olma suçları da yer alıyor.
Veriler ise düşündürücü!
Ekim 2015 – Aralık 2018 yılları arasında sürdürülen araştırmaya göre 49 ülkede HIV ile yaşayan bireyler hala, tıbbi tanıları ile ilişkili tutuklamalar, göz altına alınmalar ve hapis cezaları ile karşılaştı. Söz konusu davaları inceleyen ve araştırma sonuçlarını yorumlayan uzmanlar, ilgili ülkelerde HIV ile yaşayan bireylerin yaklaşık binde 5’inin, başka bir suç ile itham edilmeleri gerekirken, dava ya da soruşturma dosyasına giren, bireylerin sağlık raporları dolayısıyla direk HIV tanıları yüzünden suçlu konumuna düştüklerinin altını çiziyorlar.
Araştırma sonucunda görüşlerine yer verilen uzmanlar, son dönemde HIV ile ilişkili dava veya suçlamalarda uyuşturucu kullanımı, etnik köken, cinsiyet, cinsiyet kimliği, cinsel yönelim, göçmenlik statüsü, ve dezavantajlı gruplara karşı arttığı bilinen ayrımcılık ile yerel seviyede yeni HIV vakalarındaki artış arasında bir bağlantı olmadığını söylüyorlar. Özellikle Sahraaltı Afrika, Doğu Avrupa ve Merkez Asya’da kadınlara yönelik suçlamalar ve açılan davaların sayısı daha yüksek. Cinsel deneyimlerini çoğu zaman sadece evlendikleri erkeklerle yaşama zorunluluğu olan ya da gebelik nedeniyle tesadüfen uzun süre sonraki ilk kez sağlık taramasına tabi tutulan kadınlar, yeni tanı almalarına rağmen direk suçlu konumuna düşürülüyorlar. Hatta bazı davaların konusu, HIV pozitif olan anne ve anne adaylarının gebelik, emzirme ya da doğum sırasında bebeğe HIV bulaştırmaları olarak karşımıza çıkıyor. Ek olarak, HIV salgınının yüksek seviyede olduğu Sahraaltı Afrika ülkelerinden göçmen olarak Kanada, Batı Avrupa (AB), Yeni Zellanda ve Avustralya gibi “gelişmiş” ülkelere gelen bireyler içinse, HIV tanısı almaları sonrasında ülkeden sınır dışı edilme vakaları hatrı sayılır sayıda!
Hali hazırda, doğrudan HIV’e ilişkin yasaların yürürlükte olduğu 75 ülke bulunuyor.
Yasalarla ilgili olarak dünyadaki gelişmeler
Her ne kadar sonuçları çok da hoşumuza gitmeyen bir rapor önümüzde olsa da, HIV bilimindeki Belirlenemeyen = Bulaştırmayan gibi çok önemli birçok gelişme ve yerel organizasyonların yoğun hak savunuculuğu çalışmaları ile yasalarda iyileşmeler ve yeni gelişmeler de yaşanıyor.
Yakın geçmişte Avusturalya’nın Victoria eyaletinde ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde HIV’e ilişkin ceza yasaları yürürülükten kaldırıldı. Yine Belarus’ta, yoğun bir hak savunuculuğu ve yerel bir oluşum olan People PLUS (Artı Bireyler) isimli derneğin de çalışmalarıyla HIV pozitif bireylerin, mevcut sağlık durumlarını cinsel partnerlerine açıklamaları koşuluyla, potansiyel bulaştırıcılık suçundan yargılanamayacağı sonucuna ulaşıldı. Amerika’nın Colorado eyaletinde bir seks işçisinin davasının sonucuna göre ise, HIV ile yaşayan bir seks işçisinin, hayatını bu yolla kazanması nedeniyle postansiyel bulaştıcılık suçundan yargılanamayacağı kararı verilerek, gelecekte oluşacak başka davalara da örnek teşkil etti. Yine geçtiğimiz yıllarda İsçivre, Norveç ve Amerika’nın California, Mishigan ve Carolina eyaletlerinde HIV suç olmaktan tamamen çıkarıldı. Ek olarak, son bilimsel çalışmalar ve HIV konusunda gelişen araştırmaların da etkisiyle, Finlandiya, Almanya, Yunanistan, İtalya, İsveç ve Fas’ta, potansiyel bulaştırıcılık söylemleri yasalar çekilerek, bilimsel sonuçlara önem verilmesinin altı çizildi.
Peki Türkiye’de durum nasıl?
HIV bilimindeki son gelişmelerle birlikte artık HIV ile yaşayan bireylerin, tedavilerine ara vermeksizin devam ettikleri ve viral yükleri belirlenemeyen seviyede kaldığı sürece, virüsü cinsel yolla başkalarına bulaştıramayacakları bilinen bir gerçek. Yani Belirlenemiyorsa, Bulaştırmıyor!
Son bilimsel gelişmeler ve yürürlük olan mevzuat ile ilgili olarak görüşlerine başvurduğumuz Hukuk Danışmanımız Av. Fırat Can Güngör ise, mevcut durum ile ilgili şunları söylüyor:
“Türkiye Cumhuriyeti’nde yürürlükte olan mevzuat uyarınca HIV ile yaşamak bir suç unsuru olarak kabul edilmiyor. Dolayısıyla bireylerin “potansiyel bulaştırıcı” olarak itham edilmesi de söz konusu değil. Sağlık mevzuatında HIV, düzenli tedavi ile kontrol altına alınabilen bir hastalık olarak nitelendirildiği için, HIV’e ilişkin olası suçlamalar da ‘vücut bütünlüğünü bozucu suçlar” altında sınıflandırılıyor. Yani birey, sağlık durumu hakkında bilinçli olmalı ve yeni bir bulaşıya mahal vermemek için düzenli tedavisini sürdürmek ve gerekiyorsa diğer korunma önlemlerini de almakla mükellef tutuluyor. Eğer bunları yapmazsa da ‘taksirle yaralama suçu’ndan yargılanıyor.”
T.C. mevzuatında, sanık adına HIV nedeniyle taksirle yaralama suçunun oluşması için, bireyin olayın geliştiği dönemde HIV ile enfekte olduğunu bilmemesi gerekiyor. Ancak bulaşının kimden ve hangi yolla bulaştığını tespit etmek neredeyse mümkün olmayan bir durumdur.
Kırmızı Kurdele İstanbul tarafından hazırlanan #hivbilgisi yazı dizisi HIV ve Hukuk için burayı, HIV Justice Network tarafından hazırlanan raporun İngilizce tam metnine ulaşmak için burayı tıklayınız. www.kirmizikurdele.org ''HIV hakkında her şey''
Comentarios