top of page
www.kirmizikurdele.org I HIV hakkında he

-HIV ve Evlilik-


Yayına hazırlayan: Av. Fırat Can Güngör
Yayın tarihi: 10 Temmuz
 2019
 

HIV ve Hukuk  başlıklı #hivbilgisi yazı dizimizin bu bölümünde, giriş yazısında genel hatlarıyla bilgi berdiğimiz konulardan

bir diğeri olan HIV ve evlilik işlemleri konusunda biraz daha bilgi vereceğiz.  

Öncelikle, HIV’le yaşayan bireylerin evliliklerine bir engel bulunmadığını gönül rahatlığıyla belirterek, izlenmesi gereken prosedür ile yapılması ve yapılmaması gerekenlerden bahsedelim. Ayrıca karşılaşılabilecek genel sorunlar ve çözümleri de ele almaya çalışacağız.

Sağlık raporu her evlilik başvurusu için gereken evraklar arasında. Çiftler, nikah için tarih almak üzere başvuru yaparken yanlarında fotoğraf,

nüfus cüzdanı ve sağlık belgelerini sunmak zorundalar. Bahsi geçen sağlık raporu alınırken bir dizi kan testi de uygulanmakta ve

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın uygulamasına göre bu testlerin Aile Sağlığı Merkezleri’nde yapılması gereklidir.

Yani bu testleri, herhangi bir hastanede yaptırmak yeterli olmayacaktır.  Bağlı bulunduğunuz Aile Sağlığı Merkezine başvurarak,

evlilik işlemleri için test yaptırmanız gerektiğini söyleyebilirsiniz.

Eğer HIV’le yaşıyor ve bu durumdan haberdar iseniz, test esnasında durumunuzu doktorunuz ile paylaşabilirsiniz.

Hatta yanınızda doğrulama raporunuz ile birlikte başvurduğunuz takdirde, test sonuçlarının çıkması üzerine yapılacaklardan bahsetmeye bile başlayabilirsiniz. Test sonuçları üzerine yapılması gerekenleri birazdan izah edeceğiz.

İkinci bir seçenek olarak durumunuzu önceden paylaşmadan sonucun gelmesini de bekleyebilirsiniz. Bu durumda zaten çok geçmeden aile sağlığı merkezinden sizi arayacaklar ve kan testlerinde bir farklılığın olduğu için merkeze tekrar davet edilmeniz gerektiğinden bahsedeceklerdir. Bu noktada  durumunuzu bildiğinizi, tedavi altında olduğunuzu bildirmeli ve bu andan itibaren yapılacaklar için tekrar merkeze gitmelisiniz.

Bu aşamada yapılacaklar ise şöyledir;

Her iki halde de size bir form gösterilerek, durumun bu form yoluyla Sağlık Bakanlığı’na bildirilmesi gerektiğini izah edebilirler.

Bu noktada itiraz etmeniz gerekiyor. Çünkü zaten tedavi altındasınız ve durumunuz teşhis esnasında Sağlık Bakanlığı’na bildirilmişti.

Haliyle o formun bu testler esnasında tanı alan kişilere uygulanması gerektiğini sizin için böyle bir durumun söz konusu olmadığını

ifade etmeniz yeterli olacaktır. Aksi halde sadece zaman kaybına değil, mükerrer bir bildirim olacağı için istatistiksel yanlışlara da sebep olunur.

Hıfzısıhha Kanunu gereği evlilik yasakları kıyas kabul etmeyecek şekilde belirlenmiştir ve HIV taşıyıcılığı bu yasaklar arasında değildir
Bu noktada size bir genelgeden bahsetmeleri mümkündür.
Ancak unutmayalım ki kanunlar genelgelerden üstündür.


Eğer ilgili doktor sizi İl Aile Sağlığı Müdürlüğü’ne yönlendirmek isterse yine itiraz etmeniz gereklidir.

Kibarca bunun ayrımcılık olduğunu, kanun ile izin verilen bir evliliğe fiilen zorlayıcı muamele edildiğini,

bu durumu kabul etmeyeceğinizi  raporunuzu almak istediğinizi ifade edebilirsiniz. Aynı aşamada “Bu kavgayı vermeyeceğim.

Gidip işlerimi İl Aile Sağlığı Müdürlüğü’nden halledeceğim” demek de isteyebilirsiniz. Bu da bir tercih olarak, hakkınızdır. Ancak muhtemelen işler İl Aile Sağlığı Müdürlüğü’nde daha kolay olmayabilir. Ayrıca işin aktivizm içeren bir boyutu da mevcuttur. Herkes sizin kadar bilinçli olmayabilir ve

sağlık raporu alması gayri hukuku bir biçimde engellenen birey doktorun odasından çıktıktan sonra İl Aile Sağlık Müdürlüğü’ne

asla gitmeyebilir, erteleyebilir, evlilikten vazgeçebilir ya da tüm bu kötü, karamsar düşüncelere düşebilir.

 Dolayısıyla bu uygulamanın angarya ve ayrımcılık olduğundan bahisle, raporumuzu orada almak en güzeli olacaktır.
Sizin orada takınacağınız ısrarlı fakat, yumuşak, öğretici bir tavır belki de doktorun/ilgililerin bilgilerini güncelleyerek,

davranışlarını değiştirmelerine ve sizden sonrakilerin benzeri sıkıntılar yaşamamalarına sebep olabilir.

Kırmızı Kurdele İstanbul olarak her fırsatta vurguladığımız gibi HIV'e ilişkin ayrımcılık sadece STK'ların kısıtlı imkanlarıyla değil,

konunun tüm muhtapalarının sorumluluk almasıyla bitirilebilir. Bu konudaki yaklaşım önerimiz, bu sorumluluk paylaşımına iyi bir örnek olabilir.
 

Doktorunuza, yapılması gerekenin müstakbel eş için bir bilgilendirme formu tutulması gerektiğini,

HIV’le yaşamanın tüm sonuçlarının izah edildiğini,

müstakbel eşin durumu daha evvelden de bildiğini, konuya dair bir itirazı olmadığını

içeren bir tutanak ile imza altına alınan evrakın başvuruculara ait özlük dosyasında muhafaza edilmesi olduğunu anlatmalısınız.

 

Bu andan itibaren doktorunuzun hem hukuki ve mesleki sorumluluğunun kalmayacağını; ayrıca mesleğini layığı ile ifa etmiş olacağını,

hasta- hekim gizliliğine itibar etmiş olacağını, ayrımcılık yasağını delmemiş olacağını ve gerekli dikkat ve özeni göstermiş olacağını da ekleyelim.

Ve tüm bunlar aslında sizin sayenizde olmuş olacak çünkü doktorunuza öğretici ve yol gösterici olmuş olacaksınız.

Tüm bu tutanakların  tutulmasından sonra, sağlık raporunuz düzenlenecek ve rapor içeriğinde sadece

“evlenmelerine engel bir durum yoktur” vb. ifadeler yer alacaktır. Sağlık durumunuz ile ilgili hiçbir bilgi ve belge 3. şahıslar ile paylaşılmayacaktır.

Çok nadir karşılaşılan ancak uygulamalarda görülen bir durum daha mevcut. Doktorunuz sizden sadece HIV testi içeren

bir tüp daha kan almak isteyebilir. Bunun da müdürlük uygulaması olduğunu ifade edebilir.

Aslında bu uygulama bir çeşit işkencedir.

 

Çünkü zaten raporlanmış ve takip edilen bir hastanın kanı yeniden neden muhafaza edilecektir ve

vucudunuza ait 1 tüp kan sizden neden alıacaktır?  Burada da bir itiraz etme hakkınız mevcuttur.

Ancak yine “1 tüp kanın ne önemi var, verelim hayrını görsünler” diyebilir ve yolunuza devam edebilirsiniz. Tercih sizin…

Asıl konu ise evlilik testleri esnasında tanı almaktır. Bu anda hastanın direkt olarak bir Üniversite Hastanesi’ne başvurmasını,

destek alabilieceği bir STK ile iletişime geçmesini ve HIV ile ilgili bilgilenmeye başlamasını tavsiye ederiz.

Bu halde HIV yine bir evlilik yasağı değildir.  Ancak çiftin evlilik arifesinde karşılaştıkları bu yeni duruma alışmaları

ve bilinçlenmeleri daha uygundur. Zaten yeni tanı alan şahıstan, 2. bir tüp kan alınacak  sonuç değişmez ise

Sağlık Bakanlığı’na 3. ve son bir test için kan gönderilecektir. Bu testin cevabının gelmesi 30 günü bulmaktadır.

 

Bu süreci konuyla ilgili bilinçlenmeye ve çiftler arasında gelecekte bir sorun teşkil edip etmeyeceğine dair değerlendirmeye ayırmanız iyi olacaktır.

Her fırsatta tekrar etmekte fayda var; HIV hiçbir durumda hukuken bir evlenme yasağı sebebi değildir.

Yazıyı kısaca hukuki olmayan ancak yeni tanı alan bireyleri rahatlatıcı bir bilgi ile bitirelim.

HIV’le yaşayan bireyler düzenli tedavi ile normal bir yaşam sürmekte ve çocuk sahibi olabilmektedirler.

Türkiye'nin en sık başvurulan #hivbilgisi kaynağı olan Kırmızı Kurdele İstanbul'un websitesinin

HIV hakkında her şey bölümündeki
HIV ve hamilelik  
ve Belirlenemeyen eşittir Bulaştırmayan (B=B)

sayfalarını  ayrıca okumanızı öneririz.

  • Siyah Facebook Simge
  • Siyah YouTube Simgesi
  • Gri Heyecan Simge
  • Siyah Instagram Simge
  • Siyah LinkedIn Simge

www.kirmizikurdele.org

#hivhakkindahersey
#hivindogrusu

www.kirmizikurdele.org I HIV hakkında he
bottom of page