top of page

#hivbilgisi arama sonuçları

125 öge bulundu

  • Kırmızı Kurdele İstanbul I HIV ile yaş almak I Yaş ve HIV ilişkisiHIV ve Psikoloji https://redribbonistanbul.wixsite.com/hivhakkindahersey/hiv-ve-psikoloji

    -HIV ve psikoloji- -Travma sonrası stres bozukluğu- . HIV ile yaşayan bireylerin 4’te 1’i tanı sonrası travma yaşıyor HIV ile yaşayan pek çok bireyin HIV tanısı ile başlayan süreçte yaşadığı duygusal çöküntü, uzun süre etkisini sürdüren bir psikolojik bunalıma dönüşebiliyor. Travma olarak nitelendirilen bu erken dönem HIV tanısı sürecindeki psikolojik durum, gerekli önlemler alınmaz ve destekler sağlanmazsa, psikolojik hasarın daha uzun vadeli yaşanmasına neden olabiliyor. Psikiyatrik olarak “Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) olarak adlandırılan bu psikolojik hasar, bir ya da birden fazla travmatik olaya maruz kalma sonrasında ortaya çıkan ve bu olaya (ya da olaylara) ilişkin verilen bir dizi belirtiler olarak tanımlanıyor. (* Post Traumatic Stress Disorder) Bu bozukluğa ilişkin tablo, klinik açıdan her bireyde farklı şekilde vücut buluyor. Travmatik yaşantının deneyimlenmesinden sonra (travmaya sebep olan) olayın önemli bir bölümünü hatırlayamama, olumsuz inanışlar ve belirtiler (kimseye güvenememe, kötü biri olduğunu düşünme vb.), duygu durumlarına ilişkin olumsuz bir tablo (korku, utanç, öfke), önemli etkinlik ve diğer bireylerden kopuş şeklinde ortaya çıkabiliyor ya da var olan bir psikolojik tablo daha da kötüleşebiliyor! Başlıca belirtileri arasında uyaranlara karşı aşırı tepki, duyarlılık, tetikte/diken üstünde olma; olayı anımsatan, simgeleyen uyaranlara karşı artan tepkiler; sık sık olayı anımsama ve her anımsayışta olayın yeniden deneyimleniyor gibi hissedilmesi gibi davranış ya da duygular yer alan travma sonrası stres bozukluğunda; hayaller, kabuslar, işgalci düşünceler, olay örgüsünde kopukluklar, unutma, kimlik karışıklığı, yabancılaşma, travmatik olayla bağlantılı kaçınma davranışları (Örn: cinsellikten uzak durmak), uyku problemleri, depresyon vb. gibi ikincil psikolojik rahatsızlıklar da görülebiliyor ve bazen HIV ile yaşayan bireylerin hayatını daha da zorlaştırabiliyor. Nisan 2020’de alanda en kapsamlı ve sistematik meta analizi* olarak yürütülen çalışmanın BMJ Open Dergisi’nde yayınlanan sonuçlarına göre, HIV ile yaşayan bireyler arasında Travma Sonrası Stres Bozukluğu yaygın bir şekilde görülüyor. TSSB’nin tıbbi ve psikolojik tanımlarına uygun çerçevede olmak kaydıyla 2000 yılı sonrası yapılan 38 ayrı çalışma üzerinde yapılan meta analiz çalışmasının sonucuna göre, HIV ile yaşayan bireylerin %28’inde, tanı aldıktan sonra TSSB gözlemleniyor. Çalışmaların gerçekleştirildiği örneklem gruplarındaki TSSB yaygınlığı ise kadınlarda %35’ken, MSM’lerde %33 ve heteroseksüellerde %20 seviyelerinde görülüyor. Tanı sonrası travmaya dikkat! Yayınlanan çalışma sonuçlarını hakkında görüşlerine başvurduğumuz Klinik Psikolog Gizem Gülmez: “Günümüzde dünya çapında 40 milyona yakın insanın HIV ile yaşadığı biliniyor. Bu sayı ülkemizde de resmi olarak 25 bine dayandı. HIV’in günümüzde her ne kadar etkin bir tedavisi olsa da, HIV’e yönelik damgalamanın hala çok fazla oluşuyla, aslında pek çok başka daha ölümcül ve bulaş riski taşıyan hastalığa göre, daha zorlu tanı sonrası ortaya çıkan Travma Sonrası Stres Bozukluğu tablosu gözlemliyoruz.” diyor ve ekliyor; “Tanıyla beraber sağlığın geri dönüşü olmayan şekilde kaybedildiği inancı, hayat boyu HIV ilaç tedavisi (ART) kullanımı ve bu statüye sahip olmak, bazı kişilerce travma deneyimi olarak yaşanabilir'' HIV tanısı alan bireyin daha önce ne ölçüde HIV’e yönelik yanlış inanca sahip olduğu, tanı sonrası yaşayacağı travma şiddetini de arttırabilir. Bu meta-analiz çalışmasına göre HIV’le yaşayan bireylerin %28’inde tanı sonrası tanı sonrası TSSB belirtileri gözlemleniyor ve Türkiye gibi gelişmekte olan, orta-düşük gelir düzeyli ülkelerde bu oranın daha da fazla olduğu tahmin ediliyor. Özellikle tanı alan bireyin cinsel yönelimi ve cinsiyet kimliği toplum tarafından kabul görmüyorsa ve dolayısıyla bir azınlık olarak sosyal haklara erişememesi ve damgalanmayı arttıran faktörler söz konusuysa, bu durumda TSSB riski hızla artıyor. Doğru bilgi ve destek, travma şiddetini kesinlikle azaltıyor! Kırmızı Kurdele İstanbul tarafından European AIDS Treatment Group işbirliği ile düzenlenen ve Türkiye’nin ilk kapsamlı HIV aktivist eğitim programı olan Pozitif Akademi 'nin ilk dönem mezunlarından biri olan Klinik Psikolog Gizem Gülmez , HIV ile yaşayan bireylerin, tanı sonrasında yaşayabilecekleri travmayı yönetme konusunda ise şunları öneriyor: ​ “Öncelikle HIV’le ilgili doğru bilgiye ulaşabilir olmak çok önemli. HIV’e dair yanlış bilgi içeren, bilimsel ve güncel olmayan kaynaklardan bilgi edinmeye çalışmak, google’lamak, kaygı arttırabilir ya da damgalama, ötekileştirme, marjinalizasyon, dışlama içeren söylemlere maruz kalarak benlik algısında olumsuz yönde değişimlere ve baş etme mekanizmalarının zarar görmesine, ve sonunda HIV statüsünün güvenli kişilerle de paylaşımının önüne geçerek travmayla baş etmede önemli bir faktör olan sosyal destekten önemli ölçüde yoksun kalınmasına neden olabilir. Bu sebeple akran danışmanlığı, grup terapileri, HIV’le yaşayan diğer bireylerle temas, HIV tanısı alan bireyin yalnız ya da yanlış olmadığı inancının pekişmesinin sağlanması bakımından oldukça önemli çalışmalardır. Belirtilerle kişisel olarak baş etmenin zorlaştığı, intihar düşüncelerinin belirdiği, anksiyete gibi ikincil bozuklukların ortaya çıktığı, işlevselliğin büyük ölçüde bozulduğu durumlardaysa mutlaka bir uzmandan psikolojik destek alınmalıdır.” Kamuya büyük iş düşüyor! “Düşmanca, suçlayıcı, ötekileştiren tavırlar, travmanın şiddetini arttırabilir. Ve tam aksine destek de travmanın izlerini silebilir. Başkalarına karşı güvenlik algısı parçalanmış kişilerin, bu algıları yeniden tesis etmesinde “diğerlerinin” rolü önemlidir.” diyen Gülmez, ekliyor: “Bu bağlamda HIV’e yönelik damgalayıcı ve nefret içeren söylemlerle mücadele, HIV’e yönelik farkındalık kampanyalarının görünürlüğünün arttırılması, HIV’le yaşayan bireylerin yalnız olmadığının gösterilerek, travmaya karşı korunmasında ve travmanın tedavisinde oldukça önemli çalışmalar olacaktır. Yine HIV’le yaşayan bireylerin temas ettiği sağlık çalışanlarının damgalanma, HIV’e dair mitler, tanı kişiye nasıl söylenmelidir gibi konularda eğitilmeleri, koruyucu önlemler olarak oldukça önemlidir.” Meta analizin gerçekleştirildiği çalışmanın orijinal sonuç metnine burayı tıklayarak ulaşabilirsiniz. --- *Meta analizi, aynı konularda fakat birbirinden bağımsız çalışma sonuçlarının niceliksel gözden geçirilmesi ve sentezi olarak tanımlanmaktadır.. --- ​ www.kirmizikurdele.org #kanittemelliaktivizm #hivhakkindahersey #hivindogrusu ​ HIV hakkında her şey sayfalarımıza dönmek için tıklayın

  • HIV hakkında her şey | İlaç temini...İlaç temini/Sosyal hayat, Soru 8 https://redribbonistanbul.wixsite.com/hivhakkindahersey/sss-i8

    Sıkça sorulan sorular İlaç temini ve sosyal yaşam - Soru 8 ​ ​ PEP, PreP veya HIV tedavisi için ilaca ihtiyaç duyuyorum. Şu ya da bu STK bana ilaç verebilir mi? Bu yolla ilaç temin edebilir miyim? Hayır. STK'lar ilaç temini ya da tedavi için yetkili değillerdir. ​ İlgili yasalar ve yönetmelikler gereğince, Türkiye Cumhuriyeti’nde herhangi bir hastalık için ilaç reçeteleme yetkisi sadece tıp doktorlarında, ilaç bulundurma ve reçeteye/talimatlara uygun olarak satma yetkisi ise eczanalerdedir. ​ ​ Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde, belirtiğimiz bu kişi ve yerler dışında herhangi bir kurum, kuruluş, dernek, vakıf (STK) bireylere ücretli ya da ücretsiz ilaç temin etme konusunda -özel izne tabi değillerse- yetkili değildir. ​ Dolayısıyla eğer PEP, PrEP veya HIV ilacı temin etmek istiyorsanız, öncelikle bir enfeksiyon uzmanına danışmalı, ilaç ihtiyacınızı doğrulatmalı ve reçetenizle birlikte bir eczaneye başvurmalısınız. www.kirmizikurdele.org #hivhakkindahersey #hivindogrusu Sıkça sorulan sorular sayfasına dönmek için tıklayın

  • HIV hakkında her şey | Kırmızı Kurdele İstanbul I AIDS.: KKİ hakkında :. https://redribbonistanbul.wixsite.com/hivhakkindahersey/kirmizi-kurdele-istanbul-hakkinda

    Türkiye'nin en çok başvurulan #hivbilgisi kaynağı; www.kirmizikurdele.org/hivhakkindahersey #KirmiziKurdeleİstanbul'un kurumsal bilgi broşürü için buraya tıklayınız (Türkçe, A4) TÜRKİYE'NİN EN ÇOK BAŞVURULAN, GÜVENİLİR #hivbilgisi SAĞLAYICISI VE KAYNAĞI KIRMIZI KURDELE İSTANBUL www.kirmizikurdele.org #hivhakkindahersey #bilonemsekorun #kanittemelliaktivizm Biz kimiz? N e yapıyoruz? # hivhakkindahersey sayfaları 2015 yılından beri kesintisiz olarak sürdürülen Türkiye'nin kapsamlı #hivbilgisi kaynağı #hivbilgisi blogu 2015 yılından beri kesintisiz olarak sürdürülen Türkiye'nin HIV temalı en kapsamlı blogu Türkiye'nin Dünya AIDS günü bildirileri #hivcokdegisti - 2017 #hivkiminmeselesi - 2018 #hividurdurmavakti - 2019 #kaybedenivolacak - 2020 Kırk yıllık eşitsizlik; AIDS - 2021 BİL. ÖNEMSE. DESTEKLE. KIRMIZI KURDELE İSTANBUL'u farklı kılan değerler KIRMIZI KURDELE İSTANBUL neden kuruldu? Sorunuz mu var? TÜRKİYE'NİN İLK #onliehivdanismanligi servisi HIV tedavisi hakkındaki güncel bilimsel gelişmeler, Dünya HIV gündeminden haberler, korunma yolları, yanlış bilinenler, PrEP , Belirlenemeyen eşittir Bulaştırmayan , HIV ve cinsellik , ideal test süreleri, pratik öneriler, yaratıcı görseller ve içerikler, HIV hakkında her şey için, Türkiye'nin *en çok başvurulan, güvenilir #hivbilgisi sağlayıcısı Kırmızı Kurdele İstanbul'u sosyal medyada takip edin. *2018 - 2021 karşılaştırmalı Alexa, SimilarWeb verilerine göre

  • Sivrisinekten HIV bulaşır mı? I www.kirmizikurdele.org herkes için #hivbilgisi

    Sıkça sorulan sorular Bulaş yolları - Soru 10 Sivrisinekten HIV bulaşır mı? Sivrisinekler Zika ve Sarı Humma gibi bazı virüslerin insandan insana aktarılmasında taşıyıcı rol oynayabilirler fakat aynı şey HIV için geçerli değildir. Zaten HIV kısaltmasının başındaki H human yani insan demektir ki bu da bu virüsün sadece insan vücudunda barınabildiğinin en basit kanıtıdır. Bir sivrisinek, kanında HIV bulunan bir kişiden beslendiğinde, HIV sivrisineğin insan T hücresi içermeyen bağırsağına girer. Dolayısıyla virüsün çoğalacağı bir konak hücre yoktur ve sivrisineğin sindirim sistemi tarafından hızla parçalanır, yapısı bozulur ve işlevsiz hale gelir. Buna karşın sıtmaya neden olan tek hücreli parazit, sivrisineğin bağırsağında hayatta kalıp çoğalabilir ve bulaşıcı bir forma dönüşebilir. Ortaya çıkan sporozoitler daha sonra böceğin tükürük bezlerine göç eder. Sivrisinekler ısırdıklarında tükürüklerini enjekte ettiklerinden, parazit böceğin beslendiği bir sonraki insana geçer. Bu durumda bulaşma için enfeksiyöz ajan ile vektör (sivrisinek) arasındaki karmaşık etkileşim gereklidir. Ancak HIV, sivrisinek bir başkasını tekrar ısırmadan önce bağırsakta parçalanarak bozulur ve bu nedenle sineğin ısırdığı bir sonraki kişiye asla bulaşmaz. Eğer sivrisineklerden insanlara HIV bulaşabiliyor olsaydı dünyadaki hemen hemen herkes HIV pozitif olmuş olurdu. İlgili bağlantılar: - Belirlenemeyen = Bulaştırmayan (B = B) nedir? - www.kirmizikurdele.org/hiv-bulas-yollari - Cinsel ilişkiden ne kadar süre sonra HIV testi yaptırmalıyım? - Kimlik bilgilerinizi vermeden ve ücretsiz HIV testi yaptırabileceğiniz merkezler - www.ucretsizhivtesti.com ​ www.kirmizikurdele.org herkes için # hivbilgisi #hivhakkindahersey ​ Sıkça sorulan sorular sayfa mıza dönmek için tıklayın

  • www.kirmizikurdele.org I Sıkça sorulan HIV soruları I B=BBulaş yolları, Soru 8 https://redribbonistanbul.wixsite.com/hivhakkindahersey/oral-sekste-hiv-bulasir-mi

    Sıkça sorulan sorular Bulaş yolları - Soru 8 Oral seks yoluyla bulaş olasılığı var mı? Varsa ne kadar yüksek bir olasılık? Oral seksteki HIV riski, diğer cinsel ilişki biçimlerine göre oldukça düşüktür HIV tedavisi görüyor olmak ve belirlenemeyen seviyede HIV yüküne sahip olmak, bu riski en düşük seviyeye indirir -Tükürük, ter, göz yaşı vb. sıvılar aracılığıyla HIV bulaşısı mümkün değildir. ​ Oral seks yoluyla HIV transferine sebep olabilecek vücut sıvıları cinsel sıvılar (kadın ve erkek) ve kandır. -Oral seksteki riskleri sadece HIV açısından değil, cinsel yolla bulaşan diğer enfeksiyonlar (syphilis, herpes ve gonorrhea vb. açısından da değerlendirmek, akıllıca bir yaklaşım olacaktır ​ Risk ne kadar yüksek? Oral seksteki HIV riskine ilişkin detayları, bu konuda yapılmış çalışmalardan bilgileri ve tedbir önerilerini HIV hakkında her şey sayfalarımızdaki HIV ve oral seks bölümünde bulabilirsiniz. İlgili bağlantılar: ​ www.kirmizikurdele.org/hiv-korunma-yollari www.kirmizikurdele.org/hiv-ve-oral-seks www.kirmizikurdele.org/hiv-bulas-yollari www.kirmizikurdele.org/besittirb ​ www.kirmizikurdele.org #hivhakkindahersey #hivindogrusu ​ Sıkça sorulan sorular sayfa mıza dönmek için tıklayın

  • Kırmızı Kurdele İstanbul I All about HIV I Red Ribbon Istanbul I TurkeyAbout us https://redribbonistanbul.wixsite.com/hivhakkindahersey/about-us

    Click here to download #RedRibbonIstanbul's summary brochure (English, Double sided, A4) -About Red Ribbon Istanbul- Red Ribbon Istanbul is a “civil society organization” that aims to raise awareness and provide information on HIV to be shared, focusing mainly on people living in İstanbul in various segments of the population. We strongly believe that the most effective tool to prevent the spread of HIV is knowledge that is scientifically-proven and data-supported. With the know-how of our members, who come from various fields, including law, health, entertainment, and politics, we aim to provide precise information about HIV to all segments of society. We aim to communicate scientifically-grounded HIV-related information to all parts of society, using clear and easy-to-understand language. ​ ​ www.kirmiziukurdele.org #hearpreventprotect #allabouthiv ​ Click for our #onlinehivcounselling service ​

  • HIV hakkında her şey | HIV ve Koronavirüs aşısı

    Sıkça sorulan sorular Tedavi - Soru 14 Koronavirüs aşısı bir yıl gibi kısa bir sürede kullanıma sunuldu. Peki HIV'in aşısı neden hala bulunamadı? ​ Pek çok insanın aklını -haklı olarak - kurcalayan bu konuda bir hayli soru aldık. Konuyu çok farklı boyutları ve detayları ile ele alan hayli uzun cevaplar vermenin mümkün olduğu soruyu -#hivhakkindahersey sıkça sorulan sorular bölümü için- kısaca yanıtlamaya çalışalım; en önemli faktör finansman. Parasal kaynakların COVID19’a, modern tarihte hiçbir hastalık alanına odaklanmadıkları kadar yoğun ve kararlı biçimde odaklanmaları, hızlı sonuç almada çok büyük rol oynadı. COVID-19'un çok kısa sürede, küresel ve ortak bir soruna dönüşmesi, durumun aciliyetinin görmezden gelinemeyeceği bir atmosfer yaratınca, bütçe ihtiyacı hızlıca aşıldı. Hatta bu bütçenin oluşması için, farklı hastalık alanlarında sürmekte olan araştırma ve ilaç çalışmalarının bütçelerinden de yararlanıldı. Evet bu riskli bir tercihti, fakat neyse ki sonuç umulandan daha etkili oldu. ​ Bir diğer önemli faktör ise geniş işbirlikleri . Aşı çalışmaları sürecinde araştırmacılar, ilaç şirketleri, sağlık otoriteleri, üniversiteler ve hükümetler arasında, geçmişte pek görülmemiş seviyede hızlı ve yakın bir işbirliği gelişti ve bu işbirliği, dünya çapında aşı araştırmalarına gönüllü olarak katılan binlerce insan tarafından da desteklendi. İşin bilimsel tarafına gelirsek ; -her ne kadar hastalıklar/virüsler arasında kıyas yapmayı, hiyerarşik bir okuma yapmayı sevmesek de - COVID-19, yapısı HIV’e kıyasla daha basit olan bir virüs. Örneğin HIV DNA hücresine erişir, orada yaşar, çoğalır. COVID-19 ise -ne mutlu ki - bu yeteneğe sahip değil yani DNA hücresine nüfuz edemez. İki enfeksiyon arasındaki bir diğer belirgin fark ise zekaları. HIV doğası gereği oldukça hızı değişebilir. Buna bir tür adaptasyon yeteneği de denilebilir. Yani HIV, kendisine karşı geliştirilen -özellikle aşıları- hızlıca çözerek, onları işe yaramaz hale getirmek konusunda oldukça yetenekli. Ona zeki/akıllı virüs denmesinin sebeplerinden biri bu. COVID-19 ise -yine ne mutlu ki - HIV kadar zeki olmayan, o hızda değişmeyen, değişse bile temel davranışları değişmeyen bir virüs. COVID-19’un bu sabit karakteri ve tutarlı davranışları, aşının bu kadar hızlı bir biçimde geliştirilebilmesinde bilime çok yardımcı oldu. Özetle, karşımızda karakteristik özellikleri ilk günlerden beri bilinen ve tutarlı davranan bir virüs olması süreci büyük ölçüde hızlandırdı. Öte yandan, HIV’in -şimdilik- bir aşısının olmaması, bilimin HIV tedavisinde başarısız olduğu anlamına gelmiyor. Tam aksine, HIV ve AIDS’in, bilimin çok kısa bir zaman diliminde devrim niteliğinde gelişmeler gösterdiği ve diğer hastalık alanlarına maksimum katkı sunduğu bir çalışma alanı olduğu söylenebilir. Günümüzde HIV’in -en az- 30 farklı alternatif içeren etkin bir ilaç tedavisi (ART) var. Bu etkin ilaç tedavisi sayesinde HIV ile yaşayan bireyler, sağlıklı ve uzun bir ömür sürebilir, virüsü -kondomsuz ilişkilerde bile- bulaştırmaz ( Belirlenemeyen eşittir Bulaştırmayan ), tamamen doğal yollarla gebelik süreçleri geçirebilir, HIV taşımayan bebek sahibi olabilir ve yasal, sosyal, çalışma hakları ve fırsat eşitliği gibi açılardan toplumun eşit birer ferdi olarak konumlanırlar. Son olarak, COVID-19 aşısının araştırılması sürecinde oluşan bilimsel birikim ve ilk kez kullanılan (mRNA gibi) yöntemlerin HIV’in aşısının bulunması sürecine yüksek düzeyde katkıda bulunarak hızlandırması yönünde bir beklenti olduğunu da ekleyelim. ​ İlgili bağlantılar; HIV ve koronavirüs hakkındaki diğer yayınlarımız www.kirmizikurdele.org/hiv-ve-hamilelik www.kirmizikurdele.org/besittirb www.kirmizikurdele.org/art ​ www.kirmizikurdele.org #hivhakkindahersey #hivcokdegisti Sıkça sorulan sorular sayfasına dönmek için tıklayın

  • Kırmızı Kurdele İstanbul All about HIV I Red Ribbon Istanbul I HIV TurkeyWhy The RRI is founded.. https://redribbonistanbul.wixsite.com/hivhakkindahersey/why-the-rri-is-founded

    Why The Red Ribbon is founded in İstanbul? “Turkey has solved the immense issue of HIV/AIDS, since the first case was seen in 1985…” — We wish we could say this but, unfortunately, we are a long way off from solving the current situation. It would, however, be unfair to say that there has been no progress or improvement, when evaluating the current situation. It would be especially unfair to the number of qualified activists, including ourselves at Red Ribbon, and to the healthcare officials that have been making great progress on HIV issues for many years already. This is exactly the reason why it is, not only very important, but also much needed, to make an adequate evaluation of the current situation before we start our new journey. In countries like Turkey, where social acceptance is a high determining factor, progress on so-called ‘marginal’ issues, including sexuality and HIV, takes much longer. That said, on the other hand, we’ve witnessed quite a few “big leaps” on taboo issues in a very short time, sometimes even overnight. When taking a look at projects run by the state and CSOs on HIV issues, we see that most of these focus only on responses after diagnosis of HIV seroconversion. In comparison to numerous good examples from different countries, we see that, even with very limited budgets, focusing on prevention and awareness is the more effective use of NGOs’ efforts and the state’s sources, rather than focusing only on post-seroconversion treatment. With this perspective, we see that, in addition to the basic argument of HIV activism, supporting patient groups, projects on awareness and prevention is also very much needed. Another important point to note is the lack of collaboration and cooperation between the state, CSOs, and the private sector in Turkey. As can be seen in many other better examples, collaboration and cooperation on awareness and prevention projects have had significant contributions in circulating quality information and transforming negative perception into a positive one. A main complementary factor to awareness and prevention campaigns is HIV testing. We believe that data and sources are currently aligned with governmental health policies and we are not able to obtain unbiased results that reflect the reality of the situation. HIV has its own unique set of dynamics and needs for every step — from prevention to treatment. There are still legal barriers in establishing community-based test centers, which have been used for many years in Europe with great benefit. We need to overcome these challenges immediately. They make the process more and more difficult for people, who are already socially fragile and poised to be marginalized. The fragility and marginalization makes their access to tests, information, and treatment increasingly difficult. When considering all of these points, understanding the reason why projects in Turkey have mostly focused on patient groups is not difficult. That said, however, with the increasing number of HIV cases, we clearly see the need to focus on areas other than only post-diagnosis treatment. With these points and needs in mind, Red Ribbon İstanbul was founded to promote HIV and AIDS activism with awareness, advocacy, prevention, and support. To achieve these goals, we will: *Produce reference materials necessary for diagnosis and treatment, *Encourage and develop collaboration between CSOs, the private sector, and the state to ensure correct information and promote safe sexual behavior, *Support organizations that face capacity problems, due to being the only organization working in a specific field, and * Aim to stop the spread of HIV in Turkey, as it is still possible at this stage. ​ ​ Turkey’s first community based HIV/AIDS organization was founded in 2005. Within a decade, with an enormous amount effort and relentless and dedicated work, they have made a great contribution to change the perception of HIV into a more positive one. As a result of these contributions, many different NGOs targeting various parts of the society have taken responsibility on addressing HIV/AIDS and have run numerous projects. At Red Ribbon Istanbul , we aim to increase the number of correct and qualified materials readily available and to also run transparent and measurable projects, benefiting from these experiences. We would like to thank those, with whom we’ve worked together in the past, those with whom we’ve grown together, and those with whom we will work jointly for the social good in the future. www.kirmiziukurdele.org #hearpreventprotect #allabouthiv Click for our #onlinehivcounselling service

  • Kırmızı Kurdele İstanbul I HIV ve yaşlılık I Yaşlanma ve HIV ilişkisi

    -HIV ve yaşlılık -HIV ve yaş almak- Verilere göre Dünya çapında 50 yaş üzeri (ortalama) 5.7 milyon HIV ile yaşayan kişi bulunmakta. HIV ile yaşayan ve temel bir insan hakkı olan tedaviye erişen herkes gibi onlar da, günümüzdeki etkili *HIV ilaç tedavisi seçenekleri sayesinde, uzun ve sağlıklı bir yaşam sürdürebiliyorlar. - I - #hivbilgisi okuma önerileri HIV ilaç tedavisi (ART) hakkında her şey HIV ilaç tedavisini bırakmak hakkında 3 mit ​- I - ​ Fakat etkili tedavi rejimlerinin desteğine rağmen, diğer birçok birey gibi HIV ile yaşayan bireyler de duyma güçlüğü, görme bozukluğu, vücudun yaşlanarak hareket zorluğu yaşanması gibi yaşlılığa bağlı sağlık sorunları ile karşı karşıya kalıyorlar. Ancak tabi ki kendinizi daha iyi hissettirecek ve HIV ile yaş alırken size destek olacak etkili yöntemler de var. Gelin süreçleri birlikte inceleyelim. ​ -HIV ile yaş alma süreci- ​ Ön yaş alma dönemi ​ HIV ile yaşayan bireylerin, uzun ve sağlıklı bir yaşama sahip olabilmeleri için, HIV negatif bireylere göre daha dikkatli ve özenli olmaları önemli hatta şart! Çünkü HIV ile yaşayan bireylerin bağışıklık sistemleri, ortalamaya göre daha çok çalışır, bu da yıpranma ve diğer hastalık risklerini yükseltebilir. ​ HIV ile yaşayan bireylerin sigara içmek, alkol kullanmak ya da sağlıksız beslenmek vb. gibi yaşam tercihleri ile doğru orantılı olarak yaş ile ilişkili hastalıklara da erken evrelerde maruz kaldıkları uzun süredir bilinen bilimsel bir gerçek. Bu yüzden HIV ile yaş almak konusu her HIV pozitif birey tarafından ciddiye alınmalı, alınabilecek basit tedbirler ve yaşam biçimi değişikleri hekim ile değerlendirilmeli ve tavsiyelere uyulmalıdır ​ HIV ile yaşayan ileri yaştaki bireylerin sıklıkla karşılaştıklarını rapor ettikleri sağlık sorunlarının başında şunlar geliyor; ​ · Kalp damar hastalıkları ​ · Böbrek yetmezliği ​ · Karaciğer yetmezliği ​ · Kanser ​ · Osteoporosis (kemik erimesi) ​ · Unutkanlık ​ Eğer ileri yaşta HIV ile yaşayan bir bireyseniz ve kendinizde farklı belirtiler ya da hastalık hali hissediyorsanız, mutlaka ciddiye almalı, durumu zaman kaybetmeden hekiminize anlatmalı ve riskleri yönetmek için gerekli tüm tedbirleri önce kendiniz almalısınız. ​ -Uzun dönem HIV tedavisi- ​ Dünya'da kayıtlara geçen llk vakanın üzerinden 40 yıla yakın zaman geçmiş olsa da, 1990’lardan bu yana HIV ilaç tedavisi (ART) altında olan HIV ile yaşayan bireylerde, vücudun yaşlanmasına bağlı olarak gelişen yan etkileri yeni yeni görmeye başladık diyebiliriz. Örneğin, özellikle bazı daha eski yıllarda üretilmiş bazı ART’ler böbrek yetmezliğine neden olabilecek etkileriyle, hasarlar oluşturabiliyorlar. Bu yan etkilerin düzenli bildirim, takip ve raporlanmalarının, daha etkin ve daha az yan etkili HIV ilaçlarının geliştirilmesindeki önemli rolünün altını da çizmek gerekli. ​ Buna ek olarak yaş aldıkça ve doğal olarak başka sağlık sorunları da yaşamaya başladıkça, artık daha fazla ilaç almanız gerebilecek. Dolayısıyla HIV tedavinizi takip eden dışında başka doktorlarla da düzenli olarak görüşmeye başlayacaksınız. ​ Bazı durumlarda, başka bir hastalığın tedavisinde kullanılan bir ilaç HIV ilaçlarınızla karşılıklı etkileşime girebilir, biri ya da ikisi birden daha az etkili hale gelebilir. Bu yüzden hekiminizin kullandığınız bitkisel ve alternatif yöntemler de dahil olmak üzere tüm ilaçlarınızdan haberdar olması önemli bir husustur. Konu hakkında ön bilgi ve rehber niteliğinde olan HIV ve ilaç etkileşimi sayfamızı mutlaka okuyun. -HIV ile yaş alırken cinsellik ve ikili ilişkiler- ​ Uzun dönemli bir ilişkinin içinde olabilirsiniz ya da yeni ilişkileri keşfediyorsunuzdur. Her ne kadar plansız gebeliklerden kaçınmak için doğum kontrolüne ihtiyaç duymasanız da, HIV ve cinsel yolla bulaşabilen enfeksiyonların size bulaşmasını önlemek için erkek (harici) ya da kadın (dahili) kondom kullanmanızın etkili bir yöntem olduğunu asla unutmamalısınız. ​ Eğer HIV tedavisi görüyorsanız ve düzenli olarak viral yük seviyenizi test ettiriyorsanız Belirlenemeyen kavramının da cinsel sağlığınıza olumlu etkisini öğrenerek kendinizi bu konuda daha güvenilir hissedebilirsiniz. www.kirmizikurdele.org/besittrb ​ -HIV ve kadınlarda ileri yaş- ​ Eğer 45-56 yaş arasında bir kadınsanız, menopoz adı verilen ve adet (menstruate) döneminizin sonlanarak, farklı hormonal değişimleri yaşadığınız bir dönemini deneyimliyor olma olasılığınız çok yüksektir. Menopoz dönemi kişilere göre değişen yaşta başlamaktadır. Kadınlar menopoz dönemine girmeden önceki ortalama 4-5 yıl içerisinde, adet döngüsünün sona ereceği bu döneminin belirtilerini yaşamaya başlarlar. Bu belirtilerin başlıcalarını söyle sıralayabiliriz: ​ · Yüzde, boyunda, göğüs bölgesinde ya da vücut genelinde sıcak basması, ​ · Gece terlemeleri ve uyku sorunları, ​ · Cinsel isteksizlik, vaginal kuruluk ve hatta cinsel ilişki sırasında daha önce yaşanmamış acı duyma deneyimleri, ​ · Hatırlama ya da konsantrasyon problemleri, ​ · Ani duygu değişimleri, düşük ya da yüksek kaygı durumu. ​ Saydığımız bu belirtilerin hangisinin, ne zaman, hangi sıklıkla ve ne şekillerde ortaya çıkacağı kişiden kişiye değişen bir durumdur. Dolayısıyla eğer HIV ile yaşayan bir kadınsanız ve menopoz dönemine ait belirtileri yaşıyorsanız, mutlaka HIV tedavisini birlikte sürdürdüğünüz doktorunuza konu hakkında bilgi vermeli ve yönlendirmelerine kulak vermelisiniz. Gerektiği hallerde doktorunuz sizi farklı branşlara yönlendirip farklı doktorlardan menopoz süreciniz ile ilgili destek almanızı sağlayacaktır. ​ -HIV ve akıl sağlığı- ​ HIV ile yaşayan bazı ileri yaşlı bireyler ya da yeni tanı almış 50 yaş üzerinde bireyler, HIV statülerinden dolayı kendilerini yalnız, dışlanmış ve hatta kimsenin istemediği bir insan gibi hissedebilirler. Aslında yaşla doğru orantılı, pozitif ya da negatif, her bireyde gerçekleşebilecek bu gibi duyguların direk HIV ile alakası olmayabilir. Dolayısıyla bu gibi duyguları hissetmeye başladığınızda, konu ile ilgili doktorunuza bilgi vererek, belki akıl sağlığınızı korumak için bazı önlemler ya da desteği almanız gerekebilir. HIV ile yaş almak ve ilgili tüm diğer konular hakkındaki sorularınız için Online HIV danışmanlığı servisimiz aracılığıyla gönüllü uzman danışmanlarımıza ulaşabilirsiniz. www.kirmizikurdele.org #hivhakkindahersey #hivindogrusu ​ HIV hakkında her şey sayfalarımıza dönmek için tıklayın

  • HIV hakkında her şey | Sıkça sorulan HIV soruları

    Sıkça sorulan sorular Önleme - Soru 6 PEP nedir? PEP (Post-Exposure Prophylaxis – Temas Sonrası Önleme Tedavisi), HIV bulaşısına neden olabilecek olası riskli davranıştan sonra, HIV’in vücuda yerleşmesini engellemek amacıyla, HIV tedavisinde kullanılan antiretroviral ilaçların (ART) kullanıldığı korunma yöntemine verilen isimdir. PEP, yalnızca acil durumlarda doktor onayıyla ve reçete edeceği şekliyle (doz/gün) kullanılmalıdır. Olası bulaşı riskinden sonraki 72 saat içerisinde başlanması ve doktorun ön göreceği süre boyunca düzenli kullanılması gerekmektedir ​ Türkiye'de PEP Kullanım talepleri her geçen gün hızla artıyor olsa da, ülkemizde bireysel kullanıcılar için uygulanmakta olan düzenli bir PEP programı yoktur. 2019'un ilk aylarında yapılan bir düzenlemeye bağlı olarak, sağlık personellerinin operasyon, acil müdahale vb. durumlarda karşı karşıya kalabilecekleri maruz kalmaları kapsayan bir uygulama sürmekte ve sağlık personelleri için PEP temin edilebilmekte. Ancak aynı hız ve netlik bireysel kullanıcılar için henüz geçerli değil. Hekimlerden aldığımız geri bildirimere göre bunun sebebi, PEP talebiyle hastaneye/doktoraya yapılan başvuruların büyük çoğunluğunun,gerçek bir aciliyet ya da yüksek bir risk içermemesi, yani yaşanan paniğin abartılı olması. Elbette bu noktada risk değerlendirmesi yaparak, PEP gerekip gerekmediğine karar verecek olan kişi enfeksiyon uzmanı. Yani eğer yüksek riskli bir temas kurduğunuzu düşünüyorsanız ve hala 72 saat içindeyseniz, 72 saati aşmamak koşuluyla ve hiç zaman kaybetmeden enfeksiyon bölümü olan -tercihen merkezi- bir hastaneye giderek -tercihen HIV takibi yapan- bir enfeksiyon uzmanıyla konuşmalı ve durumunuzu PEP gerektirip gerektirmediğinden emin olmalısınız. ​ Buna karşın, ilaç bedelini kendi bütçelerinden karşılayarak PEP kullanan bireyler olabilir. Bu karar tamamen kişinin tercihine bağlı olsa da, PEP uygulaması öncesinde ve süresince uzman hekim görüşü ve onayı almak ve uygulama boyunca düzenli hekim ziyaretleri yaparak, gerekli testleri yaptırmak genel sağlığınız açısından şarttır. ​ İlgili bağlantılar; www.kirmizikurdele.org/pep www.kirmizikurdele.org/art www.kirmizikurdele.org #hivhakkindahersey #hivindogrusu Sıkça sorulan sorular sayfasına dönmek için tıklayın

  • HIV remisyonu ne demek? I www.kirmizikurdele.org I HIV bilgisi

    Sıkça sorulan sorular Tedavi - Soru 18 ​ HIV remisyonu ne demek? ​ HIV kesin tedavisi/şifası için çalışmalar yoğun ve virüse özgü zorluklarla devam ederken, yeni terimler de günlük dolaşıma giriyorlar. Bir başka "sıkça sorulan HIV soruları" cevabı olan "fonksiyonel HIV tedavisi" bunlardan biri. Bir diğeri ise remisyon. Ama remisyon tam olarak nedir? HIV remisyona girebilir mi? Ve remisyonun kesin tedaviden ne farkı var? En genel tanımıyla remisyon; kronik bir rahatsızlığın seyri sırasında duruma özgü belirtilerinin azaldığı ya da tamamen kaybolduğu ve hastalığın ilerlemediği bir dönemin adıdır. HIV remisyonu dediğimizde ise şöyle bir tablodan bahsediyor oluruz; HIV hâlâ vücuttadır, ancak etkin HIV ilaç tedavisi (ART) ile B (belirlenemeyen) seviyeye baskılanmıştır, dolayısıyla etkin değildir ve bir noktada HIV ilaç tedavisi, uzman hekim kararı ve onun gözetiminde bırakılmış olmasına rağmen virüs ilerlemesini tamamen durdurmuştur. Bir başka ifadeyle, virüs önce ilaç tedavisi ile kontrol altına alınmıştır ve sonrasında ilaç kullanımı bilinçli olarak durdurulmuş olsa da virüs ilerlemeye devam etmez. Yani özetle remisyon ile fonksiyonel tedavinin şeklen aynı şey olduğu söylenebilir ve HIV üzerinde sürdürülen tedavi çalışmalarının bir kısmı kesin tedaviye değil bu tedavi yaklaşımına odaklanmış durumdadır. Bu yaklaşımın amacı HIV ile yaşayanlara bir süre ilaç kullandırıp virüsü B (belirlenemeyen) seviyeye baskılamak ve sonrasında ilaç kullanımına gerek olmayan bir dönemi sağlamaktır. Dolayısıyla hala vücutta olmasına rağmen ilerlemeyecek, hiç kimseye bulaştırılamayacak ve ilaç da kullanılmayacağı için pratik olarak tedavi edilmiş olacaktır. Bu hem birey hem de toplum sağlığı açısından kazanımları olan bir yaklaşımdır. Fakat unutulmamalıdır ki; kişi HIV tarama testlerinde hala pozitif çıkmaya devam eder. Bir diğer önemli husus ise kişinin ilaç tedavisini kendi kendine kesmesinin asla önerilmediğidir. Güvenilir #hivbilgisi sağlayıcısı ve kaynağı www.kirmizikurdele.org , HIV tedavisi araştırmalarından gelen tüm verilere sağduyulu ve temkinli yaklaşmanın, erken ve gereksiz heyecanlara kapılmaktan daha doğru ve gerekli olduğunun altını özellikle çizer ve aksi hekim tarafından söylenmediyse ilaç tedavi kesintisini asla önermez. ​ Lütfen konuyu daha iyi anlamak için "Fonksiyonel HIV tedavisi ne demek?" başlıklı "Sıkça Sorulan HIV Soruları" cevabını da okuyunuz. ​ www.kirmizikurde le.org #hivblgisi sağlayıcısı ve kaynağı #hivhakkindahersey ​ İlgili bağlantılar; ​ - Fonksiyonel HIV tedavisi nedir? - COVID19, HIV kesin tedavisini bulmayı kolaylaştırır mı? - Bir kahramanın, "Berlin hastası" Timothy Ray Brown'ın ardından... - "Londra Hastası" HIV kesin tedavisi yolunda iliklerimize kadar umutlanmaya değer mi? - Moderna'nın deneysel HIV aşısının ilk dozları gönüllülere uygulandı - www.kirmizikurdele.org/hiv-ilac-tedavisi ​ Sıkça sorulan sorular sayfasına dönmek için tıklayın

  • B=B I B eşittir B | Sıkça sorulan HIV soruları

    Sıkça sorulan sorular Önleme - Soru 7 - Belirlenemeyen = Bulaştırmayan, B eşittir B, B=B nedir? Belirlenemeyen eşittir Bulaştırmayan ya da kısa adıyla B eşittir B, B=B, düzenli HIV ilaç tedavisi kullanımı ile virüs yükleri (viral yük/viral baskı) Belirlenemeyen düzeyinde olan HIV taşıyıcısı bireylerin (kondom kullanmasalar dahi) cinsel ilişki yoluyla HIV bulaştırmayacaklarının bilimsel olarak ispatlandığı anlamına geliyor. HIV ile yaşayan bireylerin uzun ve sağlıklı yaşayabileceklerini, çocuk sahibi olabileceklerini ve başkalarına HIV bulaştırmaktan asla endişelenmemeleri gerektiğini duyuran bu kampanya, hem HIV pozitif bireylerin hem de onların yakınlarının bu gerçekleri anlamalarını sağlayarak kamuoyunu etkilemekte oldukça başarılı olmuştur. 2022 Aralık itibarıyla 105'den fazla ülkede uygulanan kampanyanın dünya çapındaki ilk imzacılarından ve uluslararası öncülerinden olan Kırmızı Kurdele İstanbul , Türkiye’de ve dünya genelinde yaptığı çalışmalarla k ampanyanın güçlü mesajını daha fazla insana ulaşması için çalışıyor. B=B ​ ​ - Çeviride neden ''Belirlenemeyen'' ve ''Bulaştırmayan'' terimleri kullanıldı? Neden bulaşmayan değil de "BULAŞTIRMAYAN" denilmeli? ​ ​ ​İngilizce orijinal adı Undetectable = Untransmittable olan kampanyanın farklı ülke ve dillerdeki tüm çevirilerinde birinci ve ikinci kelimenin aynı harfle başlaması kampanya kurgusu ve iletişimi açısından global bir prensip. Nitekim kampanya farklı ülkelerde N = N, I = I, J = J, K=K gibi kısaltmalarla anılıyor. ​ Undetectable kelimesinin en yaygın Türkçe karşılığı tespit edilemez olmakla birlikte, kelimenin yorumlarından biri de belirleneyemendir ve bir şeyin varlığının şüphe götürmez olduğu ancak o şeyin belirgin bir biçimde fark edilemiyor/görülemiyor yani belirlenemiyor oluşunun vurgulanması anlamında BELİRLENEMEYEN kelimesi seçilmiştir. Bu, HIV ilaç tedavisinin vücuttaki virüsü baskılaması ve vücutta/hücrede etkisizce gizlenir hale getirmesi durumunun çok net bir tarifidir. Kafa karıştıran esas konu ise ikinci B. Çeşitli farklı çevirilerde Bulaşmayan, Bulaşmaz gibi mesajı tam aktarmayan, HIV pozitifleri güçlendirmekten uzak ifadeler de görülebilir. Ancak kampanyanın ve kampanyanın temelindeki ana mesajın ruhunun ve kanıtların güçlülüğünün vurgulanması açısından en uygun çeviri BULAŞTIRMAYANdır . ÇÜNKÜ BU KAMPANYANIN TEMELİNDEKİ ÖZNE HIV DEĞİL HIV POZİTİF KİŞİDİR . Kampanya, B eşittir B'den önce sürekli tehdit olarak görülen ve ötekileştirilen HIV pozitif kişinin özgürleşmesi ve özgüveninin yeniden inşası üzerine kurulmuştur. Kişinin HIV ilaç tedavisine bağlı olarak virüsü kondomsuz ilişkilerde bile hiç kimseye bulaştırmayacağını en iyi vurgulayan kelime BULAŞTIRMAYANdır. Yani özetlersek belirlenemeyen şey virüstür, bulaştırmayan ise HIV pozitif kişidir. Bu nedenle "BULAŞTIRMAYAN", "SIFIR RİSK" gibi HIV pozitifleri güçlendiren betimlemeleri özellikle tercih ediyoruz. ​ Bu betimlemeleri andırsalar da, mesajı doğru aktarmaktan uzak (bulaşmaz, bulaşmayan vb.) bazı ikincil betimlemeler temel mesajı ve vurguyu zayıflatan söylemler olarak HIV pozitiflere hiçbir fayda sağlamıyorlar. ​ Dolayısıyla hem Belirlenemeyen hem de Bulaştırmayan kelimeleri kampanyanın ruhuna, vurgusuna ve ana mesajın üzerinde yükseldiği psikolojik temele en uygun kelimeler olarak yaklaşık iki haftalık titiz bir çalışmanın sonucu olarak seçilmiştir. Nitekim Undetectable = Untransmittable kampanyası orijinal bildirisini imzalayan otorite kuruluşlardan biri olan CDC, Belirlenemeyen eşittir Bulaştırmayan'ı şöyle duyuruyor; ​ "A person with HIV who takes HIV medicine as prescribed and gets and stays virally suppressed or undetectable can stay healthy and will not transmit HIV to their sex partners". Yine bildiri imzacısı ve otorite kuruluşlardan biri olan UNAIDS 'in Belirlenemeyen eşittir Bulaştırmayan duyurusu ise şöyle; ; "People living with HIV on antiretroviral therapy who have an undetectable level of HIV in their blood have no risk of transmitting HIV sexually" Görüldüğü gibi her iki (ve tüm diğer) belgede de temel vurgu kişi ve kişilerdir ve bu yüzden terim Belirlenemeyen eşittir Bulaştırmayan olarak kullanılmalıdır. ​ - Kırmızı Kurdele İstanbul Belirlenemeyen eşittir Bulaştırmayan Bildirisi hakkında ne diyor? Kırmızı Kurdele İstanbul’un B=B kampanyasına imza koyarken yaptığı açıklama şöyle; “Kırmızı Kurdele İstanbul olarak, cinsellik hakkında konuşmanın dahi yüksek düzeyde tabu sayıldığı bir toplumda HIV aktivizmi yapıyoruz. ​ Bu yüzden, virüsü baskılanmış HIV pozitif bireylerin de normal bir cinsel yaşam sürdürebileceğine ilişkin tüm bilimsel kanıtlar bizim için çok önemli. Çünkü HIV pozitif bireylerin aldığı açık ya da üstü örtük tüm mesajlar, onların ötekiler için tehlikeli olduğu yönünde. Oysa araştırma sonuçları, başarılı bir tedavinin bulaş riskini, yok düzeyine indirdiğine ilişkin güçlü kanıtlar sunuyorlar. Uluslararası güncel HIV bilgisinden hareketle aktivizm yapan bir sivil toplum kuruluşu olarak bu bilgileri paylaşıyor ve ekliyoruz; korunma eyleminin tüm diğer olasılıklar göz önünde bulundurularak sürdürülmesi hala önemli! Fakat bir diğer önemli şey ise korunma eyleminin iki taraflı bir karar gerektirdiği ve tüm sorumluluğun HIV pozitif bireye yüklenmesinin, HIV’e i lişkin bir başka önyargı olduğunun kabul edilmesidir. Bu yüzden, HIV pozitif bireyleri kendileri ve bedenleriyle barışık ve kendilerine daha güvenli hale getirecek tüm bilimsel kanıtları mutlulukla karşılıyor, birlikte hareket çağrısı yapan tüm uluslararası bildirileri cesaretle imzalıyoruz. ” İlgili bağlantılar; #hivbilgisi: 9 soruda Belirlenemeyen eşittir Bulaştırmayan #hivbilgisi: B eşittir B önyargı ve ayrımcılığı da önler mi? www.kirmizikurdele.org/viralbaski www.kirmizikurdele.org/besittirb www.kirmizikurdele.org/tasp www.kirmizikurdele.org/art www.kirmizikurdele.org #hivhakkindahersey #hivindogrusu ​ Sıkça sorulan HIV soruları sayfasına dönmek için tıklayın

  • HIV hakkında her şey | Kırmızı Kurdele İstanbul I HIV ilaç tedavisiHIV Tedavisi https://redribbonistanbul.wixsite.com/hivhakkindahersey/hiv-tedavisi

    HIV tedavi edilebilir mi? Bu sorunun cevabı hem evet hem hayır. Çünkü Türkçe’de tedavi kelimesi iki anlama birden gelebiliyor. O yüzden ‘tedavi’ ve ‘kesin tedavi - şifa' şeklinde iki ayrı kavram kullanmak konuyu anlamayı kolaylaştırabilir. Evet, HIV gelişmiş ilaç tedavileriyle 'belirlenemeyen' seviyeye baskılanabilir, tamamen kontrol altına alınabilir ve bu ilaçlar, HIV pozitiflere vücutlarında HIV yokmuş gibi sağlıklı yaşama olanağı sunarlar. Ama hayır; HIV tamamen tedavi edilemez. ​ Yani vücudu HIV’den tamamen arındıran ‘kesin tedavi- şifa’ çalışmaları henüz başarıyla sonuçlanmadı. HIV ilaçları (ART) kullanan pek çok insan, HIV taşımayan (HIV negatif) insanlar gibi sağlıklı bir yaşam sürdürüyorlar. ART tedavisi vücuttaki HIV düzeyini (viral yük) sıfıra en yakın düzeyde tutarak, virüsün bağışıklık sistemini yıpratmasını engellediği için, kişiye virüsle enfekte olmadan önceki sağlığını sunuyor. Ülkemizde HIV tedavisinde kullanılan ilaç ve testlerin tamamen devlet güvencesi altında ve ücretsiz olması ise tedaviye başlamak konusundaki ilk sorulardan biri olan tedavi masrafları endişesini ortadan kaldırıyor. Yani başarılı giden bir HIV ilaç tedavisi, ilişkinize, işinize, okulunuza, gelecek planlarınıza, aile yaşantınıza ve her ne yapmak istiyorsanız ona aynen devam edebileceğiniz anlamına geliyor. ​ -- Tedaviye ne zaman başlanılmalı? -- Tedaviye henüz başlamamış HIV pozitiflerin kendilerini zaman zaman da olsa, ART kullanmaya devam eden HIV pozitiflere kıyasla hasta hissetmelerinin olağan bir beklenti olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Günümüzde pek çok yeni tedavi kılavuzu, HIV pozitif bireylerin tanı alır almaz tedaviye başlamalarının yararlarından bahsediyor. Elbette bu noktada yerel olanaklar, kişinin tedaviye hazır olup olmaması gibi faktörleri de göz önünde bulundurmak gerek. Bu kararın verilmesinde ayrıca CD4 (T hücresi olarak da anılırlar) ve viral yük gibi temel değerlere ilişkin ölçümler de belirleyici. CD4 olarak anılan hücreler bağışıklık sistemi için son derece önemli hücrelerdir. Çünkü sisteme saldıran virüs ve enfeksiyonlarla mücadele edenler tam olarak bu hücrelerdir. HIV vücuda girişiyle birlikte bu hücrelere saldırır, bir miktarına zarar verir ve bağışıklık sistemini güçsüz düşürerek hastalık ve enfeksiyonlara yanıt verme hızını yavaşlatır. HIV tedavisi boyunca kullanılan testler hakkında bilgi sahibi olmak için HIV tedavi testleri yazısını bu linkten okuyabilirsiniz. Bütün bu bilgiler ışığında, tüm olumlu ve olumsuz faktörleri göz önünde bulundurarak HIV ilaç tedavisine başlanacak en uygun zamanı belirlemek üzere doktorunuzla konuşmak, bu sürecin en önemli evrelerinden biridir. -- HIV ilaç tedavisine başlamak için diğer sebepler -- ART tedavisi sadece CD4 düzeyinizi maksimize etmeye değil ayrıca viral yükü (vücuttaki HIV miktarı) minimize etmeye de yarar. Bu bir başkasına HIV bulaştırma olasılığınızın da günden güne azalmasını ve giderek sıfır seviyesine yaklaşmasını sağlayacaktır. Bir diğer önemli sebep ise hamilelik planlamasıdır . HIV ile yaşayan kadınların HIV ile enfekte olmayan çocuk sahibi olmalarının önünde hiçbir tıbbi engel yoktur. Günümüzde dünyanın çok çeşitli ülkelerinde, başarılı ART tedavisi ile HIV’I baskılanmış annelerden doğan HIV negatif bebekler görmek mucize değil, tıbbın sağladığı olağan bir durumdur. HIV pozitif erkekler ve kadınlar HIV ile enfekte olmayan çocuk sahibi olabilirler ve hamilelik sürecine ilişkin tıbbi gereklilikler diğer tüm hamile kadınların süreçleriyle hemen hemen aynıdır. Ek olarak, HIV negatif bir bireyle düzenli bir cinsel ilişki içinde olmak ART tedavisine başlamak için bir diğer önemli sebeptir. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi başarılı bir ila tedavisi vücuttaki HIV’I baskılar ve bulaş riskini minimum düzeye indirir. ​ -- HIV ilaç tedavisi başlamaya hazır olmak -- Kuşkusuz tedavinin en önemli aşaması bu. ​ Günümüzdeki HIV tedavisi tüm gelişmiş özellikler ve oldukça az yan etkiler barındırmakla birlikte her gün ilaç almayı gerektiren bir tedavi. Tüm faydalarını gözettiğinizde HIV ilaçları kullanmaya başlamak size elbette iyi hissettirecektir. Fakat bununla beraber her gün ilaç almak konusunda endişe ya da sorularınız olması da çok normal. Bu soru ve endişelerin giderilmesi konusunda sabırlı olun, kendinize zaman tanıyın ve tüm bu soruları önce doktorunuza, daha fazla bilgiye gerek duyarsanız #onlinehivdanismanligi bölümü aracılığıyla Kırmızı Kurdele İstanbul ’a sormaktan çekinmeyin. -- ART hakkında diğer endişeler -- Size en uygun ilaçların belirlenmesi için doktorunuzla mutlaka konuşmalı ve tedaviye başlamadan önce t üm sorularınızı, gerekirse defalarca sormuş olmanız önemli. Kafanızdaki soru işaretlerinin çokluğu, tedaviye uyum konusunda problemler yaratabilir. Eğer aynı süreçte bir başka kronik ya da geçici sağlık sorunu için ilaç kullanıyorsanız, uygun ilacı belirlemek için yapacağınız bu konuşmalar daha önemli. Tıbbın hızlı gelişimi ile birlikte ilaçlar arasında etkileşim minimum düzeye inmiş olsa da, işin henüz başında tüm olasılıkları düşünmekte fayda var. Ayrıca tüm kılavuzların mutlaka önerdiği ancak Türkiye’de zaman zaman problem olabilen direnç testi konusu da mutlaka konuşmanız gereken konulardan biri. Bu test, enfekte olduğunuz virüsün türüne ilişkin bilgi verecek ve eğer dirençli bir virüsle enfekteyseniz, mevcut ilaçlardan hangilerinin yararlı olamayabileceği ile ilgili bir yol haritası çıkarılmasına yardımcı olacak. Bütün bu kısa bilgiler ışığında HIV tanısını takip eden süreçte, ART tedavisi üzerine düşünmeye ve sorular sormaya başlamak oldukça yararlıdır. Tüm bu sorulara cevaplar bularak kendinizi daha iyi hissetmenize ve sağlığınızı korumaya yarayacak ART tedavisine başlamak ise pek çok güncel kılavuzun önerdiği bir plandır. Kırmızı Kurdele İstanbul tarafından kolay anlaşılır bir dille hazırlanan 'HIV tedavisi ART' #hivbilgisi broşürünü görsele tıklayarak okuyabilir ve indirebilirsiniz. ​ www.kirmizikurdele.org #hivhakkindahersey #hivindogrusu HIV hakkında her şey sayfalarımıza dönmek için tıklayın

  • HIV hakkında her şey | İlaç temini...İlaç temini/Sosyal hayat, Soru 4 https://redribbonistanbul.wixsite.com/hivhakkindahersey/sss-i4

    Sıkça sorulan sorular İlaç temini ve sosyal yaşam - Soru 4 ​ Esnafım, kendime ait küçük bir işyerim var. HIV ilaçlarımı devlet karşılar mı? Eğer esnafsanız, şahıs firması sahibiyseniz ya da herhangi bir şirkette pay ortaklığı gibi vasıflarla gelir elde eden bir girişimciyseniz, miktarı devletçe belirlenmiş primleri ödeyerek sosyal güvenlik sisteminden ve sağlık hizmetlerinden yararlanabilirsiniz. Bu primleri düzenli ödemek HIV tedavinize ilişkin tüm testlerden, muayenelerden ücretsiz yararlanmanızı ve HIV tedavisi ilaçlarınızı ücret ödemeden temin etmenizi sağlayacak. Önemli detay; eğer primlerinizi kendiniz ödüyorsanız, primlerinizi en geç 60. günde ödemeniz gerekecektir. 61.gün sistem sizi borçlu göstereceği için, HIV tedaviniz için gerekli olan muayene ve ilaç temininden mahrum kalabilirsiniz.. www.kirmizikurdele.org #hivhakkindahersey #hivindogrusu Sıkça sorulan sorular sayfasına dönmek için tıklayın

  • It's time to stop HIV I Kırmızı Kurdele İstanbul I HIV and AIDS Turkey

    Türkiye'nin en çok başvurulan #hivbilgisi kaynağı; www.kirmizikurdele.org/hivhakkindahersey Click here to download #RedRibbonIstanbul's summary brochure (English, Double sided, A4) LEADING and RELIABLE HIV INFORMATION SOURCE in The REPUBLIC of TÜRKİYE; RED RIBBON ISTANBUL ----- www.kirmizikurdele.org ----- #AllA boutHIV #Hear Prevent Protect #U equals U #B esittir B RED RIBBON ISTANBUL's work About RED RIBBON ISTANBUL Our English posts Türkiye's World AIDS Days statements #hivhaschanged - 2017 #whosematterishiv - 2018 #itstimetostophiv - 2019 #hivwillose - 2020 #40yearsofhiv - 2021 Travel to Türkiye Regulations on entry, stay and residence for P eople L iving With HIV Our values at RED RIBBON ISTANBUL Why the RED RIBBON is founded in ISTANBUL? Global Stops with U Campaing Video I Türkiye I Red Ribbon Istanbul - (English subtitle) A civil society organization and an activist from Türkiye have become the face of a worldwide awareness campaign after their difference-making achievements. Here we proudly share the Istanbul part of the video of the global campaign “Stops With U” (Sen durdursun) which Red Ribbon Istanbul became one of the campaign faces with the pride of listing Istanbul as one of the capital cities in the HIV world Need help? Have a question? Need information? CONTACT OUR #onlinehivcounselling TEAM! AIDS March, Amsterdam 2018 In collaboration with HIV Vereniging Amsterdam HIV and AIDS in Türkiye; (Short video from EACS2019 Basel) ''Stigma and discrimination are the biggest issues'' Please follow Turkey’s *most referenced and reliable #hivinformation provider Red Ribbon Istanbul on social media for updated news about HIV treatment and World’s HIV agenda, prevention methods, misinformation, PrEP, Undetectable equals Untransmittable, HIV and sexuality, ideal test periods, practical advice, creative visuals and contents and all about HIV. Source: Alexa, Similarweb, Google Analitics, 2018, 2019, 2020, 2021

  • HIV hakkında her şey | Kırmızı Kurdele İstanbul I AIDSHIV'den Korunma Yolları https://redribbonistanbul.wixsite.com/hivhakkindahersey/hiv-korunma-yollari

    -Cinsel yolla HIV bulaşından korunma- Cinsel ilişki yoluyla HIV bulaşması cinsel sıvıların cinsel organlara, anüse ağıza ya da açık yaralara teması ile mümkün olur. ​ Kondom kullanmak halen HIV'den korunmanın en güvenilir yöntemidir. Ülkemizde hem erkekler hem de -bulmak diğer ürüne göre biraz zor olsa da- kadınlar için kondomlar bulunabilir. ​ Cinsel ilişkinin her çeşidinde ve doğru kullanılması halinde bulaş riski 0’a en yakın seviyeye iner. Kondomlarla birlikte sperm öldürücü krem ve kayganlaştırıcı kullanılması riski daha da azaltır. Kondomun son kullanma tarihine, ambalajı açar ve kullanırken yırtılmamış olduğuna dikkat edilmelidir. Kondomlar hakkında her şey için #hivhakkindahersey bölümümüzün kondom sayfasını ziyaret edebilirsiniz. Son yıllarda cinsel yolla HIV bulaşısından korunmada etkin yollar olarak PrEP ve Belirlenemeyen eşittir Bulaştrırmayan da sıklıkla önerilmektedir. ​ PrEP hakkında bilgi edinmek için buraya B eşittir B hakkında bilgi edinmek buraya tıklayabilirsiniz. Korunma konusundaki bir diğer önemli detay ise korunma eyleminin iki taraflı bir karar almayı gerektirdiğidir. Kondom kullanmanın tercih edilmediği bir ilişkinin doğurabileceği tüm sonuçların sorumluluğu ortaktır. T üm sorumluluğun sadece bir tarafa yüklenmesi ve HIV’e ilişkin bir başka önyargı ve damgalamadır. -Kan yoluyla HIV bulaşından korunma- Test edilmemiş, edildiğinden emin olunmayana kan ürünlerinin nakline izin verilmemelidir. ​ HIV bulaşmasının neredeyse kaçınılmaz olduğu tek durum HIV taşıyan kanların başka kişilere nakledilmesidir. Türkiye'de 1985 yılından beri nakledilmesi gereken tüm kanların test edilmesi yasal zorunluluktur ve bu konudaki uygulamalar dünya standartlarındadır. Şırınga, diş hekimliği ve dövme aletleri, akupunktur vb gibi kesici ve delici aletler yeniden kullanılmadan önce mutlaka dezenfekte edilmelidir veya tek kullanımlık materyaller tercih edilmelidir. Yukarıda sayılan ya da benzeri herhangi bir işleme maruz kaldığınızda materyallerin tek kullanımlık ya da dezenfekte olduğundan emin olmak HIV’den korunmanın temel argümanlarından biridir. Damar içi madde bağımlıları ortak şırınga kullanımı nedeniyle risk altındadır. Madde etkisinde bulunan bağımlının kendisini ve çevresindekileri koruyamaması olağandır. Bu yüzden madde kullanımı Dünya genelinde HIV yayılımında önemli bir orana sahiptir. -Anneden bebeğe HIV bulaşını engelleme- HIV taşıyan anne adayları hamileliklerinde alacakları antiretroviral (HIV tedavisinde kullanılan ilaçlar, ART) ilaçlar yoluyla bebeklerine virüs geçişini %0.5′lere kadar indirebilmektedirler. Ayrıca doğum sonrasında da emzirme yoluyla gerçekleşebilecek olası bulaşların önlenmesi için annenin bebeğini emzirmemesi önerilmektedir. Ülkemizde ve pek çok ülkede HIV pozitif anne ya babadan HIV negatif bebek sahibi olma uygulamaları uygulanmakta ve başarılı sonuçlar alınmaktadır. 2015 yılında Dünya çapında, **gerekli basit tedbirlerin alındığı doğum süreçleriyle, HIV pozitif anne babadan 267.000 HIV negatif bebek dünyaya gelmiştir. Bu konuda en yaygın negatif örnek olarak kullanılan Sahra altı Afrika ülkelerindeki anneden bebeğe bulaşı oranının yüksek olmasının sebebi, gıda erişimindeki sıkıntı nedeniyle annelerin önerilenin aksine bebeklerini emzirmek zorunda kalmalarıdır. ** Tedavi gören ve virüs yükü belirlenemeyen seviyeye baskılanmış HIV pozitif kadınlar HIV taşımayan çocuk sahibi olabilirler. Bu süreçte uygulanacak prosedür oldukça kolaydır. 2015 yılında Dünya genelinde HIV pozitif anne ya da baba ya da her ikisi de HIV pozitif olan ebeveynlerden 267.000 HIV negatif çocuk dünyaya gelmiştir. HIV pozitif bir birey olarak çocuk sahibi olma planları yapıyor ve daha fazla bilgiye ihtiyaç duyuyorsanız, HIV ve Hamilelik bölümümüzde daha fazla bilgi bulabilir ve #onlinehivdanismanligi bölümünden Kırmızı Kurdele İstanbul 'a ulaşarak konu hakkında en doğru ve güncel #hivbilgisi'ni edinebilirsiniz. www.kirmizikurdele.org #hivhakkindahersey #hivbilgisi ​ ​ HIV hakkında her şey sayfalarımıza dönmek için tıklayın

  • www.kirmizikurdele.org I Sıkça sorulan HIV soruları

    Sıkça sorulan sorular Bulaş yolları - Soru 4 Hastane vb. bir ortamda yerden bulduğum kullanılmış bir iğneden HIV bulaşır mı? ​ Soruya soruyla cevap vermek gibi olacak ama; yerden bulduğunuz iğneyi niçin kullanıyorsunuz? Fakat kazayla oluşan bir batmadan bahsettiğinizi varsayarak yanıtlayalım; düşük ihtimal. ​ Çünkü HIV açık havayla teması halinde etkinliğini hızlıca yitirir. Dolayısıyla, eğer iğnenin ucunda HIV bulunuyorsa ve bu uç derinize hatta deri altından kan yoluna doğru girdiyse, büyük ihtimalle HIV zaten çoktan ölmüştür. ​ Ancak, eğer başkasına ait bir iğneyi hemen ardından sizin de kullanmanızdan bahsediyorsanız, sorunun cevabı EVET! ​ Başkası tarafından kullanılan bir iğneden HIV bulaşısı riski çok yüksektir. Hatta HIV bulaşına ilişkin en yüksek risklerden biri budur. Çünkü diğer bireyden çıkan iğne içerisinde HIV bulunabilir ve henüz hava ile temas etmediği için hala yaşıyordur. Bu yüzden, başkası tarafından kullanılan iğneleri asla paylaşmayın. Sadece ambalajından yeni çıkarılmış iğneleri kullanın. Eğer açık uçlu bir iğne elinize batarsa yapmanız gerekenler şu şekildedir: ​ -Panik yapmayın. Ortada henüz bir sorun yok. Endişe etmeyin! ​ -Batma olan bölgeyi bastırmayın ya da kanı emmeye çalışmayın. Aksi davranış, eğer bir viral bulaşı söz konusu ise kan yolundan vücudunuza gitmesine neden olabilir. ​ -Eğer kanama varsa, bırakın kanasın. Bu sadece vücudunuzun yaralanmaya karşı doğal tepkisidir. ​ -Ellerinizi su ve sabunla güzelce yıkayıp kurulayın, üzerine bir yara bandı yapıştırın ve zaman kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna gidin. ​ -Eğer gerekirse sağlık profesyonelleri/uzman doktorlar, iğnede HIV bulunması ihtimaline karşılık olarak PeP ismi verilen koruyucu bir ilaç edavisine başlayabilir. PeP şüpheli temastan en geç 72 saat sonra kullanılmaya başlandığında HIV ile enfekte olma riskini azaltan, harika bir önleyici tedavidir. ​ İlgili bağlantılar: www.kirmizikurdele.org/hivkorunmayollari www.kirmizikurdele.org/hivbulasyollari www.kirmizikurdele.org/pep www.kirmizikurdele.org #hivhakkindahersey #hivindogrusu ​ Sıkça sorulan sorular sayfa mıza dönmek için tıklayın

  • HIV hakkında her şey | Kırmızı Kurdele İstanbul I HIV ve HamilelikHIV ve Hamilelik https://redribbonistanbul.wixsite.com/hivhakkindahersey/hiv-ve-hamilelik

    -HIV ve Hamilelik- ..: ''Temel bilgiler - Bebek sahibi olmak'' #hivbilgisi broşürünü buraya tıklayarak okuyabilirsiniz :... Araştırmalar HIV pozitif kadınların da mutlu ve başarılı bir hamilelik geçirdiklerini kanıtlıyor HIV pozitif kadınlar, doğru tedavi ve takiple, HIV taşımayan bebek sahibi olabilirler! Günümüzdeki etkin HIV ilaç tedavisi (ART ), HIV ile yaşayan bireylerde virüsü tamamen baskılamakla kalmıyor, bir çok bireyin de bu durumu kendiailelerini kurmak için bir fırsat olarak değerlendirmelerini de sağlıyor . Araştırmalar HIV ilaç tedavisi (ART) gören ve virüsleri belirlenemeyen düzeyde olan HIV taşıyıcısı annelerin hamilelik süresince bir komplikasyonla (ani gelişen tıbbi sorun) karşılaşmadan ve bebeklerine HIV bulaştırmadan sağlıklı bir gebelik geçirip, doğum yapabileceklerini sayısız kez kanıtladı. Günümüzde, anneden bebeğe HIV geçişi pek çok ülkede tamamen engellenmiştir. Bunun için alınması gereken basit ve hamilelik sürecini zorlaştırmayan tedbirlerdir. HIV ilaç tedavisi görmeyen HIV pozitif kadınların doğum süreçlerinde ise ortalama %25 ihtimalle bebeğe HIV geçişi riski vardır. Bu yüzden tek eşli olsanız ve doktorunuz önermese bile mutlaka HIV testi yaptırmalı, kendinizi ve bebeğinizi güvenli ortama almalısınız. Bazı durumlarda, emzirme döneminde de anneden bebeğe HIV geçişi söz konusu olabilir. Emzirme yolu ile anneden bebeğe HIV geçişi riski düşük olsa da, bu gibi durumlarda riski sıfırlamak için genelde bebeğe anne sütü yerine, eş değere yakın süt/mamalar verilerek ya da süt anne ile beslenmesi sağlanır. ​ Fakat B eşittir B 'yi kanıtlayan geniş çaplı bilimsel çalışmaların ardından belirlenemeyen seviyedeki HIV pozitif annelerin bebeklerini, HIV bulaş riski olmaksızın emzirmelerinin mümkün olduğunu kanıtlamaya odaklanan çalışmalar yeniden hız kazandı. Bu konudaki güncel araştırmalardan birisini okumak için aşağıdaki görsele tıklayın. ​ ​ ​ -Hamilelik planı yapıyorsanız ya da hamile olduğunuzu öğrendiyseniz - Eğer HIV ile yaşayan bir birey olarak hamilelik planı yapıyorsanız ya da hamile olduğunuzu öğrendiyseniz, hamilelik sürecinde ihtiyaç duyacağınız tüm bilgiler için #onlinehivdanismanligi servisimiz aracılığıyla Kırmızı Kurdele İstanbul 'a ulaşabilir ve doğru yönlendirmeleri alabilirsiniz. Fakat bu kararla ilgili tüm aşamalarda, en büyük belirleyici etkenin HIV tedavinizi sürdüren enfeksiyon uzmanı ile yapacağınız detaylı görüşmeler olduğunu ve tüm detayları birlikte değerlendirmeniz gerektiğini daima hatırlamanız, sürecin sorunsuz ilerlemesi açısından hayati önem taşımaktadır. www.kirmizikurdele.org #hivhakkindahersey #hivindogrusu HIV hakkında her şey sayfalarımıza dönmek için tıklayın

  • HIV hakkında her şey | İlaç temini...İlaç temini/Sosyal hayat, Soru 1 https://redribbonistanbul.wixsite.com/hivhakkindahersey/sss-i1

    Sıkça sorulan sorular İlaç temini ve sosyal yaşam - Soru 1 ​ Özel sektörde çalışıyorum. Tedavim devlet tarafından karşılanır mı? ​ Türkiye'de ilgili yasalar gereği, özel sektörde çalışan her birey, çalıştığı iş yeri tarafından sigortalanmak zorundadır. Eğer özel sektörde çalışıyorsanız, normal koşullarda otomatik olarak SGK’lısınızdır. Yani çalıştığınız işletmenin başvurusu ile devlet tarafından sağlık, emeklilik ve işsizlik primleriniz güvence altına alınmış oluyor. İş yerinizin sizin adınıza yatırdığı primler, HIV tedavisi ile ilgili tüm HIV ilaçları (ART) ve tedavi testleri devlet tarafından %100 olarak karşılanmasını sağlar. www.kirmizikurdele.org #hivhakkindahersey #hivindogrusu ​ Sıkça sorulan sorular sayfasına dönmek için tıklayın

  • İlaç son kullanma tarihi I www.kirmizikurdele.org I HIV hakkında her şey

    Viral sıçrama (blips) nedir Yayına hazırlayan: Kırmızı Kurdele İstanbul Gönüllüsü Serkan -HIV ilaçları ve ilaç son kullanma tarihleri- İlaçların neden son kullanma tarihleri var? Tıpkı gıdalar ya da tüm diğer ilaçlar gibi HIV tedavisi ilaçlarının da (ART) bir son kullanma tarihi vardır, çünkü böylece onları ne zamana kadar tam güvenle kullanabileceğinizden emin olursunuz. Son kullanma tarihi geçmiş ilaçlar güvenli ve/veya etkili olmayabilirler. Etkili olabileceğini iddia edenler olsa da aynı derece de güvenli olup olmayacakları bir soru işaretidir. Son kullanma tarihi geçmiş ilaçlar ciddi zehirlenmelere ve organ hasarlarına varana kadar sorunlara sebep olabilecekleri için son kullanma tarihi geçmiş HIV tedavisi ilaçlarını (ve diğer tüm ilaçları) kullanmamalısınız. Bu yüzden, son kullanma tarihi geçmiş ilaçları asla kullanmamalısınız . Eğer elinizde aynı ilaçtan bir kaç kutu varsa son kullanma tarihlerini kontrol ederek, önce son kullanma tarihi daha yakın olana başlayıp bitirmelisiniz ve bunu yaparken, ilacı kutusunda veya prospektüsünde açıklandığı gibi düzgün bir şekilde sakladığınızdan da emin olmalısınız. İlacınızın son kullanma tarihini geçmemiş olsa bile ilk aldığınızdan farklı görünüyorsa, tadı, rengi vb. değişikse veya kokuyorsa, kullanmayın ve tavsiye almak zaman kaybetmeden mutlaka eczacınıza danışın. Son kullanma tarihi ilacın neresinde yazar? Son kullanma tarihini ilaç ambalajında veya etiketinde bulabilirsiniz. Son kullanma tarihi şu şekillerde yazıyor olabilir: *S.K.T. *Son kullanma tarihi *Kullanma tarihi Son kullanma tarihleri ilaçların üstüne şu kurumlar tarafından yazılır/yazılabilir; *İlacın üreticisi *Eczacı 'Son kullanma tarihi' tam olarak ne anlama geliyor? Son kullanma tarihi genellikle ilacı yazılan ayın sonundan sonra almamanız gerektiği anlamına gelir. Örneğin, son kullanma tarihi Temmuz 2023 ise ilacı 31 Temmuz 2023'den sonra almamalısınız. İlacınızın 'son kullanma tarihi' yerine 'xx tarihi kadar kullan' veya 'tarihinden önce tüketilmelidir' ibaresi varsa, bu genellikle ilacı bir önceki ayın sonundan sonra almamanız gerektiği anlamına gelir. Ya da 'Temmuz 2020 tarihine kadar kullan' yazıyor ise ilacı 30 Haziran 2023'den sonra almamalısınız. Doktor veya eczacınız ilacınızın kullanımı hakkında başka talimatlar verdiyse, bunları da titizlikle uygulamalısınız. Bir diğer örnek; eczacınız bir ilacı şu şekilde etiketleyebilir/not yazabilir: "Açıldıktan 7 gün sonra atın". Bu genellikle HIV tedavisi ilaçları için geçerli bir durum değildir ancak dönemsel olarak kullandığınız başka ilaçlar varsa, belirtilen bu kullanım süresinden sonra kalan ilaçları, üreticinin belirttiği son kullanma tarihi kapsamında olsa bile imha etmesi için eczacınıza götürmelisiniz. Elinizde kalan ilaçları gelişigüzel bir biçimde, herhangi bir yere atmamalısınız. Son kullanma tarihi geçmiş ilaçları imha etmenin en ideal yolu, onları güvenli bir şekilde imha etmesi için eczacınıza vermektir. Kısa sona erme/son kullanım tarihleri Bazı ilaçların kısa bir kullanım ömrü vardır. Örneğin: Hazırlanan antibiyotik karışımları, preparatlar. Eczacınız toz halinde bulunan antibiyotiğe su eklediğinde, ürünün kimyasını değiştirir ve bilgisi, yetkisi kapsamında ürüne özelliklerine bağlı olarak 1 veya 2 haftalık bir son kullanma tarihi olduğunu söyler. Bu günümüzde pek rastlanan bir durum değildir ancak yine de öğrenmekte fayda var. Kullanım ömrü kısa olan ilaçlara örnek olarak göz damlaları gösterilebilir. Göz damlalarının genellikle ürün açıldıktan sonra 4 haftalık bir son kullanma tarihi vardır. Çünkü gözler, özellikle göz damlalarına girebilecek bakterilere karşı hassastır. Süresi dolmuş, son kullanma tarihleri geçmiş ilaçları nasıl imha etmeliyim? Son kullanma tarihleri geçen ilaçlarınız varsa, bunları sizin için güvenli bir şekilde atması için eczacınıza götürün. Kullanılmayan veya süresi dolmuş ilaçları asla çöp kutusuna ya da tuvalete atmamalısınız. Bunlar gerçek anlamda imha sayılmazlar ve farklı sıkıntılara sebep olabilirler. ​ Son kullanma tarihleri geçen ilaçlarınızı imha için en güvenli yol onları atması için eczacınıza götürmektir. ​ ​ #hivhakkindahersey #hivcokdegisti #hivindogrusu HIV hakkında her şey sayfalarımıza dönmek için tıklayın

bottom of page